POLİTİKA - 28 Ocak 2015 Çarşamba 16:46

İbrahim Kalın, ilk toplantıda Kılıçdaroğlu’nun gafını eleştirdi

A
A
A
İbrahim Kalın, ilk toplantıda Kılıçdaroğlu’nun gafını eleştirdi

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Kılıçdaroğlu’nun foto gafıyla ilgili, "Bu kitap üzerinden dün yapılan spekülasyonun nasıl bir hezimetle sonuçlandığını hep beraber müşahede ettik. Ana muhalefet liderinin böyle bir konuma düşmesi hakikaten üzüntü verici" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ilk olma niteliğini taşıyan bir basın toplantısı düzenledi. ABD’deki "Beyaz Saray Sözcüsü’nün basın toplantısı" örneği Türkiye’de de hayata geçti. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Saray’daki ilk toplantısını bugün düzenledi. Kalın, halkın oylarıyla göreve gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk 5 ayı, gündemdeki konular ve Cumhurbaşkanı’nın bundan sonraki gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Kalın, "Cumhurbaşkanımız kendisinin de daha önce ifade ettiği gibi ’koşturan, terleyen, farklı bir cumhurbaşkanı olacağını’ ifade etmiş ve bunu da performansıyla ortaya koymuş bulunmaktadır. Geçtiğimiz Ağustos ayından beri Cumhurbaşkanımız bu yoğun temposu içerisinde 16 ülkeyi ziyaret etmiş, 3 zirveye katılmış, ülkemizde 3 devlet başkanını, 6 cumhurbaşkanını, 4 meclis başkanını, 2 temsilciler meclisi başkanını, 7 başbakanı, 18 bakanı ayrıca NATO, Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği (AB) gibi çeşitli kuruluşların temsilcilerini burada, Beştepe Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ağırlamıştır. Bu faaliyetleri içerisinde katıldığı zirvelerde aynı zamanda pek çok hükümet ve devlet başkanıyla da ikili görüşmeler gerçekleştirmiştir. Bunun dışında gündeme bağlı olarak yaptığı telefon görüşmeleri, katıldığı programlar, resepsiyonlar, davetler, sosyal ve kültürel etkinlikler yine Cumhurbaşkanımızın 5 ay boyunca gündemini oluşturan ana konu başlıkları. Bunlara tabi yaptığı atamaları, onayladığı kanunları eklememiz mümkün" açıklamasında bulundu.

Bu yoğun tempo içerisinde bir yeni Cumhurbaşkanlığı teşkilat şemasının oluşturulduğunu belirten Kalın, "Halkın oylarıyla seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olarak Cumhurbaşkanımızın bu yoğun temposuna hizmet edecek bir teşkilat şeması Cumhurbaşkanlığı’nda oluşturulmuş bulunmaktadır. Bugün itibarıyla güvenlik birimleri de dahil toplam 13 başkanlığın olduğunu ve bunlara bağlı çeşitli müdürlüklerin ve birimlerin bulunduğunu görüyoruz" dedi.

Kalın, söz konusu başkanlıkların sayısı ve kapsamının tamamen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın takdir ve tasarrufunda olduğunu, bu başkanlıkların sayısının isteğe göre artırılabileceğini dile getirdi. Cumhurbaşkanlığı teşkilat şemasına 4 yeni başkanlığın eklendiğini hatırlatan Kalın, "Bu başkanlıkların ana hizmet alanı böylesine yoğun çalışan, halkın oylarıyla seçildiği için tabiri caizse bu oyların hesabını veren Cumhurbaşkanımızın çalışmalarına katkı sunmak, onun ulusal, bölgesel, uluslararası gündemine ilişkin çalışmalar yapmak ve kendisine gerekli katkıları, talimatları doğrultusunda sağlamaktır. Bunun yanında da büyük bir Cumhurbaşkanlığı yapılacaktır" şeklinde konuştu.

