SAĞLIK - 15 Ağustos 2018 Çarşamba 13:24

“Hayır diyememek tükenmişlik sendromunu tetikliyor”

A
A
A
“Hayır diyememek tükenmişlik sendromunu tetikliyor”

Mesleki depresyon olarak tanımlanan tükenmişlik sendromunun; belirtilerini, kimlerde daha çok görüldüğünü, nedenlerini ve nasıl engelleneceğini aktaran Beykent Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Filiz Şükrü Gürbüz, bu sendromun depresyondan farklı olduğunu ve hayır demekte güçlük çeken kişilerde görülme sıklığının daha fazla olduğunu söyledi.

Depresyon belirtilerinin benzerini mesleki anlamda daha fazla görülmesi olarak nitelendirilen tükenmişlik sendromu ile ilgili bilgi paylaşımında bulunan Beykent Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Filiz Şükrü Gürbüz, yoğun stres ortamının ve beklentinin fazla olduğu bir meslek hayatı içerisinde bulunmanın tükenmişlik sendromuna sürüklediğini ifade etti. Tükenmişlik sendromunun depresyonla büyük ölçüde benzer belirtiler göstermekle birlikte aynı şeyler olmadığını da kaydeden Gürbüz, hayır demekte güçlük çeken ve mükemmeliyetçi kişiliğe sahip kişilerde bu sendromun görülme sıklığının daha yüksek olduğunu belirterek, sendrom ile ilgili merak edilen noktalara değindi.

Tükenmişlik sendromunun belirtileri nelerdir?

Tükenmişlik sendromunun belirtilerini neler olduğunu sıralayan Dr. Öğretim Üyesi Filiz Şükrü Gürbüz, “Yoğun stres ortamı ve beklentinin fazla olduğu bir meslek hayatı içerisinde bulunmak, sendromu tetikleyen durumlardır. Sendromun; kişinin kendisine iyi gelen aktivitelerden uzaklaşması, enerji kaybı, biyolojik dengede bozulma, uyku bozuklukları, iştah bozuklukları, isteksizlik, keyifsizlik ve tahammülsüzlük gibi birçok belirtileri vardır. Bedensel sıkıntılar ve nedeni belli olmayan yaygın kas ağrıları da tükenmişlik sendromunun çok sık görülen belirtilerindendir” diye konuştu.

“Mükemmeliyetçi yapıya sahip olanlarda görülme sıklığı yüksek”

Tükenmişlik sendromunun daha çok kimlerde ortaya çıktığına da değinen Gürbüz, “Depresyon kişiyi her şeyden geri çekerek, içine kapatıyor. Kişinin çalışmasına engel oluyor. Tükenmişlik sendromu ise depresif belirtiler gösteren ancak depresyona girme lüksü olmayan kişilerde görülüyor. Nitekim bu sendromu daha çok yoğun iş temposunda çalışanlarda, yıpratıcı bir iş içerisinde bulunanlarda, depresif semptomları göstermeye tahammül etmeyen iş ve sosyal yaşam içerisinde bulunan kişilerde, hayır demekte güçlük çekenlerde ve mükemmeliyetçi yapıya sahip olanlarda görüyoruz” şeklinde konuştu.

Depresyondan farkı nedir?

Bu sendromun depresyon ile birçok benzer belirtilerinin olduğunu ancak aynı şeyler olmadığını da belirten Gürbüz, “Tükenmişlik sendromuna yakalanan kişide depresyonda olduğu gibi enerjisizlik, isteksizlik, keyifsizlik ve hayattan zevk almama meydana geliyor. Ancak depresif belirtiler içerisinde bulunan bu kişiler; tamamen iş ve sosyal hayattan kendilerini geri çekemiyor ve çalışmak zorunda hissediyorlar. Bu durum tükenmişlik sendromunu depresyondan ayıran en temel farktır. Bunun yanı sıra depresyonun bir öncesi olarak görülen tükenmişlik sendromu, bir süre sonra depresyona dönüşüyor” ifadelerinde bulundu.

Sendroma yakalanmamak için neler yapılmalı? 

