EKONOMİ - 25 Kasım 2017 Cumartesi 08:00

İnan Kıraç: 'Türkiye'nin ilk yerli otomobili elektrikli olacak'

A
A
A
İnan Kıraç: 'Türkiye'nin ilk yerli otomobili elektrikli olacak'

Türk Sanayisinin duayenlerinden İnan Kıraç, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nda (ATSO) genç girişimcilerin konuğu oldu. Burada otomotiv sektöründeki son gelişmeler hakkında bilgiler paylaşan Kıraç, Türkiye’nin ilk yerli otomobilin elektrikli olacağını söyledi.

ATSO bünyesinde faaliyetlerini sürdüren TOBB Antalya Genç Girişimciler Kurulu tarafından, Kıraça Holding Yönetim Kurulu Başkanı İnan Kıraç’ın katılımı “Şirketlerde Devamlılığın Metotları” konulu bir konferans düzenlendi. ATSO Atatürk Konferans Salonu’nda gerçekleşen konferansa, ATSO Yönetim Kurulu, Meclis ve Meslek Komiteleri ile iş dünyasının sivil toplum örgütleri yönetimleri ve genç girişimciler yoğun ilgi gösterdi. Burada konuşan Kıraça Holding Yönetim Kurulu Başkanı İnan Kıraç, otomotiv sektöründeki son gelişmeler hakkında bilgiler paylaştı.

Konferansın açılışında bir konuşma yapan Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Çetin, "Genç Girişimciler Kurulumuzun genel kurulu vesilesiyle Sayın İnan Kıraç'ı bu salonda görmekten büyük mutluluk ve onur duyuyorum. Bu konferansa vesile olan siz genç arkadaşlarıma, başkanlarımıza ve bugün bizleri onurlandıran Sayın İnan Kıraç’a teşekkür ediyorum" dedi.

Konuşmasının başında Antalya'nın birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğunu vurgulayan Davut Çetin, "Genç işadamlarımızla Türkiye'nin ve Antalya'nın ekonomik sorunları ve vizyonu konusunda yararlı çalışmalar yapmaya devam edeceğiz. Antalya nüfusta ve ekonomide 5. ve 6. sıralarda olan bir ildir. Hem kendi vizyonunda iddialı olmalıdır hem de Türkiye vizyonuna katkı yapmalıdır. Bu görev ilk önce genç işadamlarımıza düşmektedir. Tabii ki, bizim görevimizde gençlerimize destek olmak, Antalya'nın bilgi ve vizyon üretmesine öncülük etmektir.

Bizler Antalya birlikteliğini bugüne kadar tam olarak gerçekleştiremedik, siyasetle veya başka nedenlerle dağıldık. Artık bu dağılmaya son vereceğiz, birlik olmaya hem işadamları olarak hem Antalya olarak mecburuz. Gençlerimizin bizden daha iyi olması zorunludur. Sizler çok güzel ve Antalya için gerekli olan bir birlikteliği gerçekleştirdiniz ve devam ettiriyorsunuz, bunun için sizleri tekrar kutluyorum. Bu beraberliğin giderek büyük bir kurumsal işbirliğine dönüşeceğine inanıyorum ve bu konudaki samimi çabalarınızdan ötürü sizlere teşekkür ediyorum" ifadesini kullandı.

“İnan Kıraç, Türkiye’nin, Antalya’nın şansıdır”

İnan Kıraç, bir Cumhuriyet işadamı ve sanayicisi olarak kişiliği ve yaşam tarzı ile herkesin tanıması ve örnek alması gereken bir insan olduğunu vurgulayan Davut Çetin, sözlerini şöyle sürdürdü;

"Burada kendilerinin huzurlarında övmeye kalksam olmaz. Söylesem olmuyor, sussam gönlüm razı değil. Çok az birkaç cümle söyleyeyim. Öncelikle İnan ağabeyin babası Ali Numan Kıraç'ı herkesin bilmesi gerekiyor. Cumhuriyet tarihini, Türkiye'de tarımın tarihini, hatta Ankara ve Eskişehir tarihini anlamak için Ali Numan Kıraç ismine bakılmalıdır.

