POLİTİKA - 23 Mart 2017 Perşembe 17:42

İçişleri Bakanı Soylu: "PKK'yı tarihin derinliklerine gömeceğiz"

A
A
A
İçişleri Bakanı Soylu: "PKK'yı tarihin derinliklerine gömeceğiz"

Diyarbakır’ın Hani ilçesinde referandum mitingine katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Bundan sonra bu ülkede öyle bir mücadele ortaya koyuyoruz ki PKK’nın adını kimse ama kimse ağzına alamayacak. Bilmenizi istiyorum, onu silip tarihin derinliklerine gömeceğiz” dedi.

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Diyarbakır'a gelen İçişleri Bankanı Süleyman Soylu, Hani ilçesinde düzenlenen mitinge katıldı. Hani çarşı merkezinde düzenlenen mitinge, Vali Hüseyin Aksoy, AK Parti İl Başkanı Muhammed Dara Akar, Kaymakam Şaban Arda Yazıcı ve çok sayıda vatandaş katıldı. Mitingin yapılacağı alanın çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alınırken, yüksek binalara da keskin nişancı polisler yerleştirildi. Olağanüstü güvenlik önlemi altında vatandaşlar sıkı bir aramayla alana alındı. Miting İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun otobüsle alana gelmesiyle başladı.

Bakan Soylu konuşmasına Hani halkını selamlayarak başladı. Soylu, “Size iki güzel selam getirdim, size Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’dan selam getirdim. Hani ile dertleşmeye geldim. Çok sıkıntı çektik. Yıllardan beri arkamıza dönüp bakmaktan yorulduk. Acaba arkamızdan yine ne oyun yapacaklar diye, acaba hangi tezgahın parçasını bize işletecekler, hangi oyunu oynayacaklar, hangi planı kuracaklar, hançeri nereden vuracaklar diye. 1961 yılında Adnan Menderes'i astılar. Bizi terbiye etmeye çalıştılar. Dediler ki, fotürlüler, şalvarlılar, irticacılar, siz nerede bu memleketi idare edeceksiniz. Yetmedi 1971’de muhtıra ve 80’lerde darbe yaptılar. Yetmedi, bu ülkede bir annenin evladını sağcı ve solcu diye birbirine pusu kurdurup öldürttüler. Bu ülkenin huzurunu bozabilmek,, bu ülkenin ekonomisini, büyümesini engellemek, bu ülkenin dünyayla rekabetini engellemek için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Bir gün terörizmle; bir gün anarşizmimle bizi terbiye etmeye çalıştılar. 28 Şubat'ta irtica bahanesiyle ondan sonra Türkiye’nin, büyük bankalarını bir gecede hortumladılar. Bir gün kıyafetimizle, bizi terbiye ettiler başı açık dediler. Başı örtülü dediler, okula giremezsin dediler. Bir gün Türk, bir gün Kürt dediler. Bir gün Alevi, bir gün Sünni, laik, irticacı, dediler, bu milleti parça, parça etmeye çalıştılar. Üzerlerinde hakimiyet kurmaya çalıştılar, sıkıntıyı sadece Diyarbakır’a, Bitlis’e, Şanlıurfa’ya yaşatmadılar. Herkesi ama herkesi tehdit olarak algıladılar. Camiye gideni de tehdit olarak algıladılar. Dinini yaşamak isteyeni de tehdit olarak algıladılar. Ben vatanıma, milletime faydalı olmak istiyorum diyeni de terbiye etmek istediler. Yetmedi milleti bir birine düşürmek için, gezi olaylarını çıkardılar. Yetmedi PKK’yı, FETÖ’yü, DEAŞ'ı başımıza musallat ettiler. Ayağa kalkmamız için ellerinden geleni yaptılar. Gün geldi, yargıyı patron yaptılar. Boyalı basınlarıyla değerlerimizi, inancımızı, küçümseyen medyayı patron yaptılar. Gün geldi darbecileri patron yaptılar. Gün geldi uluslararası kuruluşları patron yaptılar. Bunları hep beraber bu ülkede yaşadık. Birimize Kürt, birimize dindar, birimize başörtülü, Alevi, köylü dediler. Bu ülkenin zenginliğini ortadan kaldırabilmek için her şeyi bugüne kadar yaptılar. Her gün yeni bir maşa, yeni bir alet kullandılar. Bu ülkenin birliğini, beraberliğini yarına umutla gidebilmesini engelleyebilmek için bunu yapmaya çalıştılar. Biz ne için Hani’deyiz biliyor musunuz, patron odur, budur, dediler. Patron onların dedikleriniz değil, patron millettir, millet demek için buradayız” diye konuştu.

