GÜNDEM - 25 Ekim 2016 Salı 23:11

Hanefi Avcı: 'Cemaat' 2012 yılında hükümeti yıkmaya karar verdi'

A
A
A
Hanefi Avcı: 'Cemaat' 2012 yılında hükümeti yıkmaya karar verdi'

Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, cemaat'in 2012 yılında hükümeti yıkmaya karar verdiğini söyledi.

Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, 'cemaat'in 2012 yılında hükümeti yıkmaya karar verdiğini ifade ederek, “Tüm topluma ve tüm devlete hakim olmaya başladılar. İlk hareket 7 Şubat’tı. Devletin bir kurumunu ele geçirmek istediler. Örgüt daha sonra 17 Aralık’ta hükümeti yerle bir edecek planını harekete geçirdi. Daha sonra hükümet gerekli tedbirleri aldı. Yargı ve emniyet temizlendi ama en büyük güç ordu içindeydi. Aslında onları temizleyecek kurumlar da onların elindeydi” dedi.
Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın konuk olduğu ANSİAD’ın 14. Olağan Toplantısı, Aka Barut Otel'de gerçekleştirildi. Toplantıda “Devletin İç Güvenlik Sorunları” konulu bir konuşma yapan Hanefi Avcı, Türkiye'nin uzun bir süre yasadışı sol örgütler ile mücadele ettiğini belirterek, “Farklı farklı alanlara bölünmüş örgütler vardı. Bu ülke bunlara çok bedel ödedi. Halen bu örgütlerden Türkiye’de var. Yurtdışında birkaç örgüt PKK ile birleşerek PKK ile aynı hareket etmeye başladılar. Şimdi bunlardan Türkiye’de çok miktarda var. Sürekli bunlarla mücadele ediyoruz. Dünyanın bazı yerlerinde bu tür örgütler var bazı yerleri bu tür örgütlerin ne olduğunu bilmiyor. Bu olayların sebebi nedir? Neden bazı ülkelerde var neden bazı ülkelerde yok? Birinci sebep ülkelerin iç sebepleridir” ifadelerini kullandı.

"Bazı gruplar devlet ile savaşmayı bile göze aldılar"
Devletin, toplumun ortak değerlerine göre çözüm üretmesi gerektiğini ifade eden Avcı, “Dünyanın birçok ülkelerinde toplumlar bir araya gelerek kendi kanunlarını kendileri yapıyor. Bizim ülkemizde devlet birçok konuyu tanzim etmeye çalıştı. Bu konular tartışılmaz ve konuşulamaz hale dönüştürüldü. Bundan dolayı devlete muhalif olan bir gruplar oluştu. Bazı gruplar diyor ki ‘biz bu devlete daha iyi anlayış getireceğiz.’ Bazı gruplar devlet ile savaşmayı bile göze aldılar. Daha sonra yer altı örgütleri kurmaya başladılar. En azından bu grupların kendilerini rahat ifade edebildikleri, kendilerini anlatabildikleri bir ortam olur ve millet de bunların anlattıklarını kabul etmez ise bu grupların silaha sarılma ihtimali azalır. Devletimiz bu gruplar kurulduğu anda bütün yayınlarını okumalı. Devletin önüne bunu belgeleri ile koymalıdırlar. Bu gruplar ne istiyor, ne yapmak istiyor bunun araştırması gerekiyor” diye konuştu.

"Ne zamanki devletin kurumlarını ele geçirdiler, kendilerine muhalif olan herkese operasyon yapmaya başladılar"
Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bazı grupların bu denli nasıl büyüdüğünü anlamak için önce dünyada ve Türkiye’de şartları bilmemiz gerekiyor. Özellikle 2000 yılını düşünelim. 28 Şubat olayı var. Bundan önce de birçok olay gördük. Bundan önce bir Susurluk Olayı yaşadık. Yani biz 2000’li yıllara böyle bir ortamdan geldik. Dünyada da birçok olay yaşandı. Bu 'cemaat' ilk eylemlerine başladığı zaman herkes Türkiye’nin geçmişi ile hesaplaştığını düşündü. Bir müddet sonra işin böyle olmadığını, bir cemaatin tüm topluma etkili olmaya kalktığını görüyoruz. Ne zamanki devletin kurumlarını ele geçirdiler, kendilerine muhalif olan herkese operasyon yapmaya başladılar."

