SAĞLIK - 07 Ocak 2018 Pazar 02:25

Hastanede embriyosu kayboldu

A
A
A
Hastanede embriyosu kayboldu

Çocuk sahibi olma hayalini iki hastane arasında embriyolarının kaybolması ile erteleyen Ö.O isimli kadın, “Ameliyata alınacağım sırada son dakika doktor odaya girip, 'Üzücü bir haberim var embriyolar yok. Embriyoların kayıp' dedi. Kırıldı mı, kayıp mı oldu, biri mi aldı? Bunun cevabı yok. 2 senedir bunun cevabını bulamıyorum. Bana mantıklı bir açıklama yapamadılar” dedi.

İddiaya göre, 5 yıllık evli olan Ö.O ve T.O çifti çocuk sahibi olamayınca tüp bebek yapmak istedi. 25 Mayıs 2015’de Ümraniye'de bulunan bir hastaneye başvuru yapan çift, ilk denemesinde başarılı olamayınca elde edilen embriyolarını 1 yıl dondurma kararı alıp terapi görmeye başladı. Daha sonra Ümraniye'deki hastanenin evlerine uzak olması nedeniyle çift, başka bir hastanede çalışan bir doktorla anlaşıp geri kalan tedavisine orada devam etmek istedi.

26 Haziran 2016 günü daha önceden Ümraniye'de bir hastanede bulunan embriyoları almak için hastane ile konuşup önceden verdiği özel ozon tankı içindeki sağlıklı iki adet embriyoyu Ataşehir’deki özel hastaneye sevk ettirdi. Bu hastane, embriyoları 4 Temmuz 2017 günü anne adayına transfer etmek için Ö.O ile anlaştı. Ancak ameliyat günü geldiğinde doktor embriyoların olmadığını söyledi. Embriyolarının olmadığını öğrenen kadın neye uğradığını şaşırarak iki hastane hakkında dava açtı.

“Ara verme kararından sonra embriyolarımızı 1 yıl dondurduk”

Yaşadıklarını anlatan Ö.O, “Biz tüp bebek olayına karar verdiğimiz zaman Ümraniye'de bir hastaneye başvurduk. Tüp bebek sürecimiz başladı. Başladıktan sonra ilk etapta kolay bir süreç olmadığı için tedaviler derken, iğnelerle ilgili bir sıkıntı yaşadım. İğneler yanlış yapıldı. İğneler yüzünden kalçadan operasyon yaşadım. Bu olayı iyi neticelendirmek için hastaneyle ilgili bir sorun yaşamadım. Onların hatası olmasına rağmen. İlk transfer sırasında tabi bir olumsuz sonuç aldık. Olumsuz sonuç aldıktan sonra doktorum bir süre vücudun dinlenmesini psikolojik olarak dinlenmem gerektiğini söyledi. Bir süre ara verdik. Ara verdikten sonra embriyolarımızı Ümraniye’deki hastanede 1 yıl dondurduk” dedi.

“Embriyolar yok. Emriyoların kayıp”

Mağdur kadın Ö.O,”Daha sonra farklı bir hastanede devam etme kararı aldık eşimle birlikte. Yeni bir hastane arayışı içerisine girdik. Farklı bir doktorla konuştuk o doktorla devam etme kararı aldık. 1 yıl sonra Ataşehir'de bir hastane embriyolarımızın transferini yapmamızı söyledi. Embriyolarımızın transferini yaptık. Dört gün sonra transfer işlemi yapılacaktı. Transfer işlemi günü hastaneye gittik. Transfer öncesi vücudu hazırlamak gerekiyor. Ameliyatta alınacağım sırada son dakika doktor odaya girip üzücü bir haberim var 'embriyolar yok. Emriyoların kayıp' dedi. Embriyolar nasıl kaybolabilir çok iyi bir hastanesin ve bana bunun mantıklı bir açıklamasını vermiyorsun. Kırıldı mı, kayıp mı oldu, birimi aldı? Bunun cevabı yok. 2 senedir bunun cevabını bulamıyorum. Bana mantıklı bir açıklama yapamadılar” diye konuştu.

