GÜNDEM - 21 Kasım 2017 Salı 11:16

Hayatı 4 duvar arasına sıkışan genç yardım bekliyor

A
A
A
Hayatı 4 duvar arasına sıkışan genç yardım bekliyor

Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde, geçirdiği trafik kazası sonucunda omuriliği zedelenen ve yatağa bağlı kalan 17 yaşındaki Esat Arslan, tekrar yürüyebilmek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’dan yardım bekliyor.

Elbistan’a bağlı Yapraklı Mahallesi’nde ikamet eden Esat Arslan, yaklaşık 4 ay önce trafik kazası geçirdi. Beli kırılan ve omuriliğinde zedelenme meydana gelen talihsiz genç, bir daha eski günlerine dönemedi. Baba Süleyman ve anne Emine Arslan’ın yaşamı, bu olaydan sonra baştan ayağı değişti. Günübirlik işlerde ve tarlalarda çalışan baba Süleyman Arslan, oğlunu tekrar yürütebilme umuduyla çalmadık kapı bırakmazken; anne Emine Arslan ise, Esat’a tıpkı bir bebek gibi bakmaya başladı. Doktorlarla görüşen baba Süleyman Arslan, oğlunu hayata tekrar bağlayabilmek için tek umudun kök hücre tedavisi olduğunu öğrendi. Bu tedavinin ise Türkiye ve Avrupa’da sadece birkaç hastanede uygulanabilmesi, ailenin elini kolunu bağladı. Kazadan önce mahalledeki arkadaşları ile top oynayan ve gezen oğullarının tekrar yürüyebilmesi için çare arayan gözü yaşlı anne ve baba, şimdi kendilerine uzanacak yardım elini bekliyor.

Tek isteğinin, oğlunun yeniden yürümesi olduğunu belirten 38 yaşındaki anne Emine Arslan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan yardım beklediklerini söyledi. Konuşmakta zorlanan anne Arslan, “Oğlum 4 ay önce trafik kazası geçirdi. Beli kırıldı, omuriliğinde zedelenme oldu. Yürüyemiyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakanımız Binali Yıldırım’dan yardım bekliyoruz. Bize bir yardım eli uzatsınlar. Çocuğum tekrar yürüyebilsin” diyebildi.

Hayatı dört duvardan ibaret hale gelen Esat Arslan da, tekrar ayağa kalkıp ailesine destek olmak istediğinin altını çizdi. Kök hücre tedavisi sayesinde tekrar yürüyebilen hastalar olduğunu öğrendiklerini kaydeden Arslan, şöyle konuştu:

“Şu anda yürüyemiyorum. Tekrar yürüyebilmek için kök hücre tedavisi uygulanabileceğini öğrendik. Yurt dışında ya da Türkiye’de bu tedavi yapılabiliyormuş. Bu tedavi için maddi durumumuz yok. Babam, ben böyle olduktan sonra çalışamaz hale geldi. Babamın şu an hiçbir geliri yok. Ben ayağa kalkabilir ve tekrar yürüyebilirsem çalışıp aileme destek olmak istiyorum. Eskisi gibi arkadaşlarımın arasına dönmek istiyorum. Koşmak, oynamak istiyorum. Mahallede düğünler oluyor. Gitmek istiyorum ama yatağımdan kalkamıyorum. Öyle zamanlarda moralim daha da bozuluyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum. Allah rızası için bize yardım eli uzatsın. Tek ricam bu.”

Baba Süleyman Arslan ise gencecik oğlunun gözlerinin önünde erimesinin dayanılmaz bir acı olduğunu ifade etti. Baba Arslan, “Doktoru, omuriliğinin hasar gördüğünü söyledi. O günden beri çocuğum ayağa kalkamıyor. Çocuğum gözümün önünde eriyip gidiyor. Yardım istiyorum. Oğlumun tedavisi neredeyse, bize bir el uzatsınlar. Bir baba olarak yalvarıyorum. Hiçbir imkanım ve gücüm yok. Günlük işçiydim. 4 aydır da çalışamıyorum. Allah devletimize zeval vermesin. Cumhurbaşkanım, Başbakanım, Sağlık Bakanım inşallah sesimizi duyar” ifadelerini kullandı.

