GÜNDEM - 06 Nisan 2018 Cuma 12:07

Hünerli Eller’ de boncuk işliyor, kazancını Mehmetçiğe gönderiyor

A
A
A
Hünerli Eller’ de boncuk işliyor, kazancını Mehmetçiğe gönderiyor

Boncuktan çeşit çeşit takılar yapan 73 yaşındaki Zerkalem Teyze, günlük yevmiyesinin tamamını Mehmetçik Vakfı’na bağışlıyor. Mehmetçikleri evladı gibi seven Zerkalem teyze,‘‘İsterdim ki onların botlarını yıkayayım ama elimden bu kadarı geliyor’’ dedi.

Türk milleti, Zeytin Dalı harekatında teröristlerle çatışan Türk askerlerine destek olmaya devam ediyor. 73 yaşındaki Zerkalem Karataş’ta Küçükçekmece Belediyesi Hünerli Eller Çarşısı’nda yaptığı takıları satarak Mehmetçiğe destek oluyor. 18 sene Almanya’da çalıştıktan sonra emekli olarak Türkiye’ye temeli dönüş yapan Zerkalem teyze, Çınarçık depreminde yaşadığı maddi sarsıntıyla boncuk işlemeye başlıyor. Boncuk yaparak bugüne kadar 3 öğrenci okutan Zerkalem Teyze, Türk askerine de günlük kazancını bir kuruş almadan gönderiyor.

‘‘Nerede bir gelir elde etsem Mehmetçik Vakfı’na gönderirim’’

Sattığı boncuklardan elde ettiği tüm geliri Mehmetçiklere gönderen Zerkalem Karataş, “Belediye başkanımız Temel Karadeniz’den Allah razı olsun, çok iyi bir iş yaptı. Bize çok iyi bir imkan tanıdı, hiçbir şey vermeden gelip buraya konduk. Burada çok güzel satışlar yapıyoruz ben de düşündüm ki gelirimi Mehmetçik Vakfı’na göndereyim. İlk geldiğim hafta 100 TL gönderdim üçüncü hafta 70 TL, dün de 50 TL gönderdim. Elimden ancak bu gelebiliyor, bunu yapabiliyorum bu kadar gönderebiliyorum. Yardım imkanı olduğu zaman nerede bir gelir elde etsem Mehmetçik Vakfı’na gönderirim. Biz yine kazanırız Allah bize vermiş’’ ifadelerini kullandı. 

‘‘İsterdim ki onların botlarını yıkayayım’’ 

Mehmetçiklere dualar ettiğini ifade ederek sözlerini sürdüren Zerkalem Teyze, ‘‘Şükürler olsun satışlarda oluyor duyan geliyor alıyor, eşim de bana yardım ediyor. Boncukların gözlük bağlarını eşim yapar, ben de düğümlerim ondan sonra da düzenleyip getiririm. Evlatlarımız Mehmetçiklerimiz için hep ağlıyorum, onlar bizim yavrularımız. Allah analarına yardım etsin, Allah analardan razı olsun böyle evlatlar yetiştirdikleri için. İsterdim ki onların botlarını ayakkabılarını yıkayayım. Ayakkabılarını çıkartıyolar, kaç gün pişmiş çok üzülüyorum onlara. Beş vakit namazda hep dua ediyorum onlar için. Allah’ım onlar sana emanet, sen emanetine koru diyorum. Allah emanetini korur mutlaka’’ dedi. 

‘‘Cumhurbaşkanımız lütfen bir kere gelip, bizi görsün’’ 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ı satış yaptığı dükkanına davet eden Zerkalem teyze, ‘‘Cumhurbaşkanımızdan da Allah razı olsun lütfen bir kere buraya gelsin. Ben sitesine giriyorum bazen yazıyorum, lütfen bize de gel diye. İnşallah bize de gelir bir kere, bekleriz eşi hanımefendi Emine hanımı da bekliyoruz. 

Küçükçekmece Belediyesi tarafından ücretsiz olarak tahsis edilen Hünerli Eller Çarşısı’nda 24 ahşap dükkan bulunuyor. Kadınlar, ahşap boyama, takı tasarım, ebru, keçe işi, resim, cam süsleme gibi birçok kategoride emek verdikleri ürünleri satarak aile bütçelerine destek sağlıyor.  

