GÜNDEM - 25 Şubat 2018 Pazar 01:02

İbni Sina Kanunu Tıp 1000. Yıl Ödüllerinde "Yılın Doktoru" belirlendi

A
A
A
İbni Sina Kanunu Tıp 1000. Yıl Ödüllerinde "Yılın Doktoru" belirlendi

Türkiye’de Açık Kalp Mitral kapak tamirini kapalı olarak kalbi durdurmadan yapan ilk Türk cerrahı Prof. Dr. Cengiz Köksal, bilime ve sağlık hizmetine sunduğu katkılardan dolayı İbni Sina Kanunu Tıp 1000. Yıl Ödüllerinde "Yılın Doktoru" seçildi. Açık Kalp Mitral kapak tamiri konusunda Avrupa’da 8 cerrah arasında yer alan Prof. Dr. Cengiz Köksal, “Açık kalp ameliyatlarındaki başarılarımız, Avrupa’daki kalp cerrahi merkezleri ile yarışır düzeydedir.” dedi.

Bezmialem Vakıf Üniversitesi Dragos Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalından Prof. Dr. Cengiz Köksal, Açık Kalp Mitral kapak tamirini kapalı olarak kalbi durdurmadan gerçekleştirmesinden ve bu konuda Türkiye’de ilk kalp cerrahı olmasından dolayı İbni Sina Kanunu Tıp 1000. Yıl Ödüllerinde “Yılın Doktoru” ödülünü almaya hak kazandı. Antalya’da gerçekleşen 4. Sağlık Yönetimi Kongresinde ödülünü alan Prof. Dr. Cengiz Köksal, bu ödüle layık görülmekten dolayı övünç duyduğunu belirterek, “Bu ödül aynı zamanda bana ülkeme daha iyi hizmet vermek açısından büyük sorumluluklar yüklemektedir. Son 6 yıldır çatısı altında çalıştığım Bezmialem Vakıf Üniversitesinin bu başarıya ulaşmamdaki katkısı büyüktür. Bilimsel çalışmalarım için bütün kolaylıkları bana sağlayan kurumumun tıp eğitimi ve bilimsel çalışmalarda Türkiye’de öncü olması boşuna değildir. Bilimsel çalışmalarımda bana her türlü desteği veren başta Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Akça olmak üzere tüm Mütevelli Heyetine, Rektörümüz Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu’na, Rektör yardımcımız Prof. Dr. İbrahim Tuncay’a ve tüm üniversite ve hastane yönetimine teşekkürü bir borç bilirim” şeklinde konuştu.

"Amacımız Avrupa’nın 3. mükemmeliyet merkezi olmak" 

Bezmialem Vakıf Üniversitesi çatısı altında kapak cerrahisinde yeni çalışmalara imza atmayı hedeflediğini belirten Prof. Dr. Köksal, “Bezmialem Vakıf Üniversitesi Dragos Hastanesinde küçük kesi ile aort ve mitral kapak ameliyatları, kapak tamir ameliyatları gerçekleştirmekteyiz. 90 açık kalp ameliyat hastasında yüzde 3 olan mortalite oranlarımız Avrupa’daki kalp cerrahi merkezleri ile yarışır düzeydedir.” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Köksal, atan kalpte mitral kapak tamir yönteminin ülkemizde yaygınlaşması ve daha çok cerrah tarafından uygulanması için eğitim vermeyi hedeflediğini belirterek, “Bu konuda eğitim çalışmalarıma Bezmialem Vakıf Üniversitesinde ilk adımımı attım. 25-26 Kasım 2017 tarihlerinde Türkiye’nin değişik illerinden gelen, her biri kalp cerrahisinde yetkin isimlerden olan 30 kalp cerrahı ve kardiyolog meslektaşımıza Dragos Hastanesinde kardiyolog Doç. Dr. Gökhan Kahveci ile birlikte atan kalpte mitral kapak tamiri konusunda teorik ve pratik eğitim verdim. Bunun yanı sıra 6 ayda bir tekrar edilecek bu eğitim maratonunun ikincisini 2018 yılının Haziran ayında yine Dragos Hastanesinde organize edilmesini planlamaktayım. Amacım Transapikal Neochord uygulamaları konusunda Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesini “Center of Excellence” “Mükemmeliyet Merkezi” haline getirmektir. Hastanemiz eğer mükemmeliyet merkezi olursa Avrupa’daki bu teknik konusundaki 3. Mükemmeliyet merkezi olacaktır. Amacım, Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesinin kalp cerrahisinde hep yenilikler ve başarılarla anılmasını sağlamaktır” şeklinde ifade etti.

