POLİTİKA - 09 Mayıs 2015 Cumartesi 17:43

‘Halk dışında hiç kimseyle ittifak yapmadık’

A
A
A
‘Halk dışında hiç kimseyle ittifak yapmadık’

Bingöl’de halka hitap eden HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, "Çok şükür, halk dışında hiç kimseyle ittifak yapmadık.

Halkımızla gönül ittifakı yaptık, hiçbir kirli işbirliğine asla girmedik. Kapalı kapılar ardında asla pazarlıklara tenezzül etmedik. Ne söylediysek yaptık, ne yaptıysak onu da söyledik" dedi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eşbakanı Selahattin Demirtaş, 7 Haziran genel seçim çalışmaları kapsamında Bingöl’de düzenlenen mitingde halka hitap etti. HDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, Bingöl milletvekili adaylarının katılımıyla PTT Kavşağı'nda düzenlenen mitingde konuşan Demirtaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümete yüklendi. HDP’nin parlamentoya girmesi halinde Türkiye’de ezilenlerin kurtulacağını belirten Demirtaş, "Biz parlamentoya girince, ilk işimiz darbe anayasasından, Kenan Evren anayasasından kurtuluş olacak. Şuanki anayasa ne bize yakışıyor ne de Türkiye’nin tek bir yurttaşına yakışıyor. Bu anayasadan kurtulmadan maalesef ki bu ülkede ne barışı ne kardeşliği gerçekleştirebiliriz. Yeni sivil özgürlükçü demokratik yeni bir anayasa yapmamız lazım" diye konuştu.

"DEDİKLERİMİZİ YAPMAZSAK KOLTUKLARA YAPIŞIP KALMAYIZ


Konuşmasında seçim bilgileri hakkında bilgi veren Demirtaş, şöyle devam etti:
"Dediklerimizi yapmazsak koltuklara yapışıp kalmayız. Hele bunlar gibi iktidara gelip, koltuğa yapıştıktan sonra, üstüne bir de başkan olacağız, birde tek adam olacağız, bütün ülkeyi kendimize bağlayacağız, demeyeceğiz değerli kardeşlerim. Bizler siyasette yol arkadaşıyla, yoldaşlık ruhuyla buralara kadar geldik. Hiçbir yoldaşımızı yarı yolda bırakmadık. Biz birbirimizi sata sata, birbirimizin üstüne basa basa bugünlere gelmedik. Kardeşçe mücadele ettik, kardeşçe, arkadaşça paylaşarak bugünlere geldik. Bir de dönün şunlara bakın Allah aşkına. AKP'liler her gün birbirini sata sata, parti kurucularından tutun, partide emek harcayanlara kadar, her gün birbirini sata sata, birbirinin omuzuna çıka çıka, maalesef ki iktidar koltuğunu, iktidar saltanatını sürmeye çalışıyorlar. Gün geçmiyor ki birbirlerine hakaret etmesinler, ben soruyorum; şuan da AKP kurucularından kaç kişi var? Recep Tayip Erdoğan’ın etrafında birlikte yola çıktığı kaç tane arkadaşı kaldı? Hepsini dışlayarak, üstünü çizerek omuzlarına basa basa kendine bir saltanat yarattı. Kendine saltanat yaratırken maalesef ki, bunu kendileri açısından bir hak bildiler. Tek adam sistemini böyle yarattılar. Tek adam sistemine girerken de, bütün yoldaşlık hukuklarını, değerlerini, ilkelerini çiğnediler. Bu son Bingöl aday aday mevzusunda da, özelikle ifade etmek istiyorum; bizler siyasi rakip olabiliriz, siyasetten asla birbirimize benzeşmiyor olabiliriz, Bingöl Sivan bölgesinden bir aday adayı arkadaşımız maalesef intihar ederek yaşamına verdi. Ben, bir kez daha kendisine Allah’tan rahmet diliyorum. Sivan halkı başta olmak üzere bütün Bingöl halkına, baş sağlığı diliyorum, Allah rahmet eylesin. Fakat şunu görsünler artık, bunlar kendi arkadaşlarına bile sahip çıkmazlar, kendi yoldaşlarına bile sahip çıkmazlar. Onların merkezi artık paradır para. Onlar, dolarları, euroları üst üste koyup, onun etrafında 7 tur atıyorlar artık. Onlar açısından merkez paradır, çıkardır, ranttır. Bunu özelikle Bingöl halkının görmesi lazım. Sizin canınızın onlar nezrinde asla bir kıymeti yoktur. Bu ampulün, neler çektiğinizin, neler yaşadığınızın onlar nezrinde, onların hanesinde bir değeri, bir kıymeti yoktur. Başbakan, Bingöl’de Bingöl halkının gözünün içine baka baka, bir kez daha yalan söyledi. O değimliydi Genç köprüsünde 4 kişiyi infaz ettiren, o infaz emrini ‘Ben verdim’ diyen değil miydi? Kendisine buradan tekrar hatırlatmak istiyorum; ey başbakan, bak iki gün önce benim durduğum yerdeydin, 2 kilometre ötede senin emrinle 4 kişi infaz edildi ve çıktın televizyonlarda dedin ki; ‘hainler cezasını buldular, bizzat talimat verdim gereği hemen yapıldı’ dedin. Bak şimdi ortaya çıktı ki, Balistik raporları ortaya çıktı, senin infaz ettirdiğin 4 kişinin Bingöl emniyet müdürünün suikastıyla hiçbir ilgisi ve alakası yokmuş. Ve sen utanmadan, sıkılmadan geldin buradan, Bingöl’den o infazları savundun. Sen Bingöl’e özür borçlusun özür."