Kalın, “Cumhurbaşkanlığı profiline uygun olarak Beştepe’de bulunan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yeni bir yerleşke, Cumhurbaşkanımızın kullandığı tabirle yakında külliye olarak ifade edilecek yeni bir Cumhurbaşkanlığı Sarayı inşa edildi. Son 5 aylık tempo, burada ağırlanan devlet başkanları, heyetler. Bunlar dikkate alındığı zaman bu Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın ne kadar doğru ve isabetli bir karar olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır. Zira Cumhurbaşkanımızın da pek çok ifade ettiği gibi burası ’cumhurun sarayı’dır, burası devletin temsil edildiği yerdir" açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 3 Afrika ülkesini kapsayan, 3 Afrika boynuzu ülkesi olan Etiyopya, Somali ve Cibuti ziyaretlerini hatırlatan Kalın, "Afrika boynuzuna yapılan ziyaret çerçevesinde Türkiye’nin hem bu ülkelerle ikili ilişkileri hem de özellikle Somali’deki yardım faaliyetleri etraflı bir şekilde ele alındı" dedi. Kalın, Afrika ziyaretinin Türkiye’nin 2005 yılından beri etkin bir şekilde hayata geçirdiği Afrika açılımının doğal bir uzantısı olduğunu belirtti. Kalın, Türkiye’nin enerji, altyapı, güvenlik ve konut alanlarında Somali’ye yardımlarının devam edeceğini kaydetti.

CUMHURBAŞKANLIĞI SÖZCÜSÜ KALIN’DAN KILIÇDAROĞLU’NUN FOTO GAFINA CEVAP

Kalın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dünkü grup toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Somali ziyaretine ilişkin gündeme getirdiği konuya ilişkin de açıklama yaptı. Somali’de Türkiye Cumhuriyeti’nin katkılarıyla yapılan 200 yataklı hastanenin açılışı sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oradaki hastaları da ziyaret ettiğini hatırlatan Kalın, "Orada bulunan bir hasta çocuğa boyama kitabı hediye edildi. Bu kitap üzerinden dün yapılan spekülasyonun nasıl bir hezimetle sonuçlandığını hep beraber müşahede ettik. Ana muhalefet liderinin böyle bir konuma düşmesi hakikaten üzüntü verici. Bizim tavsiyemiz sayın ana muhalefet lideri bu tür asılsız, temelsiz spekülasyonlar yerine buyursunlar Somali’ye gitsinler. Orada Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, STK’ların, iş adamlarının yaptığı yardım faaliyetlerini bizzat yerinde görsünler. O insanlara sorsunlar, Somali’deki çocuklara Türkiye’nin ne anlama geldiğini bizzat kendileri sorsunlar. Ondan sonra bu tür umarız sakil yöntemlere başvurma ihtiyacı hissetmezler" ifadelerini kullandı.

LATİN AMERİKA ZİYARETLERİ
Türkiye'nin G-20 dönem başkanlığını 1 Aralık 2014 tarihinde devraldığını hatırlatan Kalın, "Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında Kasım ayında Antalya'da yapılacak G-20 Zirvesi öncesinde Sayın Cumhurbaşkanımız hazırlık toplantıları mahiyetinde G-20 üyesi ülkeleri de program elverdiği ölçüde ziyaret edecek. Latin Amerika'ya yapacağımız ilk turda Meksika bu ülkeler arasında yer alıyor. Daha sonra Mart ayı içerisinde Brezilya, Arjantin ve Şili'yi de kapsayan ikinci Latin Amerika ziyareti de şu anda planlanıyor. Bunlara ilaveten İran, Suudi Arabistan, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelere, Türki Cumhuriyetlerden Kazakistan ve Özbekistan'a da önümüzdeki aylarda ziyaretlerimiz olacak" açıklamasında bulundu.