"Atan kalpte mitral kapak tamirinde hayati risk düşük "

Atan kalpte mitral kapak tamir ameliyatının nasıl uygulandığı konusunda da bilgi veren Prof. Dr. Köksal, “Normal bir kapak tamiri yapmak için robotla veya torakoskopi ile önden, koltuk altından girilip, kalbi ve akciğerleri durdurup, vücudu bir suni dolaşım sistemi makinesine bağlarız. Kapağı tamir edip, ardında kalbi tekrar çalıştırırız. Bu operasyona açık ameliyat denilmektedir. Kapalı ameliyatta, yani atan kalpte mitral kapak tamirine imkân sağlayan bu sisteminde ise sol meme altından 3 santimetrelik bir kesi yapılıp, kalbi ve akciğerleri durdurmadan, kalbi çalışırken, hekim kopmuş veya uzamış ipliği yerine koyar. İşlemi 1,5 saatte tamamlayıp, EKO'da tamirin başarılı olduğunu bizzat kendimiz test etmekteyiz. Uygun hastalarda başarı oranı yüksek olan bu yöntemde en önemli faktör, kalbi ve akciğerleri durdurup suni dolaşım sistemine bağlamıyor olmaktır. Hastanın ölüm ve sorun yaşama riskini azaltan bir faktördür. Operasyon sonrası, hasta ilk yoğun bakımda, 2. ve 3. günü serviste geçirip 4. gün taburcu edilmektedir. Yöntem ayrıca ameliyatın hayati risklerini yüzde 3-4'lere yüzde 1'e kadar indirmektedir. Ayrıca 3 cm’lik bir kesiden yapılması da estetik olarak çok güzel sonuçlar vermektedir” diyerek sözlerini sonlandırdı.