“Bize sevincimizi yaşatmadılar”

Bakan Soylu 15 Temmuz hain darbe kalkışmasına da değinerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"15 Temmuz’da bir alçağın, bir ülke düşmanının talimatıyla F -16’ların, helikopterlerin, tankların bu masum insanların üzerine kurşun yağdıracağını kim düşünürdü. Hiç kimse. Kim gezi olaylarından bir gün önce yeni bir senaryoyu başlatacaklarını düşünürdü. Hiç kimse. İMF’ye borcumuzu ödemiştik. Türkiye, geleceğe dolu dizgin gidiyordu. Dünyanın her yerinden canlı yayın yaptılar, Taksim Meydanı’ndan Türkiye karışıyor diye gösterdiler. İstediklerini yaptırmak için, fabrikalarımızın çalışmaması için, üniversitelerimiz ilim bilim üretmesin, kardeşlik devam etmesin diye. Bize sevincimizi yaşatmadılar. 7 Haziran seçimlerinde yüzde 10’dan fazla alınca hani afra, tafra, ciyaklarından, cakalarından geçilmeyen birileri daha var biliyorsunuz. Burada bizim düdüğümüz geçer dediler. O oyları nasıl aldıklarını biliyoruz, birilerine mektup göndererek. Birilerini korkutarak. Millete dediler ki bir daha biz silaha karışmayacağız. Ne olursunuz yüzde 10 barajının üzerine çıkartın, milletimize hizmet edeceğiz diye kimini de korkuttular, kimini kandırdılar, maske taktılar. Nusaybin’de özerklik ilan edeceğiz dediler. Kim eşkıyalar, terör örgütleri. Cizre’de PKK özerklik ilan edecekmiş. Peki, madem o gün o kadar cesaretin vardı? O dağdaki, Kandildeki eşkiyaların hangi birisinin hayatı sizin hayatınıza benziyor. Hangi birisi Allah deyince kendine çeki düzen veriyor. Değerlerimizden, kardeşliğimizden uzak başkalarının maşası olmuşlar”.

“Biz geleceğe hür gitmek istiyoruz”

