GÜNDEM - 30 Mart 2017 Perşembe 13:06

Fırat Kalkanı Harekatı'nın 216 günlük bilançosu

A
A
A
Fırat Kalkanı Harekatı'nın 216 günlük bilançosu

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye’de yürüttüğü Fırat Kalkanı Harekatı'nın 216 gün sonunda tamamlandığı MGK toplantısı ile duyuruldu.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin ÖSO birlikleri ile gerçekleştirdiği harekata katılan 67 Türk askeri şehit olurken, 3 bini aşkın terörist öldürüldü.

216 gün süren operasyonla Suriye’nin kuzeyindeki Cerablus, Çobanbey (RAİ) ve El Bab bölgelerinden DEAŞ terör örgütü temizlendi. Türkiye tarafından tehlike olarak görülen terör unsurlarını temizlemek, sınır hattının ve bölgedeki halkın güvenliği sağlamak, kontrol altına almak[ ve göç sorununu bitirmek için 5 bin kilometrelik alanda başlatılan operasyonda bölgede bulunan DEAŞ militanları ile çatışılırken, bölgeye ilerlemek isteyen YPG ve Suriye Rejim güçlerinin de önü kesildi. İç çatışmalardan kaçarak Türkiye sınırına gelen sivillerin güvenliğinin sağlanabilmesi için güvenli bölge oluşturma amacı da güdülen harekatla, DEAŞ militanları bölgeden temizlenirken, PYD’nin Türkiye sınırındaki Afrin ve Kobani kantonlarının birleştirilmesi engellendi.

HAREKATTAN GÜNLER ÖNCESİ YAŞANANLAR

24 Ağustos 2016 tarihinde başlayan Fırat Kalkanı harekatından 4 gün önce Gaziantep’teki Beybahçe Mahallesinde bulunan Besna ve Nurettin Akdoğan çiftinin kına gecesine yönelik terör saldırısı düzenlenmiş, saldırıda çoğu çocuk 57 kişi hayatını kaybederken, 94 kişi de yaralanmıştı.

Aynı gün kalabalık bir grup muhalif, ağır teçhizat yüklü 80’e yakın araç ile sınır kasabası Çobanbey’den yola çıkarak, Türk sınırına geldi.

22 Ağustos 2016’da, DEAŞ terör örgütü, Gaziantep başta olmak üzere ülke genelinde gerçekleştirilen başarılı terör operasyonlarında örgütün sözde üst düzey mensuplarının ele geçirilmesi üzerine misilleme yaparak, Gaziantep’in Karkamış ilçesine 2 adet havan ateşi açtı. Bunun üzerine Türk sınır birlikleri tarafından 60 adet obüs mermisi ateşlenerek Cerablus ve Menbiç ağır bombardıman altına alındı. Aynı günlerde Türk Silahlı Kuvvetlerinin talimatı ile Karkamış’taki sivil halk kısa sürede tahliye edildi.

24 AĞUSTOS’TA HAREKAT BAŞLADI

24 Ağustos 2016 günü saat 04.00’te Türkiye "Cerablus’u IŞİD’den almak için" askeri harekat başlattığını açıkladı. Bu açıklama sonrası Cerablus bombalanmaya başlandı. Başbakanlıktan yapılan açıklamaya göre, 294 adet topçu atışı yapıldı ve 81 hedef imha edildi. 3 saat sonra Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı çok sayıda tank ve zırhlı birlik sınırı geçerek yüzlerce ÖSO mensubu Türkmen ve Araplarla bir araya geldi. İlk taarruz sonrası Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) birlikleri, Keklice ve Kıvırcık kasabasını ele geçirdi. Operasyon sırasında Arap birlikler kırmızı, Türkmen birlikler ise turkuvaz kol bandı taktı. İlk belirlemelere göre 49 IŞİD’li öldürüldü.

CERABLUS 15 SAATTE ELE GEÇİRİLDİ

Suriye’nin Halep kentine bağlı Cerablus kasabasının komşusu olan Gaziantep’in Karkamış ilçesinden başlayan operasyonda 15 saat gibi kısa sürede Cerablus’un kontrolü tamamen TSK ve OSÖ birliklerinin eline geçti. 25 Ağustos 2016’da Türk Silahlı Kuvvetleri, "Topraklar ilhak edilmeyecek Özgür Suriye Ordusu’na bırakılacaktır" açıklaması yaptı.

