GÜNDEM - 26 Ekim 2014 Pazar 10:06

Hanefi Bostan'dan ek zam talebi çağrısı

A
A
A
Hanefi Bostan'dan ek zam talebi çağrısı

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, ek zam talebi için 28 Ekim’de bütün illerde alanlarda olacaklarını söyledi.


Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, yapılan ek zamlar ile ilgili bir yazılı açıklama yaparak,“Üst düzey yöneticilerle ilgili bazı özel düzenlemeler yaparak, ücret ve tazminat göstergelerini yükseltmiş, ücretlerinde önemli derecede artış sağlamışlardır. “Eşit işe eşit ücret” adıyla başlatılan düzenlemeler de eşitsizliği daha da artırmıştır. Hakkaniyete dayanmayan bu politikalar sonucunda kamu çalışanları arasında huzursuzluk had safhaya ulaşmıştır. Pansuman türünden yapılan bu ek artışlar emekliliğe yansıtılmadığı için emekliliği gelen memurların büyük bir çoğunluğu emekli maaşları yarıdan fazla düşeceği için emekliliği düşünmemektedir. Bu garabetten dolayı işçi emeklisi, öğretmen emeklisinden daha fazla emekli maaşı alır konuma getirilmiş bulunmaktadır” dedi.

“ZAM AKADEMİSYENLERİN BEKLEDİĞİ ORANDA OLMADI”

Akademik teşvik ödeneği adıyla yapılan zammın akademisyenlerin beklediği oranda olmadığını söyleyen Bostan, “13 yıl sonra akademisyenlere yükseköğretim tazminatı ve akademik teşvik ödeneği adıyla bir zam öngörülmekle beraber bu artış akademisyenlerin beklediği bir zam oranı değildir. Nitekim 666 sayılı kanun hükmünde kararname ile bazı memurlara bin 500 TL'ye varan ek ödemeler yapılırken, hakim ve savcılara ek yeni bin 155 TL ücret artışı söz konusu iken; akademisyenlere 725-835 TL arasında emekliliğe yansıtılmayan yükseköğretim tazminatı öngörülmesi doğru değildir. Hükümet akademisyenlere yapacağı ücret artışını mutlaka emekli aylıklarına yansıyacak şekilde düzeltmelidir. Ayrıca Akademik Teşvik Ödeneği abartıldığı kadar büyük bir rakam değildir. 139 TL ile 773 TL arasında değişen bir meblağa tekabül etmekte ve 2016 yılından itibaren ödenecektir” diye konuştu.

Ek zam talebi için 28 Ekim’de bütün illerde eylem yapacaklarını kaydeden Hanefi Bostan, “Bu arada sendikamız Türk Eğitim Sen’in yoğun gayretleri sonucu öngörülen akademik zamdan üniversitelerdeki uzman, çevirici, eğitim ve öğretim planlamacıları da yararlanacaktır. Öte yandan yandaş sendikanın imzaladığı toplu sözleşme sonucunda memurlara 2014 yılı için 123 TL, 2015 yılı için de yüzde 3+3 zam verilmesi, 2014 ve 2015 yılları enflasyon farkının talep edilmemesi memurlar için büyük bir hüsran olmuştur. 2014 yılı boyunca ortalama memur maaşının 2 bin 159 TL, 4-C’li memurların bin 500 TL bir maaşa mahkum edildiği göz önüne alındığında durumun vahameti daha belirgin olarak ortaya çıkmaktadır. 123 TL’lik zammın memur maaşlarına yansıması yüzde 5. 2 olmuş, Haziran ayı 2014 yılı enflasyonu ise yüzde 5. 7 olarak gerçekleşmiştir. Eylül ayı itibariyle bu rakam yüzde 6.43’e ulaşmıştır. Böylece Haziran ayından itibaren memurlarımız enflasyon altında bir ücrete mahkûm edilmişlerdir. Bilindiği gibi Hükümet 2014 yılı sonu enflasyon beklentisini yüzde 9. 4 olarak revize etmiştir. Buda gösteriyor ki, memurlarımızın kaybı yılsonuna kadar en az yüzde 4. 2’ye yükselecektir. Buna göre 2014 yılında başlangıçta öngörülen enflasyon hedefinin gerçekleşmeyeceği kesinleşirken, enflasyon hesabında da yüzde 82’lik bir sapma olacağı hükümet tarafından öngörülmektedir. Bunun yanında 2013 yılı Aralık ayında 3 bin 702 TL olan 4 kişilik ailenin yoksulluk sınırı, bu yıl Eylül ayında 4 bin 065 TL oldu. Bir başka ifadeyle memurun cebine yansıyan mutfak harcamaları 9 ayda 362,94 TL arttı. Verilen 123 liralık zam hesaba katıldığında memur maaşları gerçek enflasyon karşısında aylık 239,94 lira erimiş oldu. Memurun gerçek enflasyon karşısındaki kaybı yüzde 12’yi buldu” dedi.

“EK ZAM TALEP EDİYORUZ”

“Türkiye Kamu-Sen olarak bu kaybın ortadan kalkması için Haziran ayından bu yana ek zam talep etmekteyiz” diyen Hanefi Bostan, “Ancak Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ‘2014 yılı zamlarının toplu sözleşmede belirlendiğini ve memura enflasyon farkı verilmesinin mümkün olmayacağını’ ifade etmektedir. Bakan’a soruyoruz; Toplu sözleşme mutabakatı dışında başta üst düzey bürokratlar olmak üzere, hakim ve savcılara zam yaparken neden toplu sözleşme mutabakatından bahsetmiyorsunuz? Gelinen noktada, enflasyon farkı ödemesi dahi memurların eriyen maaşlarını kurtarmaya yetmemektedir. Dolayısıyla 2014 ve 2015 yıllarını kurtarmak için memur ve emeklilerimize ek zam yapılması zorunlu hale gelmiştir. Türkiye Kamu-Sen olarak 28 Ekim 2014 Salı günü bütün illerde ek zam talebi için alanlardayız. İstanbul’daki ek zam talebi eylemimiz saat 12.30’da İstanbul Valiliği önünde gerçekleşecektir. Memurların, öğretmenlerin ve emeklilerin eriyen maaşlarının telafisi için, 4/C’lilere, yardımcı hizmetlilere verilen sözlerin tutulması için, kamu görevlilerinin dağ gibi biriken ekonomik sorunlarının çözülmesi için ek zam talebimizi haykıracağız. Hakim ve savcılara zam verilirken diğer kamu görevlileri bir köşeye atılamaz” şeklinde konuştu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.