Bakan Soylu, geleceğe hür gitmek istediklerini belirtti. Konuşmasında terör örgütü PKK'nın ele başlarına seslenen Soylu, “Oradan konuşacağına, az buçuk cesaretin varsa, orada it gibi saklanacağına Kandil’den gel de buraya görelim boyunun ölçüsünü. Gel, bakalım. Ben İçişleri Bakanıyım bizim hassiyet gösterdiğimiz bir tek şey vardır. Huzurumuz, huzurdur, artık şuramıza geldi. Bu oyun bitsin istiyoruz. Kimse kardeşlerimiz üzerinden bu topraklarda ağalık yapmasın. Çocuklarımız işsiz kalmasın istiyoruz. 13 yanındaki kızlarımız artık terörist olmamasın istiyoruz. İtirazımız budur. Bizim kardeşlerimizi 13 yaşındaki çocuklarımızı annelerinin kucağından almasınlar istiyoruz. Onlar mühendis, doktor, hemşire olsun istiyoruz. Yıllardır oynanan oyunlardan bıktık artık, arkamıza dönüp bakmaktan, acaba hangi hançer sırtımıza saplanacak demekten yorulduk artık. İstismar edenlerden yorulduk, etnik kökenimiz, dinimizi, kültürümüzü, değerlerimizi kullanmalarından yorulduk. Biz geleceğe hür gitmek istiyoruz. Dün özerklik ilan edenler bugün sıkıysa gelip özerklik ilan etsinler. Hadi etsinler bakalım. Herkes bir şey için mücadele ediyor. Artık güçlü adımlar atacağız. Artık bu tarihleri bu ülkede hatırlamayacak, geleceğe kardeşlikle bakabilecek adımlar atmalıyız. Biz sadece teröristle mücadele etmiyoruz. Şuan da Gabar’da, Lice’de her yerde Mardin’de bir taraftan Kars’ta, Ağrı Dağı eteklerinde her yerde bu mücadelesi sürdürüyoruz. Sonuna kadar da sürdüreceğiz. Kimin için kardeşlerimizin huzuru için. Bizim medeniyetimiz insanlık medeniyetidir. Biz sadece terörizmle uğraşmıyoruz. Terörizme, teröriste gerekli cevabı verdik, şimdi yatırımlar geliyor. Diyarbakır’da 37 bin 246 insanımız işe alınacak. Bir tarafından terörle mücadele ederken bir taraftan da medeniyetimizi inşa etmeye çalışıyoruz. Evlerimizi, camilerimizi, medreselerimizi, külliyelerimizi, tarihimizi inşa ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Belediyelere yapılan görevlendirmeler

Belediyelere yapılan görevlendirmelere de değinen Bakan Soylu, belediyelerin terör yuvası olmaktan kurtarıldığını söyledi. Bakan Soylu, "Görevlendirme yaptık kızdılar dediler ki antidemokratiktir. Doğru, sen kardeşi, kardeşe düşürmek için belediyeleri terör yuvası haline getirirken bu antidemokratik değildi değil mi? Sen verdiğimiz vergilerle yol yapacağına, asfalt yapacağına orada çalışanların rızkından kesip dağa gönderdiğin zaman bu antidemokratik, hukuk dışı değil, değil mi? Sen onu Avrupa’daki dostlarına anlat, bize anlatma. Biz hakkın, hukukun ne olduğunu, onlardan önce öğrendik dinimizden öğrendik. Paralar dağa gitmiyor, paralar artık millete hizmete gidiyor. Sadece burada Hani'de 160 trilyonluk hizmet var elimdeki kağıtta. İstismar ederek, etnik kökenimizi ve inancımızı istismar eden bu soygun düzenine son vereceğimizi buradan belirtiyorum” dedi.

Terör örgütlerine hodri meydan

Konuşmasında terör örgütlerine meydan okuyan Bakan Soylu, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Bambaşka bir yolculuğa çıktık. Kılıçdaroğlu şimdi kiminle kol kola biliyor musunuz? PKK’yla kol kola, öbür taraftan FETÖ’yla kol kola bu nasıl genel başkan oldu biliyorsunuz. Kasetle genel başkan oldu değil mi? Kaseti FETÖ yaptı. Bu nasıl bir adam ki kaseti yapan, koltuğunu kaydırdığı kişiyi karşısına çıkıp da ne yüzle ben bu partinin genel başkanıyım diyor. Bu nasıl bir adam. Sadece o değil ki, PKK, DEAŞ, FETÖ, Almanya, Hollanda geldi. Hanililer ister PKK, ister FETÖ gelsin, ister DEAŞ gelsin, ister Hollanda gelsin, ister Almanya gelsin, isterse topu gelsin bize Hani yeter. Bundan sonra bu ülkede öyle bir mücadele ortaya koyuyoruz ki PKK’nın adını kimse ama kimse ağzına alamayacak. Bilmenizi istiyorum. Onu silip tarihin derinliklerine gömeceğiz. Tarihin derinliklerine hiç merak etmeyin ve Kürt kardeşlerimizin üzerinde kurduğu baskıyı da ortadan kaldıracağız. Bilmenizi istiyorum.” 

