SAĞLIK - 15 Ağustos 2017 Salı 17:00

Gebelikte egzersiz hafif şiddetle yapılmalı

A
A
A
Gebelikte egzersiz hafif şiddetle yapılmalı

Fizyoterapist Yasin Aykut Yıldırım, gebelik döneminde egzersizin hafif şiddetle yapılması gerektiğini belirtti.

Diyarbakır Özel Genesis Hastanesinde görevli Fizyoterapist Yasin Aykut Yıldırım, anne adaylarına egzersizle ilgili bilgi verdi. Egzersizin kalp, solunum veya kassal uygunluğu geliştirmek amacıyla yapılan tekrarlı ve kişiye özel düzeyi belirlenen planlı fiziksel aktivite çeşidi olduğunu anlatan Yıldırım, "Egzersizler hafif şiddette yapılmalıdır. Yani hafif şiddette egzersiz yaparken, şarkı söyleye bilmelisiniz. Eğer egzersiz sırasında rahatlıkla bir sohbeti sürdüre biliyorsanız bu egzersiz orta şiddette; eğer egzersiz sırasında, bir sohbeti nefesiniz kesilecek seviyede sürdürüyorsanız ise bu egzersiz de şiddetli (ağır) egzersizdir" dedi.

Daha önceden aktif spor hayatı ve egzersiz geçmişi yoksa gebeliğin yaklaşık olarak 15. haftasında egzersizlere başlanabileceğini anlatan Yıldırım, "1. ve 3. trimester, yeni bir egzersiz programına başlamak için uygun değildir. Fakat daha önceden aktif olarak egzersiz yapıyorsa 1. ve 3. trimesterde egzersize devam edebilir. Egzersiz, dolaşım ve sindirim işlevlerini düzenler, annenin kilo kontrolünü sağlar, dayanıklılık ve kuvvetin artırılmasına yardımcı olur, doğum için gereken kas aktivitesini destekler. Ayrıca, sosyal ve psikolojik açıdan iyilik hissinin artırılmasına katkıda bulunur, doğum sırasında olası sorunların azaltılmasını sağlar, doğumun daha kolay gerçekleşmesini sağlar ve doğum sonrası iyileşmeyi hızlandırır” diye konuştu.

"Egzersizler sırasında nefes tutulmamalı"

Gebelikte egzersiz sırasında dikkat edilmesi gerekenler konusunda anne adaylarına uyarılarda bulunan Yıldırım, şunları kaydetti:

“Düşük şiddetli egzersizler tercih edilmeli. Egzersiz sırasında vücut ısısı 38 dereceyi aşmamalıdır. Egzersiz süresi ortalama 20-30 dakika olmalıdır. Günlük sıvı alımı 10-15 bardak olmalı. Düşme riski olan egzersizler tercih edilmemelidir. Fazla çömelme olmamalıdır. Egzersizler sırasında nefes tutulmamalıdır. Ani tansiyon düşmesinden kaçınmak için yatış pozisyonundan yavaşça kalkılmadır. Egzersiz öncesi mesanenin boşaltılması sağlanarak pelvik tabana ilave stres binmesi engellenmeli. Yüzme, yürüme, su içi egzersizler, gebeliğe uyarlanmış pilates ve yoga da gebelikte güvenilir egzersizler."

Yıldırım, vajinal kanama, aktivite öncesi veya sırasında nefes darlığı, baş ağrısı ve dönmesi, göğüs ağrısı, Bacakta aşırı ağrı ya da şişlik, erken doğum eylemi ve amniyon sıvısının gelmesi gibi durumlarda ise egzersizlerin durdurulması gerektiğine dikkat çekti. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Maltepe’de saz üstatları için 30 yıldır bağlama üretiyor Maltepe’de Erzincanlı bağlama ustası Cihan Doldur 30 yıldır saz üstatları için bağlama üretiyor. İstanbul Maltepe’de yaşayan Erzincanlı bağlama ustası Cihan Doldur 30 yıldır saz üstatları için bağlama üretiyor. Halk müziğinin önemli enstrümanlarından biri olan el emeği bağlama üretimi, teknolojik imkanların artması ve çırakların yetişmemesi nedeniyle son demlerini yaşıyor. Maltepe’de küçük bir atölyede 30 yıla yakındır bağlama yapan Cihan Doldur, ağacın cinsine göre ayda ortalama 5-6 bağlama yapıyor. Bağlama yapmak için maun, dut ve kırmızı ardıç ağaçlarını tercih eden Doldur, bazı bağlamaları ise yaklaşık 6 ayda tamamladığını söyledi. Bağlama yapımını aşama aşama anlatan Doldur, zahmetli ve bir o kadarda emek isteyen bir çalışma olduğunu dile getirdi. 30 yıldır Maltepe’de saz üreten Cihan Doldur, “Kursa yazılmıştım, yengemin bir sazı vardı. Kurs sonrası yengem sazını geri isterdi, dolayısıyla çalışamazdım, yapamazdım. Hiç sazım olmamıştı, zaman ve süreç bizi buralara getirdi. 30 yılı aşkındır bu meslekteyim. Bağlama enstrümanı her şeyden önce beni sesiyle cezbettiği için, amcamında bağlama ustası olmasından dolayı onun yanında başladım. Ahşapa dokunmak çok farklı bir şey. Ben bu işi bir. Meslek gibi görmedim, severek yaptığım bir iş bu. Yeni jenerasyon gençlik biraz daha rahat. Buraya geliyorlar ve ilk başlarda hoşlarıma gidiyor. Tozu, zımparayı zorlukları gördükleri zaman geri adım atıyorlar. Bu iş meşakkatli bir iş, bedenen ve ruhen bu işe kendinizi vermeniz gerekiyor. Gençlerimizde kültürümüze ilgi daha az daha çok batı kültürüne yakınlar ama batıdaki gençlere baktığımızda bizim kültürümüze daha çok meraklılar. Müşteri portföy olarak Çin’e, Afrika’ya, Ruslar’a ve Avrupa’nın bir çok ülkesine saz ürettik. Amerikalı bir arkadaş bizlere Muhlis Akarsu’yu anlattı, eserlerini çaldı. Biz utandık açıkçası.” diye konuştu. (AZ-