  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Köy ve mahalle muhtarları ile tanışma ve istişare toplantısı Bilecik’in Osmaneli İlçesinde Kaymakam Yüksel, köy ve mahalle muhtarları ile tanışma ve istişare toplantısı yaptı. Muhtarlara, yeni görevlerinin hayırlı olmasını dileyen Kaymakam Yüksel Ünal “İlk kez seçimini kazanarak yeni muhtar olan 18 muhtarımıza, yeni seçilen 1 İl Genel Meclis üyemize, eski muhtarlarımız ile İl Genel Meclisü üyelerimize görevlerinde kolaylıklar diliyorum. Yeni muhtarlar ağırlıklı olarak gençlerden oluşuyor. Bir mahallenin sorununu en iyi muhtar bilir. Sizler mahallelerinizde bizlerin gören gözü duyan kulağı olacaksınız. Bu yüzden sizlere büyük işler düşüyor. Sizler seçilerek göreve geldiniz. Ben inanıyorum ki mahallenizi ve köyünüzü en iyi şekilde temsil edeceksiniz. Devletin varoluş amacı vatandaşın rahat, huzur ve güven içinde yaşamasını sağlamaktır. Sizler de vatandaşların sorunlarını bizlere ve yerel yönetimlere aktarmakla görevlisiniz. Bizler zincirin halkaları gibiyiz. Ekip ruhu ile hep birlikte güzel çalışmalara imza atacağımıza olan inancım tamdır. Bu vesile ile şimdiden sizlere görevinizde başarılar diliyorum” dedi. Osmaneli için hizmet ve yatırımlarına hız kesmeden devam edeceğini belirten yeni Belediye Başkanı Bekir Torun da yerel yönetimde muhtarların önemine değinerek, “Osmaneli’mize nitelikli hizmet sağlarken mahallelerimizin ihtiyaçlarını ve isteklerini tespit etmemiz noktasında muhtarlarımıza büyük görev düşüyor. Bu kapsamda muhtarlarımızla iş birliği içerisinde olmamız, ortak akılla karar almamız hizmetlerimiz açısından önem arz ediyor. Kaymakamımızın düzenlemiş olduğu tanışma kahvaltısına katkı sağlayan kıymetli muhtarlarımıza teşekkür ediyorum. İnşallah bu hizmetleri gerçekleştirirken siz kıymetli muhtarlarımızla iş birliği içerisinde olacağız. Şimdiden destekleriniz için teşekkür ediyorum. Cenab-ı Allah birlik ve beraberlik içerisinde çalışmayı nasip etsin. Mahallelerimizin gözü, kulağı olacak siz kıymetli muhtarlarımıza yeni görevinizde başarılar diliyorum. Hayırlı, uğurlu olsun inşallah" dedi. Toplantının sonunda kendini tanıtan mahalle ve köy muhtarları düzenlenen tanışma kahvaltısından dolayı Osmaneli Kaymakamı Yüksel Ünal’a teşekkürlerini sundular.
İstanbul Gülşen 12 Mayıs’ta Volkswagen Arena sahnesinde Türk pop müziğinin yıldız ismi Gülşen, 2 Mayıs’ta İstanbul Volkswagen Arena sahnesinde sevenleri için şarkı seslendirecek. Sahne performansıyla Türkçe pop müziğin zirve isimlerinden Gülşen, unutulmaz performans için 12 Mayıs’ta Volkswagen Arena sahnesine geliyor. Gülşen’in eşsiz sesi ve enerjisiyle dolu muhteşem konserin biletleri Biletinal’da satışa çıktı. 1996 yılındaki ilk albümü "Be Adam" ile müzik sektörüne giriş yapan Gülşen, 2004’te dördüncü albümü “Of... Of... “ ile büyük bir çıkış yakaladı. Bu şarkısıyla Altın Kelebek hem de Kral TV Video Müzik Ödülü kazandı. “Yurtta Aşk Cihanda Aşk” (2006) albümünden sonra satış başarılarını sürdürerek “Beni Durdursan mı?” (2013) albümüyle Türkiye’de yılın en çok satanı oldu. Bunu yılın en çok satan ikinci albümü olan "Bangır Bangır" (2015) takip etti. "Yurtta Aşk Cihanda Aşk", "Bi’ An Gel", "Yeni Biri", "Sözde Ayrılık", "Yatcaz Kalkcaz Ordayım", "Kardan Adam", "İltimas", "Bangır Bangır" ve "Bir İhtimal Biliyorum" şarkılarıyla Türkiye Resmi Listesi’nde haftalarca bir numarada kaldı. Şarkı yazarı kimliğiyle de öne çıkan Gülşen, kendi yazdığı şarkıları da seslendirmeye başladı ve meslektaşları için liste başarıları yakalayan birçok hit şarkı hazırladı. 2015’te YouTube’da en çok izlenen Türk şarkıcı olurken sonraki yıl tek bir video klibi iki yüz milyonun üzerinde izlenen ilk Türk şarkıcı olma unvanına erişti. Bugüne kadar altı Altın Kelebek ve dokuz Kral Türkiye Müzik Ödülü dahil olmak üzere onlarca ödül kazandı.
Erzincan Okuldaki Çiftlik Projesi hayata geçirildi Tarım ve Orman Bakanlığı ile Millî Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan protokol ile “Okuldaki Çiftlik" projesi başlatıldı. Başlatılan proje ile çocukların tarım, orman, doğa ve doğal yaşam konularında farkındalık oluşturmaları, bilinçlenmeleri, aidiyet duygusu geliştirmeleri ve harekete geçmeleri hedefleniyor. Ülke genelinde 28 ili kapsayan projede her ilde bir okul ve bir sınıf belirlendi. Erzincan’daki proje, Demirkent TOKİ Ortaokulu’nda gerçekleştirildi. Bugün okul bahçesinde projenin ilk aşaması olan meyve fidanlarının dikimi yapıldı. Okul bahçesinde yapılan etkinliğe Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürü Murat Şahin, Erzincan Milli Eğitim Müdürü Hacı Ömer Kartal, Koordinasyon ve Tarımsal Veriler Şube Müdürlüğü teknik ekipleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Ardından şeftali, kayısı, erik, elma gibi meyvelerin fidanları, okul bahçesinde toprakla buluşturuldu, can suyu verildi. Dikilen her ağaca öğrencilerin adı verildi. 