Aydın Yorat - Ejder Ediz Işık

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Büyükşehir Meclisi’nden hobi bahçesi kararı Kayseri Büyükşehir Belediye Meclisi, kentin 7 farklı bölgesinde emekli vatandaşlara yönelik toplam 2 bin 543 adet hobi bahçesi ile ilgili önemli bir karara imza attı. Büyükşehir Belediyesi Nisan Ayı Meclis Toplantısı’nda önemli kararlara imza atılırken, Kayseri’deki emekli vatandaşların merakla beklediği hobi bahçeleri ile ilgili karar da çıktı. Kayseri’deki emekli vatandaşların günlük hayatın stresinden uzaklaşmalarını ve keyifli, sağlıklı bir yaşam sürmelerine katkıda bulunmalarını sağlamak için hayata geçirilen 2 bin 543 adet hobi bahçesi için başvurular sürerken, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Büyükşehir Belediyesi Nisan Ayı Meclis Toplantısı’nda hobi bahçeleri ile ilgili devam eden süreç ile ilgili alınan kararı açıkladı. Başkan Büyükkılıç, daha yeşil bir Kayseri için çalışıldığının altını çizerek, “Hobi bahçesi ile ilgili içinde bulunan kardeşlerimiz çoğu mevsim itibariyle ekim yapmışlar. Kurayı 30 Nisan’da çekeceğiz. Hobi bahçeleri ile ilgili mevcut orada oturanlar dâhil kuraya katılacak. Mevcut durumda kullanılmayan boş olan, yeni yapılan hobi bahçesini kurada çeken kardeşlerimiz hobi bahçesini hemen teslim alacak. Şansına kurada çıkan, içinde oturan varsa oturmaya devam edecek. Kurada çıkamayan kardeşlerimizin daha sonraki süreçte sezon sonu Kasım ayında hobi bahçesini teslim edecek. 3 yıl olarak, 5 bin TL yıllık ücret olarak düzenliyoruz” diye konuştu. Talep, meclis üyelerince oy birliği ile kabul edildi. Kentin 7 farklı bölgesinde emekli vatandaşlara yönelik toplam 2 bin 543 adet hobi bahçesi için 3 Nisan itibariyle başlayan başvurular, 23 Nisan’da sona erecek. Altınoluk Hobi Bahçesi’nde 230 adet, Beştepeler Hobi Bahçesi’nde 204 adet, Karpuzatan Hobi Bahçesi’nde 703 adet, Cırgalan Hobi Bahçesi’nde 462 adet, Selçuklu Hobi Bahçesi’nde 569 adet ve Şeker Hobi Bahçesi’nde birinci kısım 144 adet ve ikinci kısım 231 adet olmak üzere toplam 2 bin 543 adet hobi bahçesi hayata geçirildi. Emekli vatandaşlara hem doğayla iç içe bir yaşam imkânı hem de sosyal bir etkileşim ortamı sunulması amaçlanan hobi bahçelerine başvurular, https://basvuru.kayseri.bel.tr link adresinden online olarak yapılıyor.
Ankara Bakan Yerlikaya: “41 ilde uyuşturucuya karşı düzenlenen ‘Narkoçelik-12’ operasyonunda 268 kişi yakalandı” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, uyuşturucu madde imalatçılarına ve satışını yapanlara yönelik “Narkoçelik-12” operasyonlarında 268 kişinin yakalandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından paylaşım yaparak, uyuşturucu madde imalatçıları ve bu maddelerin satışını gerçekleştirenlere yönelik düzenlenen “Narkoçelik-12” operasyonu hakkında bilgi verdi. Bakan Yerlikaya’nın verdiği bilgilere göre; Operasyonlar, Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüklerince; 558 ekip, bin 635 personel ve 44 narkotik dedektör köpeğinin katılımıyla