MAGAZİN - 14 Ocak 2017 Cumartesi 11:12

Hülya Koçyiğit mülteciler için kamera karşısına geçecek

A
A
A
Hülya Koçyiğit mülteciler için kamera karşısına geçecek

Yeşilçam’ ın usta sanatçısı Hülya Koçyiğit dünyanın kanayan yaralarından biri olan mülteci sorununa dikkat çekmek için kamera karşısına geçecek.

Sanat hayatına 200 küsur film sığdıran Koçyiğit’in yeni projesinin senaryo çalışmaları devam etmekte. Projenin dizi mi? yoksa sinema filmi mi? olacağı ise merak konusu. Sanatçının eşi Selim Soydan bir sinema filmi olmasını isterken, senaryoyu çalışan ekip arkadaşları dizi olmasında yana.

Yeşilçam’ın efsane ismi Hülya Koçyiğit evinin kapılarını İHA’ya açtı ve bilinmeyen yönlerini anlattı. Usta oyuncu günümüz Türk sineması ve dizilere karşı bakış açısını, torunu Emir Aras’dan ve Diriliş’in Ertuğrul’u damadı Engin Altan Düzyatan’a kadar en özel konuları paylaştı. Koçyiğit ayrıca yakında kamera karşısına geçeceğinin de müjdesini verdi.

“Göçmenleri anlatacak yeni proje yolda”
Hülya Koçyiğit mültecileri konu edineceği yeni projesi için senaryo çalışmalarını devam ettirmekte. Koçyiğit göçmen konusunun masaya yatırılmasının zamanı geldiğini söyleyerek, “Senaryolaştırmaya çalıştığımız hikayeler var. Göçmen problemini temel alan bir proje. Tarih boyunca göçmenlik mültecilik ülkeler arası insanların gidip başka ülkelere yerleşme sebepleri açlık olabilir savaş olabilir. Birçok neden bunlar insanların üzerinde nasıl birikimler bırakmışlar. İnsanlık adına bu ülkenin bütün dünyaya verdiği bir ders var. Beklide bundan söz etmenin zamanı çünkü batı bunu bildiği halde göremezden geliyor. Destek vermiyor yardımcı olmaya çalışmıyor. Geleceğe doğru yürüyoruz gelecekte de bu topraklarda insanlar olacak biz bugün varız.”

“Projede oyuncu olarak yer alacağım”
Projenin sinema filmi veya dizi olması konusunda henüz karar vermediğini söyleyen Koçyiğit, canlandıracağı karakteri şu ifadelerle anlattı: “Oyuncu olarak yer alacağım bir proje. Geçmişi çokta olumlu olmayan çok tercih edilmeyen, yanlışlıklarla dolu bir gençliği fakat giderek hayatın onu en doğru en faydalı işler yapmaya yönlendirmesi bugün bir uluslararası yardım kuruluşunun bir neferi olarak çalışan bir insan benim karakterim.”

“Koçyiğit’ten damada övgüler”
Oyuncu olan damadı Engin Altan Düzyatan’a a övgüler yağdıran Koçyiğit Diriliş dizisini de kaçırmadan takip ettiğini söyledi. Koçyiğit ‘Diriliş türünde bir dizide oynamak ister miydiniz?’ sorusunu ise ‘İsterdim’ diye cevapladı. Usta sanatçı hem damadına hem de damadının oyunculuğuna olan hayranlığını şu sözlerle anlattı: “Önce damadım diye ilgi gösteriyordum ama Diriliş müthiş bir dizi. Son yıllarda seyrettiğim en etkileyici özenilmiş işlerden biri. Halk zaten onun karşılığını veriyor. Bütün Türkiye hayran. Her geçen gün benimde hayranlığım artıyor. İşine bu kadar sahip çıkan gerçekten onu hayata geçirmek için hiçbir özveriden kaçınmayan. Gerektiği zaman kavga dövüş sahnelerinde hiç dublör kullanmayan. Ata binebilen. Bir aktörün yapabileceği her şeyi yapmak için çok emek sarf ediyor. Olağanüstü bir ses tonu var. Kendisini takdir ediyorum.”

