EKONOMİ - 05 Mayıs 2010 Çarşamba 12:56

Halka arz seferberliği için bir aradalar

A
A
A
Halka arz seferberliği için bir aradalar

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) ve Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği'nin (TSPAKB) 2008 yılında imzaladığı işbirliği protokolüyle başlattığı "halka arz seferberliği", büyük zirveye dönüşüyor.

Şirketlerin büyümek için ihtiyaç duydukları kaynaklara erişimini sağlama vizyonuyla, henüz borsada işlem görmeyen, ancak halka arz potansiyeli taşıyan şirketlerin yöneticilerini, halka arz sürecinin tüm aşamalarında görev alan uzmanlar ve kurumlarla bir araya getirecek olan "Halka Arz Seferberliği-İstanbul Zirvesi" 6-7 Mayıs 2010 tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleşecek.

Türkiye'de, sermaye piyasası alanında bu çapta düzenlenen ilk etkinlik olan Halka Arz Seferberliği-İstanbul Zirvesi için SPK, TOBB, İMKB, TSPAKB ve İSO başkanları bir araya gelerek, halka arz seferberliğine tam destek verdiklerini gösterdiler.

İMKB'de işlem gören şirket sayısı açısından, gelişmekte olan piyasalar arasında 335 şirket ile 16. sırada bulunan Türkiye'de, 2008 yılı verilerine göre ilk 500 büyük sanayi kuruluşundan 407, ikinci 500 büyük sanayi kuruluşundan 469 şirket, toplamda İSO-1000 listesinde yer alan 876 şirketin hisse senetleri borsada işlem görmüyor. Şirketlerin İMKB'de işlem görmeleri, büyümeleri için ihtiyaç duydukları kaynaklara ulaşmaları ve sürdürülebilirliklerini sağlamaları bakımından önem taşırken, Türkiye'de pek çok şirket İMKB'de işlem göremediği için bu imkanlardan yararlanamıyor.

Türkiye ile benzer yapıda olan ülkelerdeki 2008 ve 2009 yılında yapılan halka arzlar incelendiğinde, Polonya'da sırasıyla 84 ve 36 şirket, Kore'de 48 ve 64 şirket, Brezilya'da 4 ve 8 şirket halka açılırken, ülkemizde bu sayının 2 ve 1 olarak gerçekleştiği görülüyor.

Türkiye'deki şirketlerin yapılarına bakıldığında şirketlerin yüzde 95'inin aile şirketi olduğu göze çarpıyor. Yapılan araştırmalar, aile şirketlerinin çoğunluğunun birinci kuşakta yok olduğunu, üçüncü kuşakta yaşayan aile şirketlerinin sayısının ise oldukça düşük kaldığını gösterirken, halka arz, özellikle aile şirketlerinin faaliyetlerinin sürdürülebilirliğinin sağlanmasında ve sonraki kuşaklara devredilmelerinde büyük önem arz ediyor.

SPK, TOBB, İMKB ve TSPAKB arasında 2008 yılında imzalanan işbirliği protokolüyle başlatılan "halka arz seferberliği"nin hedefi Cumhuriyetimizin 100. yılının kutlanacağı 2023 yılında borsada işlem gören şirket sayısını 335'ten bine çıkarmak.

İMKB Başkanı Hüseyin Erkan konuyla ilgili olarak, "Ülkemizdeki sermaye piyasasını büyütmek için SPK, TOBB, TSPAKB ve İSO ile birlikte yürüttüğümüz seferberlik İstanbul'da zirveye dönüşüyor. 2 bine yakın şirket yöneticisini, halka arz sürecinde hizmet sunan aracı kurumlar, bağımsız denetim şirketleri, hukuk firmaları, Türkiye'de yatırım fırsatlarını değerlendirmeyi amaçlayan yurtiçi ve yurtdışı özel sermaye fonları, kurumsal yatırımcılar, sektörel dernekler ve halka arzlarda yer alan uzmanlar ile bir araya getirerek halka arzın önemini ve tüm detaylarını paylaşacağız" diye konuştu.

Erkan İstanbul'da gerçekleştirilen zirvenin önümüzdeki yıl Anadolu şehirlerinde de gerçekleştirileceğini belirterek, "Seferberliğimizi Anadolu'ya yayacağız. Anadolu'daki şirketlerimizde halka arza karşı çekinceler ve yanlış izlenimler olduğunu görüyoruz. Burada bulunan tüm başkanlarla ortak bir diğer hedefimiz de halka arza karşı bilgi eksikliklerini ve yanlış değerlendirmeleri yok etmek" dedi.