Gaziantep, Nevşehir, İzmir, Mersin, İstanbul, Kayseri, Adana, Şanlıurfa, Bursa, Antalya, Osmaniye, Bitlis, Denizli, Kocaeli, Konya, Kırklareli, Edirne, Eskişehir, Van, Tekirdağ, Çorum, Ankara, Elazığ, Hatay, Muş, Samsun, Diyarbakır, Bolu, Amasya, Kars, Zonguldak, Malatya, Sakarya, Aydın, Bingöl, Çanakkale, Isparta, Kütahya, Muğla, Tokat ve Karabük olmak üzere 41 ilde düzenlendi. Operasyonlarda 856 kilogram uyuşturucu madde ve795 bin adet uyuşturucu hap ele geçirilirken 268 sokak satıcısı ise yakalandı. Bazı şehirlerde ele geçirilen uyuşturucu miktarları, yakalanan sokak satıcıları bilgileri ise şöyle: Edirne’de 218 kilogram skunk, 200 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 5 şüpheli yakalandı. Diyarbakır’da 186 kilogram skunk ele geçirildi. 1 şüpheli yakalandı. İstanbul’da 175 kilogram metamfetamin, 66 kilogram bonzai ham maddesi, 10 kilo 600 gram kokain, 535 bin 560 adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 13 şüpheli yakalandı. Bolu’da 52 kilo 600 gram skunk ele geçirildi. 2 şüpheli yakalandı. Gaziantep’de 36 kilogram metamfetamin, 26 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 7 şüpheli yakalandı. Adana’da 34,5 kilogram esrar ele geçirildi. 1 şüpheli yakalandı. Antalya’da 33,5 kilogram skunk ele geçirildi. 1 şüpheli yakalandı. Malatya’da 30 kilogram skunk ele geçirildi. 1 şüpheli yakalandı. Van’da 12.5 kilogram metamfetamin ele geçirildi. 1 şüpheli yakalandı. Çorum’da 20 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 3 şüpheli yakalandı. Sakarya’da 13 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 1 şüpheli yakalandı.
Hatay Rönesans Rezidans’tan sağ kurtulmayı başaran adam, depremin üzerinden aylar geçse de devasa yapının yerle bir olma anını unutamıyor Hatay’da ‘Cennetten bir köşe’ denilerek satılan ve depremde bine yakın insana mezar olan Rönesans Rezidans’tan sağ kurtulmayı başaran Mehmet Özdemir, devasa yapının yerle bir olma anına şahit olduğu anları asrın felaketinin üzerinden aylar geçse de unutamıyor. Asrın felaketinde Hatay’da binlerce bina yerle bir olurken yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetmişti. Depremin yok ettiği Antakya ilçesinde en çok ölüm Ekinciler Mahallesi’nde bulunan ‘Cennetten bir köşe’ vaadiyle satılan Rönesans Rezindans’ta yaşanmıştı. Bine yakın insanın hayatını kaybettiği 250 daireden oluşan Rönensan Rezidans, deprem anında saniyeler içinde yerle bir olmuştu. Asrın felaketine Rönesans Rezidans’ta bulunan giriş kattaki dairesinde yakalanan 36 yaşındaki Mehmet Özdemir, deprem anında kendisini sitenin bahçesine atarak hayata tutunmayı başardı. Rönesans Rezidans’ın yerle bir olduğu anları gören Özdemir, yaşadıklarını hafızasından silemiyor. Özdemir, Rönesans Rezidans’ın enkazına her geldiğinde kendini kötü hissettiğini ve o anları hatırladığını belirtti. “20 metre savruldum ve üzerime molozlar düşmüştü” Deprem anında evde tek olduğunu ifade eden depremzede Özdemir, “Deprem saat 04.17’de ilk başta hafif bir artçı oldu. Hatay’da çok artçı olduğu için ciddiyete almamıştım. İlk artçıda kapıya yöneldim. O gün hava fırtına ve yağmurluydu. O günü hatırlamak istemiyorum. Bahçeye geldik. Bahçede en büyük depreme yakalandık. O dakikaya kadar Rönesans ayaktaydı. 