GÜNDEM - 06 Şubat 2016 Cumartesi 17:12

Görmez'den 'özeleştiri' çağrısı

A
A
A
Görmez'den 'özeleştiri' çağrısı

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, “100 bin din gönüllüsü olarak bu ülkede vazifemizi hakkıyla yerine getirebilseydik, Allah’ın emrettiği o kardeşliği birlikte inşa etmek için vazifelerimizi hakkıyla yerine getirebilseydik, acaba milletimiz bu acıları, bu tefrikaları yaşar mıydı? Bu özeleştiriyi Diyanet’te görev yapan her düzeydeki arkadaşımızın yapmak durumunda” dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Güneydoğu’da görev yapan din görevlileriyle Mardin’de bir araya geldi. Bir otelde gerçekleşen “Din Görevlileri İstişare Toplantısı”nda konuşan Görmez, “Bu toplantının birinci gayesi, sizlerle dertleşmek, sizlerle hemhal olmak ve çektiğiniz sıkıntıları paylaşmaktır. Zor günler geçirdiniz. Çocuklarınız, aileleriniz aynı zorluklara katlandı. Bu sebeple hem şahsım adına, hem de Diyanet İşleri Başkanlığındaki bütün arkadaşlarım adına her birinize ‘geçmiş olsun’ demek üzere huzurunuzda bulunuyorum” dedi.

Güneydoğudaki terör saldırılarının son günlerde camileri hedef aldığını, buna rağmen hiçbir din görevlisinin görev yerini terk etmediğini aktaran Görmez, gösterilen her türlü çaba, gayret ve fedakarlıktan dolayı teşekkür ettiğini belirtti. Görmez, “Şehirler tahrip edilirken sizler de büyük zararlar gördünüz. Aileleriniz, çocuklarınız zararlar gördü. Bazılarınızın yakınları vefat etti, başınız sağ olsun. Bazılarınızın evleri yıkıldı, harabeye döndü. Bunları biliyorum. Görev yaptığınız ve her birinizin yapımında emeği olan nice camiler, mabetler içinde ibadet edilemez hale geldi. Allah’ın evleri hedef alındı. Allah’ın evleri kötü emeller için adeta karargâh haline getirildi. Nice mabetler harabeye döndü, nice kitaplar yakıldı, tarihi eserler tahrip edildi. Camilerinizden, cemaatlerinizden mahrum oldunuz. Ezanı okuyamadığınız zamanlar oldu. Üzüldünüz, mahzun oldunuz, gözyaşlarınızı içinize akıttınız; bunu biliyorum, hepinize geçmiş olsun. Bazılarınızın Kur’an kurslarını kapatmak zorunda kaldı, eğitime-öğretime ara verdiniz. Bazılarınız öğrencilerinizi başka illere gönderdiniz, başka illerdeki Kur’an kurslarına taksim ettiniz. Onlar zarar görmesin diye gözyaşlarıyla başka yerlere taşıdınız, üzüldünüz, tekrar geçmiş olsun” dedi.

“ŞİMDİ YARALARI SARMA ZAMANI”
Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bir kampanya başlattıklarını açıklayan Prof. Dr. Görmez, şunları kaydetti:
“Kampanyamızın başlığı, ‘Şimdi Yaraları Sarma Zamanı.’ Şimdi yaraları sarmak için hep birlikte harekete geçmiş bulunuyoruz. Bizim gayemiz sadece maddi bir yardımdan ibaret değil. Çünkü yaraları sarmak sadece maddeyle gerçekleşmez. Öncelikle bizler bu kampanyanın manevi boyutuna çok daha önem vermeliyiz. Türkiye’deki bütün din gönüllüsü arkadaşlarımızla birlikte harekete geçmeliyiz ve milletimizin bütün bu yaralarını sarmalıyız. Dünyadaki bütün mazlumların yaralarını sarmaya çalıştığımız gibi kendi ülkemizde birlikte bu vatanı kurduğumuz, birlikte burada birliğimizi, kardeşliğimizi inşa ettiğimiz bu topraklarda nerede bir gözyaşı dökülüyorsa, o gözyaşını silmek bizim görevimiz olmalı. Her birimizin kayıplarını birlikte telafi etmeliyiz. Evini kaybedenin evini birlikte onarmalıyız. Evi yıkılan arkadaşımıza hep birlikte ev olmalıyız, yuva olmalıyız.”