CHARLIE HEBDO SALDIRISI
Fransa'da yaşanan mizah dergisi Charlie Hebdo'ya yapılan saldırıyı hatırlatan Kalın, şöyle devam etti:
"Saldırıların hemen ardından bütün dünya büyük bir infial gösterdi, terörizme karşı ortak bir duruş sergilendi, bu duruşun bir tecellisi ve tezahürü olarak da Sayın Başbakanımız Paris'teki yürüyüşe katıldı. Bu süreçte Sayın Cumhurbaşkanımız Fransa Cumhurbaşkanı Hollande'la telefon görüşmesi yaptı. 9 Şubat tarihinde 'Fransa'nın yanında olduğunu' ifade etti. Bu menfur saldırıyı kınamakla beraber İslamofobi, İslam karşıtlığı ve ifade özgürlüğü konularında gerek Avrupa'da gerek dünyanın diğer ülkelerinde hararetli bir tartışma başladı. Sayın Cumhurbaşkanımızın son yıllarda özellikle İslamofobi konusunda ve nefret suçları konusunda yaptığı uyarı ve çağrının ne kadar haklı olduğunu bu elim hadiseden sonra müşahede etmiş olduk. Sayın Hollande'ın bu süreçte gösterdiği tavır hakikaten takdire şayandır. Kendisi İslamofobik söylemlere prim vermeden, bu süreci başarıyla yürütmektedir. Özellikle Arap Enstitüsü'nde yaptığı konuşmada İslamofobik ve İslam karşıtı nefret söylemlerine yönelik 'bunlar sadece kınanmamalı aynı zamanda hukuki müeyyideyle cezalandırılmalı' çağrısını biz özellikle önemsediğimizi ifade etmek isteriz."

YUNANİSTAN'DAKİ SEÇİMLER
Kalın, Yunanistan'da yapılan seçimleri yakından takip ettiklerini belirtti. Seçim sonuçlarının Yunanistan halkına hayırlı olmasını dileyen Kalın, "Yunanistan bizim için son derece önemli bir komşu ülkedir. Ege'nin iki kıyısını paylaşan iki ülke olarak ülkelerimiz arasında her düzeyde iyi ilişkilerin geliştirilmesi öncelikli hedefimizdir" dedi.
"Devlet ilişkilerinde süreklilik esastır" diyen Kalın, "Bu çerçevede Syriza'nın galibiyetini, Sayın Çipras'ın başbakan olarak seçilmesini tebrik ediyoruz. Bunun da bundan sonra Türk-Yunan ilişkilerine yeni bir ivme kazandırmak için bir fırsat olacağını değerlendiriyoruz" diye konuştu.

ÇANAKKALE 2015 KUTLAMALARI
Çanakkale 2015 kutlamalarıyla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatları doğrultusunda hazırlıkların devam ettiğini belirten Kalın, "Bu yıl Çanakkale Savaşları'nın 100. yılı. Bu münasebetler gerek 18 Mart gerekse 24-25 Nisan tarihlerinde ülkemizde kapsamlı anma törenleri gerçekleştirilecektir. 18 Mart Deniz Savaşları ardından 24-25 Nisan Kara Savaşları ülkemizde de pek çok ülkeden hükümet ve devlet başkanlarının katılımıyla kutlanacak" dedi.
Kalın, kutlamalara bu yıl yaklaşık 100'e yakın ülkeden hükümet ve devlet başkanını Türkiye'ye davet edildiğini açıkladı. Hazırlıkların devam ettiğini anlatan Kalın, "Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Başbakanımızın, Sayın Genelkurmay Başkanımızın ve diğer yetkililerin katılımıyla 24 Nisan'da büyük bir törenle bu kutlamaları da gerçekleştireceğiz" dedi.

İSTANBUL'DA "BARIŞ ZİRVESİ" PLANLIYORUZ"
Bu anlamda, 23 Nisan'da 24 Nisan kutlamalarının hemen öncesinde İstanbul'da bir "Barış Zirvesi"nin planlandığını açıklayan Kalın, "Bugün dünyanın yaşadığı zorlukları da dikkate alarak nasıl bir barış mesajı verebilir' bunu değerlendirilmesi yapılacak ve bütün dünya kamuoyuyla paylaşılacaktır" diye konuştu.
Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2015 yılında da 5 aylık performansını aynı şekilde sürdüreceğini dile getirdi.