Paneller, çalıştaylar, ikili görüşmeler ve tanıtım standlarıyla bilgilendirmeye ve farkındalık yaratmaya ortam sağlayacak olan "Halka Arz Seferberliği-İstanbul Zirvesi" 6-7 Mayıs 2010 tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleşecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri UND Başkan Yardımcısı Bilen: “Vize çilesi AB ile ticaretimizi durma noktasına getirdi” Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkan Yardımcısı ve Genel Sekreteri Ergün Bilen, Schengen vizesi sisteminde yaşanan sıkıntıların AB ile yapılan ticareti durma noktasına getirdiğini söyleyerek, sorunun çözülmesi çağrısında bulundu. UND Başkan Yardımcısı ve Genel Sekreteri Ergün Bilen, Schengen vizesi sisteminde yaşanan sıkıntıları dile getirdi. Sıkıntılardan dolayı AB ile ticaretin durma noktasına geldiğine dikkat çeken Bilen, tır sürücülerinin ayrı bir kategoride acil ve öncelikli olarak Schengen vizesi alabilmelerini talep etti. “Bu haksızlığa son verin” diyen Bilen, “AB’nin Türkiye’den talep ettiği ürünler Türk vatandaşı profesyonel tır sürücülerine uygulanan Schengen vize sisteminde yaşanan sorunlar nedeniyle teslim edilemiyor. Türkiye’den AB’ye gerçekleştirilen ihracatın yüzde 50’si, Türkiye’de yatırım yapmış olan AB sermayeli şirketler tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu malların sahibi AB şirketleri olduğu için AB, kendi firmalarını ve tüketicilerini cezalandırmaktadır. Türkiye’nin AB’ye, AB’nin Türkiye ile Orta Asya, Kafkasya ve Orta Doğu’ya ihracatını karayoluyla taşıyan uluslararası eşya taşımacılığı sektörü vize sürecinde zorluklar ve zaman kayıpları yaşamakta, bu durum ticari malların hareketini kısıtlamaktadır. Büyük potansiyel taşıyan AB-Türkiye ticaretindeki büyümeye engel olan bu tutumun faturasını Türkiye kadar AB de ödemektedir. Pandemi ile başlayan tedarik zincirindeki kırılmalar, Rusya-Ukrayna savaşı ve bölgede yaşanan siyasi konjonktür ile pekişen küresel ekonomik durgunluk daha da ağırlaşmıştır. Yaşanan kaybın kazanca dönüştürülmesi için sorunun acilen çözülmesi kaçınılmazdır” ifadelerini kullandı. Türk tır sürücülerinin vize alamadığını kaydeden Ergün Bilen, “Tüm Avrupa sürücü eksikliği ile mücadele ederken, Schengen ülke misyonları yeni sürücülerin vize başvurularına ret veriyor. Yılların sürücülerine de Schengen vize kurallarına aykırı olarak ya kısa süreli vize veriliyor ya da ret veriliyor. Schengen misyonlarının tutarsız uygulama engellemeleri ile karşı karşıya kalan Türk tır sürücülerine ayrımcılık yapılıyor. Türk tır sürücülerinin çalışma hakları ellerinden alınıyor, mesleklerini icra edemedikleri için bu süreçten aileleri de olumsuz etkileniyor. Türk taşımacılık firmalarının lojistik maliyetleri artıyor, teslimatları gecikiyor ve taşıma taahhütleri yerine getirilemiyor. Vize çilesi AB ile ticaretimizi durma noktasına getirdi. Profesyonel tır sürücülerine uygulanan vize engelinin bir an önce kaldırılması, tır sürücülerinin ayrı bir kategoride acil ve öncelikli olarak Schengen vizesi alabilmesi için tüm taraflara destek çağrısında bulunuyoruz” şeklinde konuştu.