Abla Ceylan Kılınç da, yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarını tutamadı. ‘Kardeşim böyleyken bize yaşamak çok zor geliyor’ diyen abla Kılınç, “Çok deli dolu, cıvıl cıvıl bir çocuktu. Hiç dışarıdan eve gelmezdi. 4 aydır ise evin içinden dışarı çıkamıyor. Yürümesini istiyoruz. Cumhurbaşkanımıza yalvarıyoruz. Kök hücre tedavisi olduğunu duyduk ama nerededir, nasıl yapılır bilmiyoruz. Kardeşim 4 aydır yatıyor ama onu dışarı çıkaracak, oturtacak bir tekerlekli bir sandalye bile alamadık. Babam, günübirlik çalışırdı. Köy işçisiydi. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bize yardım eli uzatmasını bekliyoruz. Hiç kimsemiz yok, bir Allah’ımız bir de devletimiz. Başka hiçbir şey istemiyoruz. Mal mülk, para pul istemiyoruz. Yeter ki kardeşim ayağa kalksın” şeklinde konuştu. 

Murat Sürücü
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Mustafa Bozbey: “İnegöl’ün raylı sistemle tanışmasını istiyoruz” Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, “İnegöl’ün sanayi ile merkezi arasında raylı sistem ile tanışmasını istiyoruz. İnegöl-Kestel arasında da banliyö treninin işliyor olması gerekiyor” dedi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, İnegöl Posof Kültür ve Yardımlaşma Derneği’ni ziyaret etti. Burada İnegöl’ün sorunlarına değinen Bozbey, “Mobilya sanayisi önemli. 2019’da da söyledim ama o günden bugüne hiçbir değişiklik olmadı. Nitelikli ve İnegöl’e yaraşır bir fuar alanı ihtiyaç var. Uluslararası rekabet üst düzeyde. Mobilyacı esnafımızın bu konuda büyük emeği ve çabası var. Uluslararası ilişkiler kurarak burada gençlerin yetişmesini sağlamamız gerekiyor. Bu konuda da projemiz var. Bugüne kadar bu konuda adım atan bireysel bazı fabrikalar oldu ama bunu bütünsel düşünmek lazım” şeklinde konuştu. “Kimseyi ötekileştirmeden hizmet edeceğiz” “Gençlerin dizayn ve tasarım konusunda daha ön plana çıkacak bilgi birikimine sahip olması gerekiyor” diyerek sözlerini sürdüren Mustafa Bozbey, “Bu sayede de çok daha farklı ürünlerin ortaya çıkması söz konusu olacak ve daha fazla ihracat yapacağız. Daha fazla ihracat demek bu ülkeye daha fazla döviz girmesi demektir. Birçok gencin de daha fazla kazanması demektir. Bunları yapmak zorundayız. Onun için sizlerden ricam tanıdıklarınıza, iş insanlarına, dostlarınıza bizi anlatın. Bizim niyetimiz kimseyi ötekileştirmeden hizmet etmek. Nilüfer’de bunu nasıl başardıysak hiç merak etmeyin İnegöl’de de başaracağız. Ali başkan ile birlikte başaracağız” ifadelerini kullandı. Sanayi ile merkezi arasında raylı sistem İnegöl’ün sanayi ile merkezi arasında raylı sistem ile tanıştıracaklarını dile getiren Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, “İnegöl-Kestel arasında da banliyö treninin işliyor olması gerekiyor. BursaRay’a binecek Kestel’e gelecek, Kestel’den İnegöl’e gelecek. Bunun gibi projeler ile İnegöl daha fazla gelişecek. İnegöl insanı daha fazla ve ucuza hareket etme kabiliyeti olacak ve Görükle’ye kadar kesintisiz ulaşımı da sağlamış olacağız. Projelerimiz hazır. İnegöllülerden destek bekliyoruz. Sizlerden isteğimiz bu değişimi yapalım. Bu değişim İnegöl’den başlasın. Bursa’yı sarsın istiyorum. Bursa 4 milyon nüfusa yaklaşmış ama üretim kabiliyeti ve önemli gelirlere sahip bir kent. Yeter ki siz çalmayın çırpmayın. Çünkü çocuklar için yapılan her proje, her hizmet büyükler için de geçerlidir. Çocuklar bizim geleceğimizi oluşturuyor. Onların iyi yetişmesi, nitelikli mahallelerde oturması, sosyal, kültürel ve spor alanları olan yerlerde yetişmesi bizi en büyük arzumuz ve isteğimiz” diye konuştu.
