GÜNDEM - 25 Ocak 2015 Pazar 10:27

Görme engelli Gören’in yürek yakan dramı

A
A
A
Görme engelli Gören’in yürek yakan dramı

İzmir’de, eşi ve çocukları tarafından terk edilen görme engelli diyaliz hastası Hasan Gören’in yaşam savaşı yürek sızlattı. Hayatla mücadele ederken bir de yeşil kartının elinden alınmasıyla kahrolan Gören, yetkililerden yardım istedi.

Soyadı Gören, ancak o 57 yıldır görmüyor. Üç yaşındayken önce gözlerini yıllar sonra da eşi ve iki kız çocuğunu kaybeden 59 yaşındaki Hasan Gören’in yaşadıkları yürekleri sızlattı. 13 yıldır eşinden ayrı yaşayan, iki kız çocuğunun da halini sormamasıyla zor günler geçirmeye başlayan Gören, son bir yıldır da böbrek yetmezliği hastalığıyla mücadele ediyor. Sokaklarda oyuncak satarak evini geçindiren Gören kazandığı paralarla iki ev aldı. Kendisi gibi görme engelli olan eşini çok sevdiği için iki evinin de tapusunu onun üzerine yaptı. Ancak eşi yıllar sonra iki evi de alarak talihsiz adamı terk etti. Şimdilerde geçim sıkıntısı çeken ve üstüne bir de her gün diyaliz merkezlerinin kapısını aşındıran Hasan Gören’in belini en çok büken yeşil kartının elinden alınması oldu. Aldığı engelli maaşı dolayısıyla yeşil kartına el konulduğunu anlatan talihsiz adam yetkililere ‘Benim cumhurbaşkanım’ dediği Recep Tayyip Erdoğan’a seslendi.

Görme engelli Gören’in yürek yakan dramı

“YEŞİL KARTIMI İPTAL ETTİLER”
Böbrek hastalığına yakalanmadan önce oyuncak satarak geçinmeye çalışan ancak hastalığı ile birlikte yürümede güçlük çeken Gören, zor günler yaşadığını şöyle anlattı: “Şu an haliyle ev kirası, giderlerim haliyle geçim sıkıntısı yaşıyorum. Beni engelleyen rahatsızlığım. Rahatsızlığım olmasa elimden geldiği kadar idare ederim. Görmememi ben hiç eksiklik saymıyorum. Ancak bu hastalık beni önlüyor. Yoksa elim yine iş tutardı, yine bir şeyler satardım. Ama bu hastalık dolayısıyla yapamıyorum işte. Yeşil kartımı engelli maaşıma göre kart hakkını kaybettiğim gerekçesiyle iptal ettiler. İki üç sefer evrak yaptırdım. Kaymakamlığa gittim rica ettim, valiliğe dilekçe verdim. Kaymakamlığa talimat verildi ama maalesef bir sonuç alamadım. Senin maaşın var ve bu engelli maaşın tek kişiye fazla düşüyor. ‘Maaşın 370 TL’yi geçti mi prim yatırmak zorundasın’ diyorlar.” Eşinin kendisini terk etmesine rağmen hakkını helal ettiğini ve onu suçlamadığını söyleyen talihsiz adam eşiyle aralarına kötü niyetli kişilerin girdiğini ve ayrıldıklarını öne sürdü.

“EVLATLARIM ‘SENDEN UTANIYORUM’ DEDİ”
Annesini ve babasını kaybeden, akrabalarının ise sırt çevirdiğini anlatan Hasan Gören, “Benim kendi öz sülalem bu yaşa kadar bana sahip çıkmadı. Şimdi 480 TL aldığım için ‘Gelseydin, biz sana bakardık’ diyorlar. Maaşım var ya. Peki benim maaşım yokken, gurbette iki yakam bir araya gelmezken niye bana sahip çıkmadınız?” diye konuştu.

Yaşadıklarını anlatırken zaman zaman boğazı düğümlenen ve gözyaşlarını tutamayan Gören, sözlerini şöyle sürdürdü: “Demek ki ben ne diyeyim bu dünyaya layıkmışız demek ki. Layıkmışız başka bir şey demeyeceğim. Benim anam babam ağabeylerim bana dilencilik yaptırdı. ‘Sen evlenirsen bile senin kör gözünle p*çlerin olur, biz mi bakacağız onlara’ dediler. Evlatlarımın ikisi de engelli değil. Ve benim evladım olan kişi, ben onları o kadar okuttum, göçtüm onlar için. Bir gün gelmiş bana çarşının orta yerinde ‘Ben sana baba demekten utanıyorum’ diyor. ‘Peki evladım özür dilerim dedim, özür dilerim’ dedim ve gittim.”

Görme engelli Gören’in yürek yakan dramı

“İŞTE BENİM CUMHURBAŞKANIM”
Kimsesiz kalan Hasan Gören’in evindeki tek ses ise radyosu oldu. Radyosunu açıp haberleri dinlerken rast geldiği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da ‘İşte benim sayın Cumhurbaşkanım’ diyerek seslenen talihsiz adam sözlerine şöyle devam etti: “Sayın Cumhurbaşkanım’ eğer sesim yetişir de beni duyarsa bana bir yardım eli uzatırsa, bana yardımcı olursa çok memnun olurum. İnsanlar gibi gözüm görmüyor bende mutlu yaşamayı tercih ederim. Bana da bir yardım eli uzanırsa Allah rızası için memnun olurum. Olursa da olmazsa da yine Allah razı olsun. Yüce Rabbimiz, başka kimsemiz yok, Allah’tan başka kimsemiz yok.”

“ARTIK ORUÇ TUTAMAYACAĞIM”
Böbrek yetmezliğinin yanı sıra kalp rahatsızlığı, tansiyon, şeker hastalığı da bulunan Hasan Gören, evinde, hastanede zaman zaman bayıldığını ve kendine bakamadığını ifade etti. Böbrek hastası olduktan sonra kendisini en çok kahreden şeyin oruçlarını tutamayacağının olduğunu dile getiren Gören, “Bu sene Ramazan orucunu tutamazsın dediler gerçekten ciğerimden ve içimden can gitti. O kadar üzülüyorum. 9 yaşımdan beri tutardım yaşım 59. Ne yapalım Allah büyüktür” diye konuştu. 

MİHRAP DÜZÖZ- SİNAN YENİÇERİ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.