MAGAZİN - 27 Mayıs 2016 Cuma 15:09

Gani Müjde’den Türkiye’nin hastalık konulu ilk dizisi

A
A
A
Gani Müjde’den Türkiye’nin hastalık konulu ilk dizisi

Ünlü yönetmen Gani Müjde ile MS (Multipl Skleroz) hastalığına dikkat çekmek üzere özel bir proje hazırlayan Türkiye MS Derneği, Melek ile Serhat dizisinin özel gösterimini Kanyon Cinemaximum’da gerçekleştirdi.

Senaryosunun bütününde bir hastalığa dikkat çekerek Türkiye’de bir ilki gerçekleştiren Melek ile Serhat'ın özel gösterimine Gani Müjde, dizinin başrol oyuncuları Aslı Tandoğan ve Engin Hepileri’nin yanı sıra ünlü isimler de katıldı.

Ünlü yönetmen Gani Müjde’nin, MS’lilerin öykülerinden aldığı ilhamla senaryosunu yazdığı ve yönettiği ‘Melek ile Serhat’ dizisinin özel gösterimi, Kanyon Cinemaximum’da yapıldı. Başrol oyuncuları ile ünlü isimleri bir araya getiren özel gösterimde,sağlık iletişiminde bir ilke imza atan ‘Melek ile Serhat’ dizisi izleyiciden tam not aldı. Beş bölüm halinde hazırlanan dizi Haziran ayında startv.com.tr ve yolarkadasimsin.com dijital platformlarında izleyiciyle buluşacak.

Türkiye’de yaklaşık 40 bin kişiyi ve yakın çevrelerini etkileyen MS hastalığı hakkında farkındalık oluşturma ve MS’lilere sosyal yaşamda destek vermek üzere çekilen ‘Melek ile Serhat’, hastalıkla ilgili toplumda bilinen yanlışlara dikkat çekerek doğru bilgileri Gani Müjde’nin mizahi diliyle aktarıyor. MS hastalığını bir aşk hikayesi çerçevesinde anlatan ‘Melek ile Serhat’ senaryosunun bütününde bir hastalığa dikkat çeken Türkiye’deki ilk dizi olma özelliğini taşıyor.
Yönetmen Gani Müjde, Melek ile Serhat dizisi hakkında şu bilgileri verdi:

''Melek ve Serhat romantik komedi tarzında. Buradaki baş rol oyuncuları MS hastalarını oynuyor. Didaktik, acıklı bir hikaye değil. Yer yer gözler aşktan yaşarıyor. Çok eğlendirici, umut verici, hayat dolu bir proje.''

''BU PROJEYİ KEYİFLİ VE İZLENEBİLİR YAPTIK''
Bu proje öncesi hastalığı tanımadığını fark ettiğini belirten yönetmen Müjde, “Araştırdım, hocalarla ve hastalarla toplantı yaptım. Anladım ki bu yanlış bilinen bir hastalık. Çok kişi bundan mağdur. Yanlış anlaşılmalar yüzünden işlerini ve ilişkilerini kaybediyorlar. Bu, bizim için bir sosyal sorumluluk projesi olsun dedim. Onun üzerine bu projeye başladık. Biz her şeyi keyifli yazarız. Bu projeyi de keyifli ve izlenebilir yazdık'' diye konuştu.

MS'in ölümcül bir hastalık olmadığını, tedavisinin olduğunu belirten yönetmen Müjde, ''MS hastaları, bizim gibi hayatlarını sürdürebilirler. Bu nedenle korkulacak bir hastalık gibi davranmayın. Biz hikayemizde bunu anlatıyoruz'' dedi.

