Dr. Bedia Mutay Suntur, Adana Tabip Odasında gerçekleştirilen panelde nezle, soğuk algınlığı, grip, kuş gribi, domuz gribi hastalıkların belirtilerinin benzeştiğini ancak yüksek ateşle seyreden vakaların ölümlere yol açabileceğini, bu tarz rahatsızlıkların mutlaka hekim kontrolünde tedavi edilmesi gerektiğini ifade etti. Dr. Suntur, “Grip virüsü sürekli mutasyon değiştirerek grip sezonunda karşımıza çıkmaktadır. Bu tarz vakalarda bol bol sıvı tüketilmesi, dinlenilmesi, el hijyeninin sağlanması, hastalığa yakalanmış kişilerle temastan kaçınılması, grip aşısı yapılması önleyici olabilmektedir” diye konuştu. Suntur, Sağlık Bakanlığının laboratuarlarca doğrulanmış grip virüsünden 42 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatarak, “İnsanları İnfluenza (grip) değil, komplikasyonları öldürüyor” dedi.
1918 yılında İspanyol Gribinde milyonlarca kişinin ölmesiyle H1N1 virüsüne dikkat çekildiğini hatırlatan Dr. Mutay Suntur, “1957 yılında Asya gribinden yine milyonlarca kişi H2N2 virüsünden, 1968 yılında Hong Hong’da milyonlarca kişi H3N2 virüsünden ölmüştür. 21. Yüzyılın pandemisi 2009 yılında H1N1 (domuz gribi) olarak değişik evreler yaşanmıştır. Türkiye’de 627, dünya genelinde 4 bin 572 ölüm vakası bildirilmişti. Domuz gribine yakalananlarda altta yatan herhangi bir hastalığa rastlanmadığı gibi bu virüsten en çok genç erişkin yaş grubu etkilendi. Salgın olan grip virüsünün çok sayıda alt tipi bulunmaktadır. A tipi; hem insanlara hem de domuz, ördek, fok, at gibi hayvanları enfekte eder. B tipi; yalnızca insanları enfekte eder. Gripin özgül bir kliniği yoktur.
Ateş, üşütme, titreme, baş ağrısı, boğaz ağrısı, kuru öksürük, şiddetli halsizlik, miyaleji gibi septomlar başlamadan bir gün öncesinden 10. güne kadar hastalık bulaşıcıdır. İlk 2-3 gün en bulaşıcı gündür. Sağlıklı iken yapılacak grip aşısı hastalığa yakalanmayı önler. Yumurta alerjisi olan, 6 aydan küçük bebekler, gebeliğin ilk üç ayında ve kronik hastalığı olanlar hariç her kes aşı yaptırabilir” şeklinde konuştu.
