İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Edirne Saraçlar Caddesi’nde halka hitap ettiği ardından Edirne Karadenizliler Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğinin düzenlediği yemek programına katıldı. “Ayda 15 bin göçmen göndeririz” sözlerine açıklık getiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu , "Geçen gün ben bir yerde bir cümle ettim, dedim ki isterseniz açalım kapıları bir 15 bin kişi ayda size gönderelim. Onlar zannettiler ki bir takım aklı evveller, Cumhuriyet Gazetesi'nde yazan hayatı takip etmeyen, neyin ne olduğunu bilmeyen ve sadece muhalefet etmek için söz üreten, onlar zannettiler ki biz bize sığınanları gönderdiğimizi.
Biz onları gönderiyoruz doğru. Niçin Cerablus'tayız niçin. Şuan Cerablus’ta 30 binin güvenliğini temin ettik. Orada onlara yeniden yaşama güvenliğini, şartlarını, olumsuzlarını olgunlaştırdık. 30 bin insanı oraya gönderdik. Oradaki kasabalara, yetmedi El Bab'a, şimdi orayı kontrol edildi. Oraya göndereceğiz. Ama benim dediğim 15 bin kişi cahil adamlar, hiç okumayan, yazmayan adı yazar olan ama dünyada her şeyden bihaber olan, sadece nefretle kalbini ve gönlünü doldurmuş.
Ben düzensiz göçmenleri söylüyorum. Yani bir taraftan orada DEAŞ'ın organizatörlerin eline düşmüş. Bir taraftar PDY'nin organizatörlerinin eline düşmüş. Türkiye içerisinden sizlerde şahitsiz, kaçak olarak başka ülkelere deniz yoluyla gitmek isteyen 2016 yılında ayda 15 bin ortalama göçmen yakaladık. Düzensiz göçmenler diyoruz bunlara. İstersek yakalamaz, kendimizi geri çeker ve önünü açar onları Avrupa'ya gönderebilirdik.
Ama biz anlaşmaya uymak için bunu yaptık. Biz Avrupa ile anlaşmaya uyduk ama onlar hiçbir maddesine uymadılar. Hiçbir maddesine uyma niyetleri de yok. Çünkü onlar sabahtan akşama kadar para hesabı yapıyorlar. Liyakatleriyle birlikte de dünyaya ve insanlığa maalesef sadece kaos öneriyorlar. Bunu net bir şekilde görüyoruz" dedi.
“Bizim medeniyetimiz, batıya benzemez”
Bakan Soylu, “Bulgaristan’daki kardeşlerimiz niçin Anadolu topraklarındalar, bunun bir sebebi var. Osmanlı üst harbindeki sürgünden buraya geldiler. Niçin Selanik mübadelesinden sonra biz kendi evlatlarımıza kucağımızı açabildik. Büyük bir medeniyet, merhamet, şefkat ve iyilik medeniyetidir bizim medeniyetimiz. Batıya benzemez, biz kelle, para, madde, çıkar, materyal hesabı yapmıyoruz.
Yapmadığımız için 15 Temmuz’da sadece bizim cesaretimiz kurtarmadı, bilginiz olsun. O cesareti milletimizin bu yaptığı iyilikler, ortaya koyduğu merhamet ve içinden eksik etmediği şefkat nedeniyle o cesareti bu aziz milletimiz gönlüne cenaba Allah koydu” dedi.
“Kafalarını önüne eğilmekten başka bir şey bilmiyorlar”
“Biz sadece kendi topraklarımızdan ve ülkemizden sorumlu değiliz” diyen Solyu, “Bakın Suriyeliler, ülkemize geldiler. Ne yapmalıydık. Bize tecavüz ediyorlar dediğinde oradaki kadınlar, sınırımızı kapasaydık daha mı iyi olurdu. İnsanlık adına bunun hesabını bunun hesabını nasıl verirdik. Gelecek neslimize nasıl verirdik. Ne kaybettik, toplam 25 milyar dolar ama bir gelecek, insanlık kazandık.
Bütün uluslararası toplantılara gittiğim zaman onların yüzüne yüzüne vuruyorum. Hepiniz kaçtınız, göçtünüz, sesinizi çıkarmadınız, bir insanlık dramına ses çıkaramadınız, hiç bir şey söylemediniz. Kafalarını önüne eğilmekten başka bir şey bilmiyorlar. Akıllarını sadece ve sadece madde ile parayla çalıştırıyorlar” dedi.
Ahmet Cafer-Koray Ustabaşı