"Aslında onları temizleyecek kurumlar da onların elindeydi"
'Cemaat'in 2012 yılında hükümeti yıkmaya karar verdiğini aktaran Avcı konuşmasına şöyle devam etti:
“Tüm topluma ve tüm devlete hakim olmaya başladı. İlk hareket 7 Şubat’tı. Devletin bir kurumunu ele geçirmek istedi. Örgüt daha sonra 17 Aralık’ta hükümeti yerle bir ederek planla harekete geçti. Bazı planlarından dolayı operasyonu öne aldıkları için başarılı olamadılar. Değilse yüzde 100 başarılı olacaklardı. İstedikleri gibi başlayamadılar. Daha sonra hükümet gerekli tedbirleri aldı. Yargı ve emniyet temizlendi. Ama en büyük güç ordu içindeydi. Aslında onları temizleyecek kurumlar da onların elindeydi. Sonra ise yaşadığımız 15 Temmuz olayı meydana geldi. Bugün bu olayın sancısı ile uğraşıyoruz. Biz hala olayı bütün halde görüp düz mantık ile hareket ettiğimiz için korkarım ki bu sıkıntı yine devam edecek.”

"Her şey onların ellerindeydi"
2008 yıllarında Edirne Emniyetinde 'cemaat'in neler yapmaya başladıklarını görmeye başladığını belirten Avcı, “Kim önlerine geçerse onları yıkıyorlardı. Daha sonra bana da tuzak hazırlamaya başladılar bunu fark ettim. O zaman devletin yavaş yavaş bunların denetimine girmeye başladığını anladım. 'İmamlar' teker teker yurt dışına kaçmaya başladılar. Hiçbir şeyden korkmuyorlardı. Her şey onların ellerindeydi. Adil Öksüz’ün çok garip bu görevde olduğu 2 yıldır biliniyor. Bunun resmi belgesi var. Darbe gecesi yakalanıyor. Tarla bakmaya geldiğini ifade ediyor. Bu devletin başbakanının ve bakanları ile olan konuşmaları dinlenmiş. İçişleri Bakanını yıllarca dinlemişler. Genelkurmay Başkanı 4 yıl boyunca dinleniyor” dedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Batman Bitlis Eren ve Batman Üniversitelerinden yeni kelebek türü keşfedildi Batman üniversitesi ve Bitlis Eren Üniversitesinde görevli akademisyenlerin Elazığ’ın Maden ilçesinde yaptığı çalışma sonucunda iki yeni güve türü tespit edildi. Yeni türler, Pyraloidea üst familyasına ait olup, bilimsel yayın dergisi Zootaxa’da yayımlandı. Yaklaşık 17 yıldır kelebekler üzerine araştırmalar yürüten Batman Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdem Seven ile Bitlis Eren Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kesran Akın yeni bir kelebek türü keşfetti. Batman Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Seven, “Hyperlais cinsi dünyada 18, Türkiye’de 6 tür ile biliniyordu. Elazığ’ın Maden ilçesinden toplanan tek bir örnek üzerindeki detaylı incelemeler sonucunda, türün mevcut bilinenlerden çok farklı ve bilim dünyası için yeni bir tür olduğu belirlendi. Yeni türe, 2017 yılında yüksek lisans çalışmaları sırasında örneği toplayan öğrenci ‘Abdullah Çakır’ ismine ithafen Hyperlais cakiri adı verildi ve bilimsel açıdan prestijli bir dergide yayımlandıktan sonra dünya literatürüne kazandırıldı” dedi. Popülasyonu çok az ve nadir olan yeni türün, sonraki yıllarda aynı lokasyonda yürütülen araştırmalara rağmen henüz ikinci bir örneğinin bulunamadığını ifade eden Doç. Dr. Seven, “Şu an dünyada sadece Maden ilçesinden bilinen tür hakkında çok az veri bulunmaktadır. Türün yaşam alanı, sonraki araştırmalar için ve biyolojik çeşitlilik açısından büyük öneme sahip olduğundan korunmalıdır” diye konuştu.