“KALPLERDE AÇILAN HENDEKLERİ KAPATMAK ZORDUR”
Şehirlerde açılan çukurların kapatmanın kolay olduğunu fakat zihinlerde ve kalplerde açılan çukurları kapatmanın daha zor olduğunu kaydeden Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İşte bu zor görev sizin görevinizdir. Bize düşen asli görev, zihinlerde ve kalplerde açılan hendekleri kapatmaktır. Onları kapatmak bizim birinci vazifemizdir. Milletimizin birliğini, beraberliğini, kardeşliğini, barış ve huzurunu yeniden inşa etmeliyiz. İşe önce kendimizden başlamalıyız. Aramızda nice seydalar, alimler, hocalar var. Diyanet camiası olarak mihrap görevlileri, minber görevlileri olarak hep birlikte bir özeleştiri yapmak durumunda değil miyiz? Diyanet ailesi olarak; 100 bin din gönüllüsü olarak bu ülkede vazifemizi hakkıyla yerine getirebilseydik, Allah’ın emrettiği o kardeşliği birlikte inşa etmek için vazifelerimizi hakkıyla yerine getirebilseydik, acaba milletimiz bu acıları, bu bölünmeleri, bu tefrikaları yaşar mıydı? Eğer biz gönülleri imar edebilseydik birileri gelip o gönüllerde hendekler açabilir miydi? Eğer biz gençlerimizin, çocuklarımızın zihin dünyalarını İslam’ın tevhit ve vahdet şuuruyla gergef-gergef örebilseydik birileri onların akıllarını, zihinlerini çalabilir miydi? Eğer biz çocukları, gençleri ilimle, irfanla, marifetle, hikmetle donatabilseydik, eli kalem tutacak çocukları, gençleri birileri şehirlerden, okullardan, mekteplerden, medreselerden çalıp kızıyla-erkeğiyle dağlara kaçırabilirler miydi acaba? Eğer biz hakkıyla vazifemizi yapsaydık, cemaatimize karşı, halkımıza karşı, milletimize karşı, çocuklarımıza ve gençlerimize karşı bizler hakkıyla görevimizi yerine getirebilseydik, acaba bunlar başımıza gelir miydi? Eğer biz gençlerimize Allah sevgisini yerleştirebilseydik, eğer biz gençlerimize Muhammed Mustafa’nın merhametini anlatabilseydik, camilerimize kapanmasaydık, mihrabı sırtımıza alıp sokak, sokak, ev ev, köy köy, kasaba kasaba camideki barışı, mihraptaki merhameti evlere taşısaydık, bu yaşadıklarımız olur muydu? Eğer biz gerçekten Allah’ın dinini doğru anlatabilseydik, cahiliye asabiyesiyle İslam’ın o muhteşem vahdetini birbirinden tefrik ederek milletimize doğru anlatabilseydik, bu acıları yaşar mıydık? Bu özeleştiriyi Diyanet’te görev yapan her düzeydeki arkadaşımızın yapmak durumunda olduğunu ifade etmek istiyorum.” 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Mustafa Bozbey: “İnegöl’ün raylı sistemle tanışmasını istiyoruz” Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, “İnegöl’ün sanayi ile merkezi arasında raylı sistem ile tanışmasını istiyoruz. İnegöl-Kestel arasında da banliyö treninin işliyor olması gerekiyor” dedi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, İnegöl Posof Kültür ve Yardımlaşma Derneği’ni ziyaret etti. Burada İnegöl’ün sorunlarına değinen Bozbey, “Mobilya sanayisi önemli. 