26 Ağustos günü saat 00.20’de TSK tarafından yapılan basın açıklamasında, "Fırat Kalkanı Harekatının devam ettiği, bölgede yaşayan sivil halkın zarar görmemesi için her türlü tedbirin alındığı ve bu konuda azami hassasiyet gösterildiği" belirtildi.

27 Ağustos’ta YPG’li bir grubun Türk birliklerine yaptığı roketli saldırı sonucu bir tank hafif diğeri ağır olmak suretiyle iki tank zarar gördü. Ayrıca Türk ordusundan 3 asker yaralanmış 1 asker de şehit edildi.

29 Ağustos itibarı ile 400 kilometrelik alanda bulunan 43 köy IŞİD ve YPG’nin elinden alarak kontrol altına alındı.

31 Ağustos’ta Cerablus’un batısında IŞİD’e karşı operasyonda 1 Türk tankı roketle vuruldu, 3 asker yaralandı. TSK, "tanka saldıran teröristler imha edildi" açıklamasını yaptı. 3 Eylül’de tarihinde Türk zırhlı araçları, Suriye’ye Çobanbey ilçesinden giriş yaptı.

CERABLUS-ÇOBANBEY HATTINDA PATLAYICILAR TEMİZLENDİ

TSK ve OSÖ birliklerinin ilçeye girmesi ile kaçan DEAŞ militanları ise arkalarında el yapımı patlayıcılar ve mayınlarla çok sayıda tuzak bıraktı. Operasyonda 92 gün sonunda, tuzaklanmış 40 mayın ve bin 707 el yapımı patlayıcı kontrollü olarak etkisiz hale getirildi. 215 yerleşim yerinde, yaklaşık bin 800 kilometrekarede kontrol sağlandı.

RUS UÇAĞI KRİZİNİN YILDÖNÜMÜ

Rus uçağı krizinin yıldönümü olan 24 Kasım 2016 tarihinde ise Suriye Ordusu’na bağlı uçaklar, Türk Silahlı Kuvvetlerini vurdu. Saldırıda 3 Türk askeri şehit oldu. 9 Şubat 2017’de Rusya, kazayla Türk askerini vurdu bu saldırıda da 3 Türk askeri şehit oldu. 24 Şubat 2017’de Türk Silahlı Kuvvetleri destekli Özgür Suriye Ordusu, El-Bab’ın kontrolünü tamamen DEAŞ’tan aldı.

2 BİN 15 KİLOMETRELİK ALAN KONTROL ALTINA ALINDI

Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında 198 gün sonunda, TSK ve ÖSO tarafından 243 yerleşim yeri ve yaklaşık 2 bin 15 kilometrelik alan kontrol altına alındı. Toplam 145 gün süren operasyonla kontrolün sağlandığı Bab’dan kaçan DEAŞ mensuplarının bölgeye tuzakladığı patlayıcı ve mayınlar da temizlendi.

67 TÜRK ASKERİ ŞEHİT OLURKEN ÖSO 600 ŞEHİT VERDİ

Cerablus-Çobanbey-El Bab hattında toplam 216 gün süren operasyonda 67 Türk askeri şehit olurken, 245 asker de yaralanarak gazi oldu. Operasyonu TSK ile birlikte yürüten ÖSO birliklerinin ise operasyon boyunca yaklaşık 600 şehit verdiği öğrenildi.

2 BİN 705 DEAŞ’LI, 344 PKK/PYD’Lİ TERÖRİST ÖLDÜRÜLDÜ

Türk Silahlı Kuvvetlerinden Şubat ayında yapılan açıklamada ise Fırat Kalkanı Harekatı 2 bin 288’i ölü olmak üzere toplam 2 bin 705 DEAŞ mensubu, 322’si ölü olmak üzere toplam 344 PKK/PYD mensubu teröristin etkisiz hale getirildiği bildirildi.

Bölgesel kaynaklar, operasyon kapsamında öldürülen toplam terörist sayısının 3 bini aştığını belirtiyor.