Fethiye Mutaf

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TZOB Başkanı Bayraktar: "Gıda ürünlerinde artan taklit üreticilerimiz için ekonomik kayıplara sebep oluyor" Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Gıda ürünlerinde artan taklit ve tağşiş üreticilerimiz için ekonomik kayıplara sebep oluyor ve bu durum ihracatımızı da olumsuz etkiliyor” dedi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı görüntülü basın açıklaması gıda ürünlerinde yaşanan taklit ve tağşiş konusunda uyarılarda bulundu. “Geçtiğimiz yıl Dünya Gıda Fiyat Endeksi yaklaşık yüzde 10 gerilerken ülkemizde 2023 yılı Aralık ayında gıda fiyat endeksi yıllık bazda yüzde 72 oranında arttı” diyen Bayraktar, “2024 yılının ocak ayında aylık yüzde 5,1, artan endeks şubat ayında aylık yüzde 8,2 artarak yıllık yüzde 71,1 seviyesinde gerçekleşti. Tüketici, artan enflasyonun etkisini en fazla gıda fiyatlarında hissediyor” ifadesini kullandı. Hızla yükselen gıda fiyatlarının mutfak harcamalarını artırdığını söyleyen Bayraktar, alım gücünün azaldığını belirterek, “Bu nedenle evdeki hesabın markete uymadığı, gıda fiyatlarının gündemden düşmediği bir dönemdeyiz. Gıda fiyatlarının artmasıyla alım gücü düşen tüketiciler daha ucuz ürünlere yöneliyor. Bu durumu fırsat bilen bazı satıcılar gıda ürünlerinde hile ve sahtekarlığa daha fazla başvuruyor. Gerek merdiven altı yapılan üretimlerle gerekse taklit ve tağşiş yöntemiyle sözde ‘uygun fiyat’ adı altında satışa sunuluyor” açıklamasında bulundu. Ramazan ayı öncesi üretici ve market fiyat çalışmasında zeytinyağının üreticideki bir litre fiyatın 303 lirayken markette 5 litrelik fiyatın bin 710 lira olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti: “Buna rağmen farklı adlar altında satılan 5 litrelik zeytinyağı internette 415 liraya kadar düşük fiyatlara satılıyor. Çiçek balında 2023 yılı üretim maliyeti Üretici Birliği tarafından en az 111 lira olarak belirlendi. Bilindik markalar 300 ile 500 lira arasında 1 kilogram çiçek balını satışa sunarken internette 1 kilogram çiçek balının 140 liraya satıldığını görüyoruz.” “İnternet yoluyla satılan ürünlerin tüketicilerimizin sağlığını tehdit eder hale geldi” Süt ürünlerinde de benzer tablo olduğunu anlatan Bayraktar, “Üretici fiyatları ortadayken özellikle internet yoluyla satılan ürünlerin fiyatlarının bu kadar düşük olması akıllara doğrudan taklit ve tağşişi getiriyor. Maliyetleri düşürmek amacıyla yapılan taklit ve tağşiş artık tüketicilerimizin sağlığını tehdit eder hale geldi” ifadelerini kullandı. “Gıda ürünlerinde artan taklit üreticilerimiz için ekonomik kayıplara sebep oluyor” Artan gıda fiyatlarının üretim yapmayı zorlaştırdığına işaret eden Bayraktar, şöyle konuştu: “Gıda ürünlerinde artan taklit ve tağşiş üreticilerimiz için ekonomik kayıplara sebep oluyor ve bu durum ihracatımızı da olumsuz etkiliyor. Üreticilerimizin bin bir emekle ürettiği ürünlerini her türlü hile ve sahtekârlığa karşı korumak zorundayız. Bu sebeple taklit ve tağşişli ürünlere karşı hem üreticilerimizin emeğini korumak hem de tüketicilerimizi bilgilendirmek adına uyarılarımızı yapmaya devam ediyoruz.” “Sofralarda en çok tüketilen ve sağlıklı beslenmenin temelini oluşturan zeytinyağı, tereyağı, bal ve peynir taklit ve tağşiş yapılan ürünlerin başında geliyor. Tüketicilerin dengeli beslenmesinde önemli yeri olan ürünlerde taklit ve tağşişin artması sağlık sorunlarına neden olurken, güvenilir