GÜNDEM - 10 Ekim 2016 Pazartesi 13:06

Görmez’den Muharrem Ayı, Aşure ve Kerbelâ Mesajı

A
A
A
Görmez’den Muharrem Ayı, Aşure ve Kerbelâ Mesajı

Diyanet işleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Bugün Kerbelâ, hepimize taze bir bilinç aşılamalıdır. Kerbelâ, aramızda ayrılık-gayrılığa değil, birlik ve beraberliğe vesile olmalı bizi birbirimize sımsıkı kenetlemelidir" dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Muharrem Ayı, Aşure ve Kerbelâ ile ilgili mesajında, "Rahman ve Rahim Olan Allah’ın adıyla. Her yıl Muharrem’in 10’uncu günü geldiğinde kalbinde Kerbelâ’nın hüznü ve Ehlibeyt’in muhabbetini taşıyan her kardeşimizi bir acı, bir hüzün ve bir keder kaplar. Yürekleri dilhûn eden bu acı, dünyanın dört bir yanında, mezhebi, meşrebi, ırkı, rengi, coğrafyası ne olursa olsun Müminlerin ortak hüznü ve kederidir. Kerbelâ’da acımasızca şehit edilen Hz. Hüseyin ve arkadaşları, bu hadisedeki asil duruşu ve haksızlıklar karşısındaki onurlu mücadelesi ile bütün müminlerin gönüllerinde taht kurmuş, ona ve yakınlarına bu zulmü reva görenler ise Müslümanların ortak vicdanında mahkûm olmuştur. Kerbelâ’yı sadece tarihte yaşanmış bir acıya, bir mitolojiye ve efsaneye, senede bir defa şehitlerin yad edildiği yas ve mateme dönüştürmek doğru değildir. Kerbelâ’yı anlamak, Hüseyin’ce yaşamak, uğruna can verdiği adaleti ve merhameti doğru anlamaktır. Kerbelâ, haksızlık karşısında direnmenin adıdır" ifadelerini kullandı.

"Hz. Hüseyin ve arkadaşlarının uğruna can verdikleri yol, Hz. Muhammed Mustafa’nın yoludur"
Kerbelâ’nın aynı zamanda geleceği inşa eden bir okul olduğunu belirten Görmez, şunları kaydetti:
"Mezhebi, meşrebine olursa olsun herkesin bu mektepten alacağı dersler vardır. Ve bu mektebin en büyük muallimi şüphesiz Hz. Hüseyin’dir. Şurası iyi bilinmelidir ki, Hz. Hüseyin ve arkadaşlarının uğruna can verdikleri yol, Hz. Muhammed Mustafa’nın yoludur. Hz. Hüseyin’in en büyük gayesi, kendisinden sonra yeni Kerbelâlar yaşanmamasıdır. Mina’da okuduğu hutbede 'Rabbim benim şehadetimi ümmetin vahdetine vesile kıl!' duasını hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamamız gerekmektedir. Bugün Kerbelâ’da şehit olanların hangi ulvi değerler uğruna can verdiklerini düşündüğümüz kadar onları katleden Yezidlerin hangi sapmalar yaşadığını, Allah’ın ayetlerini nasıl değiştirdiklerini, Resul-ü Ekrem’e (sas) hangi iftiraları attıklarını da yeniden gözden geçirmemiz gerekmektedir. Eğer biz bugün hala 14 asır geçtikten sonra İslam coğrafyasında Kerbelâ’nın ahu figanları üzerine bir güç ve iktidar inşa etmeye devam ediyorsak bu Kerbela’yı hiç anlamadığımız ve Yezitlerin düştüğü hataya düşmekten kendimizi koruyamadığımız anlamına gelir. Bugün İslam âleminin içinden geçtiği zorlu süreçte, mezhebini, meşrebini dinin önüne geçirenler, mezhep sultasından dolayı Müslüman kardeşlerini katletme cürmünü işleyenler, Kerbela’yı hiç anlamamış, hiçbir ders ve ibret almamışlardır."