''MS KORKULACAK BİR HASTALIK DEĞİL''
Normal dizilerden farklı olarak bu dizinin sosyal sorumluluk projesi olduğuna vurgu yapan Engin Hepileri, şunları söyledi: ''Melek ile Serhat baş harflerinden anladığımız gibi MS hastası iki genç. Hayata tutunmaya çalışan, bu hastalığı yenmek için kendilerine yeni hayat kurmaya çalışan bir çift. Böyle bir hikaye olunca, oyuncuya ayrı bir şevk veriyor. Bir de Gani Müjde yazınca, değerli oyuncularla beraber bu performansları değerlendirince bu dizi içinde olmamak için hiçbir neden yok.''

MS hastalığının çok korkulacak bir hastalık olmadığının altını çizen ünlü oyuncu Hepileri, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bulaşıcı değil, akıl hastalığı değil. Eğer çok ileri derecede değilse, erken teşhisle tedaviye başlandıysa, ataklarla seyreden ve bu ataklar sürecinde iyi bakılması gereken, geri kalan zamanda aynı bizler gibi yaşam konforu ile yaşanabilen bir hastalık. Bu anlamda ülkemizde hastalık deyince kenara ittiğimiz insanları içimize almalıyız. Onlarla beraber bu hayatı yaşamalıyız. Bu dizide bunu söylemeye çalıştık.''

''DİZİ İLE MS'LİLER DAHA İYİ TANINACAK''
Dizinin baş rol oyuncularından Aslı Tandoğan, ''Bu proje daha önceki dizilerden farklı olarak bir farkındalık oluşturma üzerineydi. Senaryosu, MS'lilerin hayatın içinde yaşadıkları problemlerle ilgiliydi ve Gani Müjde yazmıştı. Onunla çalışmayı çok istedim. Bunun üzerine bu projeyi kabul ettim. Dizi MS'lilerin hayatın içinde ne gibi zorluklarla karşılaştıklarını mizahi bir şekilde anlatıyor. Bu projenin, MS'lilerin yakınındaki insanların MS'lilere daha duyarlı olmasını, onları tanımasını ve MS ile birlikte yaşayanların daha pozitif olmasını sağlayacağını düşünüyorum'' diye konuştu.

Projeyi hayata geçiren Türkiye MS Derneği’nin Başkanı ve Devlet Tiyatrosu Oyuncusu Ayşen İnci, ''MS toplumda bilinen bir hastalık değil. Yanlış değerlendirme ve yanlış algı var. Biz yanlış algıyı yıkmak, toplumu bilinçlendirmek ve farkındalık oluşturmak istedik. Halkımız dizilere fazla ilgi gösteriyor. O yüzden bir dizi projesi olarak hazırlamakta fayda gördük'' dedi.

Dizide doktor rolünde oynadığı bilgisini veren İnci, ''Esas mesleğim oyunculuk. Benim de bu çorbada tuzum oldu. Bildiğimiz kadarıyla ülkemizde 40 bin MS hastası var. Bu sadece MS'lileri değil, çevresini de etkiliyor. Bakıma ihtiyacı olan MS'liler de var. Herkesin MS'i farklı. Hayatını normal sürdürenler de var, yardıma gereksinim duyan MS'liler de var. Yakınlarını da düşünürsek bu hastalık oldukça fazla kişiyi etkiliyor.''

''MS BAŞKA HASTALIKLARLA KARIŞTIRILIYOR''
Proje danışma kurulunda yer alan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalında görev yapan Prof. Dr. Aksel Siva, bu projede olmanın çok hoş olduğunu söyledi.

Gani Müjde'nin bu projede yer almasının da çok güzel olduğunu anlatan Siva, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu eser büyük ölçüde onun. MS hastalığının toplumda daha iyi tanınması ve aynı zamanda pozitif aktarılması çok önemli. Sanıyorum bu proje bunu fazlasıyla başarıyor. Toplumumuzda aşağı yukarı 1500 kişi içinde 1 kişide rastlanan bir hastalık. Bu hastalığın daha iyi tanınması, bu kişilerin toplumdan farklı olmadıklarının fark edilmesi açısından da çok önemli olduğunu düşünüyorum. MS başka hastalıklarla karıştırılıyor. Kas hastalığı, ALS hastalığı, akıl hastalığı ve bulaşıcı hastalık değil. Kişilerin hareket fonksiyonlarında zaman zaman zorluklar oluşturan ama tekrar toparlayan bir rahatsızlık. Bu hepimizin başına gelebilir. MS'lilerin içimizden biri olduğunu unutmamak gerekir.''

