GENEL - 14 Kasım 2009 Cumartesi 14:15

"İletişimin dinlenmesi konusunda sıkıntılar yaşıyoruz"

A
A
A
"İletişimin dinlenmesi konusunda sıkıntılar yaşıyoruz"

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, iletişimin dinlenmesi konusunda büyük sıkıntılar yaşadıklarını belirterek, yapılan eylem ve işlemlerin hukuka uygun olup olmadığını araştırdıklarını, gerekli işlemlerin de yetki ve görevleri dahilinde mutlaka yerine getirileceğini söyledi.

ALTAY VAROL - BURAK COŞKUN/DENİZLİ

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Denizli Barosu tarafından düzenlenen ve Pamukkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi salonunda gerçekleştirilen Türk Borçlar Kanunu'nun Getirdiği Yenilikler konulu konferansta konuştu.

Son günlerde telefonların dinlenmesi ile ilgili açıklamalarda bulunan Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, "İletişimin dinlenmesi konusunda büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Bundan önce basına yansıyan konuşmalarımda anlatmaya çalıştım.

Burada belirtmek istiyorum. Yargı bağımsızlığı sistemi tam olmadığı için maalesef bugün idarenin temsilcisi durumunda olan Adalet Bakanlığı'nın yargı üzerindeki vesayet yetkisi devam ettiği sürece elbette ki bu eleştiriler her zaman olacaktır. Bugün toplumda dinlenme paronayası oluşmuştur. Bu elbette hastalıklı toplum haline getiren bir durum ortaya çıkarmaktadır. Ortaya çıkan somut olaylar, bunun paronayanın da ötesinde olduğunu göstermektedir. Asıl işin üzücü tarafı da orası.

Biz gerek yasaya uygun olarak yapılan dinlemeler olsun gerekse yasaya uygun
olmayan dinlemeler olsun, eğer bunlar temel hak ve özgürlükleri ihlal edici nitelikteyse, hukuk sistemini zedeleyici nitelikte ise, mutlaka bunların üzerine gidilmelidir. Yasaların değişmesi gerekiyorsa, yasaların değişmesi gerekir. Bütün bunlar için çabalarımızı sürdürüyoruz. Yapılan eylemlerin, işlemlerin hukuka uygun olup olmadığını araştırıyoruz ve gerekli işlemleri de yetki ve görevlerimiz dahilinde mutlaka yerine getireceğimize kimsenin kuşkusu olmamalıdır" dedi.

Konuşmasında, anayasanın kuvvetler ayrılığı ilkesini benimsediğini belirten Gerçeker, "Yürütme, yasama ve yargı 3 ayrı erk olarak düzenlenmiştir. Bunlar birbirinden bağımsız olarak görev yaparlar. Hiçbirisinin birbirinden üstünlüğü yoktur. Biz hukuk devletiyiz diyorsak, demokratik cumhuriyete inanıyorsak, yargı bağımsızlığına da bütün kurallarıyla, kurumlarıyla, kişiler olarak saygı göstermek zorundayız.

Bu toplumun teminatı olan bir kurum için bir ayrıcalık değil, gerekliliktir. Bugün yargı sistemimizde yapılmak istenen reformlara biz hiçbir zaman karşı değiliz. Yargı reformunun yapılmasını herkesten çok biz istiyoruz. Maalesef 12 Eylül anayasası en büyük darbeyi yargı bağımsızlığına vurmuştur. Yargı bağımsızlığını büyük ölçüde zedeleyen 12 Eylül anayasasındaki hükümlerin mutlaka değiştirilmesi gerektiğine inanıyoruz.

Yargı reformu yapacağız derken, yargı bağımsızlığını geriye götürmek değil, ileriye götürmek için bu reformları yapmak zorundayız. Bugün, anayasamız kuvvetler ayrılığı ilkesini benimsemiş, yargı tamamen bağımsız ve bağımsız olması gerekiyor ki, tarafsız olsun. Tarafsız olarak anayasadan aldığı yetkiyle, yetkisini millet adına kullanmaktadır. Yargı organının demokratik meşruiyet diye bir sorunu yoktur. Biz demokratik meşruiyet hakkını anayasadan alıyoruz. Biz, düşüncelerimizi çeşitli platformlarda ortaya koyduk. Rapor halinde düzenleyip yetkili merci ve kişilere verdik.