“O dönem maddi açıdan avukat tutma şansım olmadığı için tek başıma savaşmayı denedim”

Ö.O konuşmasına şöyle devam etti:“o ameliyat önlüğüyle ne yapacağımı şaşırdım. Ümraniye'deki hastaneyi aradım. Bizden almasaydın bu şekilde olmazdı. Bizde transfer yapılsaydı gebelik şansın olurdu. Bu sefer diğer hastaneyi suçladı. İki taraf bir birini suçlamaya başladı. Arefe günü olduğu için resmi tatil devreye girdi bir hafta geçti. Elim kolum bağladı. Resmi tatil biter bitmez soluğu adliyede aldım. Her iki hastane hakkında da ceza davası açtım. O dönem maddi açıdan avukat tutma şansım olmadığı için tek başıma savaşmayı denedim. Tek başıma ancak bu kadarını yapabildim” ifadelerini kullandı.

“Ben hala psikolojik olarak tedavi görüyorum”

Psikolojik olarak tedavi gördüğünü söyleyen kadın, “Ceza davası açıldı takipsizlik kararı verildi. Tamam hastanelere belli bir miktar ceza verilmiş olabilir ama bu benim maddi manevi hiç bir kaybımı karşılamıyor. Ben hala psikolojik olarak tedavi görüyorum. Yeni bir tedaviye başlamam için psikoloji mi toparlamam gerekiyor ama ben toparlayamıyorum. Eğer ki o tankları bana mühürsüz olarak teslim ettiklerinin bilincinde olsalardı olay bu noktaya gelmeyecekti. Çünkü ben bunu bilmiyordum. İki hastane sonuçta bu durumda suçlu. Mühürsüz teslim ettin ve mühürsüz teslim aldın. Yapmaman gerekiyordu yaptın. Benim embriyolarım şuan nerede, kimde, kırıldıysa bana bunu ispat etsinler. Bir şekilde benim embriyolarım bulunsun” dedi.

”Ortada büyük bir mağduriyet vardır”

