SPOR - 23 Temmuz 2017 Pazar 14:55

Hasan Dağı yamaç paraşütü yapanların ilgi odağı oldu

A
A
A
Hasan Dağı yamaç paraşütü yapanların ilgi odağı oldu

Bilecik’in Gölpazarı ilçesine bağlı Çengeller köyünde bulunan bin 300 rakımlı Hasan Dağı yamaç paraşütü yapanların ilgi odağı oldu.

Yamaç paraşütü meraklılarının 4-5 yıldır mesken tuttuğu bin 300 metre yüksekliğe sahip Hasan Dağı bugün İstanbul, Eskişehir ve Bilecik’ten gelen 20’ye yakın yamaç paraşütçüye ev sahipliği yaptı. Köyde yolun kötü olması sebebiyle traktörle dağa tırmanan paraşütçüler bin 300 rakımlı Hasan Dağı’ndan kendilerini aşağı bırakarak Gölpazarı, Bilecik, İnhisar manzaraları arasında 2012 yılında "Tabiat Parkı" olarak ilan edilen Harmankaya Kanyonu Tabiat Parkı’nın üzerinden Yenipazar’a indiler.

“BURADA 2 BİN 500 İRTİFALARLA UZUN MESAFELİ UÇUŞLAR YAPILABİLİR”

Hasan Dağı’ndan iniş öncesi İnönü Yamaç Paraşütü Derneği Üyesi Buğra Levent, İHA muhabirine açıklamada kendilerinin sportif faaliyet olarak yamaç paraşütü sporu yaptıklarını belirterek, “Bilecik ili Gölpazarı ilçesi Çengeller köyü Hasan Dağı’nda çok güzel bir take-off var. Bu take-off’da yapılan uçuşlar neticesinde hem yelken mantığıyla uzun süreli uçuşlar hem termik uçuşlarıyla. Çevremizdeki doğal ve kültürel güzelliklerin görülmesi havadan daha güzel mümkün. Bunun için Yenipazar’da bulunan kanyonun gözükmesi, şelalelerin gözükmesi, aynı zamanda buradaki yerel güzelliklerin havdan keşfi için çok güzel bir uçuş yeri. İstanbul’a yakınlığı, Bursa’ya yakınlığı Bilecik, Kütahya, Eskişehir bölgelerine yakınlığı sebebiyle bu bölgelerde uçuş yapan yerel pilotlar için çok güzel bir mekan. Burayı hem tandem pilotları için bir turizm alanı oluşmasında hem de yöremiz için Yenipazar’daki kanyonun tanıtımı açısından buralarının güzelliklerinin görülmesi açısından çok güzel bir take-off. Herkesi bölgemize bekliyoruz. Burada inişlerle ilgili termik yakalandığı takdirde 2 bin, 2 bin 500 irtifalarla uzun mesafeli uçuşlar yapılabilir. İnhisar ilçesi, Yenipazar ilçesi, Gölpazarı ilçesi ve daha büyük irtifalarda daha büyük uçuşlar gerçekleştirilebilir. Güzel termikler var. Çevrenin kayalık olması zeminin termiklerin burada güzel bir şekilde kopması neticesinde güzel uçuşlar gerçekleştiriliyor. İniş alanı olarak da hiçbir sıkıntı yok. Köylülerin nadasa bıraktığı tarlalar biçilmiş yerlerde güzel iniş alanları var. Hiçbir tehlike arz etmeden güzel bir şekilde de inişler planlanabilir. İniş alanlarımız olarak genelde mesafe uçuşları hem kanyonu görmek açısından, hem de o bölgede gidilmesi açısından Yenipazar ilçesinin kanyonun olduğu bölgelerde iniş planı yapabilirler” dedi.