Serhat Demir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir merkezli “Mahzen-13” operasyonlarında 2 suç örgütü çökertildi İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İzmir merkezli 3 ilde gerçekleştirilen “Mahzen-13” operasyonlarında 2 suç örgütünün çökertildiğini açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından paylaşım yaparak operasyonlar hakkında bilgi verdi. Bakan Yerlikaya’nın verdiği bilgilere göre, İzmir merkezli olarak Mersin ve Van’da gerçekleştirilen “Mahzen-13” operasyonlarında elebaşılığını Tahsim Aktaş ve Murat Hanaylıoğlu’nun yaptığı 2 ayrı suç örgütü çökertildi. Operasyonlarda toplam 25 şüpheli yakalanırken 16 adet tabanca, 2 adet tam otomatik uzun namlulu silah, 10 adet tüfek, çok sayıda fişek, tüfek kartuşu ve muhtelif miktarda uyuşturucuya ise el konuldu. Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu İzmir merkezli Mersin ve Van’da düzenlenen operasyonlarda, organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, eğlence mekanlarını cebir ve tehdit kullanarak ele geçirmeye çalıştıkları, esnaflara ait işyerlerini kurşunladıkları, silahlı tehdit ile mağdur şahıslara zorla senet imzalattırdıkları, 3’üncü şahıslar adına para tahsilatı yaptıkları, silah ticareti yaptıkları, kasten yaralama, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve 6136 sayılı kanuna muhalefet suçlarını işledikleri tespit edildi.
İzmir Uzman jinekologdan kadınlar için önemli uyarı: "Normal saymayın" Jinekolog Elifnur Özak, menopoz sonrası görülen vajinal kanamalara dikkat çekti. Bu dönemde görülen kanamaların genellikle iyi huylu nedenlere bağlı olduğunu belirten Uzm. Dr. Özak, “Ancak bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoza girildikten sonra, artık vajinal kanamalar ‘normalimiz’ olmaktan çıkar, göz ardı edilmemelidir.” diyerek kadınları uyardı. Acıbadem Kent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Elifnur Özak, menopozun kadınların doğal yaşam döngüsünün bir parçası olduğunu hatırlattı. Adet kanamasının kesilmesine menopoz denildiğini, tıbbi açıdan ise menopozun yumurta ve hormon üretiminin sona ermesi anlamına geldiğini vurgulayan Uzm. Dr. Özak, kadınların bu yeni dönemi için, "Kadınlarda ortalama 40’lı yaşlardan itibaren reprodüktif çağın menopozal kısımları başlar. Adetlerimiz, belirgin bir problem olmadığı sürece, bir anda kesilmez, yavaş yavaş araları açılarak gider. 2 ayda bir, 3 ayda bir, 6 ayda bir... ’Pre- menopoz’ dediğimiz bu menopoz öncesi dönemde kadınlarda “vazomotor semptom” olarak bilinen sıcak basmalarıyla, ani ve yoğun terlemelerle, ani sinirlilik haliyle, geceleri uyku problemleriyle, vajinal kurulukla sıklıkla karşılaşırız. Bunlar, vücutta azalan östrojen düzeylerinin bedenimizde oluşturduğu sonuçlardır. Premenopozal dönemdeki bu sorunların hemen hepsinin tedavisi mümkündür. Ne zaman ki bir sene hiç adet görülmez, ancak o şekilde ‘menopoza girdim’ diyebiliriz. Bu dönem de ortalama 45-55 yaşları arasına denk gelmektedir" bilgilendirmesinde bulundu. Normal kabul etmeyin, sebebini öğrenin Menopoz sonrasında vajinal kanamalar görülebildiğini, bunların pek çok kadın tarafından “normal” kabul edilip, doktor kontrolüne gerek duymadığını belirten Uzm. Dr. Özak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kadınlar özellikle doğurganlık süreçlerinde, hamilelik öncesinde ve hamilelikte kadın hastalıkları ve doğum uzmanı kontrolünde olmayı önemserler. Menopoza girdikten sonra ise artık jinekologla işlerinin bittiğini düşünürler, muayenelerini ihmal ederler. Menopoza girdikten sonra kanama sorunu yaşadıklarında bunu göz ardı ederler. Oysa bu dönemdeki kanamalar masum olmayabilir. Menopoz sonrası vajinal kanamalar genellikle iyi huylu sebeplere bağlı olsalar da bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoz sonrası kanama durumunda, jinekolojik muayene ve bu muayene sonuçlarına bağlı olarak rahim içinden (endometriyum) örnekleme yapmak, biyopsi alarak kötü huylu bir hastalık olup olmadığını değerlendirmek gerekebilir. Endometriyum kanserleri erken dönemde kendisini kanama ile belli ettiği için, çoğu zaman bu kanamalar sayesinde erken evrelerde yakalanır ve pek çok hastada kemoterapi ihtiyacı dahi olmadan, sadece ameliyatla cerrahi olarak tedavi edilebilir. Kötü rüya görmemek için bu kanamaların nedenlerinin belirlenmesi gerekir."