EĞİTİM - 08 Mayıs 2018 Salı 14:13

Geleceğin hemşireleri mesleğe ilk adımlarını attı

A
A
A
Geleceğin hemşireleri mesleğe ilk adımlarını attı

12 Mayıs Hemşireler Günü kapsamında İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi’nin düzenlediği Beyaz Önlük Giyme ve Işık Alma Töreni ile geleceğin hemşireleri mesleğe ilk adımlarını attı.

İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü’nden mezun olacak öğrenciler "Işık Alma Töreni" ile hocalarından aldıkları bilgi ışığıyla mesleğe ilk adımlarını attı. İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Cüneyt Ulutin ve Hemşirelik Bölümü Başkanı Dr. Öğr. Gör. Şeyda Saydamlı’nın açılış konuşmasını gerçekleştirdiği törene, öğrencilerin velileri de katılım gösterdi. Etkinlikte ayrıca 1. sınıf öğrencilerinin beyaz önlük giyme merasimi de gerçekleştirilirken, tören sonrasında yapılan panelde sektör ile ilgili önemli bilgi paylaşımında bulunuldu.

“Beyaz önlüğünüz ile parlayacaksınız”

Hemşirelik bölümünün diğer bölümlerden kendileri için bir adım daha önde olduğunu ifade eden İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu öğrencilere hitaben yapmış olduğu konuşmasında, “Özellikle insan yaşamıyla ilgili titizlik ve fedakârlık gerektiren bir meslek olması dolayısıyla Hemşirelik mesleği çok önemlidir. Sağlık alanının ekip çalışmasının en önemli alanıdır hemşirelik. Bugün o temiz üniformalarınıza kavuşacaksın. Hemşirelik dayanaklılık, empati, şefkat ve insan sevgisi gerektiren çok zor bir meslek. Hemşireler hastanenin en güveniliri ve en güler yüzlüsüdür. Sizler zaten tüm bunları bilerek bu mesleği seçtiniz. Tüm bu değerleri ve iletişimi çok iyi kullanın. Çünkü önemli olan ne söylediğiniz değil, kelimeleri nasıl kullanacağınız. Bu önemli günde fedakârlığı ve anaçlığı yansıtan ve Çanakkale Savaşı’nda askerlerin hemşire annesi olan ilk Türk kadın Hemşire Safiye Hüseyin’i de saygıyla anıyorum. Bununla birlikte beyaz önlükleriyle mesleğinizde parlayacak olan siz değerli öğrencilerimizle de gurur duyuyorum” dedi.

“Önemli sorumluluklarınız var”

Günün anlam ve önemini belirten konuşmasında 12 Mayıs’ın önemine değinen İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Cüneyt Ulutin ise, “Hemşireler günü Florence Nightingale’in doğum günü olarak belirlenmiştir. Bu günün seçilmesinin çok anlamlı bir nedeni vardır. Nightingale, hastalara olan bağlılığıyla gece elinde lambasıyla onlara bakım yapmıştır. Siz de onun gibi elinize aldığınız ışığı daha da özenle büyüterek, bunu yapacaksın. Birinci sınıftaki öğrencilerimiz beyaz bir güvercin gibi aldıkları teorik bilgileri uygulama alanında yeni bir başlangıç yapacaklar. O beyaz önlükler size önemli sorumluluklar yüklüyor. Aynı şekilde yuvadan uçup gidecek dördüncü sınıflar da burada hocalarından alacak oldukları bilgi ışığıyla mesleğe ilk adımlarını atmış olacaklar. Bunun yanı sıra aileler, sizler çocuklarınızı bizlere emanet ettiniz ve bugün onların birer hemşire olduğuna şahit olacaksınız. Hepinize şükranlarımı sunuyorum” şeklinde konuştu.

İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi ’inden geçen sene mezun olan ve yılın hemşiresi seçilen Ramazan Alkan da arkadaşlarına tavsiyelerde bulunarak, “ Sizlere tavsiyem görev ve yetkinizi adınız gibi bilin. Meslekte başarılı olmak için yetkilerinizi ve etik kararlarınızı çok iyi almanız gerekiyor. Profesyonel meslek hayatınızda sorunlarla elbette karşılaşacaksınız. Ancak mesleğinizden ödün vermeyin. Etik değerlere, yetki ve sorumluluklarınıza aykırı hiçbir davranışta bulunmayın. Kariyer planlarınızı ertelemeyin” dedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Enfeksiyon hastalıkları uzmanı uyardı: "Sepsis tedavisindeki gecikmenin ölümcül sonuçları olabilir" Kana mikrop karışmasına tıp dilinde sepsis denildiğini söyleyen Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sünbül, “Pek çok değişik tür mikrop çeşitli yollarla kana karışabilir ve hastalığa neden olur. Kanda enfeksiyon oluşması çok ciddi ve hayati bir sorundur. Erken tanı ve etkili antibiyotik tedavisi hayat kurtarıcıdır. Bu tedavinin mutlaka hastanede ve damar yolu ile yapılması gerekir. Tedavide gecikme olan veya bağışıklığı baskılanmış hastalarda maalesef ölüm oranı yüksektir” dedi. Liv Hospital Samsun Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sünbül, kanda görülen enfeksiyon hastalıkları hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Kandaki enfeksiyonun ne olduğundan bahseden Prof. Dr. Sünbül, “Kan sağlıklı insanlarda mikropsuzdur. Kana mikrop karışmasına tıp dilinde ‘sepsis’ denir. Pek çok değişik tür mikrop çeşitli yollarla kana karışabilir ve hastalığa neden olur. Enfeksiyon hastalıkları pratiğinin en acil tedavi gerektiren hastalıklarından biridir. Zamanında ve etkin tedavi yapılamaz ise organlarda hasar yaparak ölümle sonlanır. Sepsis dediğimiz bu hastalıkla dünyada sıkça karşılaşılmaktadır. Birçok ülkede hastalığın oranı bilinmemektedir. Yapılan araştırmalara göre ABD’de yılda yaklaşık bir milyona yakın kişi bu hastalığa yakalanmaktadır. Hastalık hastane dışında çeşitli nedenlerle oluşabileceği gibi hastanede yatan kişilerde de gelişebilmektedir. Özellikle yoğun bakım hastalarında kanda enfeksiyon oluşma riski çok daha yüksektir” diye konuştu. "Kana mikrop karışması" Kana mikrobun nasıl karıştığını anlatan Prof. Dr. Sünbül, "Kana mikrop, kısa süreli ve miktar olarak az sayıda veya uzun süreli daha fazla miktarda karışabilir. Diş fırçalama veya sakız çiğneme gibi basit işlemler sırasında bile kana geçici süre ve az sayıda mikrop karışabilir ancak bağışıklık sistemi bu mikropları yok eder ve hastalık oluşmaz. Ancak uzun süreli ve fazla miktarda mikrop kana karışırsa kanda enfeksiyon gelişir. İdrar yolları iltihabı, kalp kapaklarında veya kalp duvarında gelişen iltihap, kemik iltihabı, bağırsak iltihabı, cilt iltihabı, iç organlarda olan apseler başta olmak üzere birçok organ veya sistemimizde gelişen iltihap sepsis gelişimine neden olabilir. Ayrıca şeker hastaları, kanser tedavisi verilen kişiler, organ nakli yapılanlar ve yaşlılarda bağışıklık sistemi baskılanmış olduğundan veya yenidoğan dönemindeki bebeklerde ise bağışıklık sistemleri henüz gelişmediğinden bu tür hastalıklara karşı eğilim fazladır" şeklinde konuştu. "Erken tanı ve etkili antibiyotik tedavisi hayat kurtarıcıdır" Kanda enfeksiyon oluşumunun göz ardı edilmemesi gerektiği vurgulayan Prof. Dr. Sünbül, “Günümüzde tıbbi teknolojideki gelişmeler sağlık hizmetlerinde kaliteyi artırırken diğer yandan tanı ve tedavi amaçlı hastaya uygulanan bir takım işlemler kanda enfeksiyon riski oluşturmaktadır. Uzun süreli idrar sondası kullanımı, diyaliz katateri, kanser tedavisi yapmak için konulan kalıcı kataterler bunlara örnektir. Kanda enfeksiyon