GÜNDEM - 28 Temmuz 2016 Perşembe 18:39

FETÖ’nün hastanesi milletin oldu

A
A
A
FETÖ’nün hastanesi milletin oldu

Konya İl Sağlık Müdürü Yrd. Doç. Dr. Hasan Küçükkendirci, darbe girişiminin ardından Fetullahçı Terör Örgütü unsurlarınca yaptırılan ve Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında kamuya devredilen 17 katlı hastane binasının kadın hastalıkları ve çocuk hastanesi olması için Sağlık Bakanlığı’na teklif sunduklarını söyledi.

FETÖ’nün 15 Temmuz’da kalkıştığı darbe girişiminin ardından başlatılan mücadele kapsamında Bakanlar Kurulu tarafından, OHAL kanunu çevresinde 667 sayılı kanun hükmünde kararname gereğince FETÖ’ye ait özel üniversitelere, vakıflara ait sağlık kuruluşlarına ve okullara el konulmasına karar verilmişti. Bu kapsamda Konya’da da FETÖ’ye ait birçok vakıf, dernek kapatılırken hastanelere de el konuldu. FETÖ tarafından Yeni İstanbul Caddesi üzerinde yaptırılan hastane binasına da el konulmasının ardından İl Sağlık Müdürlüğü tarafından hastanenin Kadın, Çocuk ve Doğum Hastanesi olması yönünde Salık Bakanlığı’na teklif verildi.

Zaten milletin parasıyla yapıldı

İl Sağlık Müdürü Yrd. Doç. Dr. Hasan Küçükkendirci, Konya Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Gökhan Darılmaz, Konya Halk Sağlığı Müdürü Hasan Öznavruz yapımı tamamlanan hastane binasında incelemelerde bulundu.

Konya İl Sağlık Müdürü Yrd. Doç. Dr. Küçükkendirci yaptığı açıklamada, OHAL kanunlarına göre hastanenin önümüzdeki günlerde Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir hastane olarak milletin hizmetine sunulacağını ifade etti. Küçükkendirci, “Zaten milletimizin yardımlarıyla onların destekleriyle hayırlılarıyla yapılmış olan bu hastane yine milletimizin hizmetine amade olarak sağlık bakanlığımız tarafından çalıştırılmaya ve işletilmeye başlanacaktır” dedi.

"Bize ilaç gibi geldi"

Hastanenin fiziki yapısı hakkında bilgi veren Küçükkendirci, “Yaklaşık 10 bin metrekarelik bir arsa üzerinde 43 bin metrekarelik kapalı alana oturmaktadır. 17 katlı olup üçü bodrumda bulunan ameliyathaneler ve laboratuvar katlarından oluşmaktadır. Yine bodrum katta bulunan yaklaşık 100 araçlık bir otopark söz konusudur. Bu hastanedeki odalar nitelikli olarak kabul ettiğimiz bir ve ikişer kişilik yataklardan oluşmakta. Yaklaşık 33 tane bir kişilik 138 tane de iki kişilik yataktan oluşmaktadır. 105 adet yoğun bakım yatağı bulunmaktadır. 6 adet doğumhane, 11 adet ameliyathane ile hastane açılmaya hazır vaziyettedir. Şu an hastane sadece fiziksel mekan olarak hazır. Önümüzdeki günlerde Sağlık Bakanlığımızın vereceği karar ile yaptığımız teklifle 15 Temmuz Kadın Hastalıkları ve Çocuk Hastanesi veya genel bir hastane olarak kabul edilirse 15 Temmuz Millet Hastanesi olarak inşallah önümüzdeki günlerde faaliyetini başlayacaktır. Bu hastane bizim için ilaç gibi oldu. Gerçekten 400 yataklı ve iyi bir çalışmayla en kısa zamanda 500 yatağa kadar çıkabilecek bir kapasite ile Faruk Sükan Doğum Evi Hastanemizi buraya nakli veya bakanlığımızın öngörüsüyle başka bir organizasyon ile Konya’daki yatak sayımızdan ödün vermek sizin nitelikli bir hizmeti burada sunmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.