Sendroma tutulmamak için alınması gereken önlemlere de değinen Gürbüz, şu önerilerde bulundu: “Hepimizin bir bardağı olduğunu düşünelim. Gündelik stres kaynakları bu bardağı doldurur. Bu bardağın üzerinde bir de delikler vardır. Bize iyi gelen aktiviteler, bu bardağın üzerindeki deliklerdir ve stresi boşaltır. Bu bardağın dolma ve boşalma dengesi sağlandığında kişide psikiyatrik herhangi bir bozukluk geliştirme oranı azalmış olur. Bunun dışında elimizden geldiğince gündelik stres kaynaklarını kontrol etmeliyiz. Bardağımızı boşaltan şeyleri hayatımızda tutmalıyız. Böylece bardağın taşmasına ve tükenmişliğe engel olabiliriz. Bunların yanı sıra spor, bu sendroma karşı en önemli koruyucu aktivitelerden bir tanesidir. Seyahat, sosyal ilişkiler, yakın arkadaş ilişkileri ve duyguların dile döküldüğü ortamlar kişinin yeniden yenilenmesine ve risk faktörlerinin azalmasına vesile olur. Tükenmişlik ortaya çıktıktan sonra ise yapılabilecek şeyler yine aynı şeyledir. Fakat bir çeşit psikoterapi desteği almakta da fayda var. İyileştirici bir müdahale, kişide bardağı önemli derecede boşaltacak bir kaynak oluşturabilir.“

 

