SAĞLIK - 22 Eylül 2017 Cuma 11:43

'Genç ve güzel bir görünümün sırrı kendi yağınızda'

A
A
A
'Genç ve güzel bir görünümün sırrı kendi yağınızda'

Op. Dr. Deniz Küçükkaya, genç ve güzel bir görünümün sırrı kendi yağınızda diyerek, cerrahi bir yöntem olan yağ enjeksiyonu hakkında bilgiler verdi.

Son yıllarda en çok tercih edilen estetik uygulamalarından yağ enjeksiyonu ile ciltteki çöküntüler ve çukurlar doldurularak daha genç görünümlü bir vücuda ve yüze sahip olunabiliyor. Op. Dr. Deniz Küçükkaya, cerrahi bir yöntem olan yağ enjeksiyonu hakkında bilgiler verdi.

Bazı durumlarda hastalardan alınan yağların inceltilerek tekrar enjeksiyon yöntemi ile vücuda verilmesi işlemi olan yağ enjeksiyonunun vücuttaki uygulama alanları hakkında bilgi veren Op. Dr. Deniz Küçükkaya, "Vücudunda herhangi bir nedenle çöküklük olan hastalarda, ani kilo alıp verme sonucunda oluşan çukurlarda, orantısız vücut yapılarını dengelenmesinde ve problemli bölgelerin önceden tespit edilip yine vücuttan alınan yağların tespit edilen bölgelerde yağ enjeksiyonu yöntemi ile var olan sorunlar ortadan kaldırılıyor. Çökük yüzler, düz ve elmacık kemiklerinin belirgin olmaması, bacaklardaki çarpıklıklar, düz ve kıvrımsız kalçalar, yaşlılığa bağlı olarak el ve yüzde oluşan kırışıklık vb. gibi daha birçok durumda da cerrahi bir yöntem olan yağ enjeksiyonu işlemi uygulanıyor'' dedi.

''Daha çok yüz gençleştirmede kullanılıyor''

Yağ enjeksiyonu uygulamasını en çok yüz gençleştirmede operasyonlarında kullandığını belirten Op. Dr. Küçükkaya, "Yüz germe hastalarımda çoğu zaman orta yüz bölgesini yani elmacık kemiklerinin olduğu bölgeleri yağ enjeksiyonlarıyla dolduruyorum. Böylece ciltteki sarkmalar giderken aynı zamanda dolgunluk da sağlanmış oluyor. Bununla beraber çok daha küçük müdahale isteyen hastalarımda özellikle sadece yağ enjeksiyonuyla tatmin edici sonuçlar almak mümkün oluyor. Yağ enjeksiyonu sadece dolgunluk vermekle kalmıyor. Aynı zamanda içerdiği kök hücreler sayesinde cildin canlılığında ve güzelliğinde de belirgin olarak artış sağlıyor. Elmacık kemikleriyle beraber alın bölgesine de uygulanan enjeksiyonlarla totale yakın bir yüz gençleştirme sağlamak mümkün olabiliyor. Orta yüz bölgesi geride olan bazı hastalarda bu bölgeye üst dudakları da içerecek şekilde yapılan uygulamalarda özellikle profil görüntülerinde belirgin düzelme sağlamak mümkün olmaktadır. Yüzüne yağ enjeksiyonu yaptığımız hastaların büyük bir çoğunluğunun ellerine de yağ enjeksiyonu yapıyorum. Böylece yüzün uyumuyla beraber ellerdeki yaşlılık belirtilerini de hafifletmek mümkün oluyor" şeklinde konuştu.

''Liposuction için gelen hastalarda avantaj sağlıyor''

Yağ enjeksiyonunun yüz bölgesinde çökük yanaklarda, düz ve belirsiz elmacık kemiklerinde, cilt kırışıklarında dudaklarda, alın bölgesinde, alt ve üst göz kapağına, çene konturunu belirginleştirmek için kullanılabileceği bilgisini veren Op. Dr. Küçükkaya, ''Bu alanlar dışında ameliyatlı ve ameliyatsız çökük burunları düzleştirmek amacı ile rahatlıkla uygulanabilir. Bacaklarda şekil bozukluğu bulunan hastalara da benzer uygulamaları yapmak mümkün oluyor. Bununla beraber uygun hastalarda kalça büyütmek için de kullanılıyor. Özellikle liposuction için gelen hastalarda avantaj sağlıyor. Liposuction istemeyen kişilerde ise sadece ihtiyacımız kadar yağı karın, bel veya vücudun başka yerlerinden temin etmek mümkün oluyor. Kişinin kendine ait bir doku olmasından dolayı reaksiyon riski önemli ölçüde ortadan kalkıyor'' diye konuştu.