Bunun da takipçisi olacağız. Yargının bir bütün olduğuna inanıyorum. Bugüne kadar hep birlikte, sırt sırta yargı bağımsızlığı için mücadele ettik. Bundan sonra da mücadelemiz birlikte devam edecektir" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Mustafa Bozbey: “İnegöl’ün raylı sistemle tanışmasını istiyoruz” Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, “İnegöl’ün sanayi ile merkezi arasında raylı sistem ile tanışmasını istiyoruz. İnegöl-Kestel arasında da banliyö treninin işliyor olması gerekiyor” dedi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, İnegöl Posof Kültür ve Yardımlaşma Derneği’ni ziyaret etti. Burada İnegöl’ün sorunlarına değinen Bozbey, “Mobilya sanayisi önemli. 2019’da da söyledim ama o günden bugüne hiçbir değişiklik olmadı. Nitelikli ve İnegöl’e yaraşır bir fuar alanı ihtiyaç var. Uluslararası rekabet üst düzeyde. Mobilyacı esnafımızın bu konuda büyük emeği ve çabası var. Uluslararası ilişkiler kurarak burada gençlerin yetişmesini sağlamamız gerekiyor. Bu konuda da projemiz var. Bugüne kadar bu konuda adım atan bireysel bazı fabrikalar oldu ama bunu bütünsel düşünmek lazım” şeklinde konuştu. “Kimseyi ötekileştirmeden hizmet edeceğiz” “Gençlerin dizayn ve tasarım konusunda daha ön plana çıkacak bilgi birikimine sahip olması gerekiyor” diyerek sözlerini sürdüren Mustafa Bozbey, “Bu sayede de çok daha farklı ürünlerin ortaya çıkması söz konusu olacak ve daha fazla ihracat yapacağız. Daha fazla ihracat demek bu ülkeye daha fazla döviz girmesi demektir. Birçok gencin de daha fazla kazanması demektir. Bunları yapmak zorundayız. Onun için sizlerden ricam tanıdıklarınıza, iş insanlarına, dostlarınıza bizi anlatın. Bizim niyetimiz kimseyi ötekileştirmeden hizmet etmek. Nilüfer’de bunu nasıl başardıysak hiç merak etmeyin İnegöl’de de başaracağız. Ali başkan ile birlikte başaracağız” ifadelerini kullandı. Sanayi ile merkezi arasında raylı sistem İnegöl’ün sanayi ile merkezi arasında raylı sistem ile tanıştıracaklarını dile getiren Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, “İnegöl-Kestel arasında da banliyö treninin işliyor olması gerekiyor. BursaRay’a binecek Kestel’e gelecek, Kestel’den İnegöl’e gelecek. Bunun gibi projeler ile İnegöl daha fazla gelişecek. İnegöl insanı daha fazla ve ucuza hareket etme kabiliyeti olacak ve Görükle’ye kadar kesintisiz ulaşımı da sağlamış olacağız. Projelerimiz hazır. İnegöllülerden destek bekliyoruz. Sizlerden isteğimiz bu değişimi yapalım. Bu değişim İnegöl’den başlasın. Bursa’yı sarsın istiyorum. Bursa 4 milyon nüfusa yaklaşmış ama üretim kabiliyeti ve önemli gelirlere sahip bir kent. Yeter ki siz çalmayın çırpmayın. Çünkü çocuklar için yapılan her proje, her hizmet büyükler için de geçerlidir. Çocuklar bizim geleceğimizi oluşturuyor. Onların iyi yetişmesi, nitelikli mahallelerde oturması, sosyal, kültürel ve spor alanları olan yerlerde yetişmesi bizi en büyük arzumuz ve isteğimiz” diye konuştu.