"SİZİN YÜZDE 50 OYUNUZ VAR HOŞ HELAL OLSUN"

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yalan konuştuğunu savunan Demirtaş, "Bir Başbakan neden yalan konuşma ihtiyacı duyar? Mesela yüzde 50 oyumuz var diyorlar, biz güçlü bir iktidarız diyorlar, her gün anket açıklıyorlar oyları yüzde 48 yüzde 50’ymiş. Madem öyle, madem yüzde 50 oyunuz neden HDP barajı geçmesin diye bu kadar uğraşıyorsunuz? Neden bizim üzerimizden yalan, çirkin iftiralarla bir seçim kampanyası yürütüyorsunuz. İşinize gücünüze bakın o zaman. Madem HDP barajın altında, maden sizin yüzde 50 oyunuz var hoş helal olsun. Onlarda farkında, saltan gidiyor 7 Haziran’dan sonra hesap sorucular geliyor. Çaldıklarınız, vurduklarınız, öldürdüklerinizin, yaptıklarınızın hesabını soracak olanlar geliyor, o yüzden korkmuşlar paniklemişler. Vallahi kusura bakmasınlar her gün korkularını arttıracağız, tek bir gün rahat vermeyeceğiz. Senin o lüks sarayında sana huzur yok kardeşim kusura bakma HDP var artık" şeklinde konuştu.

ÇÖZÜM SÜRECİ

Çözüm sürecinin bozulmasına asla izin vermeyeceklerini kaydeden Demirtaş, şöyle devam etti:
"Şundan şüpheniz olmasın, çözüm süreci, çözüm masası, demokratik barış süreci, asla bozulmasına izin vermeyeceğiz. Barışın teminatı sizsiniz siz, HDP’dir. İçiniz rahat olsun, asla bu ülkede savaşın başlamasına asla izin müsaade etmeyeceğiz AKP’nin provokasyonlarına rağmen. AKP’nin geri adım atmasına, çark etmesine rağmen bu ülkede barışı sağlayacağız. Bingöl’ün dağlarında, kursun sesi olmayacak, kuşların sesi olacak. Bunun teminatı sizsiniz, değerli kardeşlerim. Dolmabahçe mutabakatının teminatı sizsiniz. Çözüm süreci her halükarda HDP’nin başarısıyla birlikte daha güçlü bir şekilde yürüyecek, çok daha güçlü bir şekilde ilerleyecektir."