Yasal sürecin başladığını söyleyen Avukat Müslüm Özev, ”Ortada büyük bir mağduriyet vardır. Bizim amacımız bu hukuk sürecini devam ettirip bu mağduriyeti gidermektir. Biz bu olayın maddi gerçeğini ortaya çıkarmak istiyoruz. Biz bunun arkasındayız devam edeceğiz. Anadolu Adalet Sarayı'nda 400 bin lira manevi tazminat açıktık. 10 bin tl de sembolik olarak maddi tazminat açtık” dedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Çolakbayrakdar: "Kayseri, Türkiye’nin tarımsal üretim merkezi olacak" Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar; kırsal mahallelerden biri olan Hasancı’da çiftçiye dağıtılan nohut tohumlarının ekimini yaptı. Tohumları toprakla buluşturan Başkan Çolakbayrakdar, dünya genelinde tarımsal üretimin stratejik olarak öne çıktığını, bundan dolayı da Kocasinan’dan başlamak üzere bütün ilçelerde tarımsal üretimi artırarak, Kayseri’yi bir tarımsal üretim merkezi haline getireceklerini söyledi. Kayseri İl Tarım ve Orman Müdürü Bülent Saklav, AK Parti Kocasinan İlçe Başkanı Selçuk Melekoğlu, Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Duran Safrantı ve Kocasinan Ziraat Odası Başkanı Abdülkadir Güneş ile birlikte Hasancı’da çiftçilerle bir araya gelen Başkan Çolakbayrakdar, onlarla sohbet etti. Daha sonra mibzer adı verilen tohum ekme makinasına nohut tohumlarını yerleştirildikten sonra traktör kullanan Başkan Çolakbayrakdar, tohumları toprakla buluşturdu. Çiftçinin her zaman yanında olduklarını belirten Başkan Çolakbayrakdar, “Anadolu’nun bereketli topraklarında ekmeğini topraktan çıkartan hemşehrilerimize bol bereketli sezon diliyorum” dedi. Tarımsal üretime verilen desteği artırarak sürdürdüklerini vurgulayan Başkan Çolakbayrakdar; "Kocasinan, Kayseri’nin metropol ilçesidir ama bir o kadar da 48 kırsalı ve köyü olan bir yerleşim bölgesidir. Şehrin tarım, hayvancılık ve ziraatın yüzde 20’sini Kocasinan yapıyor. Büyük bir coğrafyamızda eken, üreten çiftçi kardeşlerimiz var. Bütün çiftçi kardeşlerimize bereketli olsun diyorum. Son yıllarda bizim bölgemizde artarak devam eden nohut ekimini yaptık. Gömeç’in fasulyesinin yanında inşallah yeni bir ürün olarak Kocasinan’ın nohutu olacak. Kocasinan’dan başlamak üzere bütün ilçelerimizde tarımsal üretimi artırarak, Kayseri’yi bir tarımsal üretim merkezi haline getireceğiz. Sanayi, endüstri, turizm ve ticaret gibi her alanda Kayseri’miz örnek olsa da ciddi bir potansiyeli olan şehrimizin tarımsal üretiminde de yeni hedeflere doğru yolumuza devam ediyoruz. Bu noktada en önemli paydaşlarımız çiftçilerimizdir. Çiftçilerimiz olmasa yaptığımız hizmetlerin bir anlamı yok. Bu işin en önemli aktörü olan çiftçimizi tebrik ediyor, teşekkür ediyoruz. Çiftçilerimiz yeter ki eksin biz destek olmaya ve çiftçimizin yanında olmaya her zaman varız. Özellikle ‘Köyümde Hayat Var’ projelerini de hayata geçireceğiz. Genç çiftçiler için proje hazırladık. Kentten kırsala göç sağlayan gençlerimizin eğitiminden üretimine kadar her alanda destek vereceğiz. Çiftçimizi geleceğe taşıyacak projeler üretiyoruz ve destekçisi oluyoruz. İnşallah yeni dönemde ektiğimiz tohumlar daha bereketli olsun" ifadelerini kullandı. Kayseri İl Tarım ve Orman Müdürü Bülent Saklav ise üretim yapan çiftçilere teşekkür ederek; "Bakanlık olarak her zaman çiftçilerimize destek oluyoruz. Tarım Arazilerini Etkinleştirme Projesi kapsamında her sene tohum dağıtımı gerçekleştiriyoruz. Bu sene Büyükşehir ve Kocasinan Belediyesi ile bakanlığımızın destekleriyle 700 ton tohum dağıtımı gerçekleştirdik. Aspir, yeşil mercimek, nohut, sorgum sudanotu ve kuru fasulye dağıtımı yaptık. Her sene olduğu gibi belediyelerimiz destek verdi. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu. Başkan Çolakbayrakdar’ın her zaman çiftçinin yanında olduğunu belirten Kocasinan Ziraat Odası Başkanı Abdülkadir Güneş de, “Büyükşehir Belediyesi, Kocasinan ve Tarım Müdürlüğünün dağıtmış olduğu tohumları, toprakla buluşturuyoruz. Kocasinan, zaten Kayseri ilçeleri arasında en çok nohut ekimi yapılan ilçesidir. Stratejik bir ürün olan nohuttan çiftçilerimizin yüzü gülüyor. Belediye başkanlarımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu. Çiftçiler de her zaman çiftçiye destek veren ve yanında olan Başkan Çolakbayrakdar’a teşekkür etti.
