GÜNDEM - 28 Kasım 2016 Pazartesi 14:03

Görmez'den 'çocuk gelin' açıklaması

A
A
A
Görmez'den 'çocuk gelin' açıklaması

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, henüz anne yaşına gelmemiş, eş olmaya karar vermemiş bir çocuğun ebeveynlerinin izni dahi olsa evlenemeyeceğine vurgu yaparak, “Buna rağmen çocuk yaşta evliliğin tartışılması ve konuşulması üzücü olmuştur. Cinsel istismara kapı aralayacak bir düzenlemenin hukuk ve adalet sistemimizden onay alması mümkün olamaz” dedi.

33. İl Müftüleri İstişare Toplantısı'na katılmak üzere Adana'ya gelen Görmez, ilk olarak bombalı terör saldırısına uğrayan Adana Valiliği'ni ziyaret ederek incelemelerde bulundu.

Valilik'teki şeref defterini imzalayıp Vali Mahmut Demirtaş'a geçmiş olsun dileklerinde bulunan Görmez daha sonra eşi Hatice Görmez ile birlikte istişare toplantısının yapılacağı otele gitti.
Toplantı, 15 Temmuz darbe girişimi ve o sırada Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yaptığı çalışmalar hakkında video sunumuyla başladı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Adana İl Müftüsü Arif Gökce, 3-4 gün sürecek etkinliğin başarılı geçmesi için dilekte bulundu.

Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Ali Erbaş, etkinliğin bilimsel literatüre girdiğini belirterek, başkanlık bünyesinde bir uzman yardımcısının bu konuda başarılı bir uzmanlık tezi verdiğini kaydetti.

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ise FETÖ yapılanmasını ruhban grubuna benzeterek, “İslam'da ruhban sınıfı yoktur ama ne yazık ki bu cemaatler ruhban grupları oluşturup bir yerlerde pazarlık konusunda yetkili görebilmektedirler kendilerini” ifadelerini kullandı.
Adana Valisi Mahmut Demirtaş da din adamlarının okuyan, araştıran, Kur'an'ı yaşayan ve yaşatan örnek ve önder insanlar olarak yaşamalarının pek çok sıkıntıyı minimize edeceğine değindi. FETÖ'ye de değinen Vali Demirtaş, terör örgütünün gerçek yüzünün vatandaşlara sürekli anlatılması gerektiğini kaydetti.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ise kadına şiddet, çocuk istismarı, kısıtlanan özgürlükler, mülteci sorunları, mezhep ihtilafları, darbe gibi konularda tartışmanın sürekli İslam'a gelmesine karşı çıkarak, “Kabile savaşlarıyla birbirini kırıp geçiren toplumları ümmet yapan İslam'ın huzur ve barış mesajlarından bahsetmek ütopyanın peşinden sürüklenmek midir? Elbette hayır. Zira bizler biliyoruz ki bu yüce İslam dini sadece dünü inşa etmeye değil, bugüne de geleceğimize de yön vermeye muktedir büyük bir dinamizme sahiptir” ifadelerini kullandı.
Türkiye çevresindeki coğrafyada din güvenliğinin tehdit altında olduğunu kaydeden Mehmet Görmez, “Onun için bu toplantıda sadece ülkede yaşadığımız sorunlara dikkate alarak değil bölgede ve tüm İslam coğrafyasında yaşayan din istismarı ve benzeri konuları detaylarıyla ele almaya çalışacağız. Tüm İslam dünyasına diyoruz ki; geliniz çatışmalardan uzak hakka ve adalete uygun bir işbirliğiyle İslam beldelerini yeniden İslam'ın şehirleri yapalım. Kimse Müslüman olduğu ya da İslam coğrafyasında yaşadığı için mağdur duruma düşmesin, başka diyarlara göçmek zorunda kalmasın, Aylan bebekler boğulmasın” dedi.
Türkiye'de bazı cemaatlerin ve din adamlarının da dini istismar ettiğini bildiren Mehmet Görmez, din istismarcılarına karşı kanuni düzenlemeler yapılması gerektiğine işaret etti. Görmez, çeşitli şura ve çalıştaylarla FETÖ'nün dine verdiği zararları tartıştıklarını anlatarak, “Dini cemaatlerin ana yolundan sapmaması, ilkelerinden sapmaması, toplumla, milletle doğru ilişkiler kurması, vatandaşa ne vaat ediyorsa ona sadık kalması gerekiyor. Uluslararası siyasetin, ticaretin bir piyonu olarak görmemeliyiz onları” şeklinde konuştu.