SÜLEYMAN SOYLU’YU ELEŞTİRDİ

Konuşmasında AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu’yu eleştiren Demirtaş, "HDP, tehdit ediyor diyorlar. Bakın bunların Süleyman Soylu diye bir tane genel başkan yardımcıları var. Sabah akşam bize oradan tehditler savuruyor ve HDP tehditle korkutarak, oy topluyor diyor. Van Başkala’de HDP’nin ve DBP’nin yöneticilerinin tutuklanması üzerine AKP Başkale ilçe başkanı bütün yönetimle birlikte istifa etti ve HDP’ye geçtiler. Bu Süleyman Soylu, AKP’nin teşkilat sorumlusu bir açıklama yapmış demiş ki, ‘Başkale ilçe başkanımızı tehdit ettiler, mecbur kaldı istifa etti HDP’ye geçti.’ 5 dakika önce İsmet Mühürcü’yü telefonla aradım bak kardeşim dedim şimdi Bingöl mitinginde, Bingöl halkının huzuruna çıkıyorum bana deki şu kadar küçük bir tehdit sana yapıldıysa, Bingöl halkının huzurunda senden ve aileden özür dileyeceğim dedim. Az önce telefonda bana dedi ki, ben yürekten HDP’ye geçtim, severek isteyerek, gönülden HDP ile birlikteyim bunu da Bingöl meydanında söyle dedi. Az önce yalanları ortaya çıktı ey Süleyman Soylu, sen buraları kafamıza yıkacak kadar bizi tehdit edeceğine, sen bizi baskıyla, zorla, diz çöktüreceğine inanacağına, etrafındaki hırsızlara, etrafındaki yolsuzlukla boğazına kadar batmış olanlara bir çift laf etseydin, senin soylu olduğuna inanırdık" ifadelerini kullandı.
Konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı mitinglerinden dolayı eleştiren Demirtaş, şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanı ve Başbakanın mitinglerine harcadığı paralar, tümüyle halkın kamuoyunun parasıdır. Bu da adaletsizlik, eşitsizliktir. Halkın parasıyla Bingöl’de miting yaptılar, halkın cebinden çıkan parayla çıkıp halka hakaret ettiler. AKP bayrakları, halkın parasıyla yapıldı, halkın hakkı var orada. Bu kul hakkıdır, kul hakkı. Kul hakkı yemenin affı olur mu? Bu günaha kadar girebiliyorlar, bu kadar gözlerini karartmışlar. Bütün muhalefetin hakkı var orada, ona oy veren vermeyen herkesin vergisiyle bu hazine, bu bütçe oluşturuluyor onlarda o paraları alıp, istedikleri gibi harcıyorlar. Bizim hakkımızdır diyorlar, bakın her mitingde söylüyorum, biz hakkımızı helal etmiyoruz, bu dünyada, öbür dünyada."

"ORTADOĞU’NUN KADERİ DEĞİŞECEK"

HDP’nin kazanmasıyla Ortadoğu’nun kaderinin değişeceğini kaydeden Demirtaş, "Eğer HDP, halktan büyük bir destek alırsa, Türkiye’de siyaseti değiştirecek büyük bir gücü ortaya çıkarırsa, göreceksiniz o zaman bütün Ortadoğu’nun kaderi değişecek. Sizler IŞİD’in barbarlığından, IŞİD’in hem halklarımıza hem dinimize, İslamiyet’e vermiş olduğu zarara bir dur diyebilmek için de o ‘evet’ mührünü HDP’ye basmanız yeterlidir. Çünkü IŞİD’e karşı da en büyük mücadeleyi sürdüren bizim geleneğimiz oldu. Bu hem bütün ezilenleri korumaktır, hem İslamiyet’i savunmaktır. Hatırlarsanız bunlar meydan meydan dolaşıp, Rabia işareti yaparlardı. Şimdi Rabia meydanını hatırlıyorlar mı? Bakın darbe ile düşürülen Mursi, 20 yıl hapis cezası aldı. Çıtı çıkıyor mu bunların. Ben Cumhurbaşkanına soruyorum meydan meydan dolaşıp Rabia’dan, Mursi’den bahsediyordu bak darbecilere adama 20 hapis cezası verdiler. Ağzını almıyor Mursi’nin ismini artık. Mısır’ı ağızlarından duyamazsınız artık niye? Mevcut yönetimle, Mısır yönetimiyle artık anlaşmak zorundalar. Artık darbecilerle Mısır’daki darbe yönetimiyle mecburen barışma noktasına geldiler. O yüzden Mursi ve Rabia’yı bir kenara bıraktılar. Anında sattılar, asla konuşmuyorlar dikkat edin" dedi.
Konuşmasında Başbakan Ahmet Davutoğlu’na yüklenen Demirtaş, şöyle devam etti:
"Zannediyor ki, o da çok yalan söyleyince çok oy alır. O da fukara, başına geleceklerin farkında değil, kazansa bir dert, kazanmasa bir dert. Onun durumunda olmak istemezdim, seçim kazansa başbakanlık gidiyor, seçim kaybetse istifa ediyor yine başbakanlık bitiyor. Her hâlükârda artık, Ahmet Davutoğlu diye bir başbakanımız olmayacak. Bu seçim sonucunun en ilginç tarafı bu olacak ve farkında değil. Meydan, meydan dolaşıyor ama kime oy istiyor, niye istiyor fukara o da farkında değil. Bazen çok uğraşmayayım, yüklenmeyeyim diyorum, zaten başında bir bela var, zaten saraydaki onun burnundan getiriyor bırakmıyor ki, iki dakika başbakanlığın tadını çıkarsın ben de uğraşmayayım diyorum ama o da durmuyor ne yapayım."

