EĞİTİM - 29 Eylül 2017 Cuma 16:26

FSMVÜ, Çavuşoğlu ile yeni akademik yıla merhaba dedi

A
A
A
FSMVÜ, Çavuşoğlu ile yeni akademik yıla merhaba dedi

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ), Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu’nun katıldığı Akademik Yıl Açılış Töreni ile 2017-2018 eğitim- öğretim dönemine başladı.

Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasıyla başlayan tören, üniversitenin tanıtım filmi gösterimiyle devam etti. Törene, Vakıflar Genel Müdürü Dr. Adnan Ertem, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, Üsküdar Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, FSMVÜ Mütevelli Heyet Başkanı İsmail Gerçek, Mütevelli Heyet Üyeleri, Rektör Prof. Dr. Musa Duman, Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu, FSMVÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fahameddin Başar, FSMVÜ Genel Sekreteri Alim Türkyılmaz, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

“FSMVÜ’nün tarihi çok daha eskilere dayanıyor”

Kandilli Yerleşkesi’nde düzenlenen açılış töreninde konuşan Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, öncelikli olarak eğitim öğretim yılının tüm eğitim camiasına hayırlı olması dileklerinde bulunarak, “Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nin resmi açılış tarihi her ne kadar 2010 olarak görülse de kurucu vakıflara bakıldığı zaman nasıl da tarihi köklere dayandığı daha iyi anlaşılacaktır. Böylesine nadide vakıfların nezdinde modern bir üniversitenin mensupları olmanız hepinizi heyecanlandırdığından eminim. Vakfetmek ibadet etmektir. Vakfı korumak ecdada olan sorumluluğumuzdur. Vakfetmek kadar değerli bir işimiz ise vakfedeni korumak ve yaşatmak, gelecek nesillerimizin bu güzel değerlerimizin farkında olmalarını sağlamaktır. Bu açıdan üniversitemizin sadece eğitim değil Değer Verir sloganını da çok isabetli ve anlamlı bulduğumu ifade etmek isterim” dedi.

“Bilgiye ulaşmada hiçbir şey mazeret edilemez”

Yeniçağda bilginin çok önemli olduğuna ve bu yüzden her türlü bilgiye ulaşılması gerektiğine de değinen Hakan Çavuşoğlu, “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu diyerek, bilginin gerekliliğini en güzel şekilde ortaya koyan ulvi bir inancın insanlarıyız. Bu çağda bilginin asıl güç olduğunu hiç kimse inkâr edemez. Ailenizi, milletini ve ülkenizi güçlü kılmak istiyorsanız, ne yapıp ne edip bilgiye ulaşacaksınız. Bugün bilgiye ulaşmak için tüm kanallar açıktır. O yüzden bu yolda takılıp kalmanın mazereti olamaz. Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi, bize sorgusuz sualsiz biat eden bir gençlik değil, neye inandığını, neyi savunduğunu, neyin mücadelesini verdiğini bilen bunun için de gereken her türlü donanıma sahip bir gençlik lazımdır. Sorgulayıcı ve araştırıcı olmanız gerekiyor. Pasif ve edilgen değil hepimizin aksiyon adamı olması gerekiyor” diye konuştu.
Yeni nesle çok fazla güvenildiği için seçilme yaşının 18’e indirildiğine de dikkat çeken Çavuşoğlu, “Allaha Hamd Olsun ki 15 Temmuz gibi kara günden alnının akıyla çıkmış bir aziz milletimiz ve gençliğimiz olmuştur. Hainlere karşı herkesten önce ecdadına yakışır şekilde meydanlara inerek ülkesine, milletine demokrasisine ve bayrağına sahip çıkan gençlerimizi gördüğümüz için çok sevinmeliyiz. Bu yüzden birileri bize ayak direrken biz gençlerimize olan güvenimizden dolayı seçilme yaşını da 18’e indirdik” şeklinde konuştu.

“Avrupa’nın en fazla öğrenci sayısında 2. sıradayız”

Son 15 yılda açılan üniversitelerle birlikte öğrenci sayılarının da artış gösterdiğini dile getiren Çavuşoğlu bu sayılarla birlikte Avrupa’da ikinci ülke konumuna gelindiğini belirtti. Çavuşoğlu aynı zamanda, “Türkiye yükseköğretimde alanında son dönemde kat ettiği çok fazla yol var. 2002 yılında üniversite sayısı sadece 73 iken 2003-2017 yılları arasında 104 yeni üniversitenin kurulmasıyla toplam üniversite sayısı 177 ulaşmıştır. ‘Her ile en az bir üniversite’ hedefi ile yola çıkıldığında bize inanmayanlar şu an da eminim ki mahcup oluyorlardır. Aynı şekilde üniversitede okuyan öğrenci sayımız da kat ve kat artmıştır. Bu öğrenci sayımız ile Avrupa yükseköğretim alanında 2. en büyük öğrenci sayısına ait ülke konumuna geldik. Üniversitelerimizin dünya ile yarışabilmesi için artık hem öğrencilerimizin hem de akademisyenlerimizin çok çalışması lazım.” İfadelerini kullandı.