''Yağ enjeksiyonu işleminde verilen yağın bir miktarının erime olasılığı var''

Yağ enjeksiyonu işleminde verilen yağın bir miktarının erime olasılığı olduğunu ifade eden Op. Dr. Küçükkaya, "Kendi yağımız olmasına rağmen vücut bunun bir kısmını eritiyor. Bu erimenin oranı kişiden kişiye göre değişiklik gösterebiliyor. Erime tamamlandıktan sonra geriye kalan yağ dokusu yeterli sonucu sağlamışsa tekrar bir işleme gerek olmuyor ve işlem kalıcı olarak bir değişim sağlıyor. Kalıcılığı en iyi olan yağ ise karın ve uyluk iç taraftaki yağdır" dedi.

İyileşme süreci

İyileşme sürecine değinen Op. Dr. Küçükkaya, ''Yağ enjeksiyonu genelde lokal anestezi altında yapılsa da bazı hastalarda genel anestezi ile de yapılıyor. İşlem ortalama 1- 1,5 saat sürüyor. Lokal anestezi altında yapılan işlem sonrasında hastalar yarım saat dinlendikten sonra evine dönebilir. İşlemin genel anestezi altında yapılması durumunda ise 4-6 saat sonra hastaların evine dönmesi mümkün olabiliyor'' ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla BİLSEM Türkiye’de en çok bilimsel proje hazırlayan 2’nci okul Muğla Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM), bilimsel çalışmalar kapsamında Türkiye genelinde en çok proje hazırlayan ikinci okul oldu. Bu yıl Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu’nca 18’incisi düzenlenen Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri yarışması Ege Bölge finali Denizli’de bugün sona erecek. Ege bölgesinden yapılan 887 projeden 100 tanesi jüriler tarafından sergilenmeye değer görülerek bölge finaline davet edildi. Bölge finalinde başarılı olan projeler ise Türkiye finalinde yarışmaya hak kazanacak. Yarışmaya damga vuran Muğla Bilim ve Sanat Merkezi ise hazırladığı yetmiş proje ile Türkiye geneli en çok proje hazırlayan ikinci okul oldu. Davet edilen on üç proje ile de Türkiye geneli en başarılı dördüncü okul oldu. Ege bölgesi özelinde ise bölgeye davet edilen yüz projeden on üçüne sahip olarak Ege Bölgesinin zirvesine yerleşti. Muğla Bilim ve Sanat Merkezi Müdürü Bekir Cevizci, “Öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz bilimsel üretkenliklerini en üst seviyeye çıkararak bu yıl Türkiye’ye damgasını vurdu. Muğla’dan bir devlet okulunun bütün istatistikleri alt üst ederek bilimsel başarılarıyla Türkiye gündemine oturması bizleri çok mutlu etti. Bu başarının mimarı sevgili öğrencilerimizi ve fedakâr öğretmenlerimizi tebrik ederim. Burada 13 ekibimizde toplam 36 kişilik dev bir kadro bulunmaktayız. Buradan güzel başarılar alarak Muğla’ya dönmeyi planlıyoruz. Ayrıca tek faaliyetimiz bilimsel projeler değil, bilimsel yayınlar ve bilimsel öğrenci bildirilerinde de Türkiye gündemine oturmaya hazırız. Bize çalışmalarımızda her zaman destek veren Valiliğimize, Muğla İl Milli Eğitim Müdürümüz Emre Çay Bey’e ve yöneticilerimize teşekkür ederiz” dedi.
Samsun Yıllık işletme cetvellerinde son tarih 30 Nisan Samsun Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Selahattin Altunsoy, sanayi işletmelerinin ‘yıllık işletme cetvelleri’ni 30 Nisan 2024 tarihine kadar vermeleri gerektiğini hatırlatarak, verilmemesi durumunda işletmelere 8 bin 322 TL idari para cezası uygulanacağının altını çizdi. Müdür Selahattin Altunsoy, sanayi sicil belgesi sahibi işletmelerin 2023 yılına ait yıllık işletme cetvellerini 30 Nisan 2024 tarihine kadar vermeleri gerektiğini hatırlattı. Altunsoy, “Sanayi sicil belgesi alan işletmeler aynı kanunun 5. maddesine göre her yıl vermek zorunda oldukları bir yıllık faaliyetlerini gösteren yıllık işletme cetvellerini takvim yılı sonundan