DAVUTOĞLU’NA ‘HDP’YE OY VER’ ÇAĞRISI

Davutoğlu’nun seçim bildirisine başkanlık sistemini yazmasına rağmen, hiçbir platformda başkanlık sistemini dillendirmediğini kaydeden Demirtaş, şunları söyledi:
"Bakın Ahmet Davutoğlu Başbakan, hiçbir yerde başkanlık sistemini savunduğunu gördünüz mü. Dedi ya, seçim beyannamesine 'ben ellerimle başkanlık sistemini yazdım' dedi. Peki, 25-30 tane miting yaptın, televizyon programlarına çıktın bir tane de bile başkanlık sistemini neden savunmuyorsun? E sende karşıysan gel beraber karşı olalım. Sen de HDP’ye oy ver, başbakanlık sistemini birlikte durduralım. Açık ol, şeffaf ol ki, seni de kurtaralım yoksa vallahi gidicisin. Başbakanlık bitiyor, her halükarda başbakanlık gidecek ve sen tadını çıkaramadan maalesef ki senin koltuğun elden gidecek. Onu da kim yapacak HDP yapacak. Onu da biz başaracağız. Korku saltanatını bitireceğiz. İktidardan korkmak, devletten korkmak ayıptır ayıp. Bir devlet açısından utançtır. İnsanlarımızın Allah’tan başka kimseden korkmaması lazım. Devletten hükümetten korkuluyor mu ya? Bunlar korkutuyorlar, hakimiyle savcısıyla korkutuyorlar. Cezaeviyle korkutuyorlar, açlıkla terbiye etmeye çalışıyorlar oysa devlet insanın hizmetkarıdır. Devlet, yurttaşın hizmetçisidir. Devlet sizin büyüğünüz falan değil, devlet baba diyor ya, yalandır yalan. Devlet sizin evladınızdır, evladınızdır. Ana baba sizsiniz, büyük olan sizsiniz, halktır. Bu sistemi de ancak bizler değiştirebiliriz. Bizler başarabiliriz. Çok şükür, halk dışında hiç kimseyle ittifak yapmadık, halkımızla gönül ittifakı yaptık, hiçbir kirli işbirliğine asla girmedik. Kapalı kapılar ardında asla pazarlıklara tenezzül etmedik. Ne söylediysek yaptık, ne yaptıysak onu da söyledik. Özü, sözü bir olduğumuz için halkla aramızda mesafe yok. O nedenle halkımızla aynı sözü, aynı sazı, aynı türküyü söyleyebiliyoruz. Biz halkız, halk biziz." 

