SAĞLIK - 11 Şubat 2016 Perşembe 11:51

Hipofiz tümörleri gebeliği engelleyebilir

A
A
A
Hipofiz tümörleri gebeliği engelleyebilir

Görme bozukluğu, adet düzensizliği, baş ağrısı gibi şikayetler hipofiz tümöründen kaynaklanabiliyor.

Gebe kalmayı da zorlaştıran hipofiz tümörlerinin yeni çıkan ilaçlarla ameliyatsız da tedavi edilebildiğini belirten Memorial Şişli / Ataşehir Hastaneleri Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. İlhan Elmacı, “Cerrahinin gerektiği durumlarda kullanılan yüksek teknoloji, hipofiz tümörü ameliyatlarının eskiye oranla çok daha güvenli geçmesini sağlıyor” dedi.

GÖRME BOZUKLUKLARI ÖNEMSENMELİ
Memorial Şişli Hastanesi’nde gerçekleştirilen “Hipofiz Tümörleri: Bilinen ve Gelecek Bilimsel Toplantısı”nda hipofiz tümörleri ele alındı. Hipofiz tümörleri konusunda yaşanan son gelişmelerin tartışıldığı toplantıda konuşan Memorial Şişli / Ataşehir Hastaneleri Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. İlhan Elmacı, hipofiz tümörlerinin yapmış oldukları baskıya ve hormonal bozukluklara göre belirti verdiğine dikkat çekti. Hipofiz tümörünün baskı yaptığı durumlarda özellikle baş ağrısı ve görme bozukluğu yaşandığının altını çizen Elmacı, “Bununla birlikte şah damarının baskı görmesiyle damarsal sorunlar ortaya çıkabilir. Hormonal bozukluklarda ortaya çıkan belirtiler ise adet düzensizliği, göğüsten sıvı gelmesi, fazla kilo alma, yağ birikimi, kişinin günlük yaşam aktivitesinde halsizlik ve yorgunluk gibi değişiklikler şeklinde görülür'' dedi.

AMELİYATSIZ TEDAVİ EDİLEBİLİYOR
Hipofiz tümörlerinin teşhisinde birinci yolun MR yani Manyetik Rezonans olduğunu hatırlatan Prof. Dr. İlhan Elmacı, geliştirilen yeni ilaçların ameliyat olmadan tedavi imkanı sağladığını söyledi. Beyinde baskı olduğu durumlarda cerrahi müdahalenin kaçınılmaz olduğunu belirten Prof. Dr. Elmacı, “ Kullandığımız ileri teknoloji sayesinde ameliyatlar daha güvenli hale geldi. Hastanın yaşam kalitesini düşürmeden normal yaşamına dönmesi sağlanıyor. Tümör kalıntısının olduğu durumlarda ve tekrarlanmaya karşı Gama Knife teknolojisi bize çok yardımcı oluyor” dedi.

GEBELİĞİ OLUMSUZ ETKİLEYEBİLİR
Hipofiz bezinin vücuttaki tüm hormonların orkestra şefi görevini yaptığını vurgulayan Prof. Dr. Aydın Sav hipofiz tümörlerinin gebelik üzerinde olumsuz etki yaratabileceğini söyledi. Bazı hipofiz tümörlerinin kadınlarda yumurtlama sorunu yarattığına dikkat çeken Sav, “ Hamilelik başlamadan önce hipofiz tümörü tespit edilmişse uygun tedavisi yapılabilir ve gebelik başlatılabilir. Gebelik başlamasından sonra farkına varılan tümörlerin tedavisi de ihmal edilmemelidir. Tedaviyle hem gebeliğin tamamlanması sağlanır hem de tümörün büyümesi yavaşlatılır hatta durdurulabilir” dedi.

BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU KANSER DEĞİL
Hipofiz tümörlerinin yüzde 90'ının kanser olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Sav,'' Bu tümörlerin çok küçük bir gurubu kötü davranabilir. Çabuk büyür ve tekrarlayabilir. Kanser olmayan tümörler vücuda yayılım göstermez. Hipofiz tümörünü engellemek için beslenme ya da hayat tarzındaki değişiklikler ne yazık ki bir sonuç vermemektedir. Günümüzde uygulanan cerrahi ve tıbbi tedavilerle hipofiz tümörlerini tedavi edebilecek düzeydeyiz'' diye konuştu.