Sayın İnan Kıraç, bir Cumhuriyet işadamı, sanayicisidir. Otomotiv sektöründe öncüdür, aranılan babayiğittir, fakat daha önemlisi eğitim, kültür, sanat yatırımlarıyla örnek bir kişidir. En önemlisi ise kişiliği ve yaşam tarzı ile herkesin tanıması ve örnek alması gereken bir insandır.

Suna ve İnan Kıraç Vakfı bünyesinde Pera Müzesi, İstanbul Araştırmaları Enstitüsü ve Antalya'daki AKMED Araştırma Merkezi ve Müzesi bulunmaktadır. Suna ve İnan Kıraç Vakfı eğitim alanında Türkiye'ye büyük katkılar yapmaktadır. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı Antalya kampüsünde yoksul çocuklara eğitim desteği sağlanmaktadır. Bahtılı Mahallesi’ndeki Suna ve İnan Kıraç Eğitim Parkı’nı herkes görmelidir. TEGV yazıp 3353'e SMS attığınızda 10 lira bağışlamış oluyorsunuz. İnternet şubelerinde bağış bölümünde TEGV seçip yine bağış yapabilirsiniz. Sayın Kıraç, Türkiye’nin, Antalya’nın ve Odamızın şansıdır. Odamızın Kültür ve Sanat Merkezi Sayın Kıraç’ın desteğiyle, Pera Müzesi işbirliğiyle bugüne gelmiştir. Aslında bizim Sayın Kıraç’ın heykelini dikmemiz gerekir, ama ben burada bir teşekkürle yetinmiş olacağım. Allah uzun ömür, sağlık versin ve Türkiye’ye katkı yapmaya devam etmesine izin versin."

“Yerli otomobil projesi teknoloji üretimine kapı açtı”

Kültürel ortaklık yönünde ilk adımın yerli otomobilde atılmış olduğuna inandığını belirten Çetin, "Otomobil üretmek kolaydır, satmak zordur, fakat burada önemli olan şey bu projenin teknoloji üretimine kapı açmasıdır. Bu proje sayesinde Türkiye elektrik pili, sensor, otonom sürüş gibi alanlarda teknoloji üretme yolunda ilerlerse bile büyük kazanım olur. Projenin önemli bir yönü çok ortaklı bir kamu-özel sektör işbirliği modeli olmasıdır. Büyük özel sektör şirketlerinin bir çatı altında işbirliği yapması da bir ilktir. Sayın Kıraç’ın otomobil projesinde de rol alması ümit verici bir durumdur. Umarım ki kurumsal bir yapıyla yönetilir ve başarılı olur. Proje açıklanır açıklanmaz bazı kuruluşlar yine 10 bin araç biz alırız, 20 bin araç biz alırız gibi beyanlar verdiler. Bence bunu sözde bırakmayalım ve herkes biner dolar yatırıp sipariş versin, bu proje gerçek bir milli proje olsun" dedi.

“Şirketlerimizin büyüklüğü ve gücü Antalya ismi ile orantılı değil”

Türkiye'de vakıfların hayır kurumu olarak algılandığını belirten Davut Çetin konuşmasını şöyle sürdürdü;
"Biz vakıfları hep hayır kurumu olarak algılarız, oysa Sayın Kıraç çok farklı bir ufuk açmaktadır. Bizler Türkiye'de şirketlerin değerini bilmiyoruz, şirketi sadece kendi işimiz ve hatta cebimiz gibi görüyoruz. Türkiye'de aile şirketlerinin yüzde 12'si üçüncü nesle geçiyor. Dördüncü nesle geçme oranı yüzde 3'lerde. Daha birinci yılında kapanan çok sayıda şirket var. Antalya için bu konu çok daha önemli, çünkü şirketlerimizin büyüklüğü ve gücü Antalya ismi ile orantılı değil. İlk 500 sanayi sıralamasında şirket sayımız 20 yıldır aynı. hizmet sektörünü de kapsayan ilk 500 şirket sıralamasında da bir sanayi, bir ulaştırma ve iki turizm firmamız bulunuyor. Bizim için çok daha büyük bir önem taşımaktadır, çünkü sanayiciler, işadamları sadece kendi şirketleri için değil, aynı zamanda yerel projeler için de vakıflar kurmalı, vakıflar bünyesinde bir araya gelmelidir.