YILMAZ ATAR
BİNGÖL (İHA) -

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Martı TAG davası 19 Temmuz’a ertelendi Martı TAG ile İstanbul Taksiciler Esnaf Odası arasında görülen dava 19 Temmuz’a ertelendi. Duruşma sonrası Martı TAG Kurucusu Oğuz Alper Öktem, ‘‘Martı TAG uygulamamız aynen devam etmektedir, erişim engeli söz konusu değil. İstanbul’un en büyük ulaşım camiasıyız, davamızı kazanacağız’’ dedi. İstanbul Taksiciler Esnaf Odası ile Martı TAG arasında görülen davanın 5’inci duruşması bugün Çağlayan Adliyesi’nde gerçekleşti. İstanbul Taksiciler Esnaf Odası’nın, Martı TAG’a karşı açtığı haksız rekabet davası 19 Temmuz’a ertelendi. Duruşmada gizlilik kararı olduğu için basın mensupları alınmadı. Adliye önünde binlerce Martı TAG kullanıcısı destek için bir araya geldi. Duruşma sonrası Martı TAG kurucusu Oğuz Alper Öktem bekleyen kalabalık ile bir araya gelerek basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Oğuz Alper Öktem, ‘‘Uygulamalarımıza erişim engeli yok, İstanbul’un en büyük ulaşım camiasıyız davamızı kazanacağız’’ dedi. Martı TAG kurucusu Oğuz Alper Öktem, ‘‘Uygulamamız aynen devam etmektedir, karşı tarafın iddia ettiği gibi erişim engeli kararı yoktur. Davamızın 6’ıncı duruşması 19 Temmuz’a ertelendi. Temmuz ayında hakkımızı savunmak için yine burada olacağız. Biz bu yola çıktık bu yoldan dönmeyiz.130 bin TAG sürücüsü bu işten ekmek yiyor. Dünyanın 151 ülkesinde olan bu sistemin Türkiye’de olması gerekiyor’’ dedi. Oğuz Alper Öktem konuşmasını şu şekilde sürdürdü: ‘‘Dünyanın en güzel şehri İstanbul’u rezil eden taksiciler odasını yeneceğiz. 130 bin sürücümüz ve aileleriyle birlikte toplam 500 bin kişilik İstanbul’un en büyük ulaşım camiamızı herkes kabul etti. Bu mesele ticaretten paradan daha büyüktür. Biz burada bu şehrin insanları için savaşıyoruz, kazanacağız.’’
Antalya Fatih Erbakan: "İstanbul adayımızı çekmeye hazırız" Antalya’da partisinin mitinde konuşan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, İstanbul’da adaylarını çekmesi karşılığında 3 şartını tekrarladı. Erbakan, “Biz milli görüş olarak hiçbir yerde birisine kazandırmak ya da kaybettirmek için seçime girmiyoruz. İktidar şimdi ilan etsin desin ki ben İsrail’le ticareti sonlandırdım, ikincisi İsrail’i İran füzelerine karşı korumak üzere Malatya Kürecik’te kurulan radar üssünü kapatıyorum. Üçüncüsü emekli maaşlarını 10 bin liradan 20 bin liraya çıkardığını açıklasın, biz bugün İstanbul adayımızı çekmeye hazırız. Hodri meydan diyoruz” dedi. 31 Mart seçimlerine yaklaşırken Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Antalya’nın Serik ilçesinde Çınar Altı Meydanı’nda partisi tarafından düzenlenen mitinge katılarak seçmene hitap etti. Konuşmasına sabah erken saatlerde düzenlenen mitinge katılanlara teşekkür ederek başlayan Fatih Erbakan, adaylarının geri çekilmesini isteyenlere karşı dün Hatay’da sunduğu şartları hatırlattı. Erbakan, konuşmasında şu sözlere yer verdi: “Dün de Hatay’da bulunduk. Oradan meşhur trollere seslendik. Gece gündüz, ‘Yeniden Refah birilerine kazandıracak, onun için adayını çeksin. İstanbul’da da çeksin’ diyorlar. Biz Milli Görüş olarak hiçbir yerde birisine kazandırmak ya da kaybettirmek için seçime girmiyoruz. İstanbul’da ahlaklı belediyeciliği başlatmak için seçimlere giriyoruz. Heykelci ve rantçı belediyecilikten Sultan