GÜNDEM - 25 Nisan 2017 Salı 07:22

Hrant Dink'i teröristbaşı Gülen öldürttü

A
A
A
Hrant Dink'i teröristbaşı Gülen öldürttü

Dink cinayetiyle ilgili 51 şüpheli hakkındaki yeni iddianamede Savcı Gökalp Kürkçü’nün “Dink cinayetinin Gülen’in bilgi ve onayı dışında gerçekleştirilmesi mümkün değil” dedi.

Gazeteci Hrant Dink'in öldürülmesinde kamu görevlilerinin ihmali olduğuna yönelik iddialara ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında yeni bir dava daha açıldı. 51 şüpheli hakkındaki 122 sayfalık iddianamede 1 numaralı şüpheli Fetullah Gülen. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Gökalp Kökçü'nün hazırladığı iddianamede 2 numaralı şüpheli kapatılan Zaman gazetesinin firari yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı, 3 numaralı şüpheli ise FETÖ'nün firari savcısı Zekeriya Öz. FETÖ'nün medya tetikçileri Faruk Mercan, Adem Yavuz Arslan ve MİT TIR'larını durduran eski Adana Jandarma Bölge Komutanı Hamza Celepoğlu da sanıklar arasında. 51 şüphelinin yer aldığı iddianamede, Dink cinayetinin FETÖ elebaşısı Gülen'in bilgi ve onayı dışında gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığı kanaatine varıldı. Dink cinayetinin FETÖ'nün şiddet içerikli eylemlerinin ilki olduğu kaydedilirken bu cinayetin 15 Temmuz askeri darbe kalkışmasının önünü açmak, Ergenekon ve Balyoz kumpaslarının zeminini hazırlamak amacıyla planlandığı kaydedildi.

KATİLE REFAKAT ETTİLER

İddianamede, tetikçi Ogün Samast'ın cinayeti işlediği gün yanında İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü'ndeki FETÖ'cü personelin bulunduğu, görevlilerin katile refakat ettiklerinin HTS analizleri ve olay yerine ilişkin güvenlik kamera görüntülerinden anlaşıldığı anlatıldı. O dönem İstanbul Jandarma İstihbarat Bölücü Faaliyetler İstihbarat Tim Komutanı olan Muharrem Demirkale'nin olay yerinde bulunan Jandarma görevlilerini koordine ettiğine yer verildi.

BAYRAK VİDEOSU FETÖ'DEN

Soruşturma kapsamında tutuklanan Albay Muharrem Demirkale'nin Dink cinayetinden bir gün önce kaçak eski Savcı Zekeriya Öz ile 3 defa, ikinci telefon hattıyla 2 kez, cinayetten 1 gün sonra ise 1 kez telefonla görüştüğü tespit edildi. Demirkale'nin tutuklu FETÖ'cü Emniyet Müdürü Ali Fuat Yılmazer ile olan yakınlığına da vurgu yapıldı. Ayrıca cinayetten önce Dink'in işlettiği Beyaz Adam isimli kitap evi ve Bakırköy'deki konutuna da şüpheli jandarmaların gittikleri belirlendi. Fox TV Haber Müdürü Ercan Gün'ün ise cinayetten kısa süre sonra yayımladığı 44 saniyelik görüntüyü FETÖ'den aldığı, Samsun'a giderek Jandarma ile irtibatlıymış gibi izlenim uyandırdığı böylece cinayeti ulusalcıların işlediği algısı yaratmaya çalıştığı anlatıldı. Gün'ün aslında görüntüleri, Samsun'a gitmeden bir gün önce kaçak gazeteciler Ekrem Dumanlı, Adem Yavuz Arslan ve Faruk Mercan'dan aldığı öğrenildi. Bu görüntü Samsun İstihbarat Şube Müdürlüğü'nden İstihbarat Daire Başkanlığı'na yani Ali Fuat Yılmazer'e gönderilmişti. Dönemin Samsun İstihbarat Şube Müdürü Fikri Yalman, bu görüntüleri kendisinden Ali Fuat Yılmazer'in istediğini beyan etti. İddianamede, Hamza Celepoğlu'nun Dink'in öldürülmesi sürecinde rol oynayan, katil Ogün Samast'ı cinayet günü izleyip görüntüleyen Jandarmaların Genel Komutanlıktaki amiri konumunda bulunduğu kaydedildi. Celepoğlu'nun cinayet dönemine denk gelen günlerde İtalya'daki dil eğitimini yarıda kesip İstanbul'a gelmesine dikkat çekildi.