5. Sınıf öğrencileri okul hayatları boyunca sahibi oldukları fidanın bakım ve sulama işlerini takip ederken, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri de öğrencilere teknik destek sağlayacak. Proje ile ilgili bilgi veren Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürü Murat Şahin “Bu proje ile çocukların tarım, orman, doğa ve doğal yaşam konularında farkındalık oluşturmaları, bilinçlenmeleri, aidiyet duygusunu geliştirmeleri ve harekete geçmeleri hedeflenmektedir. Demirkent TOKİ Ortaokulu’nda kurulacak sera, kümes ve meyve bahçesinde gerçekleştirilecek uygulamalı eğitimlerle çocuklarımızı üretim süreçlerine dahil edilecek olması bizler için çok kıymetlidir.” diye konuştu.
Tokat Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı Tokat’ta incelemelerde bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, "Şu ana kadar alınan 500 ihbardan 50 yapı incelendi, 5 yıkık, 15 de ağır hasarlı yapı tespit edildi" dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, Tokat’ta 5.6 büyüklüğündeki depremin merkez üssü olan Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, Bakan Yardımcısı Tuzcuoğlu’na deprem hasarı hakkında bilgi verdi. İlçe hükümet konağı önünde gazetecilere açıklama yapan Tuzcuoğlu, "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız olarak da Sayın Bakanımız Mehmet Özhaseki beyin hemen talimatlarıyla biz de kendi bakanlığımızın çalışmaları açısından her türlü önlemi, tedbiri ve gayreti ortaya koyduk. Arkadaşlarımızı çok hızlı bir şekilde bölgeye sevk ettik. Gerek çevre illerden buraya transfer ettiğimiz teknik arkadaşlarla, gerekse bakanlık merkezinden buraya yönlendirdiğimiz teknik ekiplerimize, hasar tespit ekiplerimizle birlikte gerek Yozgat ve Tokat’ta çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu anda 20 ekip 50 teknik personelle birlikte bu çalışmalarımız yürüyor, ihtiyaç halinde yine Sayın Valimizin, yine AFAD’ımızın koordinasyonunda teknik ekip sayılarımızı arttırabiliriz. Birkaç gün içerisinde de inşallah bu bölgedeki tüm hasar tespitlerini de tamamlamayı düşünüyoruz" dedi. "Ağır hasar 99 öncesi yapılan binalarda" Tuzcuoğlu yaptıkları incelemede depremde ağır hasar alan binaların 1999 yılı öncesi yapılan binalar olduğuna dikkat çekerek, "Gerek Tokat’ta gerek Yozgat’ta baktığımız zaman ağırlıklı olarak hasar gören yapıların yine 1999 öncesi binalar olduğunu tespit ediyoruz. Bunların çoğunluklu olarak 40-50 yıl öncesine ait kerpiç yapılar, yığma yapılar, mühendislik ve fen hizmetlerinden yoksun olan yapılmış olan binalar olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla ülkemiz bir deprem bölgesidir. Gerek kuzeyden geçen fay hatları, gerek Doğu Anadolu ve güneyden geçen fay hatları, gerekse Ege ile Ege’deki fay hatlarını göz önüne aldığınız zaman ülkemizin tamamı çok önemli bir deprem bölgesi oluyor. Himalayalar’dan Alp’lere kadar uzanan bu hat içerisinde bizim ülkemiz depremsellik açısından, risk açısından beşinci ülke konumunda. Öyle olunca muhakkak suretle biz yapılarımızı sağlam, sıkı ve mühendislik hizmetleri çerçevesinde inşa etmek zorundayız. Depremden çok fazla bir şey olmayabilir. Ama yapılarımız eğer ona dayanaklı değilse o zaman maalesef istenmeyen tablolarla karşı karşıya kalıyoruz" diye konuştu. "500 ihbar geldi, 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı" Tuzcuoğlu, depremin ardından 500’e yakın ihbar alındığını ifade ederek şunları söyledi: "Değerli arkadaşlar Tokat ilimizde bakanlığımızın yapmış olduğu çalışmalarda 500 ihbar aldık şu ana kadar. Bu ihbarların sayısı artabilir. Özellikle şu anda hemşehrilerimizin bir kısmı evlerine giremiyorlar. Bunlar giriş yapmaya başladıkları zaman muhtemeldir ki orada birtakım ihbarlar da alınacak. Bu ihbarların sayısı artabilecek ve biz de yapılan her türlü ihbara teknik ekiplerimizle beraber hemen gidip yerinde inceleme, araştırma ve neticelerimizi ortaya koyacağız. Şu ana kadar incelenen 50 yapıdan 5 tanesi yıkık görünüyor. Yine 15 tane ağır hasarlı yapı görünüyor. Az önce de bahsetmiş olduğum gibi bunların büyük çoğunluğu yine kerpiç işte yığma yapılar. Mühendislik hizmetinden yoksula yapılmış olan yapılar. Diğerlerini de yine en kısa sürede tamamlamış olacağız. Kamu binalarımızla alakalı bir hasar görünmüyor. Bu sevindirici bir şey. Aslında depremle alakalı bizi en çok teselli bulduran konu bir can kaybı olmaması."