Vakıf bu konuda nasıl bir model olabilir, bugün öğreneceğiz. Suna ve İnan Kıraç Vakfı'na benzer başka vakıf örnekleri de var. Bill Gates, Warren Buffet gibi işdamları servetlerini vakıflarına devretmişlerdir. Bizler bir İnan Kıraç olamayabiliriz, fakat bizim de Antalya için, Antalya’nın eğitimi, kültürü, kalkınması için vakıflarda biraraya gelmemiz mümkündür. Osmanlı döneminde vakıflar yoluyla mülkiyet ve gelir temini konusundaki sorunlar çözülmüştü. Bu tarihi birikim günümüzde zayıflamıştır."

“Hocalar kavga edince AKMED’i Koç Üniversitesi'ne devretti”

Türkiye'de birçok insanın birbiri ile konuşmayı unuttuğunu kaydeden İnan Kıraç, "Gençler bunun yanlış olduğunu gördüler ve beraber çalışıyor. Antalya'da üzüldüğüm bir örnek var. Antalya Akdeniz Kültür Medeniyetlerini Araştırma Merkezimiz var. O yapıyı Koç Üniversitesi'ne devrettim. Burada 20 sene boyunca Akdeniz Üniversitesi çatısı altında arkeoloji bölümü öğrencilerini o yapı içinde okuttuk. Sonra bölümün 2 profesörü birbirine küstü ve öğrenci getirmemeye başladı. Rektöre gittim ve bunları birleştirelim dedim. Rektör bana dedi ki "Rektörlükte 25 profesör var ama bunların 4-5'i birbiriyle konuşuyor." En üst seviyede olan profesörlerin bu konumda olmaları çok yanlış."

“Türkiye'nin ilk yerli otomobili elektrikli olacak”

Türkiye'de yerli otomobili üretecek 5'li grubun içinde bulunan Kıraç, son gelişmeler hakkında da bilgi verdi. Yapacakları otomobilin elektrikli olacağını belirten Kıraç, "Hangi şehirde yapacağız, hangi modeli yapacağız gibi konularımız var. Fakat 5 kişilik grup doğru bir gruptur. Şu anda Türkiye'nin her yerinde bu otomobili kullanmak mümkün mü, değil, altyapı lazım. Benzin doldurur gibi elektrik dolumu yapılabilecek istasyonlar lazım. Doğru zamanda Türkiye bu işe giriyor. Yan sanayi zayıf olduğu için başta zorlandık ama bugünkü yan sanayinin geldiği seviye çok yüksek. Birlik daha müşavir firmayı seçmeye çalışıyor, ona bir hazırlık yaptıracağız, ondan sonra şekillenecek. Kendimizi kapalı duvarlar arasına alırsak zarar ederiz. Avrupa'ya otomotiv sattığımız için bunu kapatmamız yanlış olur. Ben eski bir otomotivci olarak bunu yapabileceğimize inanıyorum" diye konuştu.

