ASAYİŞ - 27 Temmuz 2016 Çarşamba 09:42

FETÖ’den iş adamlarına himmet kumpası

A
A
A
FETÖ’den iş adamlarına himmet kumpası

Iğdır’da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasının (FETÖ/PDY), kendilerine finansal destek vermeyen, örgütsel çıkarlarına hizmet etmeyen iş adamlarına ‘himmet kumpası’ kurduğu ortaya çıktı.

Himmet kumpasıyla ilgili gazetecilere açıklamada bulunan iş adamı Fahrettin Balamir, Iğdır’da paralelcilerin kendisinden yaptıracakları yurdun inşaat yapımından kullanmak istedikleri 5 bin metreküp betonu vermediğinden kancayı kendisine taktıklarını söyledi. Olaydan bir hafta sonra cemaatin Iğdır abisi olduğunu öğrendiği kişi ve onunla birlikte birkaç kişinin şirketini ziyaret ettiğini anlatan Fahrettin Balamir, “Sadık denilen şahıs ofisimde, ‘bu şirketten bize ne düşer?’ dedi. Ben de 'pardon anlamadım' dedim. Oda bana ‘sen burada bize yardım etmiyorsun, onun için bu şirketten bize hisse vereceksin, senet imzalayacaksın, şu kadar para vereceksin’ dedi. Ben tartıştım ve onları iş yerimden kovdum. Bundan sonra bütün işlerime taş koymaya başladılar. Artık iş makinelerimi; kamyonlarımı, şirketime ait araçlarımı polisin de yardımı ile çevirdiler, bağladılar ve büyük cezalar kesmeye başladır. Her gün bir bahane ile iş yerimi bastılar. Beni resmen iflasa sürüklediler” dedi.

“Kurumlardaki işlerimi kestiler”
FETÖ’cüler sayesinde iş yapamaz duruma geldiğini ifade eden Balamir, “Kurumların inşaat işlerini alan müteahhitlere ‘siz bu şirketten beton almayacaksınız, aksi durumda hak edişlerinizi ödettirmeyiz’ şeklinde tehditler savurdular. Müteahhit firmalarda bana, ‘biz de elimizdeki işten olmak istemiyoruz’ diyerek, benden istedikleri beton siparişlerini iptal ettiler. Iğdır’da Fethullah’ın bir özel okulu olduğundan benim özel okulumu da burada rakip olarak gördüklerinden işlerimin önünü kestiler. Bu arada poliste boş durmadı. Iğdır’da kaçakçılıkta kimi aldılarsa, beni de onlarla birlikte aldılar. Kaçakçılık suçlaması ile mahkemelik oldum, ondan takipsizlik kararı çıktı. Her hafta artık alışmıştık iş yerlerim polis tarafından basılıyordu. Son olarak çete suçlaması ile polise araçlarıma ‘ceza kesmesinler’ diye rüşvet verdiğim gerekçesiyle suçlamada bulundular. O dönemin Valisi A.P., İl Emniyet Müdürü İ.K., hakim ve savcı bir yerde toplanıyorlar ve benim ceza almam için kararı orada veriyorlar. Ertesi sabahı ben 10 yıl, yeğenim 10 ve rüşvet verdiğimiz iddia edilen polise de 15 yıl ceza verdiler” şeklinde konuştu.

“Vali AKTİSAD’a üye olmam için bir iş adamı gönderdi”
FETÖ’nün Aktif İş Adamları Derneği (AKTİSAD) adı altında bir derneklerinin Iğdır’da faaliyet yürüttüğünü anlatan Balamir, “(Dönemin) Iğdır Valisi A.P., bu derneğe üye olmam için bir iş adamını bana gönderdi. Irak’taki okullarının açılışına çağırdılar, gitmedim. Azerbaycan’daki okullarının açılışına çağırdılar, gitmedim. Kırgızistan’a davet ettiler, gitmedim. En sonunda gönderilen iş adamı dedi ki ‘A. Bey diyor ki, o neyine güveniyor.’ Bu iş adamı da, ‘gel bu derneğe üye ol, vali sana kafayı takmış. Ne aidat öde ne bir iş yap, böyle gidersen seni bitirecekler.’ Bir nebze üzerime gelmesinler diye üye oldum. Fakat gitmedim. Ne olursa olsun ben böyle bir yapıya hizmet etmem dedim ve hiçbir faaliyetlerine katılmadım. İstifa ettim ve ne yaparsanız yapın dedim ve oradan ayrıldım. Onlarda bütün güçlerini ve enerjilerini beni bitirmek için kullandılar. Onlara himmet vermediğim için, cemaatin yanından yer almadığım için beni batırdılar” şeklinde konuştu.

