GÜNDEM - 03 Aralık 2016 Cumartesi 11:42

Hayatını kızına ve kocasına adadı! Eli öpülesi örnek anne

A
A
A
Hayatını kızına ve kocasına adadı! Eli öpülesi örnek anne

Elazığ’da 3 çocuk annesi, bir yandan engelli eşi ve çocuğuna bakıyor, diğer yandan da zihinsel engelli çocuklara ablalık yapıyor.

3 çocuklu Kamile ve Ürfi Atalay çifti, ilk çocukları Ümmü Gülsüm’ün (36) zihinsel engelli doğmasının ardından kendilerini engellilere adadı. 1990 yılından itibaren Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı’nda (ZİÇEV) kendi çocukları ve engellilerle ilgilenen Atalay çiftinden, emekli öğretmen Ürfi Atalay da 2012 yılında trafik kazası geçirdi. Doktorların yaşamasına ümit vermediği Ürfi Atalay, eşi Kamile Atalay’ın desteğiyle hayata tutundu. Kocasının da engelli kalmasıyla birlikte tüm hayatını, eşi ve kızına adayan Kamile Atalay, hem onlara bebek gibi bakıyor, hem de ZİÇEV’de zihinsel engellilerle sosyal etkinliklere katılarak onlara ablalık yapıyor. Hayatın belli başlı bir mücadele olduğunu belirten Atalay, "Bugün Engelliler Günü olmasından dolayı benim duygularımın çok yoğun olduğu bir gün. Yıllardır engellilerle iç içeydik. O günleri hiç unutmadık. Eşim hep yanımdaydı. O günlerin organizasyonunda beraberdik ve birlikte yapardık" dedi. Eşiyle beraber hayatını engellilere adadıklarını vurgulayan Atalay, "Hayatımızı engellilere adamıştık. ZİÇEV’in 1990 yılında Elazığ’a kurulmasını sağladık. Eskiden engelliler ile ilgili özel eğitimden bir bildiğimiz yoktu. Çok küçük yaşta evlenmiştim. O yaşlarda sağlıklı çocuğa annelik yapabilmek o kadar zorken ve hiçbir bilgimiz yokken böyle bir çocuğa sahip olmak çok zordu. Kendi başımıza ayakta durduk. Eşimle sırt sırta verdik. Çocuğumuzu topluma nasıl kazandırabiliriz diye uğraştık" diye konuştu.

"EVLENİRKEN ’HASTALIKTA VE SAĞLIKTA’ DİYE SÖZ VERDİK"
Eşiyle birlikte hem kızları hem de benzer durumda olan ailelerin çocukları için 26 yıldır mücadele verdiklerini aktaran Atalay, "Hala elimizden geldiği kadar destek veriyoruz ama artık zorlanıyoruz. Eşimin kaza geçirerek engelli duruma gelmesi nedeniyle yapması gereken şeyleri de ben yapıyorum" ifadelerini kullandı.
Evlenirken hastalıkta ve sağlıkta hep birbirlerinin destekçisi olacaklarının sözünü verdiklerini hatırlatan Atalay, kızının ve eşinin kendisinin göz bebeği olduğunu ve ömrünün sonuna kadar onlara bakacağını kaydetti.

"DOKTORLAR ÜMİT VERMEDİ, AMA BİZ BAŞARDIK"
İstanbul’dan, Elazığ’a dönerken eşinin trafik kazası geçirdiğini ve doktorların yaşamasına ümit vermediğini de anlatan Atalay, "Durumu çok ağırdı. Ben hiç umudumu kaybetmedim. ’O beni yalnız bırakmaz’ dedim. Boğazı deldiler, oradan nefes veriyorlardı. Makineye bağlı olarak 4 ay yoğun bakımda yaşadı. Orada da yine sırt sırta verdik. Nefes almaktan korkuyordu. Doktorlar makineden zaman zaman çıkartıyorlardı. Panik yapıyordu ve makineyi geri takıyorlardı. Böyle giderse makineden çıkaramayız ve yaşarsa da makineyle sizi eve göndeririz diyorlardı. Bunu kafaya koydum. ’Benim kocam bunu başarır’ dedim. O gün için benim yoğun bakımda kalmama müsaade ettiler. Makineden çıkardılar. ’Sakın pes etmek yok. Kendi nefesini kendin alacaksın. Sen yaparsın ve başarırsın’ dedim. O ağladı, ben ağladım ve başardık" şeklinde konuştu.
Kızı ve eşinin hiç kimsenin üzerine kalmaması için dua ettiğini de dile getiren Atalay, "Allah’a hep 3’ümüzü beraber aslın diye yalvarıyorum" dedi.