Otomotiv sektörünün geleceği

Dünya devi Tesla'nın otomotiv sektöründe kullandığı teknolojinin harika ancak çok pahalı olduğunu vurgulayan İnan Kıraç, "Bu nedenle 100 bin araba satmış olmalarına rağmen sorun yaşıyorlar ve şirket zarar ediyor. Dünyada senede 92 milyon otomotiv üretiliyor. Bazı öngörülere göre önümüzdeki 5 sene sonra iki şirket diğer şirketleri satın alacak ve iki şirket bütün üretimi yapacak" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da bağımlılıkla mücadeleye dikkat çekildi Muğla Gençlik Merkezi tarafından bağımlılıklarla mücadele konulu farkındalık etkinliği düzenlendi. Etkinlik Muğla Sınırsızlık Meydanı’nda gerçekleştirildi. Etkinlik çerçevesinde Yeşilay ve Gençlik Spor İl Müdürlüğü’ne bağlı Gençlik Merkezi ekibi tarafından kurulan stantta vatandaşların tütün kullanımının zararları konusunda bilgilendirme yapıldı. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne bağlı Kötekli Gençlik Merkezi’nde gençlik lideri olarak görev yapan Ayşe Karanlık” Aslında bağlılıklarla mücadele çerçevesinde biz Gençlik Merkezi olarak gençlerin serbest zamanlarını bağımlılıklardan uzak, kötü alışkanlıklardan ve zararlı alışkanlıklardan uzak kalmaları hedefinde etkinlikler yapıyoruz. Sosyal, kültürel, eğitsel faaliyetler yapıyoruz ve bunun yanı sıra sosyal sorumluluk projeleri, vicdani sorumluluk projeleri de yapıyoruz. Bu da aslında o tür etkinliklerden biri. Etkinliğimizin adı ‘Senin için Duruyorum’ Çünkü bu tütün kullanımı son zamanlarda çok küçük yaşlara indi. Artık ilkokul seviyesindeki çocuklarda görüyoruz. Bizim de gönüllü gençlerimiz bu konuya dikkat çekmek amacıyla 7’den 70’e örnek olsun diye slogan çalışması yaptık. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğümüz bünyesinde ve Yeşilay’a bağlı YEDAM bünyesindeki psikologlarımıza danıştık. Onların da onayıyla bu şekilde ‘Flash - mob’ farkındalık etkinliği hazırladık. Etkinliğimizi Yeşilay Muğla Cemiyeti’de destek veriyor. Yeşilay’ın standında da Yeşilay ile ilgili broşürler ve bileklikler dağıtılıyor. Bağımlılıkla mücadele etkinliklerimizde bize destek verdiği için Yeşilay Muğla Cemiyeti’ne çok teşekkür ediyorum. Diğer kaynaklarımızı da bize sunduğu için Gençlik ve Spor Bakanlığımıza teşekkür ediyoruz ”dedi.
Bursa Geleceklerine dair hayallerini resimle anlattılar Nilüfer Belediyesi ve Nilüfer İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle düzenlenen ‘Kendi Geleceğim’ temalı resim yarışmasında dereceye giren öğrenciler ödüllerini aldı. Nilüfer Belediyesi’nin, Nilüfer İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile birlikte 1997 yılından bu yana düzenlediğii okullar arası resim yarışması sonuçlandı. Bu yıl ‘Kendi Geleceğim’ temasıyla düzenlenen resim yarışmasına 9 okuldan 70 öğrenci katıldı. Dereceye girenlere Konak Kültürevi’nde düzenlenen törende ödülleri verildi. Törene Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Nilüfer İlçe Milli Eğitim Müdür Vekili Mehmet Altınok, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Sibel Özer, Nilüfer Belediye Meclisi Üyeleri, okul idarecileri ve çok sayıda öğrenci katıldı. Törende konuşan Başkan Şadi Özdemir, organizasyonun önemine dikkat çekti. 27 yıldır düzenlenen etkinliğin binlerce öğrenciyi resim sanatıyla buluşturduğunu ifade eden Başkan Özdemir, “Böylesine güzel bir etkinlikte sizinle birlikte olmak, pırıl pırıl öğrencilerimizle bir arada olmak geleceğe dair umut veriyor. Nilüfer, kültürün ve sanatın kenti olduğunu bugün bir kez daha kanıtlıyor. 