YÜKSEK MAHKEME BAŞKANLARINA CUMHURBAŞKANLIĞI SARAYI'NDA ÖĞLE YEMEĞİ
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Kalın, bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yüksek mahkeme başkanlarıyla yemekte bir araya geldiğini hatırlatarak, "Yemekte ortam nasıldı, gerginlikler yansıdı mı, neler konuşuldu? Sayın Cumhurbaşkanı'nın yargı organları başkanlarının bir isteği ya da talebi oldu mu?" sorusuna, "Cumhurbaşkanımızın yasama, yürütme ve yargı organlarının başlarıyla yaptığı bu yemek son yıllarda gelenek haline gelmiş bir buluşmadır. Devletin başı olarak Cumhurbaşkanımızın bu birimlerin başkanlarını bir araya getirmesi gayet doğaldır. Çünkü devletin başı, icranın başı ve başkomutan olarak kurumlar arası uyum ve koordinasyonun sağlanması Cumhurbaşkanımızın asli görevleri arasındadır. Bu yemek de bu çerçevede gerçekleştirildi. Son derece sıcak bir ortamda, verimli, karşılıklı fikir alışverişinin bulunduğu bir yemek yenildi. Bunların zaman zaman tekrarlanması öngörülüyor. Ama şu anda 2015 yılının ilk yemeğinin bugün Cumhurbaşkanımızın başkanlığında gerçekleştirmiş bulunuyorlar" karşılığını verdi.

"CUMHURBAŞKANLIĞI TEŞKİLAT BAŞKANLIKLARI 'GÖLGE KABİNE' GİBİ Mİ ÇALIŞACAK?"
Cumhurbaşkanlığı'nın yeni teşkilat şeması hatırlatılarak, "Gölge kabine gibi çalışacağı ifade edildi. Hükümetle Beştepe nasıl çalışacak, kurulan başkanlıklar hangi çerçevede görev yapacak? Paralel yapıyla mücadelenin koordinasyonunu Cumhurbaşkanlığı mı sağlayacak?" sorusuna cevap veren Kalın, "Yeni Cumhurbaşkanlığı şeması tamamen Cumhurbaşkanımızın takdir ve tasarrufları çerçevesinde işleyen bir mekanizmadır. Onun talimatları doğrultusunda ihtiyaçlara göre faaliyet gösterecek birimlerdir bunlar. Bunları Cumhurbaşkanlığı'nın dışında başka bir tarafa gölge oluşturan bir yapı gibi görmek son derece yanlış olur. 5 ay boyunca bugüne kadar hükümetle ve diğer kurumlarla Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız nasıl tam bir uyum ve koordinasyon içinde çalıştıysa bundan sonra da çalışmaya devam edecektir. Burada özellikle Cumhurbaşkanımız ile Başbakanımız, Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlık arasında bir ihtilafın olduğu, fitnenin olduğu tarzındaki yorumların hiçbir gerçekliği yoktur. Bunu dün Sayın Başbakanımız da ifade ettiler. Özellikle Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız arasında tam bir uyum vardır, mükemmel bir koordinasyon söz konusudur.

Bu hem Anayasa'yla çerçevesi çizilmiş ilişkiler bağlamında böyledir hem de Türkiye sevdalısı bu iki insanın vizyonu çerçevesinde böyledir. Burada kişisel hesaplar, nefisler hiçbir zaman belirleyici olmaz, özellikle Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda 12 yıllık başbakanlığı bu liderliği net bir şekilde ortaya koymuştur. Sayın Başbakanımız da yeni üstlendiği bu görevde zaten bunun bilincinde olarak bir görev ifa etmektedir. Bugüne kadar da gerek hükümetin hazırlayıp Cumhurbaşkanlığı'na gönderdiği yasaların onay sürecinde olsun gerek çözüm süreci, paralel yapıyla mücadele, dış politika gibi kritik konularda olsun gerekse 19 Ocak'ta yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında olsun bu uyum ve koordinasyonun mükemmel bir fotoğrafını pek çok defa gördük. Bundan sonra da aynı uyum ve koordinasyon devam edecektir" ifadelerini kullandı.
Söz konusu teşkilat başkanlıklarına zaman zaman atamaların yapıldığını söyleyen Kalın, "Çözüm süreci ve paralel yapıyla mücadele konularında da yoğun çalışmaları hükümet ve ilgili birimlerle koordine biçimde devam edecek" dedi.