Projede yer alan bir diğer isim olan MS hastası Dilek Üstündağ da, ''Projenin yapılmasından dolayı çok mutluyum. Farkındalık ötesinde, evden dışarı çık adına yapılmış bir proje olduğunu hissettim. Yeni arkadaşları bilgilendirmek için bu projede yer aldım. İnsanlarımız MS'lileri anlamaya çalışsın. Bu kolay değil. Yok saymasınlar. MS'liler eve kapanmasın. Dışarı çıkarlarsa hayat daha kolay olacak'' dedi.

Dizide Ferdi Alver, Aybike Turan, Özlem Çakar, Buğra Özmüldür, Merve Polat, Ömer Köse ve Alişan Özkan'da oyunculuklarıyla farklı karakterlere hayat veriyor. ‘Melek ile Serhat’a konuk oyuncu olarak destek veren ünlü isimler arasında, Emre Kınay, Önder Açıkbaş, Serap Matyaş,Ömer Duran ve Yasemin Hadivent yer alıyor. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Trendyol Süper Lig: Beşiktaş: 2 - MKE Ankaragücü: 0 (Maç sonucu) Trendyol Süper Lig’in 33. haftasında Beşiktaş, sahasında karşılaştığı MKE Ankaragücü’nü 2-0 mağlup etti. Maçtan dakikalar (İkinci yarı) 52. dakikada Sowe’un pasında topla buluşan Kitsiou’nun sağ çaprazda altı pas üzerinden sert vuruşu üstten auta gitti. 57. dakikada Ghezzal’ın ceza yayının hemen gerisinden sağ çaprazdan kullandığı serbest vuruşta meşin yuvarlak üst kale direğine çarparak oyun alanına geri döndü. 67. dakikada sol taraftan kullandığı köşe vuruşunda ceza sahası içinde iyi yükselen Muleka’nın kafa vuruşunda top direğe çarparak ağlara gitti. 2-0 Hakemler: Bahattin Şimşek, Esat Sancaktar, Yusuf Bozdoğan Beşiktaş: Ersin Destanoğlu, Svensson, Worrall, Necip Uysal, Emrecan Terzi (Tayyip Talha Sanuç dk. 44), Gedson (Demir Ege Tıknaz dk. 90), Al Musrati, Ghezzall (Alex Chamberlain dk. 76), Muçi, Rashica (Vincent Aboubakar dk. 76), Muleka (Mustafa Hekimoğlu dk. 90) Yedekler: Utku Yuvakuran, Cenk Tosun, Daniel Amartey, Emrecan Uzunhan, Fahri Kerem Ay Teknik Sorumlu: Serdar Topraktepe MKE Ankaragücü: Bahadır Han Güngördü, Kitsiou, Radakovic, Mujakic, Kazımcan Karataş, Kaan Güneren (Pedrinho dk. 58), Tolga Ciğerci, Morutan (Chatzigiovanis dk. 76), Efkan Bekiroğlu (Saponara dk. 76), Bassogog (Flips dk. 90+1), Sowe (Macheda dk. 90+1) Yedekler: Ertaç Özbir, Atakan Çankaya, Arda Ünyay, Cephas, Mert Çetin Teknik Sorumlu: Halil Cihan Ünal Goller: Ernest Muçi (dk. 18), Jackson Muleka (dk. 67) (Beşiktaş) Sarı kartlar: Jonas Svensson, Tayyip Talha Sanuç (Beşiktaş) Nihad Mujakic, Kitsiou (MKE Ankaragücü)
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.