GÜNDEM - 29 Kasım 2016 Salı 09:41

Fil hastası yaşlı adam çocuklarına bakabilmek için tedavi istiyor

A
A
A
Fil hastası yaşlı adam çocuklarına bakabilmek için tedavi istiyor

Adana'da 2 yıldır fil hastalığıyla mücadele eden ve sağlığına kavuşarak 2 çocuğunu okutmak isteyen yaşlı adam, ameliyatı için istenen 70 bin lirayı bulamadığı için hayırseverlerden yardım bekliyor.

Yüreğir ilçesindeki Afetevleri Mahallesi'nde oturan 67 yaşındaki 9 çocuk babası Selahattin Kanik, 10 sene önce kanser hastalığı nedeniyle eşi Hanik Kalik'i kaybettikten sonra zihinsel engelli oğlu Sinan (20), lise son sınıf öğrencisi Seyran (18) ve lise 3 öğrencisi Ayten Kanik (17) ile beraber yaşamaya başladı.
Yaklaşık 5 sene önce ayağında şişkinliklere rastlayan Selahattin Kanik sağlık problemini ilk başta böcek ısırığı zannetti.

"Acılarım 2 yıldır dayanılmaz hale geldi"
Şişkinliklerinin ve ağrılarının çoğalması üzerine doktora giden Kanik, tedavisi zor bulunan fil hastalığına yakalandığını öğrendi, kısa zaman sonra da şoförlük mesleğini bırakmak zorunda kaldı.
Ayağındaki şişlikler kasıklarına kadar uzanıp bütün bacağını ve cinsel organının bir kısmını saran Kanik'in acıları 2 yıldır dayanılmaz bir hal almaya başladı. Tedavisinin yapılması için hastane hastane dolaşan Kanik, hastalığına bir çözüm bulamadı.
Şu anda emekli maaşıyla liseye giden çocuklarını okuttuğunu ve zihinsel engelli çocuğuna baktığını anlatan Selahattin Kanik, diğer çocuklarının hepsinin kız olduğunu ve evlenmeleri nedeniyle ayrı evde yaşadıklarını kaydetti.

"Çocuklarıma bakmak için çalışmalıyım"
Kamu hastanelerine gittiğinde tedavisine çözüm bulamadığını anlatan Kanik, İstanbul'da bulduğu bir doktorun, tedaviyi yapabilecek teknik teçhizata ve beceriye sahip olduğu için kendisinden 70 bin lira para istediğini söyledi.
Hastalığı her geçen gün ilerleyen ve bu nedenle ölüme yaklaşan Kanik, çocuklarına bakabilmek için çalışması gerektiğini vurgulayarak tedavi masraflarının karşılanması için devlet büyüklerinden ve hayırseverlerden yardım istedi. Fil hastalığının tedavisinin Türkiye'de çok zor olduğunu anlatan Kanik, ağrıları ve bacağındaki şişkinlik nedeniyle sosyal hayatının bile kalmadığını anlattı.

“Kimseden elden para istemiyorum”
Krediyle emekli olduğu için aldığı maaşın yarısının kredi borcuna gittiğini belirten Selahattin Kanik, "Elime geçen para ayda 350 lira. Bu parayla 3 çocuğuma bakıyorum. Kimseden elden para yardımı istemiyorum. Tedavimi yaptırsınlar, çalışabileyim yeter. Her akşam sanki ayağımın altına şiş sokuyorlar gibi acı yapıyor. Sabaha kadar 2-3 defa soğuk su ve buzla takviye yapıyorum ama bir faydası yok. Sağlığımı istiyorum. Toplum içine bile çıkamıyorum artık. Evdeki muhabbet kuşlarımla oyalanıyorum” diye konuştu.

Nuri Pir - Umutcan İşledici 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.