Torununun çocuğunu gören bir yıldız
Torunu Neslişah Alkoçlar’ın oğlu olan Emir Aras’ın dünyaya gelmesinin neşesine neşe kattığını söyleyen Koçyiğit; “Çok tatlı bir duygu. Nasıl tarif edeceğimi bilmiyorum. Herhâlde hayatımda yaşadığım beni en neşelendiren canlandıran mutlu eden bir duygu. 1yaşını kutladık. Nasıl geçti zaman ne kadar çabuk büyüyorlar O arabalardan çok zevk alıyor. Kitap okurken hem dinliyor, hem sayfalarını çeviriyor. Arabalar en büyük tutkusu.”

Senaristlere yeşil ışıktı: “Canlandıracağım karakter”
Sanatçı kendisine gelen rolleri tatmin edici bulmadığı için bir süredir dizi ve film projelerinde yer almadığını söyledi. Koçyiğit hayat vermek istediği karakterin özelliklerini şu sözlerle anlattı: “Çok cazip hikayelerle karşılaşmadım. Teklif edilen rol yeterli kadar tatmin edici olmayabiliyor. Toplum içinde bizi umudu gösterecek bir karakter olmalı. İnsanlara umut vermeli. O başardı bende başarabilirim. Kendine güvendi bende kendime güvenebilirim dedirtmeli. Karakterin sadece eğlencelik seyircilik olmaktan çıkarak mutlaka eğitici bir rolü olmalı.”

“Dizilere eser olarak bakmıyorum”
Yüksek bütçelerle hazırlanan dizi ve sinemadaki oyuncu farklılığına dikkat çeken Koçyiğit, iki sektörün de kendine has özelliklerin bulunduğunu belirtti. Özellikle son dönemlerde artış gösteren dizilerde yeni yüzlerin olmasından memnuniyetlik duyduğunu anlatan Koçyiğit aynı şeyin beyaz perde de geçerli olmadığına dikkat çekti ve şöyle konuştu: “ Türkiye de en güzel en doğru giden şey oyunculuklar. Oyunculuk konusunda çok yetenekli geçlerimiz var. Genç ve güzel yüzlerin seçilmesini yadırgamıyorum. Onlara bir eser olarak bakmadığım için. Ama sinema eserine baktığım zaman orada sadece genç ve güzel olması beni tatmin etmiyor. Gerçekten inandırıcı gerçekten canlandırdığı karakteri tam anlamıyla hazmetmiş mi ve onu yaşayabiliyor mu? Ben onun aktör olduğunu unutarak gerçekten o insanı seyrediyormuşçasına etkilenebiliyor muyum?.”

“Kendi insanımızı anlatmalıyız”
Günümüz Türk sinemasının gidişatını takdir ettiğini söyleyen Koçyiğit, sinemada yerel hikayelerin anlatılmasından taraf olduğunu belirtti. Usta sanatçı, “Türk sinemasının kat ettiği yol takdire değer. Konuları daha yerel hikayelerden seçmekte bence fayda var. Çünkü bütün dünya kendi sinemasını oluşturmak için kendi insanını anlatmaya çalışıyor. Bizde kendi insanımızı anlatabilmeliyiz. Bir başkasının taklidi yada tekrarı olmamalıyız. Biz bunu yıllarca Türk sinemasında yaptık. Ne kadar yerli hikayeleri hayata geçirebilirsek dünya sinemasında da o kadar ilgi görürüz.”

“Keşke böyle bir proje gelse”
Sanatçı Yeşilçam’ın usta isimleri ile tekrar bir araya gelmek ister miydiniz? Sorusuna ise ‘çok isterdim’ cevabını vererek,’ keşke ‘dedi. Koçyiğit: “Çok isterim. Dün ve bugün olarak seyircinin ilgisini çok çeker. Cüneyt Arkın ,Kadir İnanır ,Tarık’ı çok isterdim. Ediz Hun ,Murat Soydan, Türkan Şoray ,Fatma Girik, Filiz Akın. Keşke böyle bir proje gelse. Televizyon dizisi olsa daha çok kişiye ulaşır diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“Demirkubuz çok özel bir yönetmen”
Koçyiğit’in filmlerini kaçırmadan takip ettiği yönetmenlerin başında Zeki Demirkubuz geliyor. Usta oyuncunun beğenerek takip ettiği diğer isimleri de anlatarak, “Zeki Demirkubuz’ un çok özel bir yönetmen olduğunu düşünürüm. Onun her filmini özenle merakla gider izlerim. Derviş Zaim, Reha Erdem, Çağan Irmak’ta takip ettiğim yönetmenler arasında. Nuri Bilge Ceylan zaten hepimizin gururu, olağanüstü bir estetik anlayışı var. 

Gizem Özdemir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.