110 milyon liralık eğitim bütçesi

Çavuşoğlu yapmış olduğu konuşmaya akademik camianın azlığından ve eğitime yapılan bütçe konularıyla devam ederek, “Dünyanın ilk ekonomisinden biri olmak için akademik hayatta nitelikli bilgi üretimi ve nitelikli insan faktörü çok önemlidir. Akademik personel niteliği yükselmeden üniversitelerimizin yükselmesini bekleyemeyiz. Bakınız doktoralı insan kaynağı oranı çok çarpıcıdır. Çin’de bin kişiye 2,2, ABD’de 100 kişiye 1,7, AB Ülkelerinde ortalama bin kişiye ortalama 1,5 doktoralı insan düşerken Türkiye’de bu oranın bin kişiye sadece 0,4 olması hepimizin üzerinde durması gereken bir konudur.”

“Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesinin 2002 yılından bu yana 11,4 kat arttırdık. Türkiye 21. yüzyıl hedeflerine ancak eğitimle birlikte ulaşabilir.2017 yılı için toplam eğitim bütçesi Milli Eğitim Bakanlığı’na 25 milyar 48 milyon lira, yükseköğretim kurulu ve üniversitelere 25 milyar 620 milyon olmuştur. Toplam 110 milyon liranın üzerinde bir bütçeden bahsediyoruz. Yeni Türkiye’mizi üniversitelerimizle birlikte ilerletmeye her zaman gayret içinde olacağız.”

“Batı karşısında üniversitelere büyük sorumluluk düşüyor”

Üniversite olarak kurulduğu günden bu yana çok fazla yol kat ettiklerini dile getiren ve bu yüzden de yeni dönemde üniversiteyi tercih eden öğrencilerin yüzde 79’unun ilk üç tercihinde olduğunu söyleyen FSMVÜ Mütevelli Heyet Başkanı İsmail Gerçek, bu durumdan gurur duyduklarını ifade etti. İsmail Gerçek aynı zamanda üniversitelerin üzerine çok büyük bir sorumluluk düştüğüne ifade ederek şunlara değindi;
“Bizlere Tanzimat’tan bu yana hep Batı övülmüş, Batı’nın insanlığın ortak değerlerinden oluştuğu anlatılmıştır. Ancak olaylar ve yaşananlar Batılılardan farklı düşünen bütün toplumları bambaşka bir dünya ile yüzleştirdi. Küreselleşen dünyada hakim egemen güçler demokrasi ve barış ile süslediği projelerle dev ekonomi çarklarının rahatça dönebilmesi için batı dünyası dışındaki coğrafyalarda ardı ardına savaşların fitilini ateşlediler. Ülkemiz de bu ateşin tam ortasında konumlandırıldı. Bu insanların din ve mezhep farklılıkları dolayısıyla aralarına her zaman ayrılık tohumları ekildi. Aynı anda Batı dünyasının Avrupa ülkelerinde İslam karşıtı gruplar güçlenmekte kendilerinden olmayanlara hayat hakkı tanımamaktadırlar.

Müslüman kimliklere yapılan saldırı zulüm ve baskılar karşısında Batı dünyası kör sağır ve dilsizi oynamaktadır. Bütün bunlar doğrultusunda her kurum ve bireye sorumluluklar düşmektedir. Zorluklarla başa çıkabilmenin vazgeçilmez çözümü siyasal, sosyal, ekonomik ve bilimsel olarak güçlü olmayı gerektirmektedir. Bunun için de eğitimli ve bilinçli insan gücü olması gerekiyor. Bunu da ancak üniversiteler ile başarabiliriz.”

“Vakıfların sona erdirilen eğitim faaliyetleri bizlerle hayat buldu”