2019’da da söyledim ama o günden bugüne hiçbir değişiklik olmadı. Nitelikli ve İnegöl’e yaraşır bir fuar alanı ihtiyaç var. Uluslararası rekabet üst düzeyde. Mobilyacı esnafımızın bu konuda büyük emeği ve çabası var. Uluslararası ilişkiler kurarak burada gençlerin yetişmesini sağlamamız gerekiyor. Bu konuda da projemiz var. Bugüne kadar bu konuda adım atan bireysel bazı fabrikalar oldu ama bunu bütünsel düşünmek lazım” şeklinde konuştu. “Kimseyi ötekileştirmeden hizmet edeceğiz” “Gençlerin dizayn ve tasarım konusunda daha ön plana çıkacak bilgi birikimine sahip olması gerekiyor” diyerek sözlerini sürdüren Mustafa Bozbey, “Bu sayede de çok daha farklı ürünlerin ortaya çıkması söz konusu olacak ve daha fazla ihracat yapacağız. Daha fazla ihracat demek bu ülkeye daha fazla döviz girmesi demektir. Birçok gencin de daha fazla kazanması demektir. Bunları yapmak zorundayız. Onun için sizlerden ricam tanıdıklarınıza, iş insanlarına, dostlarınıza bizi anlatın. Bizim niyetimiz kimseyi ötekileştirmeden hizmet etmek. Nilüfer’de bunu nasıl başardıysak hiç merak etmeyin İnegöl’de de başaracağız. Ali başkan ile birlikte başaracağız” ifadelerini kullandı. Sanayi ile merkezi arasında raylı sistem İnegöl’ün sanayi ile merkezi arasında raylı sistem ile tanıştıracaklarını dile getiren Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, “İnegöl-Kestel arasında da banliyö treninin işliyor olması gerekiyor. BursaRay’a binecek Kestel’e gelecek, Kestel’den İnegöl’e gelecek. Bunun gibi projeler ile İnegöl daha fazla gelişecek. İnegöl insanı daha fazla ve ucuza hareket etme kabiliyeti olacak ve Görükle’ye kadar kesintisiz ulaşımı da sağlamış olacağız. Projelerimiz hazır. İnegöllülerden destek bekliyoruz. Sizlerden isteğimiz bu değişimi yapalım. Bu değişim İnegöl’den başlasın. Bursa’yı sarsın istiyorum. Bursa 4 milyon nüfusa yaklaşmış ama üretim kabiliyeti ve önemli gelirlere sahip bir kent. Yeter ki siz çalmayın çırpmayın. Çünkü çocuklar için yapılan her proje, her hizmet büyükler için de geçerlidir. Çocuklar bizim geleceğimizi oluşturuyor. Onların iyi yetişmesi, nitelikli mahallelerde oturması, sosyal, kültürel ve spor alanları olan yerlerde yetişmesi bizi en büyük arzumuz ve isteğimiz” diye konuştu.
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Depreme hazırlık için kullanılması gereken kaynaklar bavul bavul dolar oldu" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sultanbeyli İlçe Mitinginde vatandaşlarla bir araya geldi. Erdoğan, "Ulaşımıyla, depreme hazırlığıyla İstanbul içler acısı hale gelmiştir. Lazım olduğunda ya tatilde ya cumhurbaşkanı yardımcılığı peşinde ya büyükelçilerle Sarıyer’de balıkta" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Sultanbeyli İlçe Mitinginde vatandaşlarla bir araya geldi. Programa Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, AK Parti Sultanbeyli Belediye Başkan Adayı Ali Tombaş ve AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe katıldı. "Gazze’deki mazlumlara her türlü yaptığımız yardım için mimlendik" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçtiğimiz yıl yapılan seçimlerde Sultanbeyli milletvekilliğinde yüzde 64, cumhurbaşkanlığında yüzde 67 oy oranıyla destek verdi. Ahde vefanız için sizlere teşekkür ediyorum. Buraya gelen insanlarımız hep sahipsiz bırakıldı. Bu ilçemiz bir dönem ülkemizdeki hak ve özgürlük gasplarının adeta sembol yeri haline getirildi. Sultanbeyli vakur duruşuyla bu badireleri geri bıraktı. Bugün Sultanbeyli İstanbul’un yıldızı parlayan ilçelerinden biri olarak kendini istismar edenlere adeta nazire yapıyor. Bizim hikayemizde Sultanbeyli’nin durumuyla farklı değil. Emperyalistlerin uzantıları, vesayetçilere ve darbecilere eyvallah etmediğimiz için önümüze tuzak