itibaren en geç dört ay içinde (30 Nisan tarihine kadar) bağlı bulundukları İl Sanayi ve Teknoloji Müdürlüklerine bildirmek zorundadırlar. Bu çerçevede sanayi siciline kayıt olan işletmelerin 2023 yılına ait yıllık işletme cetvellerini Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca yayımlanan SGM 2014/11 no’lu Tebliğin 11’nci maddesi uyarınca e-Devlet kapısı veya Bakanlık web sayfası Sanayi Sicil Bilgi Sistemi üzerinden (http://sanayisicil.sanayi.gov.tr) elektronik ortamda vermeleri gerekmektedir. Yoğunluk yaşanmaması için girişler son güne bırakılmamalıdır. Sistem 7 gün 24 saat açık olduğundan mesai saatleri dışında ve hafta sonları da girişler yapılabilir. Söz konusu zorunluluğu yerine getirmeyen işletmelere aynı kanunun ilgili maddeleri uyarınca 2024 yılı için belirlenen 8 bin 322 TL idari para cezası uygulanacağından, ilgililerin cezai müeyyideye maruz kalmamaları açısından 30 Nisan 2024 tarihine kadar 2023 yılı yıllık işletme cetvellerini sistem üzerinden vermeleri önem arz etmektedir. Sanayi işletmeleri tereddüt edilen hususlarda bizzat İl Müdürlüğümüz Sanayi Sicil Birimine müracaat edebileceği gibi kurum telefondan da bilgi ve yardım alabileceklerdir” dedi.
Ordu Topraksız tarım sistemiyle çilek üretimine başladılar: Yıllık kazanç hedefleri 5 milyon TL Ordu’da, aldıkları hibe desteği ile 6 dönümlük serada topraksız tarım uygulaması ile çilek üretimine başlayan çift, yıllık yaklaşık 5 milyon TL kazanmayı hedefliyor. Fatsa ilçesinde yaşayan Özge Arslan ve eşi Uğur Arslan, topraksız tarım ile çilek üretimi yapmaya karar verdi. 2021 yılında aldıkları hibe desteği ile seralarını kuran çift, yaklaşık 10 dönümlük arsa üzerine 6 dönüm çilek serası kurdu. Burada 110 bin fideden yıllık 80-100 ton arası üretim yapan çift, yıllık 5 milyon TL kazanmayı hedefliyor. “Öğretmenliğe hiç başlamadan çilek üreticisi oldum, 6 dönüm alanda 30 dönümlük üretim yapıyoruz” Üniversitenin çocuk gelişimi bölümünden mezun olan yaşındaki Özge Arslan, topraksız tarım uygulaması ile verimin 5 katı arttığını belirterek, “Öğretmenliğe hiç başlamadan ticarete başladım, öncesinde farklı sektörlerde de çalıştık, şuanda çilek üretimi yapıyoruz. Topraksız tarım olduğu için herkes su kültürüyle üretim yaptığımızı zannediyor ancak Hindistan cevizi kabuğu içerisinde yetiştiriyoruz. Toprakta olmayan bütün değerlerin tamamını biz veriyoruz ancak kesinlikle hormon ve genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) yok. Toprağa göre daha hijyenik ve verim olarak 3-5 kat arası daha verimli. Burası 6 dönümlük sera ancak 30 dönüm toprak üretimine tekabül ediyor” diye konuştu. “2 yılda kendini amorti etti, yıllık 5 milyon TL getirisi bekliyoruz” Serada bulunan 110 bin fidede yıllık 80-100 ton ürün ile yıllık 5 milyon TL getiri beklediklerini söyleyen Özge Arslan, “Getirisinden memnunuz, 2 yıl önce 7 milyon liraya kuruldu, şu an maliyetler arttı ancak bu süre zarfından kendini amorti etti. Zaten kırsal kalkınma projesinden de destek almıştık. İl Tarım ve Orman Müdürümüz Kemal Yılmaz’ın da bizlere çok desteği oldu. İlk yıl 3 milyon TL gibi bir getirisi oldu, bu yıl 5 milyon kadar bir gelir bekliyoruz. Sektör açık, bu kalitede çilek Antalya’da ihracata gidiyor, biz burada iç piyasada satıyoruz. İlerleyen günlerden Karadeniz Bölgesi’nin tamamına yaymayı hedefliyoruz” ifadelerine yer verdi. Uğur Arslan ise eşinin fikri ile topraksız tarım sistemiyle çilek üretimi yapmaya başladıklarını ve başarılı olduklarını dile getirerek, bu tür hibe desteklerinin insanları teşvik ettiğini ve üretime katkı sağladığını söyledi.