Eskişehir Millî Mücadele’de Türk Ocakları’nın katkısı Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Araştırma Görevlisi Murat Kaya, Türk Ocakları’nın kuruluşundan beri Türk milliyetçiliğinin ve Türkçülüğün bu topraklardaki en önemli savunucuları olduğunu belirtti. Eskişehir Türk Ocağı’nda “Milli Mücadele’de Türk Ocakları” konulu sohbete katılan Kaya, Türk Ocakları kurulduğu 1912 yılından itibaren Türk milliyetçiliğinin ve Türkçülüğün bu topraklardaki en önemli savunucuları olduğunu anlattı. Türk Ocağı’nın, Birinci Dünya Savaşı yıllarındaki faaliyetleriyle topluma Türklük bilinci aşılamış, Türkçe’nin korunmasına, Türk tarihinin gelişmesine büyük katkı sağladığını anlatan Murat Kaya, “Cemiyet ilk kurulduğu günden itibaren kendisini siyasi faaliyetlerden uzak tutarak daha çok kültür faaliyeti göstermiştir. 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandıktan sonra, Osmanlı Devleti’nin toprakları işgal tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Bu dönemde işgallere karşı tepki gösterenlerin başında Türk Ocakları ve Türk Ocaklılar gelmektedir. İzmir’in işgal söylentileri kulaktan kulağa yayılırken, İzmir Türk Ocağı’nda yapılan toplantılar neticesinde Reddi İlhak Heyeti Milliyesi oluşturulmuş ve bu heyet Maşatlık Mitingi’ni düzenlemiştir. İzmir’in işgalinin ardından Anadolu’da ve İstanbul’da düzenlenen protesto mitinglerinde Türk Ocakları öncü rol oynamıştır. Son Osmanlı Mebusan Meclisi seçimlerinde milliyetçilerin Meclis’e girmesi için yoğun gayret gösterilmiştir. Mîsâk-ı Mîlli’nin kabulünde Türk Ocakları üyeleri yoğun gayret sarf etmiştir. İstanbul’un resmen işgal edilmesinin ardından, İtilaf Devletleri’nin ilk işgal ettiği binalardan birisi İstanbul Türk Ocağı olmuştur. Yaşanan bu gelişmelerin ardından Türk Ocağı üyelerinin bazıları Malta’ya sürgüne gönderilirken, bazılarıysa Anadolu’ya geçip Mustafa Kemal Paşa’nın yakmış olduğu Kurtuluş meşalesine güç vermiştir. Türk Ocakları, daha ilk günden itibaren Millî Mücadele’nin içerisinde yer almıştır” dedi. Konuklar tarafından ilgiyle takip edilen konuşmanın sonunda konuşmacı çok sayıda soruları cevaplandırdı. Eskişehir Türk Ocağı Şube Başkanı Prof. Dr. Nedim Ünal’ın konuşmacıya şükran beratı takdimi ile program sona erdi.
Burdur Tartıştığı müşteriye amansız takip: 3 yaralı Burdur’da işlettiği alkollü mekanda taşkınlık çıkaran müşterilerle çıkan tartışmada bir müşterinin kavasına kabza ile vuran iş yeri sahibi, oradan çıkıp başka bir alkollü mekana girdiklerini görünce o mekana rastgele kurşun yağdırdı, 3 kişi yaralandı. Olay, dün gece saat 23.45 sıralarında Burdur merkez Hatip Hoca Caddesi üzerinde bulunan alkollü mekanda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, cadde üzerinde E.C.’ye ait alkollü mekana gelen U.G. (27), M.A. (20), B.G. (21) ve E.K. (30) isimli şahıslar burada taşkınlık çıkarması üzerine çıkan tartışmada işletme sahibi E.C. silah kabzası ile U.G.’nin kafasına vurarak hafif şekilde yaraladı. Bunun üzerine olay yerinden kaçan şahısları araba ile takip eden E.C., şahısların aynı cadde üzerinde bulunan farklı bir alkollü mekana girdiğini görünce mekana doğru rastgele ateş edip olay yerinden ayrıldı. Açılan ateş sonrası mekan içerisinde müşteri olarak bulan B.O. bacağından vurulurken, İ.E.M.’de göğüs kısmından merminin sıyırması nedeniyle yaralandı. Çevredekilerin 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralılara ambulans ile Burdur Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Polis ekipleri tarafından yapılan çalışmalar sonucu mekana kurşun yağdıran E.C. yakalanarak gözaltına alındı. Olay yeri inceleme ekiplerinin yaptığı çalışmalar sonrasında olayla ilgili soruşturma başlatılırken yaralıların durumlarının iyi olduğu öğrenildi.
Kayseri Çocuklara Özel Şenliği’e ücretsiz ulaşım imkânı Büyükşehir Belediyesi Kayseri Çocuk Kitap Fuarı ve Şenliği’ne ailelerin daha kolay erişebilmeleri için ücretsiz otobüs seferleri düzenliyor. Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi etkinlik alanında 19-28 Nisan günleri arasında yapılacak, 20 Nisan Cumartesi günü resmi açılışı gerçekleşecek olan Kayseri Çocuk Kitap Fuarı ve Şenliği için Büyükşehir Belediyesi ücretsiz ulaşım imkânı sağlayacak. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, okuyan ve okutan şehir Kayseri mottosuyla donanımlı, eğitimli bir nesil yetişmesi için çocuk kütüphanelerinin ardından şimdi de Kayseri Çocuk Kitap Fuarı ve Şenliği’ni çocuklarla buluşturuyor. Başkan Büyükkılıç, birbirinden eğlenceli ve özel etkinliklerin yer alacağı şenlik için ulaşımın da ücretsiz olması yönünde talimat verdi. Bu kapsamda, ulaşım noktasında vatandaşlara destek olan Büyükşehir Belediyesi, Kayseri Çocuk Kitap Fuarı ve Şenliği’ne ailelerin çocukları ile birlikte daha kolay erişebilmeleri için ücretsiz otobüs seferleri düzenleyecek. Millet Bahçesi’nde gerçekleşecek olan şenlik için 20-21-23-27 ve 28 Nisan tarihlerinde Cumhuriyet Meydanı ile Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi arasında 639 hat kodlu seferler ile ücretsiz hizmet verilecek. Seferler, saat 10.00 ile 22.00 arasında yarım saatte bir olarak planlanırken, ücretsiz otobüsler Cumhuriyet Meydanı Kaleönü durağından hareket edecek.