SAĞLIK - 11 Temmuz 2018 Çarşamba 10:56

Hamilelikte balık tüketimine dikkat

A
A
A
Hamilelikte balık tüketimine dikkat

Hamilelere balık tüketimi konusunda uyarılarda bulunan Dr. Aslı Nehir Aytan, bazı balık türlerinin yüksek oranda civa barındırdığını, vücuda alınan civanın ise bebeğin beyin ve sinir gelişimini olumsuz etkileyebileceğini söyledi.

Sinir, sindirim ve kardiyovasküler sistemden, cilt, akciğer ve böbrek gibi organ sistemine kadar etki eden, tedavisi geciktirildiğinde ise beyin hasarıyla öldürücü olabilen civa zehirlenmesi hakkında uzmanlar uyarılarda bulundu. Boya, ilaç, kozmetik sanayi gibi evimize kadar giren bir çok madde de bulunan civa, deri ya da vücuda etki ettiğinde geri dönüşü olmayan hasara yol açıyor. Hamilelikte balık tüketiminin önemine dikkat çeken Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Tıp Fakültesi İç hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğr. Üyesi Doç. Dr. Yavuz Furuncuoğlu ile Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Dr. Aslı Nehir Aytan bulguların ateş, baş ve karın ağrısı, ağızda metal tadı ile beraberinde kusma ve ishal olduğunu söyledi.

Hamilelikte balık tüketimine dikkat

“Gebelikte civa oranı fazla olmayan balıklar tercih edilmeli”

Civanın doğada bulunan bir metal olduğunu ve insan vücuduna ağırlıklı olarak deniz ürünleriyle girdiğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Aslı Nehir Aytan, gebelikte balık tüketimine dikkat çekerek şöyle konuştu: “Hamilelikte omega 3 ve omega 6 yağ asitleri yönünden oldukça zengin bir besin türü olan balığın, gebelik döneminde tüketilmesi, anne karnındaki bebeğin beyin ve göz gelişimi için oldukça önem taşır. Balık protein ve D vitamini yönünden de zengin bir besin kaynağıdır. Ancak bazı balıklar vücutlarında yüksek derece civa barındırır. Balık yeme yoluyla vücuda alınan yüksek civanın fetusa geçerek, fetusun beyin ve sinir gelişimini olumsuz etkileyeceği, bebeğin bilişsel, motor, dil becerilerini ve görme yeteneğini olumsuz etkileyeceğine dair bulgular saptanan araştırmalar var. Bu nedenle gebelikte civa oranı fazla olmayan balıklar tercih edilmelidir. Derin su balıkları ve büyük balıklar daha yüksek oranda civa içerirler. Yüzeysel su balıkları ve küçük balıklar daha az civa içerirler. Midye, kılıç balığı, köpek balığı yüksek civa içerir. Sardalya, hamsi, istavrit, somon, dil balığı, ahtapot, kalamar, karides, palamut ve uskumru civa oranı çok az güvenle tüketilebilecek balıklardandır. Tüketimde balığın tazeliği ve temiz bir denizden avlanmış olması noktaları da önemlidir. Çiğ, konserve balık tüketimi de gebelikte oldukça sakıncalı ve dikkat edilmesi gereken diğer bir durumdur.”

En çok çocuklar tehlikede 

Çocukların diğer yaş gruplarına göre daha fazla ağır metal zehirlenmesine maruz kaldığını belirten Doç. Dr. Öğr. Üyesi Yavuz Furuncuoğlu ise, “Fetus ve çocuklar bu ağır metalle zehirlenmeye diğer yaş gruplarından daha duyarlıdır. Civa plasentadan geçer çok küçük miktarda civayla kronik olarak karşılaşan gebelerde fetus olumsuz etkilenebilir. Buharı renksiz ve kokusuz olduğundan varlığı fark edilmeyebilir. Civa görüntü ve renk itibariyle çocuklar için oldukça ilgi çekicidir. Civa ile oynamaları sonucu veya kırılan civayı elleriyle toplarken buhar ve deri yoluyla civaya maruz kalabilirler. ABD’de orta ve yüksek miktarda balık tüketimi sonucunda insanların kan civa düzeylerinde yükselme görülmüştür. Balık ürünleri, diyet için ve sağlık için uygun görülse de bazen kan civa düzeylerinde artışa neden olabilir.” diye konuştu.