“Himmet kumpasına Iğdır’da birçok iş adamı maruz kaldı”
O dönem üzerine en çok dönemin KOM Şube Müdürü Mahmut Ç.’nin geldiğini anlatan Balamir, “M.Ç. bana ‘hizmete yardım vermek zorundasın, para kazanıyorsan, buraya destek vermek zorundasın, himmet bedelini vereceksin’ dedi. Sonradan öğrendim ki ilk yurt inşaatına destek vermediğim süreçte bunların Iğdır abisi olan Sadık isimli şahısla benim ofisime gelen de KOM Şube Müdür M.Ç. imiş. Kendisi ile birlikte polis K.D. de gelmiş. Bu beni resmen tehdit etti. Bana, ‘ya gideceksin ya da destek vereceksin’ dedi. Bu şekilde Iğdır’da himmet kumpasına maruz birkaç dövizci iş adamı, yine inşaat işi yapan, nakliye işi yapan, petrol işletmesi olan iş adamları tehdit edildiler, tutuklandılar ve gözaltına alındılar. Ben 6 milyon borçlandım ve buraları 8 ay terk ettim. Sonra Ankara’daki evlerimi, iş makinelerimi, kamyonlarımı sattım. Borçlarımı ödedim ve hala borç ödüyorum” ifadelerini kullandı.