gıdaya ulaşma endişesi de artıyor” diyen Bayraktar, şu ifadelere yer verdi: “Protein kaynağı olan peynirde, süt yağı haricinde başka yağların kullanımı, koyun ve keçi peynirlerine inek sütü karıştırılması, ürün yapısını sertleştirmek için nişasta kullanımı, küf ve maya oluşumunu engellemek amacıyla yasaklı madde kullanımı gibi yollara başvuruluyor. Tereyağında süt kremasına bazı bitkisel ve hayvansal yağların ilavesinin yanı sıra üretilen tereyağlarının gerçeğe yakın görünmesi için sarı renkli gıda boyası ilavesi yapılıyor.” “Sahte balların üretildiği de biliniyor” Zeytinyağında ise içeriğinin belli olmayan yağların katılması gibi birçok farklı taklit ve tağşiş olduğunu ifade eden Bayraktar, “Balda, üretim aşamasından sonra şurupların katılması, farklı özellikteki kalitesiz balların karıştırılması, düşük rutubet içeriğine sahip ballara su katılması gibi tağşişler oldukça yaygındır. Ayrıca, arının hiçbir katkısı olmadan tamamen kimyasal yolla, değişik şeker şuruplarından fabrikalarda veya merdiven altı işletmelerde içeriği belli olmayan sahte balların üretildiği de biliniyor” diye konuştu. Taklit ve tağşişli ürün artışını engellemenin herkesin görevi olduğunu aktaran Bayraktar, “Tarım sektöründe örgütlenme özellikle üretim maliyetlerinin düşürülmesi ve üreticilerimizin daha kolay ürünlerini pazarlayabilmesi bakımından oldukça önemlidir. Tüketicilerin, küçük üreticilerimizin emeklerini koruyan hakiki ürünleri sofralara ulaştıran birlikler ve kooperatiflerin ürünlerini tercih etmeleri yararlarına olacaktır” ifadesini kullandı. “Sahtekarlık yapan firmaların kamuoyuna ifşa edilmesi” Taklit ve tağşişli ürünlerin tüketiciler tarafından anlaşılması çoğu zaman mümkün olmadığını söyleyen Bayraktar, sahte ürünlerin ancak laboratuvarlarda analiz tespiti yapılabildiğini dile getirerek, şunları kaydetti: “Mübarek Ramazan ayının içinde olduğumuz bugünlerde taklit ve tağşişli gıda ürünlerine karşı denetimler sıklaşmalı ve kesilen cezalar caydırıcı olmalıdır. Sahtekarlık yapan firmaların kamuoyuna ifşa edilmesi, gerekirse kapatılması ve her türlü faaliyetten men edilmesi gerekiyor. Tüketicilerin de bu konuda daha dikkatli olması gerekiyor. Tüketicilerimiz, alışverişlerini yaparken güvenilir markaları tercih ederek anormal derecede düşük fiyatı olan ürünlerden kaçınmalı, şüpheli gördükleri ürünleri yetkili makamlara bildirmelidir. Yine internet üzerinden satışı yapılan gıda ürünlerine de ayrıca dikkat edilmesi gerekiyor. İnternet üzerinden satılan ürünlerin nerede üretildiği ve hangi koşullarda stoklandığı bilinmiyor. Bu nedenle insan sağlığı için tehdit teşkil eden bu ürünlerin daha sıkı denetlenmesi ve takip edilmesi büyük önem taşıyor.”
Erzincan Erzincan 112 Acil Çağrı Merkezi 2023 yılında 274 bin 873 çağrı aldı Erzincan’da 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürlüğüne 2023 yılında 274 bin 873 çağrı geldi. Bu çağrılardan yüzde 15,58’i asılsız ihbar olarak kayıtlara geçti. Erzincan 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürü Metin Kuleli, toplam 110 personelle 7/24 esasına göre çağrı karşılandığını belirterek, Erzincan’da 2023 yılında toplam 274 bin 873 çağrının alındığını açıkladı. Kuleli, gelen çağrıların yüzde 31,92’si anons sırasında kapatılan çağrılardan, yüzde 15,58’i ise asılsız çağrılardan oluştuğunu belirtti. 