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Depreme hazırlık için kullanılması gereken kaynaklar bavul bavul dolar oldu" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sultanbeyli İlçe Mitinginde vatandaşlarla bir araya geldi. Erdoğan, "Ulaşımıyla, depreme hazırlığıyla İstanbul içler acısı hale gelmiştir. Lazım olduğunda ya tatilde ya cumhurbaşkanı yardımcılığı peşinde ya büyükelçilerle Sarıyer’de balıkta" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Sultanbeyli İlçe Mitinginde vatandaşlarla bir araya geldi. Programa Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, AK Parti Sultanbeyli Belediye Başkan Adayı Ali Tombaş ve AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe katıldı. "Gazze’deki mazlumlara her türlü yaptığımız yardım için mimlendik" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçtiğimiz yıl yapılan seçimlerde Sultanbeyli milletvekilliğinde yüzde 64, cumhurbaşkanlığında yüzde 67 oy oranıyla destek verdi. Ahde vefanız için sizlere teşekkür ediyorum. Buraya gelen insanlarımız hep sahipsiz bırakıldı. Bu ilçemiz bir dönem ülkemizdeki hak ve özgürlük gasplarının adeta sembol yeri haline getirildi. Sultanbeyli vakur duruşuyla bu badireleri geri bıraktı. Bugün Sultanbeyli İstanbul’un yıldızı parlayan ilçelerinden biri olarak kendini istismar edenlere adeta nazire yapıyor. Bizim hikayemizde Sultanbeyli’nin durumuyla farklı değil. Emperyalistlerin uzantıları, vesayetçilere ve darbecilere eyvallah etmediğimiz için önümüze tuzak üzerine tuzak kuruldu. Dünyadan 5’ten büyüktür diyerek küresel sistemin çarpıklıklarına itiraz ettiğimiz için ambargolara uğradık. PKK, DEAŞ gibi örgütlere teslim olmadığımız için pek çok acıyla sınandık. Gazze’deki mazlumlara her türlü yaptığımız yardım için mimlendik. Milletimizden aldığımız güçlü hepsinin üstesinden geldik, geliyoruz. Türkiye Yüzyılı aynı zamanda Belediyecilik hizmetlerinde yapacağımız tarihi hamlelerle şehirlerimizin de yüzyılı olacak" dedi. "30 yıl önce başlattığımız yerel yönetim hamlesi maalesef son 5 yıldır durmuş" Erdoğan, "İstanbul’da 30 yıl önce başlattığımız yerel yönetim hamlesi maalesef son 5 yıldır durmuş, hatta ibre tersine dönmüştür. Şehri yönetenler İstanbul’dan başka her şeyle uğraştıkları için devraldıkları sorumlulukları yönetememişlerdir. Büyükşehir Belediyesi’nden ne diyor tam ileri, sen tam gaz geri gidiyorsun. Sultanbeyli’yi hiçbir zaman sahiplenmedin ki. Ulaşımıyla, depreme hazırlığıyla İstanbul içler acısı hale gelmiştir. Lazım olduğunda ya tatilde ya cumhurbaşkanı yardımcılığı peşinde ya büyükelçilerle Sarıyer’de balıkta. İstanbul’un yönetimi yarı zamanlı işle olacak değil. Bu şehir hiç kimsenin şahsi ihtirasları, oyuncağı, finans kaynağı haline getirilemez. İstanbul’a böyle bir zulüm yapılmasına müsaade edemeyiz. Bunun için Yeniden İstanbul diyoruz" dedi. "650 bin konutu dönüştüreceğiz" Erdoğan, "Bu şehrin beklentisi ve ihtiyacı çoktur. Ama bazı öncelikleri vardır. Birinci önceliği depreme hazırlıktır. Son dönemde bu konuda bir çaba, proje gördünüz mü? Hayır. Çünkü depreme hazırlık için kullanılması gereken kaynaklar bavul bavul dolar oldu ve bir yere götürülüyor. Depreme hazırlık için gereken vakit DEM’le pazarlıkta, kazanma değil kaybettirme hırsıyla hareket edenleri yemlemekle harcanıyor. Bilim insanları İstanbul’u her gün depreme hazırlayın diye ikaz ediyor. Şimdi de emin eller Murat Kurum kardeşimle ve tüm ilçe belediyeleriyle gerçekleşecek. Önümüzdeki 5 yılda İstanbul’da depreme dayanıksız yapıların hepsini dönüştürecek. 