SEMA FİSON-MEHMET BAL 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Başkan Mustafa Önsay’dan Milletvekili Kasap’ın Şehir Hastanesi açıklamasına tepki AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, Saadet Partisi Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap’ın "Şehir Hastanesi göstermelik açıldı" şeklindeki sözlerine sert tepki gösterdi. Basın toplantısı düzenleyen Önsay, Kasap’ın Kütahya’ya yapılan her hizmetti "Görmezden gelip" kıyasına eleştirdiğini ifade etti. Önsay, "Bütün emekleri görmezden gelip, üstünü kapatıp, ’AK Parti’ye gol atacağım’ diye ’Tayyip Bey’e laf edeceğim’ diye gelip Kütahya Şehir Hastanesini konuşmak bence bu şehre yapılmış büyük bir kötülüktür. Bu noktada tekrar uyarıyorum, bunu yapmasınlar, yoksa bu ifadelerimi daha da sertleştireceğim" diye konuştu. Önsay, Kasap’ın geçmişte de Kütahya Zafer Havalimanı yatırımını da sürekle eleştirerek, şehri zor durumda bıraktığını dile getirdi. Önsay, "Bugün duyuyoruz, bir tane Kütahya milletvekilimiz ‘Ya oradaki makineyi buraya mı getiriyorlar? ‘ diyor. Şunu anlamaları gerekiyor, yani sen bir milletvekili olarak mesele nedir, burada yapılan iş nedir, bunu bir konuşmadan araştırman lazım. Burada kamu - özel ortaklığı ile yapılmış bir hastane var ve bu hastane Sağlık Bakanlığı’na devredildi. Şu anda Sağlık Bakanlığı yönetiyor, yani Sağlık Bakanlığı hem Evliya Çelebi Eğitim Araştırma Hastanesine hem Şehir Hastanesine sahip ve biz bugün bir başhekimle ikisini beraber yönetiyoruz. Burada yapılan işi başka türlü göstermeye çalışmak hakikaten büyük bir aciziyet. Biz vekilimizden şunu beklerdik. Bütün bunlar konuşulurken halk ‘Devlet Hastanesi yıkılıyor, neden yıkılıyor?’ dediğinde ‘ben defalarca bunun önüne geçtim, burası depreme dayanıksız, burayı bir an önce yıkın, yıkmıyorsunuz diye hükümeti eleştirmiştim, en sonunda yıktılar’ diye söylemesi lazım ama onun yerine Şehir Hastanesine bir şekilde kara çalma noktasına gidiyor. İşte Kütahya’nın problemi bu, yani bu şehre bir şey kazandırma noktasında muhalefetin, iktidarın, vekillerin, muhalefetin il başkanları, iktidarın il başkanları, teşkilatlar, tamamen aynı hedefte yürümesi lazım, seçim bitmiş daha on gün olmuş yirmi gün olmuş, bir seçim yokken bile, yakın gelecekte bir seçim gözükmezken bile, bir siyaset yapıyorum diye Şehir Hastanesini karalamanın, bu şekilde hareket etmenin, ben bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. Bunlar şehre zarar veriyor. Şimdi yine başladı, duymuşsunuzdur, görüyorsunuzdur, bizim Türkiye’nin her yerinde Kütahya’daki Zafer Havalimanı’na benzer birçok havalimanı var ama bunların hiçbirisi Türkiye’de gündem olmazken sağ olsun bizim bu muhalefet olduğunu söyleyen vekiller sayesinde, sanki Türkiye’de Zafer Havalimanı’ndan başka o konumda olan başka bir yapı yokmuş gibi devamlı bunu ortaya çıkararak örnek haline getirdiler. Şimdi 23 ilde Şehir Hastanesi var. Hiçbir ilde Şehir Hastanesi, efendim şöyle mi oluyor, oraya hasta gidince böyle mi oluyor şeklinde söylentiler yokken, bizim burada bu başladı. Bu yanlış arkadaşlar, bunu yapmayalım. Bu şehre bunu yapmaya Kimsenin hakkı yok. Sonra biz Kütahya’dan bir taleple gittiğimizde bize bürokrasi diyor ki, ‘Sizin orada zaten bir havalimanı yaptık başımıza gelmeyen kalmadı’ şimdi de, ‘Bir Şehir Hastanesi yaptık, başımıza gelmeyen kalmadı’ diyecekler. Buna ne hakkınız var, bu nasıl bir memleket sevdasıdır. Bu nasıl Kütahya’yı sevmektir. Bu nasıl Kütahya’ya hizmet etmektir. Ben bunu hiç anlamıyorum. Bunu ne Afyon milletvekili yapar, ne Eskişehir milletvekili yapar, ne Uşak Milletvekili yapar. Bunu yaparsa ancak maalesef Kütahya milletvekilleri yapar. Yazıktır ya, bu şehri bu şekilde kötülemeye, bu şekilde kötü örneklerin şehri haline getirmeye izin vermeyelim. Bu kadar Zafer Havalimanı’nı kötüledin eline ne geçti senin. Çok şükür Sağlık İl Müdürlüğümüz çalışanlarımız büyük bir gayretle bugün orayı açıp öbür gün diğerini kapatıp, ertesi gün orada işe devam ettirebilirler. Ne yaşadık, hiçbir şey yaşamadık ama bütün bu gayretleri bütün bu emekleri görmezden gelip üstünü kapatıp AK Parti’ye gol atacağım diye Tayyip Bey’e laf edeceğim diye gelip Kütahya şehir Hastanesine konuşmak bence bu şehre yapılmış büyük bir kötülüktür. Bu noktada tekrar uyarıyorum, bunu yapmasınlar yoksa bu ifadeleri daha da sertleştireceğim. Biz bu şehre yeni bir hastane yapmak istiyoruz, 8 yataklı bir hastane hedefimiz var. Bir şey söyleyeceksen bununla ilgili söyle, bir artı koymak için çalış. Olan her şeyi yok saymak, olan her şeyi kötülemekle bu milletin bu Kütahya’nın moralini bozmaktan başka yaptıkları hiçbir şey yok. 10 yıldan beri bu şehir, Şehir Hastanesi bekliyor, açıyoruz, aynı gün tezvirata başladılar. Yok ‘Seçimi alelacele açtılar’ ne alakası var. Biz orada 28 Mart’ta gelip açılış töreni mi yaptık. AK Parti bayrakları mı astık, ne yaptık yani. Eğer biz acele açacak olsaydık Sayın Cumhurbaşkanımız Buraya geldiğinde 28 Şubat’ta açardık" ifadelerini kullandı.