112 Acil Çağrı Merkezinin önemine vurgu yaparak devam eden Kuleli, "Anons esnasında vatandaşlarımız, biz polisi, jandarmayı, itfaiyeyi aradık; yanlış oldu diyerek telefonu kapatıyorlar. Nereyi ararsa arasınlar, 112’ye bağlanıyor. Bütün acil çağrı numaraları 112 üzerinde birleşti. Bu sebeple, lütfen anons esnasında yanlış yeri aradıklarını düşünüp telefonları kapatmasınlar” dedi. Asılsız ihbara para cezası Asılsız ihbarların sürekliliği halinde suç duyurusunda bulunduklarını belirten Kuleli, “Çağrı merkezimize yapılan asılsız ihbarlara, Kabahatler Kanunu’na göre bin 980 TL ceza uygulanmakta. İkinci tekrarında ise ceza miktarı iki katına çıkarılıyor. Asılsız ihbarların devam etmesi durumunda ise Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmaktayız. Bu nedenle, hem vatandaşlarımızın mağdur olmaması için hem de bizim mağdur olmamızı önlemek adına çağrı merkezimizi asılsız ihbarlarla meşgul etmemelerini önemle rica ediyoruz” ifadelerine yer verdi. Gelen çağrılar arasında dikkat çeken olaylar arasında "Önce çayımı içeyim sonra gel", "Polis göndermeyin atağım tutuyor" gibi ifadeler kullanan vatandaşların olduğunu belirten Müdür Kuleli, “Hem vatandaşlarımızın mağdur olmaması için hem de bizim mağdur olmamızı önlemek adına çağrı merkezimizi asılsız ihbarlarla meşgul etmemelerini önemle rica ediyoruz” ifadelerine yer verdi. “Önce çayımı içeyim sonra gel” Müdür Kuleli, ilginç ihbarlardan birinin şu şekilde olduğunu belirtti: "112’yi arayan bir vatandaş, atağım tutacak, şu kafedeyim deyip ambulans istiyor. Görevliler yerini teyit etmek için detaylı bilgiler istediğinde ise, “Önce çayımı içeyim sonra ambulans gelsin” diyor. Aynı zamanda polis gönderilmemesini talep ediyor. Çünkü polisi görünce atağı tuttuğunu iddia ediyor." Başka bir olayda ise kişilerin kendisini istediği yere bıraktırmak için acil durum ekiplerini çağırdığını söyledi. 112’yi meşru şekilde kullanmanın önemine vurgu yapan Kuleli, vatandaşlardan en büyük talebimiz, bizi asılsız yere meşgul edip, asıl ihtiyacı olan vatandaşa ulaşmamızı engellemesinler” dedi. Ayrıca Müdür Kuleli, Erzincan halkının duyarlı olduğunu belirterek asılsız çağrı oranı düşük ilk beş şehirden biri olduğunu açıkladı.
İzmir İzmir merkezli “Mahzen-13” operasyonlarında 2 suç örgütü çökertildi İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İzmir merkezli 3 ilde gerçekleştirilen “Mahzen-13” operasyonlarında 2 suç örgütünün çökertildiğini açıkladı.İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından paylaşım yaparak operasyonlar hakkında bilgi verdi. Bakan Yerlikaya’nın verdiği bilgilere göre, İzmir merkezli olarak Mersin ve Van’da gerçekleştirilen “Mahzen-13” operasyonlarında elebaşılığını Tahsim Aktaş ve Murat Hanaylıoğlu’nun yaptığı 2 ayrı suç örgütü çökertildi. Operasyonlarda toplam 25 şüpheli yakalanırken 16 adet tabanca, 2 adet tam otomatik uzun namlulu silah, 10 adet tüfek, çok sayıda fişek, tüfek kartuşu ve muhtelif miktarda uyuşturucuya ise el konuldu.Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu İzmir merkezli Mersin ve Van’da düzenlenen operasyonlarda, organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, eğlence mekanlarını cebir ve tehdit kullanarak ele geçirmeye çalıştıkları, esnaflara ait işyerlerini kurşunladıkları, silahlı tehdit ile mağdur şahıslara zorla senet imzalattırdıkları, 3’üncü şahıslar adına para tahsilatı yaptıkları, silah ticareti yaptıkları, kasten yaralama, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve 6136 sayılı kanuna muhalefet suçlarını işledikleri tespit edildi.