Uydu üzerinden yayın yapan bazı televizyon ve radyo kanallarının da din istismarı üzerinden ticaret yaptıklarını söyleyerek, “Sahte bal sattı diye kanallar kapatılabiliyor. Peki sahte din satmaya kalkışırlarsa ne yapmak lazım? Elbette ki bunun önlemini almamız gerekiyor. Gerek Türksat, gerek Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun ivedilikle bir düzenleme yapması kaçınılmaz hale gelmiştir. İslam'ın yüce değerleriyle bağdaşmayan, topluma gerçek dışı bir din anlayışı sunan bu yayınlara müdahale basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez; bilakis bunu önlemek din güvenliğimizin, din emniyetimizin gereğidir” diye konuştu.

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, İslam'da evlilik hususlarına da değinerek geçtiğimiz günlerde Meclise sunulanancak tepkiler nedeniyle geri çekilen çocuk istismarı yasasını değerlendirdi. Görmez, şöyle devam etti:

“Nikah, hafife alınamaz büyük bir sözleşmedir. Yüce Rabbimiz nikahı Kur'an'da sorumluluğu ağır büyük bir sözleşme olarak tarif eder. Bütün bunlar gözardı edilerek henüz anne olma yaşına gelmemiş, eş olmaya karar vermemiş bir çocuğu, annesi babası dahi olsa evlendiremez. Buluğ çağına erse de akli melekeleri gelişmemiş, eş olmanın anlamını, aile olmanın yükümlerini, anne olmanın gereklerini henüz öğrenmemiş ve idrak edememiş bir kız çocuğu babası tarafından bile evlendirilemez. Buna rağmen çocuk yaşta evliliğin tartışılması ve konuşulması üzücü olmuştur. Cinsel istismara kapı aralayacak bir düzenlemenin hukuk ve adalet sistemimizden onay alması mümkün olamaz. Devlet hiçbir ayrım gözetmeksizin kanatları altındaki yaşayan herkesin ırz ve namusunun da teminatıdır. Bu bağlamda hak ihlalleri ve tecavüzler cezasız kalamaz. Elbette mağduriyetler varsa buna serinkanlı tartışılarak giderilmeli. Yeni mağduriyetlere zemin oluşturmamak adına kılı kırk yaran bir özenle hareket edilmelidir. Aslolan ahlaki prensiplerin ve doğru bilginin toplum hayatına hakim olmasını sağlamaktır.”
33. İl Müftüleri İstişare Toplantısı konuşmaların ardından çeşitli oturumlarla devam etti. Toplantı etkinlikleri, önemli konuşmacıların katılımıyla 30 Kasım'a kadar sürecek.