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Depreme hazırlık için kullanılması gereken kaynaklar bavul bavul dolar oldu" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sultanbeyli İlçe Mitinginde vatandaşlarla bir araya geldi. Erdoğan, "Ulaşımıyla, depreme hazırlığıyla İstanbul içler acısı hale gelmiştir. Lazım olduğunda ya tatilde ya cumhurbaşkanı yardımcılığı peşinde ya büyükelçilerle Sarıyer’de balıkta" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Sultanbeyli İlçe Mitinginde vatandaşlarla bir araya geldi. Programa Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, AK Parti Sultanbeyli Belediye Başkan Adayı Ali Tombaş ve AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe katıldı. "Gazze’deki mazlumlara her türlü yaptığımız yardım için mimlendik" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçtiğimiz yıl yapılan seçimlerde Sultanbeyli milletvekilliğinde yüzde 64, cumhurbaşkanlığında yüzde 67 oy oranıyla destek verdi. Ahde vefanız için sizlere teşekkür ediyorum. Buraya gelen insanlarımız hep sahipsiz bırakıldı. Bu ilçemiz bir dönem ülkemizdeki hak ve özgürlük gasplarının adeta sembol yeri haline getirildi. Sultanbeyli vakur duruşuyla bu badireleri geri bıraktı. Bugün Sultanbeyli İstanbul’un yıldızı parlayan ilçelerinden biri olarak kendini istismar edenlere adeta nazire yapıyor. Bizim hikayemizde Sultanbeyli’nin durumuyla farklı değil. Emperyalistlerin uzantıları, vesayetçilere ve darbecilere eyvallah etmediğimiz için önümüze tuzak üzerine tuzak kuruldu. Dünyadan 5’ten büyüktür diyerek küresel sistemin çarpıklıklarına itiraz ettiğimiz için ambargolara uğradık. PKK, DEAŞ gibi örgütlere teslim olmadığımız için pek çok acıyla sınandık. Gazze’deki mazlumlara her türlü yaptığımız yardım için mimlendik. Milletimizden aldığımız güçlü hepsinin üstesinden geldik, geliyoruz. Türkiye Yüzyılı aynı zamanda Belediyecilik hizmetlerinde yapacağımız tarihi hamlelerle şehirlerimizin de yüzyılı olacak" dedi. "30 yıl önce başlattığımız yerel yönetim hamlesi maalesef son 5 yıldır durmuş" Erdoğan, "İstanbul’da 30 yıl önce başlattığımız yerel yönetim hamlesi maalesef son 5 yıldır durmuş, hatta ibre tersine dönmüştür. Şehri yönetenler İstanbul’dan başka her şeyle uğraştıkları için devraldıkları sorumlulukları yönetememişlerdir. Büyükşehir Belediyesi’nden ne diyor tam ileri, sen tam gaz geri gidiyorsun. Sultanbeyli’yi hiçbir zaman sahiplenmedin ki. Ulaşımıyla, depreme hazırlığıyla İstanbul içler acısı hale gelmiştir. Lazım olduğunda ya tatilde ya cumhurbaşkanı yardımcılığı peşinde ya büyükelçilerle Sarıyer’de balıkta. İstanbul’un yönetimi yarı zamanlı işle olacak değil. Bu şehir hiç kimsenin şahsi ihtirasları, oyuncağı, finans kaynağı haline getirilemez. İstanbul’a böyle bir zulüm yapılmasına müsaade edemeyiz. Bunun için Yeniden İstanbul diyoruz" dedi. "650 bin konutu dönüştüreceğiz" Erdoğan, "Bu şehrin beklentisi ve ihtiyacı çoktur. Ama bazı öncelikleri vardır. Birinci önceliği depreme hazırlıktır. Son dönemde bu konuda bir çaba, proje gördünüz mü? Hayır. Çünkü depreme hazırlık için kullanılması gereken kaynaklar bavul bavul dolar oldu ve bir yere götürülüyor. Depreme hazırlık için gereken vakit DEM’le pazarlıkta, kazanma değil kaybettirme hırsıyla hareket edenleri yemlemekle harcanıyor. Bilim insanları İstanbul’u her gün depreme hazırlayın diye ikaz ediyor. Şimdi de emin eller Murat Kurum kardeşimle ve tüm ilçe belediyeleriyle gerçekleşecek. Önümüzdeki 5 yılda İstanbul’da depreme dayanıksız yapıların hepsini dönüştürecek. 