Fatih’in şehrini koruyarak ahlaklı belediyecilik dönemini başlatmak istiyoruz. Merhum Erbakan hocamızın 42 yıllık siyasi hayatında herhangi bir yerde bir başka partinin adayı kazansın diye adayını çektiğini gördünüz mu? Böyle bir şey mümkün mü? Hatta Erbakan hocamız diyordu ki ’Bir beldede bir şehirde iki tane milli görüşçü varsa birisi aday olacak diğeri de ona oy verecek. Yine de Milli Görüş orada seçime girecek’ diyordu. Bu gerçekler ortada iken ileri geri konuşuyorlar” dedi. “Maaşını iktidardan alan gazeteci kılığına girmiş troller buradan size sesleniyoruz” Serik’ten trollere seslendiğini belirten Erbakan, “Maaşını iktidardan alan gazeteci kılığına girmiş troller buradan size sesleniyoruz. İktidar şimdi ilan etsin desin ki ben İsrail’le ticareti sonlandırdım, ikincisi İsrail’i İran füzelerine karşı korumak üzere Malatya Kürecik’te kurulan radar üssünü kapatıyorum. Üçüncüsü emekli maaşlarını 10 bin liradan 20 bin liraya çıkardığını açıklasın, biz bugün İstanbul adayımızı çekmeye hazırız. Hodri meydan diyoruz. Gizli anlaşmalar yaptı, paralar aldı, bir suru deli saçması iddiada bulunuyorsunuz, biz bu kadar açık yürekli samimi bir şekilde çağrıda bulunuyoruz. Biz İstanbul adayımızı 3 şart yerine geldiği zaman çekeceğiz. Buradan ilan ediyoruz” sözlerine yer verdi. “Türkiye geneli üye sayısı 516 bin 800 oldu” Parti olarak güçlenmeye devam ettiklerini belirten Erbakan, “Arkadaşlarım mesaj yoluyla üye sayılarını belirtti. Partimizin Türkiye geneli üye sayısı 516 bin 800 oldu. Biz bu üye sayısı ile MHP ve İYİ Parti’yi geride bırakarak üçüncü parti olduk. Seçimden sonra 1 milyon hedefine ulaşacağız. CHP’yi de geçeceğiz. 2028’de iktidar olacak. Milli Görüş ekonomi modeline kavuşabilmek için vatandaşlarımıza partimize koşuyorlar. Milletimiz rantçı belediyecilikten bıktı. Milletin derdi ile dertlenmek yerine kendi makam aracının modelinin peşinden koşan, makam odasının mobilyalarını değiştirmek ile uğraşan, 3 liralık işleri 10 liraya yaptıran rantçı belediyecilik. Diğer tarafta ise heykelci belediyecilik, rüşvet ve israf, iltimas ve adam kayırma orada da var. Bir de milletin asıl dertleri çözülmemişken, şehrin sorunları çözüm beklerken, gidip her köşeye milyonlarca liraya heykel dikiyorlar. Bu heykelci ve rantçı belediyeciliği sandığa gömeceğiz” dedi. Belediyelerin ağzına kadar borca girdiğine dikkat çeken Erbakan bu borcun ilçelerde 100 milyon, illerde 1 milyardan, büyükşehirlerde 10 milyara kadar çıktığını belirtti. Belediyelerin toplam borcunun 250 milyara çıktığını ifade etti.
Ankara Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bekin: “Seçim öncesinde yapılan asılsız haberlere sandıkta cevap vereceğiz” -Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bekin yaptığı yazılı açıklamada, “Yeniden Refah Partisi olarak seçim öncesi ortaya konulmaya çalışılan her türlü asılsız prefabrik haberlerin en güzel cevabının sandıkta verileceğini bir kez daha ifade ediyoruz” Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri hakkında açıklamalarda bulundu. Bekin, seçim öncesinde fabrikasyon haberlerle olumsuz olgu oluşturmaya çalışıldığını ifade ederek, “Bazı çevrelerin kronik söz dalaşı, kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı ve ötekileştirici retorikle tek taraflı saldırı başlatmaları ve bu fütursuz saldırılar karşısında cevap hakkıyla ilgili