KÜLTÜR SANAT - 19 Eylül 2014 Cuma 14:42

'İçimdeki Balık' filminin galası yapıldı

A
A
A
'İçimdeki Balık' filminin galası yapıldı

21. Altın Koza Uluslararası Film Festivali kapsamında; Yönetmenliğini Ertan Velimatti Alagöz’ün üstlendiği "İçimdeki Balık" filminin galası yapıldı.


Filmin Adana Real Cinemaximum’da yapılan gala gösterimine yönetmen Ertan Velimatti Alagöz ile birlikte film ekibi de katıldı. Yönetmen Alagöz ve oyuncular gala sonrası sahnede katılanlara teşekkür ettiler, alkışlarla sahneye çıkan ekip, izleyicilerden gelen soruları yanıtladılar. Yönetmen Alagöz, kendi yakınının hastalığından yola çıkarak böyle bir film yapmaya karar verdiklerini belirterek, "Filmde kendimizden de bir şeyler koyduk. Karakter sadece bir hastalıktan değil, bir çok konudan beslenerek ortaya çıktı" dedi. Alagöz, filmde ellerinden geleni yaptıklarını belirterek, takdiri izleyicilere bıraktıklarını söyledi. Film Adana Altın Koza Film Festivali’nin iddialı yapımları arasında yerini alırken, yarın ki büyük ödül töreninde yarışacak.
Deniz Celiloğlu, Genco Çağlar, Efe Köprülü gibi isimlerin yer aldığı filmin konusu ise şöyle; "Barış, insanoğlunun gelecekte suda yaşayacağına dair bilimsel bir öngörü oluşturmuştur. Onun özgürleşme hikayesi akvaryumdan okyanusa geçiş metaforuyla öykü içerisinde anlam bulacaktır. Barış’ın hayali, yaşamın doğallığı içinde nasıl bir gerçekliğe ulaşacaktır?"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.