oluşması çok ciddi ve hayati bir sorundur. Erken tanı ve etkili antibiyotik tedavisi hayat kurtarıcıdır. Bu tedavinin mutlaka hastanede ve damar yolu ile yapılması gerekir. Tedavide gecikme olan veya bağışıklığı baskılanmış hastalarda maalesef ölüm oranı yüksektir” ifadelerini kullandı. "Tanı ayrıntılı fizik muayene ve laboratuvar tetkikleriyle konur" Kanda enfeksiyon tespit edilmesi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Sünbül, “Vücutta iltihap olduğunda başta ateş yüksekliği, halsizlik, iştahsızlık, baş ağrısı, bulantı, kusma gibi pek çok klinik bulgunun dışında kanda bazı değerler de yükselir. Kana mikrop karıştığından şüphelenilirse, hasta derhal hastaneye yatırılır ve incelenir. Klinik şüphe ile birlikte ayrıntılı fizik muayene ve laboratuvar tetkikleri ile tanı konur. Hastadan alınan kanın kültürü yapılır ve kan kültüründe mikrop üretildiğinde tanı kesindir. Bu işlem birkaç gün alabilir, kanda enfeksiyon düşünülen hastalarda derhal tedaviye başlanır” açıklamasında bulundu. "CRP değerinin yüksek olması, kanda enfeksiyon tanısı için yeterli değildir" Kanda mikrop olduğunda pek çok laboratuvar değerlerinin de artabileceğini ve bu durumun tanı koymaya da yardımcı olabileceğini dile getiren Prof. Dr. Sünbül şunları söyledi: "Bunlardan birisi de C reaktif protein (CRP) olup kanda mikrop olduğunda artabildiği gibi başka birçok iltihap seyrinde de yükselir. Ancak herhangi klinik bir bulgu olmadan bazen tek başına CRP yüksekliğinde hastalara ‘kanınızda mikrop var’ diye ifade edilmektedir. Bu yorum hastalarda paniğe ve endişeye neden olmaktadır. Tek başına kanda CRP değerinin yüksek olması, kanda enfeksiyon tanısı için yeterli değildir. Hatta bazen yakın zamanda geçirilen pek çok enfeksiyondan sonra CRP yüksek bulunabilir. Bir diğer neden ise mikropsuz iltihap diye tanımlanabilecek romatizmal hastalıklar (otoimmun hastalıklar) seyrinde de bu değerin yüksek olmasıdır. Bunun ayrımı için detaylı bir muayene ve laboratuvar testlerinin doğru yorumlanması önemlidir."
Ağrı Ağrı’ya 2 adet yeni kapalı tenis kortu yapılıyor Ağrı’da modern spor tesislerinin sayısı artarak devam ediyor. Gençlere ve vatandaşlarımıza daha iyi koşullarda spor yapabilmesine olanak sağlamak adına yatırımlara hız veren Gençlik ve Spor Bakanlığı, Ağrı’ya 2 adet yeni kapalı tenis kortu kazandırıyor. Ağrı Valiliği koordinesinde Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde Vali Lütfi Yiyenoğlu Şehir Stadyumu Spor Kompleksi yerleşkesinde, 2 adet yeni kapalı Tenis Kortlarının yapımına başlandı. “Sporda başarı modern tesislerle mümkündür” Ağrı Gençlik ve Spor İl Müdürü Fedai Din, yapımına başlanılan tenis kortları inşaat alanında incelemelerde bulunarak, Spor Hizmetleri Müdürü Cemil Budak’tan tesis çalışmaları hakkında bilgi aldı. Ağrı’da sporun gelişmesi için altyapıya, tesisleşmeye ve spor organizasyonlarına çok büyük önem verdiklerini belirten İl Müdürü Din, 12 tenis antrenörünün yıl boyunca okullarda sportif yetenek taraması yaparak, tenis branşına yatkın ve yetenekli çocukları ücretsiz eğitimlerle yetiştireceklerini söyledi. Sporda başarı modern tesislerle mümkün olduğunu belirten İl Müdürü Din, gelecekte profesyonel sporcu olmanın yolunun bu tesislerden geçecektir. Bu tesisin tamamlanmasıyla birlikte ilimizde; Ulusal ve uluslar arası müsabakalarına ev sahipliği yapmayı hedefliyoruz. Ayrıca bu tesis Ağrı’da ki spor turizminin kalkınması için önemli bir yatırımdır. Bu modern tesiste Amatör spor kulüplerinin ve halkın istifade edebileceği, gençlerin sportif aktivitelerini yapabileceği, serbest zamanlarını değerlendirebileceğini söyledi. Sözleşme bedeli 19 milyon 805 bin 721 TL olan tenis kortlarının Ekim ayında bitirilmesi hedefleniyor.