3 kişi kaçtık ama yere düştük. Sırt üstü düşmüştüm. Rönesans’ın A bloğunu izliyordum. Sallandıkça bir katı aşağıya indi. O anda ben yıkılacağını anlamıştım. Yerden yatan iki arkadaşa kaçın dedim. Aradan 15 saniye geçti. Rönesans’ın arkama doğru yıkıldığını hissettim. 20 metre savruldum ve üzerime molozlar düşmüştü. Yerdeyken kabus gördüğümü sandım ama gerçekti. O anı hatırlamak istemiyorum” dedi. “O anları hatırlıyorum ve tüylerim diken diken oluyor” Rönesans Rezidans’ın enkazına geldiğinde kendisini kötü hissettiğini belirten depremzede Özdemir, “Buraya geldiğimde kendimi kötü hissediyorum. O anları hatırlıyorum ve tüylerim diken diken oluyor. Bir yıl öncesine kadar burada yaşıyorum. Bin kişiye yakın insan öldü. Enkazdaki insanların sesini duydum. Bir savaş sahnesi gibiydi. Bu kadar büyük bir yapının bu kadar çürük olacağını düşünmemiştim. Saniyeler içinde yerle bir olacağı kimin aklına gelebilirdi ki o anda” ifadelerini kullandı.
Kütahya Başkan Mustafa Önsay’dan Milletvekili Kasap’ın Şehir Hastanesi açıklamasına tepki AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, Saadet Partisi Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap’ın "Şehir Hastanesi göstermelik açıldı" şeklindeki sözlerine sert tepki gösterdi. Basın toplantısı düzenleyen Önsay, Kasap’ın Kütahya’ya yapılan her hizmetti "Görmezden gelip" kıyasına eleştirdiğini ifade etti. Önsay, "Bütün emekleri görmezden gelip, üstünü kapatıp, ’AK Parti’ye gol atacağım’ diye ’Tayyip Bey’e laf edeceğim’ diye gelip Kütahya Şehir Hastanesini konuşmak bence bu şehre yapılmış büyük bir kötülüktür. Bu noktada tekrar uyarıyorum, bunu yapmasınlar, yoksa bu ifadelerimi daha da sertleştireceğim" diye konuştu. Önsay, Kasap’ın geçmişte de Kütahya Zafer Havalimanı yatırımını da sürekle eleştirerek, şehri zor durumda bıraktığını dile getirdi. Önsay, "Bugün duyuyoruz, bir tane Kütahya milletvekilimiz ‘Ya oradaki makineyi buraya mı getiriyorlar? ‘ diyor. Şunu anlamaları gerekiyor, yani sen bir milletvekili olarak mesele nedir, burada yapılan iş nedir, bunu bir konuşmadan araştırman lazım. Burada kamu - özel ortaklığı ile yapılmış bir hastane var ve bu hastane Sağlık Bakanlığı’na devredildi. Şu anda Sağlık Bakanlığı yönetiyor, yani Sağlık Bakanlığı hem Evliya Çelebi Eğitim Araştırma Hastanesine hem Şehir Hastanesine sahip ve biz bugün bir başhekimle ikisini beraber yönetiyoruz. Burada yapılan işi başka türlü göstermeye çalışmak hakikaten büyük bir aciziyet. Biz vekilimizden şunu beklerdik. Bütün bunlar konuşulurken halk ‘Devlet Hastanesi yıkılıyor, neden yıkılıyor?’ dediğinde ‘ben defalarca bunun önüne geçtim, burası depreme dayanıksız, burayı bir an önce yıkın, yıkmıyorsunuz diye hükümeti eleştirmiştim, en sonunda yıktılar’ diye söylemesi lazım ama onun yerine Şehir Hastanesine bir şekilde kara çalma noktasına gidiyor. İşte Kütahya’nın problemi bu, yani bu şehre bir şey kazandırma noktasında muhalefetin, iktidarın, vekillerin, muhalefetin il başkanları, iktidarın il başkanları, teşkilatlar, tamamen aynı hedefte yürümesi lazım, seçim bitmiş daha on gün olmuş yirmi gün olmuş, bir seçim yokken bile, yakın gelecekte bir seçim gözükmezken bile, bir siyaset yapıyorum diye Şehir Hastanesini karalamanın, bu şekilde hareket etmenin, ben bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. Bunlar şehre zarar veriyor. Şimdi yine başladı, duymuşsunuzdur, görüyorsunuzdur, bizim Türkiye’nin her yerinde Kütahya’daki Zafer Havalimanı’na benzer birçok havalimanı var ama bunların hiçbirisi Türkiye’de gündem olmazken sağ olsun bizim bu muhalefet olduğunu söyleyen vekiller sayesinde, sanki Türkiye’de Zafer Havalimanı’ndan başka o konumda olan başka bir yapı yokmuş gibi devamlı bunu ortaya çıkararak örnek haline getirdiler. Şimdi 23 ilde Şehir Hastanesi var. Hiçbir ilde Şehir Hastanesi, efendim şöyle mi oluyor, oraya hasta gidince böyle mi oluyor şeklinde söylentiler yokken, bizim burada bu başladı. Bu yanlış arkadaşlar, bunu yapmayalım. Bu şehre bunu yapmaya Kimsenin hakkı yok. Sonra biz Kütahya’dan bir taleple gittiğimizde bize bürokrasi diyor ki, ‘Sizin orada zaten bir havalimanı yaptık başımıza gelmeyen kalmadı’ şimdi de, ‘Bir Şehir Hastanesi yaptık, başımıza gelmeyen kalmadı’ diyecekler. Buna ne hakkınız var, bu nasıl bir memleket sevdasıdır. Bu nasıl Kütahya’yı sevmektir. Bu nasıl Kütahya’ya hizmet etmektir. Ben bunu hiç anlamıyorum. Bunu ne Afyon milletvekili yapar, ne Eskişehir milletvekili yapar, ne Uşak Milletvekili yapar. Bunu yaparsa ancak maalesef Kütahya milletvekilleri yapar. Yazıktır ya, bu şehri bu şekilde kötülemeye, bu şekilde kötü örneklerin şehri haline getirmeye izin vermeyelim. Bu kadar Zafer Havalimanı’nı kötüledin eline ne geçti senin. Çok şükür Sağlık İl Müdürlüğümüz çalışanlarımız büyük bir gayretle bugün orayı açıp öbür gün diğerini kapatıp, ertesi gün orada işe devam ettirebilirler. Ne yaşadık, hiçbir şey yaşamadık ama bütün bu gayretleri bütün bu emekleri görmezden gelip üstünü kapatıp AK Parti’ye gol atacağım diye Tayyip Bey’e laf edeceğim diye gelip Kütahya şehir Hastanesine konuşmak bence bu şehre yapılmış büyük bir kötülüktür. Bu noktada tekrar uyarıyorum, bunu yapmasınlar yoksa bu ifadeleri daha da sertleştireceğim. Biz bu şehre yeni bir hastane yapmak istiyoruz, 8 yataklı bir hastane hedefimiz var. Bir şey söyleyeceksen bununla ilgili söyle, bir artı koymak için çalış. Olan her şeyi yok saymak, olan her şeyi kötülemekle bu milletin bu Kütahya’nın moralini bozmaktan başka yaptıkları hiçbir şey yok. 10 yıldan beri bu şehir, Şehir Hastanesi bekliyor, açıyoruz, aynı gün tezvirata başladılar. Yok ‘Seçimi alelacele açtılar’ ne alakası var. Biz orada 28 Mart’ta gelip açılış töreni mi yaptık. AK Parti bayrakları mı astık, ne yaptık yani. Eğer biz acele açacak olsaydık Sayın Cumhurbaşkanımız Buraya geldiğinde 28 Şubat’ta açardık" ifadelerini kullandı.