medya kuruluşlarında otosansür uygulanması Türkiye’de siyasetin çekim merkezinin Yeniden Refah ve gelecekteki en büyük cumhurbaşkanı alternatif adayının da Fatih Erbakan olduğunu ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı. Medyanın bütün partilere eşit bir şekilde yaklaşmadığını öne süren Bekin, “Havuz medyasının seçim öncesi büyük telaşla kışkırtıcı politikalar ortaya koymak suretiyle özellikle İstanbul üzerinden Yeniden Refah Partisi’ni 31 Mart 2024 seçim başarısızlığının odak noktası olarak imlemeye çalışmaları gerçeklerden uzak dar bakış açısının bir göstergesi niteliğindedir. Şu bir gerçektir ki Yeniden Refah Partisi’nin gücünü kırabilmek adına çeşit çeşit yöntemlere başvurulması ve en son gelinen noktada kendilerini Diyanet İşleri Başkanlığı üzerinde fetva makamı olarak görenlerin açıklamaları gelinen vahim durumun göstergesi niteliğindedir. Yeniden Refah Partisi’ne verilecek oyları fetva konusu yapan ve bu konuda fikir ihdas edenler konusunda Diyanet İşleri Başkanlığı makamının nasıl bir tavır alacağı doğrusu merak konusudur” açıklamasında bulundu. Seçim öncesinde belirli kamu kurum ve kuruluşlarının tarafsız olması gerektiğini ifade eden Bekin, “Seçim öncesi tarafsız olması gereken bazı kamu kuruluşlarındaki yöneticilerin, yetki sınırlarını aşarak siyasiler ve onlara destek veren bazı çevreler üzerinde baskı kurmakta olduklarına dair iddialar vahim bir durumu ortaya koymaktadır” diye konuştu. “Yeniden Refah Partisi olarak nezaket ve zarafet ölçüleri içerisinde hareket etmeye devam edeceğiz” Bekin, Yeniden Refah Partisi olarak, siyasetin imajını olumsuz yönde etkileyen yaklaşımlardan uzak durduklarını sözlerine ekleyerek, “Yeniden Refah Partisi olarak nezaket ve zarafet ölçüleri içerisinde yeni bir anlayışla hareket etmeye devam edeceğiz. Bu bağlamda, seçim öncesi ortaya konulmaya çalışılan her türlü asılsız prefabrik haberlerin en güzel cevabının sandıkta verileceğini bir kez daha ifade eder, 31 Mart 2024 seçimlerinin milletimizin sağduyusu ile en güzel şekilde sonuçlanacağını ifade eder, tüm adaylara başarılar dileriz” değerlendirmesinde bulundu.
Muş Muş Valisi Çakır, kar kaplanlarını ziyaret etti Muş’ta kar kalınlığının yer yer 7 metreyi bulduğu Üçevler Grup köy yolunda çalışma yürüten karla mücadele ekiplerini ziyaret eden Vali Avni Çakır, İl Özel İdaresi yaklaşık 21 bin kilometre yol açıp 260 bin litreden fazla mazot harcadıklarını ifade ederek, "Bu çok ciddi bir rakam. Bunu tabii vatandaşımıza hizmet noktasında büyük bir keyifle yapıyoruz” dedi. Muş Valisi Avni Çakır, kar kalınlığının yer yer 7 metreyi bulduğu Çavuştepe mevkisinde yol açma çalışması yürüten İl Özel İdaresi Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğüne bağlı karla mücadele ekiplerinin çalışmalarını yerinde inceledi. Vali Çakır, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Şeyhmus Yentür’den çalışmalar hakkında bilgi aldı. Kar kalınlığının yer yer 7 metreye ulaştığını ifade eden Çakır, "Üçevler bölgesinde 10 köy ve 20’ye yakın mezra bulunmakta. Burası alternatif yolumuz. Şu anda diğer yollar ulaşıma açık. Şu an ekiplerimiz burayı açmaya çalışıyor. İnşallah yarın itibariyle de burayı açmış olacağız. Burada 24 saat esaslı çalışıyoruz. Çünkü gördüğünüz gibi 7 metrelik bir kar örtüsü var. Dolayısıyla arkadaşlarımızın yoğun çalışmalarına rağmen ilerlemekte güçlük çekiyor. Ama az işimiz kaldı. İnşallah yarın akşama kadar buranın tamamını açacağız. Muş’ta 368 köy ve 217 mezrası var. Geniş dağılım gösteren bir vilayet. Bu yıl nispeten kar yağışımız önceki yıllara göre azalmakla beraber yine de özellikle geçtiğimiz hafta yoğun bir kar örtüsü aldı. Ama İl Özel İdaresi ekiplerimizin üstün çalışmasıyla vatandaşlarımıza hiçbir mağduriyet yaşatmadık. İl Özel İdaresi yaklaşık 21 bin kilometre yol açtı. Bu çok ciddi bir rakam. 