"ENGELLİLERE HİZMET EDERKEN, BEN DE ENGELLİ OLDUM"
Her sağlıklı insanın engelli adayı olduğunun örneği olan Ürfi Atalay, engellilere hizmet ederken kendisinin de engelli duruma düştüğünü söyledi. Atalay, "Bunu bizzat yaşayanlardan biri de ben oldum. Sağlıklı iken 2012 yılında geçirmiş olduğum bir trafik kazası neticesinde engelli duruma geldim. 26 yıldır engellilere hizmet ediyorum. Bunu hep duyarak yaşayanlardan biriydim. Bunu ise bugün yaşayarak görüyorum. İnsanların bunu düşünerek hareket etmelerini, engellilere bu gözle bakmalarını tavsiye ederim. Eşim yıllardır gerçekten büyük bir fedakarlık yapıyor. Bugün bunun iki katını yapıyor. Hem engelli kızımıza hem de bana bakmak zorunda kalıyor. Benim yüküm eşimin üzerinde kaldı. Ellerimi kullanamadığım için yemeğimi, içmemi, temizliği ve hepsini eşim yapmak zorunda kalıyor. Bu da büyük bir fedakarlık. Ben şanslıyım. Eşim bana böyle titizlikle bakıyor. Diğer ailelerin Allah yardımcısı olsun" ifadelerini kullandı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Ünlü yazar Erdem Koleji’nde imza gününe katıldı Okur-Yazar Buluşmaları kapsamında çocuk kitapları yazarı Anıl Basılı, Erdem Koleji’nde söyleşi ve imza gününe katılarak öğrencilerle buluştu. Gaziantep Erdem Koleji, okuma kültürünü geliştirmek amacıyla düzenlediği ‘Okur- Yazar Buluşmaları’ etkinliğinin konuğu okulun kitap okuma listesinde yer alan çocuk edebiyatı yazarı Anıl Basılı oldu. Okul etkinlik salonunda ilkokul öğrencileri ile bir araya gelen yazar Anıl Basılı, öğrencilerle kitaplar üzerine oldukça keyifli bir etkinlik ve söyleşi gerçekleştirdi. Yazar Anıl Basılı, yazarlık deneyimlerini öğrencilerimizle paylaşırken, kitapların yazım hikayesi ve hayal gücü gibi bir çok konu hakkında bilgiler verdi. Söyleşi sonunda 2., 3., 4. ve 5. sınıflar, okudukları kitaplar ile ilgili yazara merak ettikleri soruları sormayı ihmal etmediler. Yazar Anıl Basılı, söyleşi akabinde okulda imza günü etkinliğine katıldı. Coşkulu bir okur kitlesi ile karşılaşan Basılı, yeni çıkan kitabı Dadanık ile öğrencilerin okuma listelerinde bulunan kitaplarını imzalayarak onlarla birebir ilgilendi. Okul yöneticileri, Bu anlamlı etkinliğe katılım gösteren yazar Anıl Basılı’ya teşekkürlerini ileterek çiçek takdim etti. Okulu her yönüyle beğendiğini ifade eden yazar öğrencilerle kitaplar üzerine oldukça keyifli anlar yaşadığını dile getirdi. Erdem Koleji Genel Müdürü Mehmet Örfi Sönmez, kitap okumanın önemine vurgu yapan buluşmalar ve etkinlikler ile öğrencilerin edebi dünyalarını genişletmeye devam edeceklerini kaydetti.
Tunceli Doğu ve Güneydoğuyu Karadeniz’e bağlayan yolda kaya düşmesi ve heyelan tehlikesi Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesini Karadeniz’e bağlayan Tunceli-Pülümür-Erzincan karayolu, kaya düşmesi ve heyelan tehlikesi nedeniyle ciddi risk oluşturuyor. Vatandaşlar, muhtemel bir depremde karayolunun kapanabileceğini belirterek bir an önce önlem alınması çağrısında bulundu. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesini Karadeniz Bölgesine bağlayan en kısa karayolu olan Tunceli-Pülümür-Erzincan karayolu, yılda on binleri aşan sürücü tarafından kullanılıyor. Karayolunun bazı bölgelerinde bariyer olmaması, kaya düşme ve heyelan tehlikesi nedeniyle sürücüler endişeli yolculuk yapmak zorunda kalıyor. Karayolları ekipleri tarafından tehlike oluşturan kayalar zaman zaman alınırken vatandaşlar güzergah boyunca ciddi bir çalışma yapılması gerektiğini belirtti. Karayolunu sık sık kullandığını aktaran Ahmet Yıldız, kayaların yol yapım çalışmalarından dolayı sarsıntıya uğrayıp tehlike oluşturduğunu kaydederek, ’’Kayalar birbirinden ayrılmış, emaneten duruyorlar. Bölgemizdeki yol şu anda çok hareketli. Doğu Anadolu’yu Karadeniz’e bağlayan en kısa güzergah. Ovacık karayolunda kaya düşmesi sonucu bir vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Doğu Anadolu’dan Karadeniz’e geçen bütün araçlar bu yolu kullanmaktadır. Bu yol üzerinde bulunan kayaların hepsini ivedi şekilde müdahale edilmesi gerekmektedir” dedi. Bölgede deprem beklendiğini hatırlatan Yıldız, “Depremde bu yolların kapanacağı aşikardır. Kesinlikle kayalar düşebilir, tehlike arz edebilir. Bir an önce önlem alınmalı. Zamanında bazı noktalara bariyerler çekilmişti, genişletme çalışmaları yapılmıştı. Şu an bu yolda kayalarla ilgili bir çalıma yapılması gerekmektedir. Asrın felaketi dediğimiz depremde, deprem illerine Erzincan, Erzurum, Sivas’tan ulaşmak için bu yol kullanılmıştı. Bu yol, bölgemiz için çok önemlidir. Deprem anında bu yol kapalı olsaydı araçlar ve kurtarma ekipleri deprem bölgesine ulaşamayacaktı” diye konuştu.
Samsun Hastane otoparkına GES kuruldu Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin açık otoparkına ve çatısına kurulan güneş enerji santrali (GES) ile hastanenin enerji giderlerinden aylık 7,3 milyon, yıllık ise 88 milyon TL tasarruf edilecek. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen Kamu Binalarında Enerji Verimliliği Projesi (KABEV) kapsamında Sağlık Bakanlığı Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesine GES kuruldu. Konuyla ilgili bilgi veren İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Uras, "Ülkemizin enerji ihtiyacı, gelişen ekonomiye bağlı olarak şehirleşme ve nüfus artışının da etkisi ile her geçen gün artmaktadır. Artan ihtiyacın paydaşlarına bakıldığında ülkemizde binalar enerji tüketiminde sanayiden sonra ikinci sırada gelmektedir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın KABEV Projesi’nin genel hedefi de; kamunun sektöre öncülük ederek enerji tüketiminin azaltılmasını sağlamak, enerji verimliliği çalışmaları kapsamında karbon salınımını azaltarak çevre dostu enerji sistemlerinin aktif edilmesini sağlayarak, farklı sektörlere örnek olmaktır. Bu çalışmalar çerçevesinde ilimizde de Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanemiz projeye dahil edilmiş ve 7 aydır süren altyapı çalışmaları tamamlanarak, hastanemizde ‘Akıllı Enerji Tasarruf Sistemi’ uygulamaya girmiştir. Uygulama çerçevesinde hastane açık otoparkımızın üstü ve bina çatı üstünde uygun noktalar ‘güneş enerjisi santralleri’ ile donatılmış, otopark ve bu açık alanlar bir enerji santraline çevrilmiş; bina içi aydınlatma sistemleri elden geçirilmiş, kullanılan materyaller enerji tasarrufuna uygun olanlarla değiştirilmiş, ısıtma ve soğutma sistemlerimizde iyileştirmeler yapılmıştır. Enerji kullanımını artıran tüm bağlantı ekipmanları yenilenmiş ve bina enerji sistemi otomasyon üzerinden takip edilerek anlık verimlilik takibinin yapılması sağlanmıştır" dedi. "Enerji giderleri aylık 20 milyondan 7,3 milyon düşecek" Hastanenin tasarruf edeceğini ifade eden Müdür Uras, "Sistem sayesinde elektrik, ısıtma, soğutma gibi enerji giderlerine aylık olarak yaklaşık 20 milyon TL harcayan hastanemiz, uygulamaya giren sistem sayesinde yüzde 36,8 tasarruf sağlayacak, bu da aylık 7,3 milyon, yıllık ise 88 milyon TL tasarruf elde edilmesini sağlayacak. Enerjide dışa bağımlığın önlenmesine katkı sağlanmasını da hedefleyen bu çalışma sonucunda hastanemize ait binalarda yıllık ortalama enerji tüketiminden 8 milyon 536 bin 422,28 kilovatsaat tasarruf edilecek ve CO2 emisyonunda yıllık 3 bin 47,09 ton azaltma sağlanarak hastanemiz ‘çevre dostu hastane’ haline gelecek. Bu örnek uygulamasının başarıyla sonuçlanmasından dolayı hem proje kapsamında bize destek olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımıza hem de süreci yakından takip ederek hızla tamamlanmasını sağlayan hastane yönetimimize teşekkür ediyorum. Örnek enerji tasarrufu uygulamalarımız diğer sağlık tesislerimizde de 2024 yılında adım adım devam edecektir" diye konuştu.