Nuri Pir - Umutcan İşledici 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Fatih’te hareketli gece: Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla saldırıp kapıyı ateşe verdi Fatih’te iddiaya göre, psikolojik sorunları olan bir kişi sesten rahatsız olduğu için üst komşusunun kapısını önce balyoz ve matkapla kırmaya çalıştı, başarılı olamayınca 4 kişinin bulunduğu evin dış kapısını ateşe verdi. Polis, itfaiye ve özel harekat polisleri olaya müdahale ederek saldırganı etkisiz hale getirdi. Olay, saat 01.30 sıralarında Fatih İskenderpaşa Mahallesi Feyzullah Efendi Sokak’ta yaşandı. İddiaya göre, 5 katlı binanın 4’üncü katında oturan psikolojik sorunları olan bir kişi, üst komşularının çıkardığı sesten rahatsız olunca eline aldığı balyoz ve matkapla üst komşusunun kapısına vurarak açmaya çalıştı. 5’inci katta oturan komşuları neye uğradıklarını şaşırarak panik içinde polise haber verdi. Kapıyı balyoz ve matkapla açamayan saldırgan başarılı olamayınca kapıyı ateşe verdi. Özel harekat polisleri saldırganı etkisiz hale getirdi Olay yerine gelen polis ve itfaiye ekipleri balyoz saldırgana müdahale etmekte güçlük çekince olay yerine polis özel harekat ekipleri sevk edildi. Özel harekat ekiplerinin çalışmasıyla saldırgan etkisiz hale getirilirken dairede bulunan 4 kişi itfaiye ekiplerince evin camından merdiven aracıyla tahliye edildi. Binadan dışarı çıkmak istemeyen saldırgan polis özel harekat tarafından etkisiz hale getirilerek sedye ile binadan dışarı çıkarıldı. Sedye ile dışarı çıkarılan saldırgan ambulansla hastaneye kaldırıldı. Alt komşularının saldırısına uğrayan 4 kişi, saldırgandan şikayetçi olmak ve ifade vermek için polis merkezine götürüldü. Saldırı anında dairede olan ev sahibi Muhammet Enes, “Alt kattaki komşu eve matkapla içeri girmeye çalıştı, evin kapısını yaktı. Balyozla kapıya vurdu. Polisi aradık polis geldi. Camdan bağırıyorum ben polislere, yardımcı olsanıza adam kapıyı yakıyor. Adamı almıyorlar. Özel harekat geldi, tek bir adam ancak alabildi. Saldırgan benim alt komşum, daha önce hiçbir tartışma yaşamadık. Ruh hastası kendisi kuruluyor. Daha önce de biz polis çağırmıştık. Çevik kuvvet gelmişti kapıyı koçbaşıyla kırmıştı. Kapısını biz mi kırdık zannediyor artık. 2-3 akşamda bir geliyor. Daha önce 4-5 defa şikayetçi olduk. Birinci kattaki komşu onu da rahatsız ediyor, saldırıyor. O da şikayetçi oldu ama almıyorlar” dedi. Yanan kapı içeriden cep telefonu kamerasıyla anbean görüntülendi Görüntülerde, evde yaşayan 4 kişinin yaşadığı panik anları ve dışarıdan yanan kapının dumanlarının daireden içeri girdiği anlar görülüyor. Psikolojik sorunları olduğu iddia edilen saldırganın daha önce de aynı daireye matkapla saldırdığı iddia edildi. Hastaneye kaldırılan saldırganın hastanedeki işlemlerinin ardından ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldüğü öğrenilirken ekiplerin olayla ilgili çalışmaları sürüyor.
Aksaray Aksaray’da kontrolden çıkan otobüs bahçe duvarına çarptı: 8 yaralı Aksaray’da önüne aniden bir otomobilin geçmesi üzerine fren yapan tıra, arkadan gelen yolcu otobüsü çarptı. Çarpmanın etkisiyle kontrolden çıkan otobüs bir fabrikanın bahçe duvarına çarparak durabildi. Kazada otobüs sürücüsüyle birlikte toplam 8 kişi yaralandı. Kaza saat 02.00 sıralarında Aksaray - Adana Karayolunun 6. kilometresinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ankara’dan Diyarbakır’a giden Muhammet T. (45) idaresindeki 42 EKB 68 plakalı demir profil yüklü tır, önüne aniden geçen Şammas A. (29) yönetimindeki 68 AE 610 plakalı otomobili son anda fark ederek ani fren yaptı. Ani fren yapmasıyla birlikte tırın arkasından seyreden İstanbul - Adıyaman seferini yapan Murat T. (43) idaresindeki 02 AG 525 plakalı yolcu otobüsü tıra arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle kontrolden çıkan otobüs bir fabrikanın bahçe duvarına çarparak durabildi. 21 yolcunun bulunduğu otobüs kazasında otobüs şoförü ve 7 yolcu olmak üzere 8 kişi yaralandı. Kazayı gören diğer sürücüler durumu hemen 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekiplerince ilk müdahalesi yapılan 3 yaralı ambulanslarla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine kaldırılırken, hafif yaralanan 5 yolcuya olay yerinde ayakta müdahale yapıldı. Hastanede tedavi altına alınan otobüs sürücüsü ve 2 yolcunun da durumlarının iyi olduğu öğrenilirken, tır ve otomobil sürücüsü gözaltına alındı. Yaşanan kazayı anlatan tır sürücüsü Muhammet T., “Şahin bir gitti bir geldi derken, ben tanımıyorum sürücüsünü ama önüme durdu. Durunca da ben fren yaptım. Çok sert fren yapmadım aslında yavaştım ben, otobüs de vurmuş arkamdan. Ben Ankara’dan Diyarbakır’a gidiyordum” dedi. Otobüste bunulan yolculardan Kadir Göçer (54) ise “Şahin taksi tırın önünde ani fren yaptı. Tır şoförü de ona vurmamak için ani fren yapıyor. Otobüste ona vurmamak için sağa kırınca duvara vuruyor. İyi ki de duvara vurmuş. Direk tıra vursaydı çok kötü olurdu” diye konuştu. Kazanın ardından yolcular otobüs firması tarafından olay yerine tahsis edilen servis minibüsü ile terminalde bulunan başka bir otobüse taşındı. Kazayla ilgili tahkikat başlatıldı.