Civa zehirlenmesinin belirtileri

Civa zehirlenmesinin belirtileri hakkında açıklamada bulunan Furuncuoğlu, “Civa zehirlenmesi, başlangıçta ateş, baş ve kas ağrısı, ağız ve boğazda yanma, ağızda metal tadı beraberinde ise gelen bulantı, kusma, ishal ve karın kramplarıyla kendini gösterir. Metalik civa buharı beyne ulaşır. Tremor (kasların kısa süreli kasılması ile ortaya çıkan hareket bozukluğu), aşırı sinirlilik, unutkanlık, güçsüzlük ve görme bozukları gibi merkezi sinir sistemi belirtileri gelişir. İlk dört saat içinde solunum yetersizliğine neden olan akut sıkıntılı sendromuna (ARDS) neden olabilir. Ölümcül kimyasal pnömoni ve kalp dışı nedene bağlı akciğer ödemine sebep olabilir. Seyrek olarak akut böbrek ve karaciğer hasarı gelişebilir” dedi.

Civa zehirlenmesinde yapılması gerekenler

Civa zehirlenmesine maruz kalan kişinin deriden ya da giysiden civanın uzaklaştırması gerektiğini belirten Furuncuoğlu, zehirlenme belirtilerinde vakit kaybetmeden hastaneye başvurulması gerektiğini söyledi. Furuncuoğlu son olarak şunları kaydetti: “Deriden civayı uzaklaştırmak için hastanın üzerindeki giysilerin çıkarılması ve bulaşmış alanın bol sabunlu suyla yıkanması gerekir. Ardından göz yıkanmalıdır. Ağız yoluyla zehirlenmelerde, metalik civanın emilimi olmadığı için hastalar kusturulmamalıdır. Civalı termometrelerin kırılması sonucu çevreye dağılan parçacıklar buharlaşarak zehirleyici etki oluşturabilir. Bu durumda parçacıklar döküldüğü yüzeyden çok iyi temizlenmeli ve ortam havalandırılmalıdır. Riskli alanlarda çalışan işçiler, sürekli iş yeri hekimleri tarafından kontrol edilmelidir. Civa temizliği, elektrik ya da çalı süpürgesi kullanılmadan eldiven giyilerek yapılmalı ve parçacıklar ağzı kapalı torbalarda saklanmalıdır. Metalik civanın toplanması için granül biçiminde çinko ya da kükürt kullanılabilir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Kütahya İl Genel Meclisinde yeni dönem heyecanı Kütahya İl Genel Meclisi yeni dönemin ilk toplantısını yaptı. Yeni seçilen 37 il genel meclisi üyesi, ilk toplantıda meclis başkanı, başkan vekilleri ve katip üyeler için oy kullandı. Yapılan seçimler sonucunda 37 oyun 36’sını alan Muammer Özcura İl Genel Meclisi Başkanlığına tekrar seçildi. Meclis Birinci Başkan Vekilliğine MHP’li Ümit Çimen, Meclis İkinci Başkan Vekilliğine AK Partili Hüseyin Doğan seçildi. Meclis Asil Katip üyeliklerine Sadık Sarı ve Emin Volkan Çelik, Meclis Katip Yedek üyeliklerine Davut Karakurt ve Ömür Eldiven seçildi. Kütahya İl Genel Meclisi Başkanı Muammer Özcura, yaptığı açıklamada, "Kütahya birlik beraberlik içerisinde güzel hizmetleri, çalışmamızı görecek inşallah. Biz daha önce yaptığımız İl Genel Meclisi’nin başarısını Özel İdarenin başarısını aynı şekilde sürdürmeye çalışacağız. Bize