SURİYE'DE YAŞANAN İÇ SAVAŞ
"Suriye'deki durumdan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sorumlu olduğuna" yönelik dış basında yer alan haberleri değerlendiren Kalın, "Suriye'de 300 binden fazla insanın katili konumunda olan Beşar Esad'ın Foreign Affairs dergisine verdiği mülakatı okudum. Hakikaten kendisinin nasıl bir hayal dünyasında, gerçeklerden uzak, büyük bir hezeyan alemi içinde yaşadığını maalesef bir kez daha görmüş bulunuyoruz. Suriye'de Esad rejiminin meşruiyetini kaybetmiş olduğu bütün dünya kamuoyu tarafından kabul edilen bir gerçektir. Savaşın 4. yılına girdiğimiz şu dönemde Suriye'de modern tarihin en büyük dramı yaşanıyor" açıklamasında bulundu.
"Suriye'deki tablonun sorumlusunun kim olduğu ortadadır" diyen Kalın, Beşar Esad'ın söz konusu mülakatta kullandığı ifadelerin kendi meşruiyetini kaybettiğini göstergesi olduğunu vurguladı.

SÜLEYMANŞAH TÜRBESİ'YLE İLGİLİ İDDİALAR
Süleymanşah Türbesi'yle ilgili iddialara da cevap veren Kalın, "Bize ulaşan bilgiler çerçevesinde bölgedeki olağanüstü şartlara rağmen Süleymanşah Türbesi'nde askerlerimizin ihtiyaçları rutin bir şekilde karşılanmaya devam etmektedir. İkmal çalışmaları gene belli periyotlar çerçevesinde devam etmektedir. Burada Genelkurmay Başkanlığımız ve MİT Müsteşarlığımız Başbakanlık'la beraber bu çalışmanın koordinasyonunu yapmaktadır. Nitekim şuana kadar da herhangi bir sorun yaşanmadı" dedi.
Kalın, "Bölgedeki şartları, DEAŞ gibi bir örgütün bölgede yaptıkları düşünüldüğünde bugüne kadar tek bir askerin burnunun kanamamış olması, tek bir saldırının gerçekleşmemiş olması, bu ikmal çalışmalarını son derece başarılı yürütülmüş olması da bizim için bir sevinç kaynağıdır ama aynı zamanda da ilgili kurumlarımızın işi ne kadar ciddi tuttuğunun da bir başka delilidir. O yüzden bu tür spekülasyonlar yerine kurumlarımızın yaptığı resmi açıklamaları esas almayı tercih edebiliriler" ifadelerini kullandı.

BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞMALARI
Kalın, Türkiye'nin gündeminden düşmeyen "Başkanlık sistemi" tartışmalarına yönelik de değerlendirme yaptı. "Başkanlık tartışması Türkiye'de yeni bir tartışma değil" diyen Kalın, şöyle devam etti:
"Aslına Sayın Cumhurbaşkanımızın belediye başkanlığı döneminden beri gündeme getirdiği bir konu, Başbakanlığı döneminde de sıkça gündeme getirildi. Buna Türk siyasi tarihinde çeşitli gerekçelerle taraf olanlar oldu, karşı olanlar oldu. Bu konunun bugün tekrar gündeme gelmesinden daha doğal bir şey olamaz.