650 bin konutun dönüşümünü 5 yıl gibi kısa bir sürede tamamlayacak. İstanbul’un ikinci gündemi artı hayatı çekilmez hale getiren trafiktir. Mevcut yönetim bizden devraldığı metroları yapamadığı, yeni metrobüsler alamadığı için şehir adeta kilitlendi. Bir de ne diyor ‘akıllı belediyecilik tam ileri’ nasıl tam ileri? İstanbul bu sizin zevkinizi çekmek zorunda mı?" dedi. "İstanbul’u işporta pazarına düşürmek bu şehre ihanettir" Erdoğan, "Sultanbeyli’ye kadar ilerlemedikleri gibi uyduruk sebeplerle hastane önünden geçecek durakları iptal ettiler. Diğer pek çok proje gibi metro hatlarını da ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Beceriksizliklerini hafriyat alanına çevirdikleri metro hatlarını saymıyorum. Boğaz’ın altına yapacağımız yeni tünelle iki yaka arasındaki raylı sistem geçişlerini bir araya toparlayacağız. İstanbul’un yeni gündemi bu şehrin dezavantajlı kesimlerinin sahipsiz kalması. Biz Murat Kurum kardeşimle merkezi irade de yaptığımız gibi kimsesizlerin kimsesi olacağız. İstanbul’un diğer anlayışı insani vizyonla çalışmasıdır. Haliç’i biz temizledik. İstanbul havalimanına faaliyete geçirip, Çamlıca Cami’yi yaparak şehre birçok eser kazandırarak bunun adımlarını attık. Biz böyle şu andaki belediye başkanı gibi değil Cumhurbaşkanınız olarak tüm bakan arkadaşlarımla hep beraber bu adımları attık, atıyoruz, atacağız. Önümüzdeki dönemde yeniden kendine değer katan böyle bir iradeye kavuşacaktır. İstanbul’u kirli pazarlıklardan uzak tutmak gerekir. Başka amaçlar için deste deste para savurmak bu şehri üzer. İstanbul’u işporta pazarına düşürmek bu şehre ihanettir. İstanbul’a bu kötülüğü yapmamak gerekir. Tüm bunları ve daha fazlasını 1 Nisan itibarıyla hemen hayata geçirmeye başlayacağız. Bunun için sizlerden 31 Mart’ta sandıkları sıkı tutmanızı, en küçük bir kayıp kaçağa meydan vermemenizi istiyorum" dedi. "Biz milletimize gitmekte yorulmuyoruz, adeta huzur buluyoruz" Erdoğan, "Bir dönem bizim yanımızda olup bize kaybettirmek için CHP’nin yanında olanlara itibar etmeyin. Geçtiğimiz 2 ayda 52 il ziyareti yaparak vatandaşlarımızla buluşarak hasbihal ettik. Çoğu zaman bu sayı 60 bini buldu. Biz ister genel seçim ister mahalli seçim olsun tüm seçimlere milletimizle ruberu, yüz yüze gelme fırsatı olarak bakıyoruz. Haksız halkçılık, yeşilsiz çevre peşinde koşanlar milletimizle aramızdaki muhabbeti elbette anlayamaz. Biz milletimize gitmekte yorulmuyoruz, adeta huzur buluyoruz. Her vatandaşımızla aramızda bir gönül köprüsü kurulur. Biz, o gönül vasıtasıyla insanımızın derdini anlarız, sevincine ortak olur, heyecanını paylaşırız. Tüm dünya gibi bizim de sorunumuz olan enflasyonun yol açtığı sıkıntıların farkındayız. Sancaktepe’yi kaybedemeyiz, orayı da alacağız. Aynen yola devam edeceğiz. Dünden itibaren kamu bankalarımız başvuran emeklilerimizin yeni banka promosyonunu ödüyor. Sizler de 2 Nisan’dan itibaren bunu alma imkanına sahipsiniz. Bu emeklerimiz için önemli bir kaynak olacak. Biz Murat Kurum’u bir kenardan bulup getirmedik. Bakanlıklarının dışında bu süreç içerisinde adımlar var mı? Dolayısıyla onlar kayağa gitsin, başka işleri yok" dedi.