üzerine tuzak kuruldu. Dünyadan 5’ten büyüktür diyerek küresel sistemin çarpıklıklarına itiraz ettiğimiz için ambargolara uğradık. PKK, DEAŞ gibi örgütlere teslim olmadığımız için pek çok acıyla sınandık. Gazze’deki mazlumlara her türlü yaptığımız yardım için mimlendik. Milletimizden aldığımız güçlü hepsinin üstesinden geldik, geliyoruz. Türkiye Yüzyılı aynı zamanda Belediyecilik hizmetlerinde yapacağımız tarihi hamlelerle şehirlerimizin de yüzyılı olacak" dedi. "30 yıl önce başlattığımız yerel yönetim hamlesi maalesef son 5 yıldır durmuş" Erdoğan, "İstanbul’da 30 yıl önce başlattığımız yerel yönetim hamlesi maalesef son 5 yıldır durmuş, hatta ibre tersine dönmüştür. Şehri yönetenler İstanbul’dan başka her şeyle uğraştıkları için devraldıkları sorumlulukları yönetememişlerdir. Büyükşehir Belediyesi’nden ne diyor tam ileri, sen tam gaz geri gidiyorsun. Sultanbeyli’yi hiçbir zaman sahiplenmedin ki. Ulaşımıyla, depreme hazırlığıyla İstanbul içler acısı hale gelmiştir. Lazım olduğunda ya tatilde ya cumhurbaşkanı yardımcılığı peşinde ya büyükelçilerle Sarıyer’de balıkta. İstanbul’un yönetimi yarı zamanlı işle olacak değil. Bu şehir hiç kimsenin şahsi ihtirasları, oyuncağı, finans kaynağı haline getirilemez. İstanbul’a böyle bir zulüm yapılmasına müsaade edemeyiz. Bunun için Yeniden İstanbul diyoruz" dedi. "650 bin konutu dönüştüreceğiz" Erdoğan, "Bu şehrin beklentisi ve ihtiyacı çoktur. Ama bazı öncelikleri vardır. Birinci önceliği depreme hazırlıktır. Son dönemde bu konuda bir çaba, proje gördünüz mü? Hayır. Çünkü depreme hazırlık için kullanılması gereken kaynaklar bavul bavul dolar oldu ve bir yere götürülüyor. Depreme hazırlık için gereken vakit DEM’le pazarlıkta, kazanma değil kaybettirme hırsıyla hareket edenleri yemlemekle harcanıyor. Bilim insanları İstanbul’u her gün depreme hazırlayın diye ikaz ediyor. Şimdi de emin eller Murat Kurum kardeşimle ve tüm ilçe belediyeleriyle gerçekleşecek. Önümüzdeki 5 yılda İstanbul’da depreme dayanıksız yapıların hepsini dönüştürecek. 650 bin konutun dönüşümünü 5 yıl gibi kısa bir sürede tamamlayacak. İstanbul’un ikinci gündemi artı hayatı çekilmez hale getiren trafiktir. Mevcut yönetim bizden devraldığı metroları yapamadığı, yeni metrobüsler alamadığı için şehir adeta kilitlendi. Bir de ne diyor ‘akıllı belediyecilik tam ileri’ nasıl tam ileri? İstanbul bu sizin zevkinizi çekmek zorunda mı?" dedi. "İstanbul’u işporta pazarına düşürmek bu şehre ihanettir" Erdoğan, "Sultanbeyli’ye kadar ilerlemedikleri gibi uyduruk sebeplerle hastane önünden geçecek durakları iptal ettiler. Diğer pek çok proje gibi metro hatlarını da ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Beceriksizliklerini hafriyat alanına çevirdikleri metro hatlarını saymıyorum. Boğaz’ın altına yapacağımız yeni tünelle iki yaka arasındaki raylı sistem geçişlerini bir araya toparlayacağız. İstanbul’un yeni gündemi bu şehrin dezavantajlı kesimlerinin sahipsiz kalması. Biz Murat Kurum kardeşimle merkezi irade de yaptığımız gibi kimsesizlerin kimsesi olacağız. İstanbul’un diğer anlayışı insani vizyonla çalışmasıdır. Haliç’i biz temizledik. İstanbul havalimanına faaliyete geçirip, Çamlıca Cami’yi yaparak şehre birçok eser kazandırarak bunun adımlarını attık. Biz böyle şu andaki belediye başkanı gibi değil Cumhurbaşkanınız