“Polis tehdit ederek örgüte para istiyordu”
Kendisinin yanından bir iş adamından KOM Şube Müdür M.Ç.’nin 700 bin TL para isteğini savunan Balamir, “O zaman iş adamı titremeye başladı. Onlar çıktıktan sonra sordum bu kimdir? ‘Allah kabul etmesin, ne edeceğimi bilmiyorum. Bana hiçbir şey sorma’ dedi ve kalktı gitti. Öğrendim ki bu iş adamından cemaat için para isteniliyordu. İşlerim bozuldu perişan oldum, icralık oldum, çeklerim yazıldı. Ama burada beni tek mutlu eden şey; belki onlara para vererek zarara girmemiş olurdum. Fakat vicdanen şimdi çok rahatım, ki o şerefsizlere o parayı vermedim. Belki zararım çok büyüktü, belki psikolojik destek aldım, ama şimdi huzurluyum. O şerefsizlere o parayı vermektense iflas etmeyi göze aldım. Şimdi tek sıkıntı şu anda çete suçlaması ile aldığım 10 yıllık cezamın temize çıkmasıdır” diye konuştu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep GAÜN Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği lisans programı mesleki yeterlilik kurumu tarafından onaylandı Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Lisans Programının, Mesleki Yeterlilik Kurumu 44’üncü Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TYÇ) Kurulu toplantısında program akreditasyonuna sahip TYÇ’nin ilgili seviyesine yerleştirildiği bildirildi. TYÇ, ülkemizdeki tüm diploma, belge ve sertifikalar arasından kalite güvencesi sağlanmış olanları Türkiye Yeterlilikler Veri Tabanı gibi araçlar vasıtasıyla tutarlı ve anlaşılır bir sistemle yeniden tanımlamayı, seviyelendirmeyi ve böylece hareketliliği temin etmeyi amaçlıyor. Bu kapsamda TYÇ’ye yerleştirilen GAÜN Türkçe Öğretmenliği Lisans Programının diploma ekleri, transkript ve mezuniyet belgeleri üzerinde TYÇ Logosu kullanılabilecek. Türkçe Öğretmenliği Lisans Programının TYÇ’nin ilgili seviyesine yerleştirilmesi ile ilgili açıklama yapan GAÜN Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Çetin, “Fakültemizin ilk olarak İngilizce Öğretmenliği ve Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Lisans Programları TYÇ’ye yerleştirilmişti, şimdi Türkçe Öğretmenliği Lisans Programımızın da yerleştirilmesi bizleri gururlandırdı. TYÇ ayrıca yerli ve yabancı akademik alanda tanınırlığımızın artmasında yardımcı olacak. Katkısı olan ve emeği geçen tüm arkadaşlarımızı kutluyor ve teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Aydın Başkan Şahin veteriner hekimlerin önemine dikkat çekti Aydın Veteriner Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Şahin, her yıl Nisan ayının son Cumartesi gününün tüm dünyada ’Dünya Veteriner Hekimler Günü’ olarak kutlandığını hatırlatarak, veteriner hekimlerin önemine dikkat çekti. Aydın Veteriner Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Şahin yaptığı açıklamada, veteriner hekimlerin her dönemde fedakarca çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti. Hayvan sağlığı, halk sağlığı ve çevre sağlığı konularında kritik bir rol oynayan veteriner hekimlerin, toplumun sağlığı ve refahı için vazgeçilmez olduğunu vurguladı. Veteriner hekimlerin, hayvanların sağlığını korumak ve hastalıklarla mücadele etmek için yoğun çaba harcadığını ifade eden Şahin, onların çalışmalarının sadece hayvanların değil, aynı zamanda insanların da sağlığı için hayati öneme sahip olduğunu söyledi. Veteriner hekimlerin tarihin her döneminde fedakarca çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden Aydın Veteriner Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Şahin, "Veteriner Hekim meslektaşlarımız, tarihimiz boyunca, bugün olduğu gibi, mesai mefhumu olmaksızın, son derece fedakar ve başarılı çalışmalarla, ülkemizin olağan ve olağanüstü tüm süreçlerinde, hayvan sağlığı, halk sağlığı, gıda güvenliği ve çevre sağlığı alanlarında büyük hizmetler sunmuşlardır. Bu onurlu mesleğin, geçmişten gelen şan ve şerefle hizmet etme mirasını, bizler de günümüzde alnımızın akıyla taşımak için var gücümüzle mücadele ediyor, asla geri durmuyor, reva görülen her türlü özlük hakkı kaybına rağmen ön saflarda vatanımız, milletimiz ve ülkemiz için hizmet etmekten asla geri durmuyoruz. Zorlu Milli mücadele dönemlerimizde, ordumuzun lojistik ve besin kaynağını oluşturan hayvanlarda ortaya çıkan ve ordumuzun gücünü büyük ölçüde zayıflatan, sığır vebası, ruam v.b. hastalıklarla yine Veteriner Hekimlerimiz mücadele etmiş, ellerini değil canlarını taşın altına koyarak, türlü riskler altında bu hastalıkları ortadan kaldırmış ve ordumuzun eski gücüne kavuşmasında çok stratejik bir rol oynamışlardır. Bu ve saymakla bitmeyecek nice büyük hizmetlerimiz üzerine, Mareşal Fevzi Çakmak ’Eğer Türk Veteriner Hekimleri olmasaydı, İstiklalimizi kazanamayacaktık’ demiş ve tarihe önemli bir not düşmüştür. Yakın zamanda atlattığımız covid pandemisi sürecinde de, ülkemizde ve dünyada, insanların kullanımına sunulan covid aşılarının üretim süreçlerinin büyük bölümünde yer almış ve bu aşıları kullanıma hazırlayarak insanlığa büyük hizmetlerde bulunmuşlardır. Yerli ve milli aşımızın da, bir Türk Veteriner Hekim Bilim İnsanı tarafından geliştirildiği de zaten hepimizin malumudur" dedi. Yaşadıkları sorunlar nedeniyle günlerini istedikleri gibi kutlayamadıklarını kaydeden Şahin, "Bizler de, Dünya Veteriner Hekimleri Gününü günlerce kutlamalar, şenlikler düzenleyerek icra etmek isteriz. Ancak yıllardır maruz kaldığımız haksızlıklar, kronikleşmiş, gangren haline gelmiş problemler, motivasyonumuzu önemli derecede kırmış, mesleğimizin sürdürülebilirliğini neredeyse imkansız hale getirmiştir. Meslek örgütü olarak, tüm diyalog kanallarını, hukuki mücadele yöntemlerini kullanmış olmamıza rağmen, ne yasama organında ne yürütme organında ne de yargı organında gayretlerimiz karşılık bulamamıştır. Yılda bir defa tüm dünyada coşkuyla, şenliklerle kutlanan bu kıymetli gün maalesef bizim için bir farkındalık oluşturma, dert anlatma, yakınma gününe dönüşmüştür. Hükümetimizin, bürokrasimizin, yargı organlarımızın, siyasi partilerimizin vicdanlarına sesleniyoruz, gelin artık bu kronikleşmiş problemlerimizi ortadan kaldıralım, kutsal veteriner hekimliğin prangalarını söküp atalım, bu kadim mesleği tam anlamıyla insanlığın istifadesine sunalım" ifadelerine yer verdi.