BYLOCK'ÇU ÇIKTILAR

İddianamede, bir diğer önemli ayrıntı ise katil Samast'ın cebinden çıkan Türk bayrağına ilişkin tespitler oldu. Savcı Kökçü'nün tespitine göre, Samast cinayeti ulusalcıların işlediği yönündeki kurgu çerçevesinde tetiği çektikten sonra Dink'in cansız bedeni başında Türk bayrağı açıp şov yapacaktı. Fakat olayın paniğiyle bunu gerçekleştiremedi. O Türk bayrağı, Samsun Tem Şube Müdürlüğü'nde FETÖ'cü polis ve jandarmalar tarafından eline tutuşturularak zorla açtırıldı. Şüphelilerden bir bölümü ByLock kullanıcısı çıktı.

İŞTE İSTENEN CEZALAR

Başsavcı Vekili İsmail Uçar tarafından onaylanan ve İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden yargılama dosyası ile birleştirilmesi talep edilen iddianamede, Fetullah Gülen hakkında, "Anayasayı ihlal" suçundan bir kez ağırlaştırılmış müebbet, "Kasten adam öldürme" suçundan bir müebbet ve "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçundan 21 yıla kadar hapis cezası istendi. Ekrem Dumanlı, Zekeriya Öz, Faruk Mercan, Adem Yavuz Arslan, Halil İbrahim Koca, Hamza Celepoğlu, Metin Yıldız ve Muharrem Demirkale hakkında, "Anayasayı ihlal" suçundan bir kez ağırlaştırılmış müebbet, "Kasten adam öldürme" suçundan müebbet ve "örgüte üye olma" suçundan 21'er yıla kadar hapis cezası talep edildi. Ercan Gün hakkında, "Anayasayı ihlal"den ağırlaştırılmış müebbet, "örgüte üye olma" suçundan 13 yıla kadar hapis cezası istenirken, Ali Öz hakkında, "Anayasayı ihlal" suçundan bir kez ağırlaştırılmış müebbet, "Kasten adam öldürme" suçundan bir müebbet" ve "Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma" suçundan 13 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