olarak tüm bakan arkadaşlarımla hep beraber bu adımları attık, atıyoruz, atacağız. Önümüzdeki dönemde yeniden kendine değer katan böyle bir iradeye kavuşacaktır. İstanbul’u kirli pazarlıklardan uzak tutmak gerekir. Başka amaçlar için deste deste para savurmak bu şehri üzer. İstanbul’u işporta pazarına düşürmek bu şehre ihanettir. İstanbul’a bu kötülüğü yapmamak gerekir. Tüm bunları ve daha fazlasını 1 Nisan itibarıyla hemen hayata geçirmeye başlayacağız. Bunun için sizlerden 31 Mart’ta sandıkları sıkı tutmanızı, en küçük bir kayıp kaçağa meydan vermemenizi istiyorum" dedi. "Biz milletimize gitmekte yorulmuyoruz, adeta huzur buluyoruz" Erdoğan, "Bir dönem bizim yanımızda olup bize kaybettirmek için CHP’nin yanında olanlara itibar etmeyin. Geçtiğimiz 2 ayda 52 il ziyareti yaparak vatandaşlarımızla buluşarak hasbihal ettik. Çoğu zaman bu sayı 60 bini buldu. Biz ister genel seçim ister mahalli seçim olsun tüm seçimlere milletimizle ruberu, yüz yüze gelme fırsatı olarak bakıyoruz. Haksız halkçılık, yeşilsiz çevre peşinde koşanlar milletimizle aramızdaki muhabbeti elbette anlayamaz. Biz milletimize gitmekte yorulmuyoruz, adeta huzur buluyoruz. Her vatandaşımızla aramızda bir gönül köprüsü kurulur. Biz, o gönül vasıtasıyla insanımızın derdini anlarız, sevincine ortak olur, heyecanını paylaşırız. Tüm dünya gibi bizim de sorunumuz olan enflasyonun yol açtığı sıkıntıların farkındayız. Sancaktepe’yi kaybedemeyiz, orayı da alacağız. Aynen yola devam edeceğiz. Dünden itibaren kamu bankalarımız başvuran emeklilerimizin yeni banka promosyonunu ödüyor. Sizler de 2 Nisan’dan itibaren bunu alma imkanına sahipsiniz. Bu emeklerimiz için önemli bir kaynak olacak. Biz Murat Kurum’u bir kenardan bulup getirmedik. Bakanlıklarının dışında bu süreç içerisinde adımlar var mı? Dolayısıyla onlar kayağa gitsin, başka işleri yok" dedi.
Eskişehir AK Parti Eskişehir teşkilatı seçime hazır AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak, Eskişehir teşkilâtı olarak seçime hazır olduklarını belirtti. Seçimlerde 5700 teşkilât mensubu görevlendirdiklerini söyleyen Albayrak, açıklamasında şunları söyledi: “AK Parti Eskişehir Teşkilatı olarak pazar günü yapılacak 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerine hazır ve nazırız. Bu bağlamda, Eskişehir’de 621 okulda kurulacak 2 bin 357 sandık için 5 bin 700 teşkilât mensubu kardeşimizi görevlendirdik. Müşahit ordumuz haricinde 850 okul sorumlumuz ve 1860 kat sorumlumuz da görevinin başında olacak. Bunlara ek olarak, il binamızda 72 arkadaşımız da Sonuç Alım Sisteminde (SAS) görev alacak. Yıllardır her seçim olduğu gibi sonuçları anlık olarak partimizin sistemi üzerinden takip edeceğiz. Problemsiz ve şaibeye mahal vermeden ıslak imzalı tutanakları kendi sistemimize yükleyeceğiz. Akabinde sonuçları YSK verileriyle karşılaştırıp, problem olduğunu gördüğümüz yerlere itirazda bulunacağız. Seçimi sandıkta kazanacak, tek bir oyumuzu dahi zayi etmeyeceğiz. Belediye başkan adaylarımız ile birlikte aylardır sahadaydık ve durmaksızın çalıştık. Mübarek Ramazan ayını bereketli şekilde değerlendirdik. Emekleri ve gayretleri için her bir teşkilât mensubu kardeşime teşekkür ediyorum. Eskişehir’imizin ‘Gerçek Belediyecilik’ ile buluşmasına yalnızca bir adım kaldı. Zaman bizden yana. Hazırız ve kararlıyız.”