GÜNDEM - 22 Eylül 2018 Cumartesi 14:30

Gerçek otobüs kazası sonrası ortaya çıktı

A
A
A
Gerçek otobüs kazası sonrası ortaya çıktı

Karabük’te yaşayan İbrahim ve Dilek Gülmez çifti Ankara’ya kontrole giderken geçirdikleri trafik kazası sonrası doğacak çocuklarının kalbi ve bazı organlarının ters olduğunu öğrendi. Doktorların yüzde bir yaşama şansı verilen ve alınmasını istedikleri Elif Tuana bebeğin solda olması gereken kalbi ve midesi sağda, sağda olması gereken karaciğeri ise solda yer alıyor.

“ Trafik kazası sonrası gerçekleri öğrendi”

İbrahim-Dilek Gülmez çiftinin üçüncü çocukları olarak dünyaya gelen altı aylık kızı Elif Tuana’nın kalbi sağ tarafta atıyor. Türkiye’de nadir görülen hastalık nedeniyle Elif’in kalbi ve iç organları diğer insanlara göre ters tarafta bulunuyor. Anne Dilek Gülmez, 6.5 aylık hamile iken gittiği ilk doktor kontrolünde çocuğunun kalbinde tek damarının ve kulakçığının olduğunu öğrendi.

Doktor çocuğunun yaşama şansının yüzde 1 ihtimali olduğunu ve bunun için çocuğu aldırması gerektiğini söylemesi üzerine anne Dilek Gülmez, 8 aylık hamile iken Ankara’ya kontrole gittiğinde trafik kazası geçirdi. Kazada yaralanan anne Gazi Üniversite’sine sevk edildi. Burada çocuğunun organlarının ters yönde olduğunu öğrenen anne doktorun söyledikleri karşısında şaşkınlık yaşadı. Her şeye rağmen çocuğunun doğumunu gerçekleştiren anne kontrol için sürekli olarak Ankara’ya gidip geliyor. Bu konuda çok sıkıntı yaşayan İbrahim-Dilek çifti yetkililerden Karabük’e çocuk branşında uzman doktorların getirilmesini istiyor.

Anne Dilek Gülmez çocuğundaki ilk rahatsızlığını hamileliğinin 26.’ıncı haftasında öğrendiğini, ilk muayenede doktorun şu anki hastalıktan farklı şeyler söylediğini belirterek, “O doktor ilk muayenede çocuğumun kalbinde tek damarının ve kulakçığının olduğunu söyledi. Ama kalbinin yer değiştirdiğini hiç söylemedi. Yaşama şansını yüzde 1 olarak verdi, doğumunda da öleceğini söyledi. Bu şekilde yaşayamaz bu çocuk deyip aldırmamı önerdi bana. Tabi bende 6.5 aylık çocuğumu aldırmadım” dedi.

‘Kazadan sonra çocuğunun organlarının ters tarafta olduğunu öğrendi’

Ankara’ya hamileliğinin 8’inci ayında kontrole giderken trafik kazası geçirdiğini söyleyen anne Gülmez, “Trafik kazasında çeşitli yerlerimden yaralar aldım. Travmatoloji bölümü olarak Gazi Üniversitesi’ne sevk ettiler bizi. Kaza sonrasında Gazi Üniversitesi’ndeki doktorların söyledikleri ilk doktorların söylediklerinden farklıydı. Burada tek damar olmadığını, aort damarının büyük oluştuğunu, diğer damarların ince ince şeklinde oluştuğunu ve ters şekilde oluştuğunu söylediler. Kalbinin sağ tarafta olduğunu, organlarının yer değiştirdiğini, karaciğerinin solda, midesinin sağda olduğunu söylediler. Tabi bende şaşkınlığa uğradım. Çünkü biri farklı söylüyor diğeri farklı söylüyor” diye konuştu.

“ Doktorlar yaşamasına şaşırdı”

Gülmez, kazadan 1 ay sonra 35 haftalık hamile iken çocuğunu dünyaya getirdiğini, 12 gün boyunca yoğun bakımda kaldığını da ifade ederek, “İlk gün solunum cihazına bağlı idi. Solunum cihazını çıkardıktan sonra yaşamaya devam etmesine doktorlar da çok şaşırdılar. 12 gün sonunda çocuğumu yoğun bakımda çıkarttılar. Benim ile birlikte eve gönderdiler klinik kontroller şartı ile tabi. Ayda bir kez kontrole gittik. En son kontrolümüzü 1 ay önce 5 aylıkken yaptırdık, şuanda çocuğum 6 aylık” dedi.

“Delikler sayesinde nefes alıyor”

Doktorlar doğumdan sonra çocuğumu ameliyat edemeyeceklerini söylediklerini kaydeden Dilek Gülmez, şunları söyledi:

“ Çünkü ameliyat ile düzelecek bir durumun olmadığını söylediler. Tabi ben o stresle girdim doğuma. Doğum gerçekleşti, ondan sonra yaşadı yani. Bugün altıncı ayında ama çok sıkıntılar çekiyorum. Beslenmesinde özellikle, altı aylık çocuğum 5 kilo 250 gram. Katı gıda olarak beslesem, hazımsızlık yapıyor, karnı şişiyor. Karabük’te de doktor imkanlarımız olmadığı için öyle bir durumda ne yapacağımı bilemiyorum. Uyku düzensizliği yaşıyoruz. Gündüz kesik kesik uyuyor. Bu tür sıkıntılarla karşılaşıyoruz. Karaciğeri sağdan sola doğru büyük vaziyette uzanmış diyorlar. Çocuğum uzayan bir karaciğere sahip şuanda. Akciğerleri ve böbrekleri yerinde ama kalbi ile bağırsağı bir çalışıyor. Kalp rahatsızlığı olduğu için bağırsağı da etkiliyor. Kilo alıyor ama kalbinde deliği var. Kulakçığında deliği var ve kulakçık bir tane oluşmuş, kapakçıkları yok. O delikler sayesinde nefes alıyor çocuğum. O delikler kapanırsa hayatı tehlikeye girecek çocuğumun kapakçıkları olmadığı için.

Organ değişikliği 300 binde 1 görülüyor insanda. Organ sağlıklı olsa bir sıkıntı yok. Kalp rahatsız olduğu için sıkıntı bizde yani. Bütün organlar ters yani, damarlar ters çıkmış, kalbi ters olarak görünüyor yani. Bir şey yapamıyorlar onun için. Keşke yakınımızda bir doktor olsa da bir müdahale edebilecek insan olsa. Biz buradan hemen Ankara’ya nasıl yetişelim bir şey olduğunda. Yetkililerden isteğimiz 4-5 yıldır güzel bir hastanemiz var. Ama gerekli branşlarda doktorumuz yok. Bizim durumumuzda olan eminim bir çok insan var. Sesimizi duyurup bu insanların dertlerine çare olabilecek doktorların gelmesini istiyoruz.”  

Yasin Erdem - Rıdvan Bostancı


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.