260 bin litreden fazla mazot harcadık. Bunu tabi vatandaşımıza hizmet noktasında büyük bir keyifle yapıyoruz. Allah’a şükür vatandaşımızın da ciddi bir mağlubiyeti de söz konusu olmadı. Karla mücadele çalışmalarımızı büyük oran sonlandıracağız. Tüm özel idaremizin personeline üstün ve özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum" dedi.
Erzurum Erzurum’da rekora koşan muhtar Erzurum Muhtarlar Derneği Başkanı ve Rabia Ana Hatun Mahallesi’nin 5 dönemdir muhtarlığını yapan Cemal Korkmaz, mahallelilerin yoğun teveccühü üzerine 6’ncı kez muhtarlığa aday oldu. 1999 yılında Rabia Hatun Mahallesi’nden muhtar seçilen Erzurum Muhtarlar Derneği Başkanı Cemal Korkmaz, 21 bin nüfuslu Rabia Ana Hatun Mahllesi’nde 5 dönem muhtarlık seçimlerini kazanarak görevini büyük bir özveri ile sürdürerek, mahallelilerin sevgi teveccühü ile yeniden altıncı dönemde de muhtarlığa aday olduğunu belirtti. Korkmaz, görevini 5 dönem üst üste hiç ara vermeden ilk günkü azimle yürüttüğünü ifade etti. Her sabah mahallesini köşe bucak gezen ve tespit ettiği sorunları kurumlara bildirip çözüme kavuşturan Muhtar Cemal Korkmaz, mahalle sakinleriyle de sık sık sohbet edip sorunlarıyla bizzat ilgileniyor. Genci ve yaşlısıyla mahalle sakinlerinin sevgisini de kazanan Korkmaz, bir dönem daha muhtarlık yapmak için aday olduğunu açıkladı. ‘Çalışmalarını beğeniyoruz” Mahalle sakinlerinden Yunus Aktaş, Bünyamin Özer ve Kürşat Ak ”Beş dönemdir mahallemizin muhtarlığını yapan aynı zamanda Muhtarlar Derneği Başkanlık görevini sürdüren, kişiliği ile tanıdığımız Cemal Korkmaz’dan yeniden aday olmasını istedik. 25 senedir mahallemizde muhtarlık yapıyor. Mahalle sakinlerimiz, muhtarımızın yaptığı hizmetlerden memnunuz. En ufak bir sıkıntı da yetkililere ulaşarak mahallenin sorunlarını gidermeye çalışıyor” şeklinde konuştular. “Vatandaşın sorununu çözüme kavuşturmak önemli” Muhtar Adayı Cemal Korkmaz, ”Bizim mahallemizin 21 bin seçmeni var şu anda. Ben 5 dönemdir muhtarlık yapıyorum. Mahallemin her köşesinde emeğim, hizmetim var. Büyükşehir Belediyemiz, Belediyemiz , İlçe belediyelerimiz ile iç içe çalışıyoruz, bu zamana hangi başkanımızın yanına gittiysek, hangi kurum müdürüne gittiysek mahallemizin sorunlarını başkanlarımızla çözdüler. Çok teşekkür ediyorum. ediyorum. Benim 24 saat telefonum mahalle halkım için açık, gücüm yettiği, elimden geldiği kadar onların sorunlarını çözmeye, hizmet etmeye çalışıyorum. Rabbim izin verirse Mahallemizin teveccühü ile yeniden 6’ncı seçim dönemde aday oldum. Sıcak teveccühlerine çok teşekkür ediyorum. Onlar çalışanı çalışmayanı çok iyi biliyorlar. Mahallemize hizmet ettiniz mi onlarda sizi seve seve baş tacı yapıyorlar. Bu son dönemim Rabbim izin verirde bir 5 sene daha muhtarlık görevimi yaptıktan sonra artık aday olmayacağım. Her şeyi en güzel şekilde ve zamanında bırakmak lazım” diye konuştu