1997 yılından bu yana bu resim yarışmasının düzenleniyor olması da bunun en somut göstergesi. Öğrencilerin bu yarışmaya gösterdiği ilgi de ayrıca sevindirici. Bu yıl 27’inci kez düzenlediğimiz bu yarışmaya bu yıl 9 okuldan 70 öğrenci katıldı. Son 11 yılda da toplam bin 156 öğrenci resim çalışmasıyla yer almış ki bu çok önemli bir rakam. Bu kadar öğrenciye resmi yaptırmış olmak bile bizim için değerli bir kazanım” dedi. Amaçlarının öğrencileri yarıştırmak olmadığını yeteneklerin keşfetmek olduğuna değinen Şadi Özdemir, “İstiyoruz ki öğrenciler hayallerini resimle ifade edebilsin. Milli Eğitim Müdürlüğü ile iş birliği içinde ortaokul öğrencilerine yönelik düzenlediğimiz resim yarışmasında bu yıl temayı “Kendi Geleceğim” olarak belirledik. Öğrencilerimizin bu temaya ilişkin hayallerini resimlere nasıl yansıttığını birazdan hep beraber görme imkanımız olacak. Yarışmaya ilgi gösteren öğrencilerimize, onları teşvik eden öğretmenlerimize ve okul yönetimlerine de ayrı ayrı teşekkür ederim. Hayatınızın bir yerinde hep sanat olsun. Bu konuda biz de hep yanınızda olacağız” diye konuştu. Nilüfer İlçe Milli Eğitim Müdür Vekili Mehmet Altınok da yıllardır sürdürülebilir bir organizasyonun parçası olmaktan mutlu olduklarını ifade ederek, “27 yıldır süren önemli bir projeye imza atıyoruz. Bundan sonrada uzun yıllar devam eder ve ülke geneline örnek olur. Sanatla uğraşmak insanı olgunlaştırır, paylaşımcı yapar. Her öğrenci mutlaka bir enstrüman çalmalı, bir spor dalında kendini yetiştirebilmeli. İnşallah bu konuda ortak bir çalışmaya da imza atabiliriz” diye konuştu. Konuşmaların ardından dereceye girenlere ödüllerini Başkan Şadi Özdemir, Başkan Yardımcısı Dr. Sibel Özer ve Nilüfer Belediye Meclisi üyeleri tarafından verildi. Yarışmada birinci Özlüce Sınav Koleji’nden Sena Ceren Selçuk, ikinci Nilüfer Şehitler Okulu’ndan Lara Atay, üçüncü de Dilek Özer Ortaokulu’ndan Azra Ataş oldu. Mansiyon ödüllerine ise Özel Çakır Ortaokulu’ndan Zeynep Erdem, Halil İnalcık Bilsem Ortaokulu’ndan Ada Cihanlı, Dilek Özer Ortaokulu’ndan İrem Güneş layık görüldü. Yarışmaya katılan öğrencilerin resimleri 24 Nisan’a kadar Konak Kültürevi’nde sergilenecek.
Sinop Sinop’un lezzetleri yarıştı Sinop’ta üniversite öğrencileri Turizm Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen yarışmada hünerlerini sergiledi. Öğrenciler en iyi mantıyı, nokulu ve katlamayı yapabilmek için zamanla yarıştı. Sinop’ta Turizm Haftası etkinlikleri kapsamında Sinop Üniversitesi ev sahipliğinde "Sinop yöresel lezzetleri ve hamur işleri" yemek yarışması düzenlendi. Sinop Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü uygulama mutfağında gerçekleştirilen yarışmada, bölüm öğrencileri, en iyi nokulu, mantıyı ve katlamayı yapabilmek için zamanla yarıştı. 3 kategoride düzenlenen ve toplam 15 öğrencinin katılım sağladığı yarışmada, Sinop’un yöresel lezzetleri jürinin beğenisine sunuldu. Jüri üyeleri işçilik, sunum, lezzet ve hijyen konularında lezzetlere not verdi. Yarışmada hazırlanan yemekler, jüri ve protokol üyelerinin beğenisini kazanırken Merve Şahin katlamada, Aleyna Kaya nokulda ve Edanur Fidan ise mantıda en çok puan alarak yarışmada birinci oldular. Sinop Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şakir Taşdemir, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, üniversite olarak kentin turizmine her açıdan katkı sunabilmek adına birçok etkinlik hayata geçirdiklerini belirtti. Turizm Haftası olması sebebiyle kentin yöresel lezzetlerinin ön plana çıkarılması için bir yarışma düzenlediklerini anlatan Taşdemir, “Tabii Sinop’un coğrafi işaretli üç tane hamur ürünü var. Bir tanesi katlama, bir tanesi nokul, bir tanesi de meşhur mantımız. Bu üç ürünü ayrı ayrı yapıyor öğrencilerimiz. Bu çerçevede hem yemeklerimizi tanıtıyoruz, hem de bu alanlarda öğrencilerimizin yetkinliklerini geliştiriyoruz. Biz üniversite yönetimi olarak böyle etkinliklerin turizme ve öğrencilerimize olan katkısının çok önemli olduğunu düşünüyoruz" dedi. Nokul yarışmasında birincilik elde eden Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü birinci sınıf öğrencisi Aleyna Kaya, daha önce hiç nokul yapmadığını Sinop nokulu yapmayı ilk kez burada denediğini birincilik başarısı elde ettiğim için çok mutlu olduğunu belirtti. Mantı yarışmasında birinci olan Edanur Fidan, daha önce bilmediğim bir yemek olduğunu kısa sürede öğrenip yaparak birinci olduğu için çok mutlu olduğunu ifade etti.