Sabah

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Hazine ve Maliye Bakanlığından Dünya Bankasından alınan kaynaklara ilişkin açıklama Hazine ve Maliye Bakanlığı, Dünya Bankası (DB) ve Türkiye arasındaki beş yıllık iş birliğinin yol haritası niteliğindeki Ülke İş birliği Çerçevesi (CPF) dokümanına ilişkin sosyal medyada dolaşan iddiaların asılsız ve mesnetsiz olduğunu bildirdi. Hazine ve Maliye Bakanlığı, Dünya Bankası ve Türkiye arasındaki beş yıllık iş birliğinin yol haritası niteliğindeki Ülke İş birliği Çerçevesi dokümanına ilişkin sosyal medyada dolaşan iddialara ilişkin bir yazılı açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, bu iddiaların asılsız ve mesnetsiz olduğunu belirtildi. Türkiye’nin 1947’de Dünya Bankasına üye olduğunun hatırlatıldığı açıklamada, "Dünya Bankasından bugüne kadar toplamda 52 milyar dolar finansman sağlanmıştır. Söz konusu finansman kalkınma önceliklerimiz kapsamında ilgili kuruluşlarımız ve DB tarafından ortaklaşa geliştirilen projeler kapsamında kullanılmaktadır" denildi. DB kaynakları proje amacının dışında kullanılmıyor DB’den sağlanan kaynakların proje amacının dışında kullanımı söz konusu olmadığının belirtildiği açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "DB kredileri yoksulluğun azaltılması ve refahın eşit paylaşılması odağında sürdürülebilir büyümeyi hedeflemekte olup; bu kaynakların kullanımında toplumun ortak çıkarı gözetilmektedir. CPF programında geçen ‘kırılgan gruplar’ esas itibarıyla yeşil dönüşümden olumsuz etkilenecek meslek gruplarında çalışanlar ile finansmana erişimde zorluklarla karşılaşanları ifade etmektedir. DB projeleri ile söz konusu gruplara beceri kazandırılarak üretime dahil edilmesi ve böylece istihdamın artırılarak yoksulluğun azaltılması hedeflenmektedir. Dolayısıyla bu kredilerin İstanbul sözleşmesi ve LGBT ile ilişkisi yoktur. Avrupa Birliğinden sığınmacılar için Mali Yardım Programı (FRIT) kapsamında sağlanan hibe desteğinin kullanımında Dünya Bankası önemli bir rol oynamaktadır. CPF dokümanında bu gibi desteklere ilişkin göstergeler de takip edilmektedir. Ancak yeni CPF dokümanında sığınmacılar özelinde DB’den sağlanacak herhangi bir kredi bulunmamaktadır. Geçmişte olduğu gibi Dünya Bankası ile kalkınma hedeflerimizin desteklenmesinde birlikte çalışmaya ve geliştirdiğimiz büyük projelerimiz ile katma değer üretmeye devam edeceğiz."
Kastamonu Vali Dallı: "Kurumlarımızın ilimizle ilgili bu yıl başlayacak pek çok yatırımları mevcut” İl Koordinasyon Kurulu Toplantısında konuşan Kastamonu Valisi Meftun Dallı, depremden etkilenen illere yönelik çalışmalara rağmen Kastamonu’daki projelerin devam edeceğini belirterek, "Kurumlarımızın devam edecek, ilimizle ilgili bu yıl başlayacak pek çok yatırımları mevcut” dedi. Kastamonu Valiliği öncülüğünde İl Koordinasyon Kurulu toplantısı gerçekleştirildi. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) salonunda yapılan toplantı öncesinde açıklamalarda bulunan Vali Meftun Dallı, 31 Mart Mahalli İdareler seçimlerinin hem Türkiye hem Kastamonu’ya hayırlı olması temennisinde bulundu. Kastamonu’ya yapılması planlanan yatırımlarla ilgili bilgi veren Vali Dallı, devletin Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen illerdeki yoğun yatırımlara rağmen bu yıl birçok projenin Kastamonu’da hayata geçirileceğini belirtti. Sorunsuz bir seçim sürecinin geride bırakıldığını belirten Vali Dallı, “Bir ilçemizdeki üzücü hadise dışında çok şükür olumsuz bir olay yaşanmadan seçimleri bitirdik. Bu olayda olmasaydı daha çok mutlu olacaktık. Ama bir ilçemizde ne yazık ki muhtarlık meselesinden ötürü istenmeyen bir olay oldu. Seçimin sükunet ve huzur içerisinde geçmesi için çaba sarf eden, rol alan, gayret gösteren bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Seçim sonuçlarının ilimize, ilçelerimize, ülkemize ve köylerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Belediye başkanlarımıza ve seçilen muhtarlarımıza hayırlı uğurlu olsun. İlimize, ilçelerine, köylerine en güzel hizmetleri yapmalarını temenni ediyoruz. Cenab-ı hak yardımcıları olsun” dedi. Daha sonra Kastamonu’da kamu kurumları tarafından yapılan çalışmalarla ilgili bilgi veren Vali Dallı, “2024 yılı yaşadığımız deprem sebebiyle, 2023 yılında olduğu gibi bu yıl da yatırımlar noktasında, deprem bölgesindeki illerimiz dışındaki bölgeler için biraz daha, bir takım yatırımlar kısıtlanarak geçecek, öyle görünüyor. Deprem bölgesindeki yaraların sarılması için ama yine de kurumlarımızın devam edecek. Kurumlarımızın ilimizle ilgili bu yıl başlayacak pek çok yatırımları mevcut” diye konuştu. Vali Dallı’nın konuşmasının ardından bu yıl planlanan yatırımlar ve şimdiye kadar yapılan projeler hakkında bilgilendirmelerde bulunuldu.