650 bin konutun dönüşümünü 5 yıl gibi kısa bir sürede tamamlayacak. İstanbul’un ikinci gündemi artı hayatı çekilmez hale getiren trafiktir. Mevcut yönetim bizden devraldığı metroları yapamadığı, yeni metrobüsler alamadığı için şehir adeta kilitlendi. Bir de ne diyor ‘akıllı belediyecilik tam ileri’ nasıl tam ileri? İstanbul bu sizin zevkinizi çekmek zorunda mı?" dedi. "İstanbul’u işporta pazarına düşürmek bu şehre ihanettir" Erdoğan, "Sultanbeyli’ye kadar ilerlemedikleri gibi uyduruk sebeplerle hastane önünden geçecek durakları iptal ettiler. Diğer pek çok proje gibi metro hatlarını da ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Beceriksizliklerini hafriyat alanına çevirdikleri metro hatlarını saymıyorum. Boğaz’ın altına yapacağımız yeni tünelle iki yaka arasındaki raylı sistem geçişlerini bir araya toparlayacağız. İstanbul’un yeni gündemi bu şehrin dezavantajlı kesimlerinin sahipsiz kalması. Biz Murat Kurum kardeşimle merkezi irade de yaptığımız gibi kimsesizlerin kimsesi olacağız. İstanbul’un diğer anlayışı insani vizyonla çalışmasıdır. Haliç’i biz temizledik. İstanbul havalimanına faaliyete geçirip, Çamlıca Cami’yi yaparak şehre birçok eser kazandırarak bunun adımlarını attık. Biz böyle şu andaki belediye başkanı gibi değil Cumhurbaşkanınız olarak tüm bakan arkadaşlarımla hep beraber bu adımları attık, atıyoruz, atacağız. Önümüzdeki dönemde yeniden kendine değer katan böyle bir iradeye kavuşacaktır. İstanbul’u kirli pazarlıklardan uzak tutmak gerekir. Başka amaçlar için deste deste para savurmak bu şehri üzer. İstanbul’u işporta pazarına düşürmek bu şehre ihanettir. İstanbul’a bu kötülüğü yapmamak gerekir. Tüm bunları ve daha fazlasını 1 Nisan itibarıyla hemen hayata geçirmeye başlayacağız. Bunun için sizlerden 31 Mart’ta sandıkları sıkı tutmanızı, en küçük bir kayıp kaçağa meydan vermemenizi istiyorum" dedi. "Biz milletimize gitmekte yorulmuyoruz, adeta huzur buluyoruz" Erdoğan, "Bir dönem bizim yanımızda olup bize kaybettirmek için CHP’nin yanında olanlara itibar etmeyin. Geçtiğimiz 2 ayda 52 il ziyareti yaparak vatandaşlarımızla buluşarak hasbihal ettik. Çoğu zaman bu sayı 60 bini buldu. Biz ister genel seçim ister mahalli seçim olsun tüm seçimlere milletimizle ruberu, yüz yüze gelme fırsatı olarak bakıyoruz. Haksız halkçılık, yeşilsiz çevre peşinde koşanlar milletimizle aramızdaki muhabbeti elbette anlayamaz. Biz milletimize gitmekte yorulmuyoruz, adeta huzur buluyoruz. Her vatandaşımızla aramızda bir gönül köprüsü kurulur. Biz, o gönül vasıtasıyla insanımızın derdini anlarız, sevincine ortak olur, heyecanını paylaşırız. Tüm dünya gibi bizim de sorunumuz olan enflasyonun yol açtığı sıkıntıların farkındayız. Sancaktepe’yi kaybedemeyiz, orayı da alacağız. Aynen yola devam edeceğiz. Dünden itibaren kamu bankalarımız başvuran emeklilerimizin yeni banka promosyonunu ödüyor. Sizler de 2 Nisan’dan itibaren bunu alma imkanına sahipsiniz. Bu emeklerimiz için önemli bir kaynak olacak. Biz Murat Kurum’u bir kenardan bulup getirmedik. Bakanlıklarının dışında bu süreç içerisinde adımlar var mı? Dolayısıyla onlar kayağa gitsin, başka işleri yok" dedi.