“Bu günlere gelmemizde yardımcı olan herkese öncelikli olarak teşekkür ediyorum” diyerek sözlerine başlayan Rektör Prof. Dr. Musa Duman ise konuşmasında, “Üniversitemizin ve kardeş olan Bezmialem Vakıf Üniversitesi’nin 2010 yılında kuruluşu sıradan bir üniversite kuruluşu değildir. Vakıflar Genel Müdürlüğümüzce kurulan bu 2 üniversite, 1924 yılındaki Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eğitim faaliyetleri sona erdirilen vakıfların vakfiyelerinde vasiyet edilen eğitim ve öğretim faaliyetlerinin uzunca bir kesintiden sonra, modern bir yaklaşımla üniversite kimliği ve çatısı altında yeniden başlaması anlamına gelmektedir. Böylece kurucu vakıflarımızın vakıf senetlerinde yer alan eğitim ile ilgili hükümlerin yerine getirilmesi de sağlanmış olmaktadır. Üniversite olarak milletimizin tarihten bugüne taşıdığı değerleriyle ve yarını inşa edecek gayret ve umutlarıyla çatışma içine girmeden bütün alanlarda daha ileriye gitmek, sağlıklı büyümek, bilgili, donanımlı bilinçli ve gözü gönlü açık nesiller yetiştirmek için var gücümüzle engelleyici değil yapıcı çalışmalarla çalışmaya devam ediyoruz” ifadelerinde bulundu.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesinin 2017-2018 Akademik Yılı Açılış Töreni, Başbakan Yardımcısına hediye takdiminin ardından sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bayraktar TB3’ün toplam uçuş saati 272 saat 47 dakikaya ulaştı Baykar’ın milli ve özgün olarak geliştirdiği Bayraktar TB3 SİHA test uçuşlarına hız kesmeden devam ediyor. Hafta boyunca süren testlerde iki prototipi de test uçuşları gerçekleştiren Bayraktar TB3’ün toplam uçuş saati 272 saat 47 dakikaya ulaştı. Baykar’ın milli ve özgün olarak geliştirdiği Bayraktar TB3 Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) test uçuşlarını ara vermeden sürdürüyor. Hafta boyunca gerçekleştirilen testlerde iki prototipi de uçuş icra eden milli SİHA’nın toplam uçuş saati 272 saat 47 dakikaya ulaştı. İki Bayraktar TB3 havada Cumhuriyet’in 100. yılını taçlandırmak amacıyla 27 Ekim 2023 tarihinde ilk uçuş testini başarıyla tamamlayarak gökyüzü ile buluşan Bayraktar TB3 SİHA’nın iki prototipi de test uçuşlarını Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde sürdürüyor. Bayraktar TB3 PT-1 ve PT-2, geçtiğimiz hafta boyunca orta irtifada icra edilen sistem ve dayanım performanslarının ölçüldüğü testlerin tamamını başarıyla tamamladı. Toplam uçuş 272 saate ulaştı Bayraktar TB3 SİHA bugüne kadar gerçekleştirilen test uçuşlarında toplam 272 saat 47 dakika havada kaldı. TEI tarafından yerli olarak geliştirilen PD-170 motoruyla havalanan milli SİHA, 20 Aralık 2023’te gerçekleştirilen uzun uçuş testinde yere inmeden 32 saat havada kalmış ve gökyüzünde 5 bin 700 km yol kat etmişti. Milli SİHA, milli kamera Bayraktar TB3 SİHA, 26 Mart 2024 tarihinde ilk kez Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 ile uçtu. İcra edilen test kapsamında dünyadaki muadillerine göre en yüksek performansa sahip olan ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi entegrasyonu başarıyla gerçekleştirildi. TCG ANADOLU’dan ilk uçuş 2024’te Bayraktar TB3 SİHA, katlanabilen kanat yapısıyla TCG Anadolu gibi kısa pistli gemilerden kalkış ve iniş kabiliyetine sahip dünyadaki ilk silahlı insansız hava aracı olacak. Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Bayraktar TB3 için 2024 yılı içinde TCG Anadolu gemisinde testlere başlanmasını planladıklarını açıklamıştı. Bayraktar TB3’ün sahip olacağı kabiliyetler bu sınıftaki insansız hava araçları açısından da önemli bir yenilik olacak. Görüş hattı ötesi haberleşme kabiliyetine de sahip olacak milli SİHA, bu sayede çok uzun mesafelerden kumanda edilebilecek. Başlangıçtan bugüne tüm projelerini öz kaynakları ile yürüten Baykar, 2003 yılındaki İHA Ar-Ge sürecinin başlangıcından itibaren tüm gelirlerinin yüzde 83’ünü ihracattan elde etti. Öte yandan Baykar 2021 ve 2022 yıllarında Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre savunma ve havacılık sektörünün ihracat lideri oldu. Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından 2023’te de sektörün ihracat şampiyonu olduğu açıklanan Baykar, geçen yıl 1.8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Son yıllarda gelirlerinin yüzde 90’ından fazlasını ihracattan elde eden Baykar, 2023’te savunma ve havacılık sektöründeki ihracatın 3’te 1’ini tek başına yaptı. Öte yandan Bayraktar TB2 SİHA için 33 ülkeyle, Bayraktar AKINCI TİHA için ise şimdiye kadar 9 ülke ile olmak üzere toplam 34 ülkeyle ihracat anlaşması imzalandı.