İstanbul Tanzanya Cumhurbaşkanı Samia Suluhu Hassan: “Bütün kalbimle Türkleri Tanzanya’ya davet ediyorum” Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Samia Suluhu Hassan, “Bütün kalbimle Türkleri Tanzanya’ya yatırım yapmaya davet ediyorum. Tanzanya’nın ekonomik değişim macerasında dünya desteğine ihtiyacı vardır. Türk dostlarımdan ricam bu maceraya birlikte atılmamızdır” dedi. Tanzanya’dan 14 yıl sonra Türkiye’ye cumhurbaşkanı düzeyinde ilk ziyareti yapan Cumhurbaşkanı Samia Suluhu Hassan bugün İstanbul’da düzenlenen Türkiye-Tanzanya İş Forumu’na katıldı. Türkiye-Tanzanya İş Forumu’nun açılış konuşmasını yapan Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, iki ülkenin ticaret potansiyelinin ortaya çıkarılması gerektiğini belirtti. Hassan, Tanzanya’nın Türkiye gibi coğrafi açıdan çok güzel bir konumda olduğunun altını çizerek, Tanzanya’da yatırım yapmanın başka bölgelere de ulaşmayı kolaylaştıracağını söyledi. Cumhurbaşkanı Hassan konuşmasına şöyle devam etti: “Tanzanya alt yapısı ile 8 komşu ülkeye bağlanmıştır. Demir yollarını da geliştirerek daha da hızlı ağır yük taşımacılığı olacaktır. Taşıma maliyetleri de azalacaktır. Türkiye merkezli inşaat şirketi demir yolu projesini yapmaktadır. Türkiye Tanzanya’nın gelişmesine yardımcı olmaktadır. Tanzanya’nın nüfusu dinamik ve gençtir 30 yaş altı yaklaşık 65 milyonluk nüfusuyla yeniliklere ve girişimlere her zaman açığız. Bizim çok uygun politikalarımız var ve siyasi istikrar mevcut. Tanzanya hükümeti de yatırımcılara teşvik sunmaktadır. Tanzanya’nın kültürel ve doğal kaynakları dünyada çok önemli yerlerden biridir. Ülkemize gelen turist sayısını artırmayı hedefliyoruz” “Türkiye güvenilir bir partnerdir” Türkiye ile yakın ekonomik ilişkiler kuracaklarını belirten Tanzanya Cumhurbaşkanı Hassan, “Türkiye, Tanzanya’nın güvenilir bir partneridir” dedi. Cumhurbaşkanı Hassan, “bütün kalbimle sizi Tanzanya’ya davet ediyorum. Haziran ayında Darusselam’da düzenlenecek fuara hepinizi bekliyoruz. Tanzanya’nın ekonomik değişim macerasının dünya desteğine ihtiyacı vardır. Türk dostlarımdan ricam bu maceraya birlikte atılmamızdır” dedi.
Kayseri Melikgazi AB fonu ile elektrikli çöp toplama aracı satın aldı İlçede AB hibesiyle daha sürdürülebilir bir şekilde çöp toplama hizmeti sağlamak amacıyla elektrikli çöp kamyonunu alan Melikgazi Belediyesi, daha temiz ve sağlıklı bir hizmet sunuyor. Yüzde 100 elektrikli ve yüzde 100 yerli üretim Melikgazi ilçesine yönelik hizmetlerin ve çalışmaların aksamaması ve daha hızlı hizmet etmek için araç filosunu artırdıklarını söyleyen Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, "Belediyemiz tarafından uygulanan ve Avrupa Birliği tarafından desteklenen “The Solar City Project” isimli projenin uygulama çalışmaları devam ediyor. İklim değişikliğine sebep olan faktörlerin başında fosil yakıt tüketen araçlar gelmektedir. Proje kapsamında pilot çalışma olarak planlanan ve hizmet araçlarının elektrikli araçlara dönüştürülmesine öncülük edecek bir elektrikli atık toplama aracı satın alındı. AB Fonu ile satın alınan araç Melikgazi’mizde büyük araç girişi için dar ve zor olan yerlerde hizmet verecek. %100 elektrikli ve %100 yeril üretim olan araç ile Melikgazi Belediyesi iklim değişikliği ile mücadele konusunda önemli bir adım daha atmış oldu. İklim değişikliği ile mücadelede önemli adımlar atan Melikgazi Belediyesi, çalışmalarına hız kesmeden devam edecek ve iklim dostu bir belediye yolunda önemli mesafeler kat edecektir. Elektrikli çöp toplama kamyoneti ile hedefimiz en çevreci ve en sessiz bir şekilde Melikgazi’mizi temizlemek” dedi.