Gaziantep Ünlü yazar Erdem Koleji’nde imza gününe katıldı Okur-Yazar Buluşmaları kapsamında çocuk kitapları yazarı Anıl Basılı, Erdem Koleji’nde söyleşi ve imza gününe katılarak öğrencilerle buluştu. Gaziantep Erdem Koleji, okuma kültürünü geliştirmek amacıyla düzenlediği ‘Okur- Yazar Buluşmaları’ etkinliğinin konuğu okulun kitap okuma listesinde yer alan çocuk edebiyatı yazarı Anıl Basılı oldu. Okul etkinlik salonunda ilkokul öğrencileri ile bir araya gelen yazar Anıl Basılı, öğrencilerle kitaplar üzerine oldukça keyifli bir etkinlik ve söyleşi gerçekleştirdi. Yazar Anıl Basılı, yazarlık deneyimlerini öğrencilerimizle paylaşırken, kitapların yazım hikayesi ve hayal gücü gibi bir çok konu hakkında bilgiler verdi. Söyleşi sonunda 2., 3., 4. ve 5. sınıflar, okudukları kitaplar ile ilgili yazara merak ettikleri soruları sormayı ihmal etmediler. Yazar Anıl Basılı, söyleşi akabinde okulda imza günü etkinliğine katıldı. Coşkulu bir okur kitlesi ile karşılaşan Basılı, yeni çıkan kitabı Dadanık ile öğrencilerin okuma listelerinde bulunan kitaplarını imzalayarak onlarla birebir ilgilendi. Okul yöneticileri, Bu anlamlı etkinliğe katılım gösteren yazar Anıl Basılı’ya teşekkürlerini ileterek çiçek takdim etti. Okulu her yönüyle beğendiğini ifade eden yazar öğrencilerle kitaplar üzerine oldukça keyifli anlar yaşadığını dile getirdi. Erdem Koleji Genel Müdürü Mehmet Örfi Sönmez, kitap okumanın önemine vurgu yapan buluşmalar ve etkinlikler ile öğrencilerin edebi dünyalarını genişletmeye devam edeceklerini kaydetti.
Tunceli Doğu ve Güneydoğu’yu Karadeniz’e bağlayan yolda kaya düşmesi ve heyelan tehlikesi Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesini Karadeniz’e bağlayan Tunceli-Pülümür-Erzincan karayolu, kaya düşmesi ve heyelan tehlikesi nedeniyle ciddi risk oluşturuyor. Vatandaşlar, muhtemel bir depremde karayolunun kapanabileceğini belirterek bir an önce önlem alınması çağrısında bulundu. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesini Karadeniz Bölgesine bağlayan en kısa karayolu olan Tunceli-Pülümür-Erzincan karayolu, yılda on binleri aşan sürücü tarafından kullanılıyor. Karayolunun bazı bölgelerinde bariyer olmaması, kaya düşme ve heyelan tehlikesi nedeniyle sürücüler endişeli yolculuk yapmak zorunda kalıyor. Karayolları ekipleri tarafından tehlike oluşturan kayalar zaman zaman alınırken vatandaşlar güzergah boyunca ciddi bir çalışma yapılması gerektiğini belirtti. Karayolunu sık sık kullandığını aktaran Ahmet Yıldız, kayaların yol yapım çalışmalarından dolayı sarsıntıya uğrayıp tehlike oluşturduğunu kaydederek, ’’Kayalar birbirinden ayrılmış, emaneten duruyorlar. Bölgemizdeki yol şu anda çok hareketli. Doğu Anadolu’yu Karadeniz’e bağlayan en kısa güzergah. Ovacık karayolunda kaya düşmesi sonucu bir vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Doğu Anadolu’dan Karadeniz’e geçen bütün araçlar bu yolu kullanmaktadır. Bu yol üzerinde bulunan kayaların hepsini ivedi şekilde müdahale edilmesi gerekmektedir” dedi. Bölgede deprem beklendiğini hatırlatan Yıldız, “Depremde bu yolların kapanacağı aşikardır. Kesinlikle kayalar düşebilir, tehlike arz edebilir. Bir an önce önlem alınmalı. Zamanında bazı noktalara bariyerler çekilmişti, genişletme çalışmaları yapılmıştı. Şu an bu yolda kayalarla ilgili bir çalıma yapılması gerekmektedir. Asrın felaketi dediğimiz depremde, deprem illerine Erzincan, Erzurum, Sivas’tan ulaşmak için bu yol kullanılmıştı. Bu yol, bölgemiz için çok önemlidir. Deprem anında bu yol kapalı olsaydı araçlar ve kurtarma ekipleri deprem bölgesine ulaşamayacaktı” diye konuştu.