MÜDAHALE EDİLMEZSE CİDDİ SORUNLARA NEDEN OLABİLİR
Hipofiz tümörünün belirtilerinin anlaşılmasının zor olmadığını ifaden eden Memorial Şişli Hastanesi Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Gökhan Akdemir, kişinin hipofiz tümörünü öğrenmesinin tesadüfen olmadığını söyledi. Aniden ortaya çıkan adet görememe, memeden süt gelmesi, anlamsız şekilde el ve ayakların büyümesi, aşırı boy uzaması belirtileriyle doktora gidildiğinde genellikle tanının konulduğunu söyleyen Akdemir, “Hipofiz tümörlerinin geneline baktığımızda ölümcül değildir. Ama bazen bu tümörler kendi içinde kanamaya neden olurlar. Bu gibi durumlarda ani tansiyon düşüklüğü, bilinç bulanıklığı, görme kaybı gibi şok durumlarında ciddi sorunlara neden olabilir. Bu şok durumlarında gerekli müdahale yapılmazsa hormonal düzeyde yaşana kan şekeri düşüklüğü bilinç kayıplarına ve hastanın kaybına neden olabilir” dedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Başkan Tetik ilk müjdesini Bahar Konseri’nde verdi Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik, Türk Sanat Müziği Korosu’nun Bahar Konseri’nde kente bin kişilik konferans ve tiyatro salonu kazandıracaklarının müjdesini verdi. Nazilli Belediyesi Türk Sanat Müziği Korosu geleneksel Bahar Konseri ile sanatseverlerin kulaklarının pasını sildi. Sanata ve sanatçıya verdiği değeri her fırsatta dile getiren ve sık sık ‘sanat ve kültür şehri kent’ vurgusu yapan Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik, meclis üyeleri ile birlikte konsere eşlik etti. Mehmet Yüzügüler Kültür Merkezi Tiyatro Salonu’nda gerçekleştirilen konser yaklaşık 3 saat sürdü. Sunuculuğunu Yücel Bildiren’in yaptığı ve Şef Murat Sezar’ın yönettiği konserde Türk Sanat Müziği’nin birbirinden eşsiz parçaları seslendirildi. Program sonunda koro üyelerine tek tek teşekkür ederek çiçek takdiminde bulunan Başkan Tetik, “Gittiğim her programda Nazillimiz için dersler çıkarmaya çalışıyorum. Bugün de gördüm ki böyle korolarımız oldukça kentimiz gittikçe güzelleşecek, gittikçe iyileşecek. Korolarımıza daha çok destek olmak istiyoruz. Güçlü bir seyirci kitlemiz var ve bu alan Nazillimize yeterli gelmiyor. Halkım bana ‘biz buraya sığmıyoruz, bize bin kişilik bir salon yap’ diyor. Ben söz veriyorum, Nazillimize bin kişilik bir salon kazandıracağım. Bir şey daha çok hoşuma gitti, ekseriyatını kadınlarımız oluşturuyor. Daha önce de söylemiştim; kadınlarımız bir şeye el attığında her şey harika oluyor. Burada önce koromuzun önünde sonra kıymetli seyircilerimizin önünde saygıyla eğiliyorum. Sanat bir memleketin can damarlarından biri. Bugün hepimiz zaman zaman göz yaşımızı sildik, zaman zaman güldük. İşte bunu sağlayan tek şey var; sanat. Seçim dönemi dedim ki, ‘kadınlarımız benimle birlikte o belediyeyi yönetecek’. Bundan sonra da hep böyle olacak. Var olun, sağ olun. Son olarak beni çok uzun yıllardır kendine hayran bırakan sunucumuz sayın Yücel Bildiren’e, Koro Şefimiz Murat Sezar’a ve koro üyelerine çok teşekkür ediyorum” dedi.
İstanbul Kağıt yırtmak Down sendromlu genç kızın terapisi oldu Maltepe’de yaşayan down sendromlu genç kızın terapisi kağıt yırtmak oldu. Kağıt yırtarak stresini atan Zeynep’in el becerileri de bu sayede gelişiyor. Maltepe’de yaşayan down sendromlu 17 yaşındaki Zeynep Ilgın, 3 çocuklu bir ailenin en büyük çocuğu olarak dünyaya geldi. Annesi ve babasıyla birlikte yaşayan genç kız, okul değişikliği sürecinde stres altına girdi. Ailesi ilk başta kitapların kenarlarını yırtan Zeynep’in stresinin azaldığını fark etti. Zeynep’e çevredekiler müsvedde kağıtlar getirerek yardımcı oldu. Kağıt yırtma sesinden hoşlanan Zeynep, küçük kağıtlarla