Türkiye en iyi nasıl idare edilir sorusu elbette Türk siyasetinin de önemli sorularından bir tanesidir. Burada Sayın Cumhurbaşkanımız tek başkanlık sistemi derken, parlamentoyla ilgili 'tek kamara mı çift kamara mı' yani temsilciler meclisi ve senatodan oluşan bir başkanlık sistemi mi yoksa tek bir meclisin olduğu başkanlık sistemi mi bağlamında bu konuyu gündeme getirdi. Bu konunun da değişik örnek ve modelleri var. Dünyada da tek bir başkanlık sistemi yok. Amerikan modeli çift kamaralı sistem üzerinden yürüyor, Fransa modeli biraz daha farklı. Dolayısıyla bu farklı modelle şüphesiz değerlendirilebilir. Türkiye'de bunların tartışılması Türkiye'deki demokratik siyasi tartışmayı zenginleştirecek konulardır. Bununla ilgili elbette bir takım çalışmalar yapılmaktadır. Sivil toplum kuruluşlarının, akademisyenleri, siyasi partilerin, konuyla ilgili daha öncede yayınlanmış raporları, çalışmaları vardı. Biz de Cumhurbaşkanlığı olarak bu çalışmaları yakından takip ediyoruz. Bunun hangi aşamada, nasıl hayata geçirileceği konusu da tabii ki önümüzdeki göreceğimiz bir konu."

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN KÜBA ZİYARETİNDE CAMİ AÇACAĞI İDDİASI
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Küba ziyaretinde cami açacağı iddiasına da açıklık getiren Kalın, "Küba ziyaretinde böyle bir cami, temel atma gibi bir şey söz konusu değil. Böyle bir şey programımızda yok. Daha önce gündeme gelen Latin Amerika'da Müslümanların tarihi izleriyle ilgili bir tartışma gündeme gelmişti. Bu tarihi ve akademik tartışmanın çok çok farklı yerlere çekilmiş olması hakikaten üzüntü verici. 'Acaba tarihi konuları tartışırken bile bir takım zihni blokajlardan hala kurtulamadık mı' sorusu ister istemez akla geliyor.

Neden biz tarihimiz, dünya tarihini hep Avrupa merkezci, eurosantrik bir tarih perspektifinde okumaya devam edelim. Aslında Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuyla ilgili ortaya attığı tez gerek araştırmacılar gerekse tarihçiler için çok önemli bir meydan okuma. Bu tartışmayı devam ettirmek şüphesiz tarihe bakışımızı zenginleştirir, ufkumuzu genişletir. Bunu Küba'da cami açılır, açılmaz' tartışmasına indirgemek, magazinel yönünün ötesinde pek gerçek gündemle de bağdaşmayan bir konudur" ifadelerini kullandı.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN SEÇİMLER ÖNCESİ SAHAYA NE ZAMAN İNECEK?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaklaşan seçimler öncesi sahaya ne zaman ineceğine ilişkin soruya da cevap veren Kalın, "Sayın Cumhurbaşkanımız her zaman sahada. Halkla yaptığı temaslar, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki temasları dikkate alındığı zaman sahadaki mevcudiyeti her zaman devam ediyor. İl ziyaretleri bağlamında bir planlama yapılmakta. Kendisinin yoğun olduğu Ankara ve uluslararası programına ilave olarak, yurtiçi ziyaretleri de planlanacak. Kendisi teşekkür ziyaretleri yapmayı planlıyor... Önümüzdeki haftalarda, aylarda bu program da yavaş yavaş şekil almış olacak" dedi.

MISIR'DA ÇIKAN OLAYLAR
Mısır'da 25 Ocak Tahrir Devrimi'nin yıldönümün düzenlenen gösterilerde 20 göstericinin hayatını kaybettiğini belirten Kalın, "Bu olaylardan duyduğumuz derin üzüntüyü ifade ediyor ve hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyoruz. Darbenin yapıldığı tarihten bu yana binlerce insanı öldüren, on binlerce insanı hapseden darbe rejiminin bu şekilde kitlesel ölümlere devam etmesini şiddetle kınadığımızı ifade etmek isterim. Türkiye olarak biz Mısır halkının yanında olmaya, onların demokrasi mücadelesini desteklemeye devam edeceğimizi belirtmek isterim" diye konuştu.  

SİNAN USLU 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.