destek veren herkese teşekkür ediyorum. Allah mahcup etmesin, inşallah yola devam. İl Genel Meclisi’nin Milli Eğitim’den AFAD’a sadece köyler ve kırsal kesim değil, 546 köyümüzün altyapısı, içme suyu, kanalizasyonu, yolu ana sorumluluğumuz. Bunun yanında Milli Eğitim’e, okullara, afet durumlarında sağlık kurumlarına destek olmak gibi her konuda bize düşen görevler var. Belediye ile işbirliği içerisinde, geçmişte olduğu gibi hizmetlerimize devam edeceğiz.Biz programlı gidiyoruz. Geçmişteki il genel meclis üyelerimizin ve idaremizin almış olduğu programlar var. Programlarımız aciliyet sırasına göre gerçekleşiyor. Birinci önceliğimiz, her zaman olduğu gibi, içme suyu, kanalizasyon ve yol. Bundan sonraki gelen taleplere ve imkanlara göre değerlendiriliyor. Bu şekilde zaten programlarımız da aksama olmaz. Yeni gelen arkadaşlara da bu programlar hakkında kısa bilgilendirme yapıldı. Aynı şekilde devam edeceğiz, inşallah çalışmalarımıza devam edeceğiz. Mecliste 18 AK Parti’nin üyesi, 12 Milliyetçi Hareket Partisi, 5 Cumhuriyet Halk Partisi, 2 Yeniden Refah Partisi, toplam 37 üyemiz var" diye konuştu.
Ankara Ayhan Bora Kaplan suç örgütü sanıklarının yargılanmasına devam edildi Suç örgütü lideri olduğu ileri sürülen Ayhan Bora Kaplan ile suç örgütü şüphelisi 28’i tutuklu 61 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Mahkeme başkanı verilen öğle arası sonrası yargılamanın devam edeceğini söyleme üzerine tutuklu sanıklara söz verdi. Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen tutuklu sanık Furkan Anıl Bahar, “Bu ülkeye 8-9 yıldır hizmet etmekten başka hiçbir şey yapmadım. Tutuklanınca çalıştığım kurum benim sözleşmemi iptal etti. Sadece ’Albüm’ ve ’Tren’ adlı barlarda çalıştım. Tren adlı mekanda Ayhan isimli garson vardı. Bu ismi sadece burada duydum. Tutukluluk sürem göz önünde bulundurularak beraatimi talep ediyorum” ifadelerine yer verdi. “Telsizlere ‘arkadaş’ diyorduk” Hakkındaki suçlamaların iddia olarak kaldığını söyleyen tutuklu sanık Gökhan Gülümser, “Somut bir durum yoktur. Ben araç tamiri üzerine çalışıyorum. Geçmişte Albüm ve Tren adlı mekanlarda valelik yaptım. Çalıştığım süreçte telsizlere ‘arkadaş’ diyorduk. Polis uygulamaya geldiği zamanlar saklıyorduk. Çünkü memurlar görünce telsizlerimizi kırıyorlardı” diye konuştu. Çukurambar’da bulunan bir mekanda 2019 yılında 2.5 ay vale olarak çalıştığını söyleyen tutuklu sanık Hasan Aslantaş, “Kesinlikle suçlamaları kabul etmiyorum. Vale olarak çalıştığım dönemde bizden sorumlu olan kişiyi Fethi Kara olarak tanıyordum. Bizde telsize ‘arkadaş’ diyorduk. Arkadaş dememizin nedeni emniyetten gelip telsizi gördüklerinde yanlış anlayabiliyorlardı” dedi. Tutuklu sanık beyanlarının ardından duruşma Perşembe günü devam etmek üzere ertelendi.