“BURASI MARMARA BÖLGESİ’NİN UÇUŞ BÖLGESİ AÇISINDAN EN GÜZEL TEPELERİNDEN BİRİ”

Yamaç Paraşütü Pilotu Hakan Kırlı ise, kendilerinin bugün Bilecik’e bağlı Gölpazarı ilçesi Çengeller köyü Hasan Dağı’nda olduklarını söyledi. Hasan Dağı’nın Marmara Bölgesi’nin uçuş bölgesi açısından en güzel tepelerinden biri olduğunu ifade eden Kırlı, sözlerine şöyle devam etti: “Aşağıda iniş alanlarımız mevcut. Sol tarafımızda Yenipazar var, Harmankaya Kanyonumuz var. Uçarken burada müthiş bir doğaya karşı uçuyoruz. Çok güzel irtifalar alabiliyoruz burada. Marmara Bölgesi’nin burası yeni tanınan yükselen bir yıldızı. İstanbul’dan, Eskişehir’den pilot arkadaşlarımız geldi. Hepsi sağ olsunlar bizi kırmadılar, bugün yaklaşık 20 pilot buradayız. Çengeller köyünde yüksekliğimiz yaklaşık yerden 600 metre. Şu an irtifamız bin 200 metrelerde. İniş alanlarımız 600 metre civarında. İniş alanlarımız çok müsait, tarlalar var. Muhtarımız burada sağ olsun bize burada her konuda yardımcı oluyor. Bizim burada istediğimiz yetkililerden bu bölgenin yamaç paraşütü alanı olarak, piknik alanı olarak tescil edilmesi. Buralara maden ocağının yapılmaması. Bizim amacımız bu tepeyi maden ocağı olmaktan korumak, kurtarmak. Burası çok güzel bir bölge. Çok güzel irtifalar alıyoruz. Dikine 600 metre irtifamız var. Muhtarımıza tekrar teşekkür ediyoruz. İnşallah tepeye yolumuz da yapılacak. Yol istiyoruz biz, kendi araçlarımızla rahat rahat çıkabileceğimiz bir yol istiyoruz. Encümenimiz buradayken hazır yanındayken söyleyeyim. Ondan da sözünü aldık. İnşallah yol yapımına başlayacaklar. Gelen tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum. Bizim amacımız bu tepeyi maden ocağı olmaktan kurtarmak ve güzel bir yamaç paraşütü pisti yapmak ve tüm Türkiye’deki pilot arkadaşlarımızı buraya davet ediyoruz. Burada çok güzel irtifalar alınıyor. Biz burada arkadaşlarımızla 3 bin metrelere kadar çıktık. Çok güzel mesafeler yaptık burada. Tüm pilot arkadaşlarımızı buraya bekliyoruz.”

“NE KADAR BURAYA GELİRLERSE BİZ ONLARI YARDIMCI OLACAĞIZ”

Çengeller Köyü Muhtarı Mehmet Aysan ise, paraşütçülere geldiklerinden dolayı teşekkür ederek, “Burada bin 200 metre yükseklikteyiz şu anda Hasan Dağı’nda. Yamaç paraşütüne gelen arkadaşlar çok beğendikleri için biz bunlardan memnunuz. Ne kadar buraya gelirlerse biz onlara sonsuza kadar yardımcı olacağımızı heyetimiz adına, muhtarlık adına ben garanti ediyorum. Bu arada il genel meclisi üyelerimize de teşekkür ediyorum. Buranın yol yapımında herhangi bir şey yapımında bize söz verdiler. Yol olacak inşallah ilk önce biz onu istiyoruz. Buraya tuvalet gibi herhangi bir şeyler yapılacağı için onlara da çok teşekkür ediyorum. Bütün gelen arkadaşlara teşekkür ediyorum. Şu anda 20 kişi falan var yamaç paraşütünde” dedi.

“GÖLPAZARI, YENİPAZAR BURALAR TURİZM İÇİN POTANSİYELİ OLAN YERLER”

İkili paraşütte İnönü Havacılık’tan Mehmet Tolga Levent öncüğülünde yamaç paraşütü yapan Bilecik İl Genel Meclisi Turizm ve Tanıtım Komisyon üyesi Osman Varolu, yere indiğinde, “Uçuşumuzu gerçekleştirdik. Yenipazar Harmankaya’yı görerek Yenipazar’a inişimiz gerçekleşti. Bu uçuşta bana yardım eden Tolga Levent hocama teşekkür ediyorum, böyle güzel bir uçuşu bana yaptırdığı için. Gölpazarı, Yenipazar buralar turizm için potansiyeli olan yerler. Yamaç paraşütü uçuşu, dağcılık, kanyon, şelalelerimiz ve göletimiz var. Doğa turizmi severleri buralara bekliyoruz. Özel İdare olarak da buraya katkılarımızı yapacağız. Daha güzel hizmetler vermeye çalışacağız” ifadelerine yer verdi.

Cem Kaan Toka - İbrahim Sünetçi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.