oyunlar oymaya başladı. Yaklaşık 4 yıldır kağıtları yırtan down sendromlu Zeynep’in bu sayede el becerilerinin geliştiği öğrenildi. “Canı sıkıldığında, stresini atmak istediğinde oturup kağıt yırtıyor” Down sendromlu Zeynep Ilgın’ın annesi Seda Ilgın Gürbey, “Zeynep’in bir dönem okul değiştirme süreci oldu. Bu süreçte okul ve arkadaşlarından ayrıldığı için stres altına girerek kağıt yırtmaya başladığını fark ettik. İlk başta kitapları yırtmaya başladı. Biz de durumu fark edince ona kağıtlar almaya başladık. Canı sıkıldığında stresini atmak istediğinde oturup kağıt yırtıyor. Zeynep tırnaklarıyla çok oynardı. Kağıt yırtmaya başlamasıyla o alışkanlığını da bıraktı. Diğer yandan el becerileri gelişti. Parmak kasları geliştiği için önceden yapamadığı birçok aktiviteyi yapabiliyor. Piyano çalabiliyor, kaşık tutabiliyor, bir şeyler yoğurabiliyor” diye konuştu.
Düzce Tarım ilaçları deredeki balıkları telef etti Tarım sezonunun açılması ile yapılan bilinçsiz ilaçlamalar, çevreye rastgele atılan tarım ilaçlarının ambalajları Düzce’de derelerdeki balıkların ölümüne sebep oldu. Tarım sezonunun açılması ile birlikte yapılan bilinçsiz tarım uygulamaları doğaya zarar veriyor. Özellikle ilaçlama döneminin başladığı Düzce’de kullanılan ilaçlama makinelerinin derelerde yıkanması, boş ilaç kutularının çevreye atılması derelerdeki popülasyonu olumsuz etkiliyor. Düzce’nin Ozanlar Mahallesi’nden geçen dere içinde yıkanan ilaçlama makineleri ve boş ilaç kutularının dereye atılması sebebiyle binlerce balık telef oldu. Ozanlar Mahallesi Muhtarı Bülent Keser ise deredeki balık ölümlerinden dolayı şaşırdıklarını ve üzgün olduklarını dile getirerek, “Ölümlerin görüldüğü günden beri hayretler içinde ve üzgünüz. Yüzlerce, binlerce balığın telef olduğunu gördük. Çok uzun süredir böyle bir sıkıntı yaşamamıştık. Dünden beri derenin üzeri ve dibi olduğu gibi balık ölüleriyle doluydu. Uzun bir mesafede balık ölüleri görülüyor. Çok üzgünüz. Mahallemizin gençleri, çocukları bu derenin kenarında balık tutarak zaman geçiriyor. Çünkü bu dere balık olan bir dere. Balık ölümlerini haber alır almaz Düzce Belediyesi, Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri ile irtibata geçtik. Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri sağolsunlar hemen harekete geçtiler. Dere kenarlarındaki ve derenin içindeki balıkları topladılar. Numuneler aldılar. Bu derenin yanında herhangi bir fabrika olmadığı tespit edildi ancak tarımın yeni yeni başladığı ekim, dikim ile fındık ilaçlamasının yeni başladığı tarla ilaçlamaları, ağaç ilaçlamaları başladı. Yetkililerin ilk kanaati de tarım ilaçları sebebiyle ölümlerin gerçekleştiği yönünde. Bu sıkıntı sadece Düzce’nin değil bütün ülkenin sorunu. Ben vatandaşlarımızdan ve çiftçilerimizden duyarlı olmalarını, yapılan ilaçlamaların dere kenarlarından uzak tutulmasını çok rica ediyorum. Çünkü çok ciddi ölümlerle karşı karşıyayız ve çok üzgünüz” dedi. “İlaçlama makinelerinin derede yıkanması ölümleri artırdı” Balıkların tarım ilaçlarını ile nasıl zehirlendiğini de anlatan Bülent Keser; “Bu ilaçlama işini yapan firmalar ve ilaçlamanın yapıldığı büyük motorlar var. Bazı vatandaşlar dereye girerek motorlarını yıkamış olabilirler. Bazı çiftçiler ise ilaçların konulduğu plastik kutuları var. Nasıl olsa işim bitti diyerek o kutuları dereye atıyorlar. Ya da bu ilaçların çuval gibi olanları da var. Bu kutuları, ambalajları en kolay imha yöntemi ise dereye atma. Bunları dereye atan insan olamaz. Çevreci, çiftçi arkadaşlarımızı daha duyarlı olmalarını rica ediyorum. Zaten bu yapan fotoğraflardan nasıl bir çevre faciasına neden olduğunu görecektir” diye konuştu