"Bugün Kerbelâ, hepimize taze bir bilinç aşılamalıdır. Kerbelâ, aramızda ayrılık-gayrılığa değil, birlik ve beraberliğe vesile olmalı bizi birbirimize sımsıkı kenetlemelidir" ifadesini kullanan Görmez, "Kerbelâ’nın bizlere yüklediği görev ve sorumluluk, gönül kapılarımızı ardına kadar birbirimize açmak, yüreklerimizi sahrâ-ı Kerbelâ’ya dönüştürmemektir. Bu duygu ve düşüncelerle Kerbelâ’dan gerekli dersleri alarak topyekûn İslam âlemi olarak savaştan barışa, zulümden adalete, şiddetten merhamete, zilletten izzete yükseldiğimiz gönül coğrafyamızın ve bölgemizin tekrar barış, huzur ve esenlik yurduna dönüşmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyorum. Ümmeti olmakla şeref duyduğumuz Efendimiz Muhammed Mustafa’ya, onun âline, ashabına salat ve selam ediyor; şehitlerin serdarı, seyyidü’ş-şüheda Hz. Hüseyin Efendimizi, Kerbelâ şehitlerini ve bugüne kadar hak, hakikat, adalet, ahlâk, erdem ve fazilet için, izzet ve şeref için can veren bütün şühedayı rahmet, minnet, şükran, saygı ve tazim ile yâd ediyorum" dedi.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Yılmaz’dan çocuklara özel davet Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla ücretsiz organize edilecek, yüzme etkinliği, resim sergisi, konser ve tiyatro etkinliklerine tüm çocukları davet etti. Şehitkamil Belediyesi tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle gerçekleştirilecek 4 farklı etkinlik organize edilecek. İlk organizasyon, 20 Nisan 2024 Cumartesi günü ve 21 Nisan 2024 Pazar günü Alleben 1 Yüzme Havuzu’nda yapılacak. 22 Nisan 2024 Pazartesi günü saat 18.00’da Şehitkamil Sanat Galerisi’nde “Çocuk Resim Sergisi” açılışı yapılacak. 23 Nisan Salı 2024 günü saat 11.00, 14.00 ve 16.00’da 3 farklı seansta Şehitkamil Kültür ve Kongre Merkezi’nde “Küçük Prens Çocuk Tiyatrosu” sahnelenecek. 23 Nisan Salı 2024 günü saat 19.00’da Şehitkamil Sanat Merkezi’nde “Çocuk Orkestrası 23 Nisan Özel Konseri” icra edilecek. “Sizi aramızda görmekten mutluluk duyacağız” Tüm organizasyonların ücretsiz düzenleneceğini belirten Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, “Şehitkamil Belediyesi olarak çocuklarımızın, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda çocuklarımız için birbirinden eğlenceli etkinlikler hazırladık. Çocuklar, bayram gününü bizimle paylaşmak için ailenizle gelip, etkinliklerimize katılabilirsiniz. Unutulmaz bir 23 Nisan gününü birlikte geçirmek için sizi aramızda görmekten mutluluk duyacağız” ifadelerini kullandı.
Sivas Üniversite eğitimini tamamlayıp toprağına döndü Sivas’ın merkeze bağlı Yaramış köyünde yaşayan Ahmet Almalı, üniversite eğitimini tamamladıktan sonra köyüne dönerek baba toprağını işlemeye başladı. Gazetecilik alanında dört yıl eğitim gören 26 yaşındaki Ahmet Almalı, okuldan mezun olduktan sonra alanında çalışmak yerine köyüne dönüp toprağını işlemeye karar verdi. Dört yıl okuduktan sonra bir dört yıl da iş aramak istemediğini belirten genç çiftçi, köyünde ki arazileri ekip biçerek tarımsal faaliyetlerini sürdürüyor. Baba toprağını işlemek, aile geleneğimize uygun bir adım olduğu kadar benim için de büyük bir gurur kaynağı diyen Almalı, köyündeki verimliliği artırarak hem ailesine hem de köy halkına katkıda bulunmayı amaçlıyor. "Okudum diye memur olmalıyım diye bir düşüncede değilim" Üniversite öğrenimini tamamladıktan sonra okuduğu bölümü yerine ata yadigarı toprakları işleme kararı aldığını ifade eden genç çiftçi Ahmet Almalı, “Sivas’ın merkeze bağlı Yaramış köyünde doğdum büyüdüm. Eğitim hayatım nedeniyle Sivas’a geldim. Liseyi ve üniversiteyi Sivas’ta tamamladım. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünden mezun oldum. Dört yıl okuduktan sonra bir dört yılda iş aramak istemedim. Bunun yerine ata toprağıma döndüm. Şimdi çiftçilikle uğraşıyorum. Genellikle buğday, arpa ve yulaf ekiyorum. Çiftçiliği çok seviyorum. Okudum diye memur olmalıyım diye bir düşüncede değilim. Üretici de olabiliriz, çiftçi de olabiliriz. Üretmemiz gerekiyor. Üretmeliyiz ki kalkınalım. Hem biz kalkınalım hem devletimiz kalkınsın. Üretmeden hiçbir şey elde edemeyiz. Böyle bir imkânı olan baba toprağı olan varsa köyüne dönüp çiftçilik yapsın. Böyle baba toprağı olmayanlar için de devletimizin teşvik ettiği kurumlar var. Teşvik alarak üretici olabilirler” dedi.