TEKNOLOJİ - 08 Ocak 2011 Cumartesi 14:39

İnternet, öğrencileri olumsuz etkiliyor

A
A
A
İnternet, öğrencileri olumsuz etkiliyor

Demokrat Eğitimciler Sendikası'na (DES) bağlı DES Stratejik Araştırmalar Merkezi (DESAM) tarafından hazırlanan 3. Eğitim Bileşenleri Araştırma Raporuna göre internette aşırı zaman geçiren öğrencilerin okul başarısında ve sosyal ilişkilerinde olumsuzluklar yaşadığı, farkında olunamasa da bazı öğrencilerin psikolojik yardımına ihtiyaç duyacak düzeyde internete bağımlı hale geldiği kaydedildi.

DESAM tarafından hazırlanan ''Öğrencilerimiz ve internet'' konulu raporda, öğrencilerin interneti bilinçsiz kullanması ve kullanma alışkanlıkları konusundaki eğitimsizliklerinden dolayı Türkiye'de internet gibi bazı teknolojik gelişmelerden fayda yerine daha çok zarar görüldüğü, Türkiye'de internetin hem çocuk gelişimi hem de okul başarısı açısından olumsuz etkilerine daha çok rastlanıldığı kaydedildi.

Özellikle internet kafelerin gençliği teknolojiyle tanıştırmak ve öğretmekten çok, kötü alışkanlıklar kazandırdığı ifade edilen raporda, bilgisayar ve internet bağlantısı olan evlerde ise ailelerin girilen siteleri önceden gözden geçirmemeleri, zararlı sitelere girişi engelleyen filtre programlarını kullanmamaları nedeniyle çocukların olumsuz yönde etkilendiği vurgulandı.

İnternetin ve ''chat'' gibi iletişim araçlarının yanlış kullanılmasına bağlı olarak gençliğin dezenformasyona ve etik erozyona uğradığı savunulan raporda, internette çok zaman geçiren öğrencilerin okul başarısında ve sosyal hayatında olumsuz etkilenmeler meydana geldiği, bazı öğrencilerin psikolojik yardımına ihtiyaç duyacak düzeyde bağımlı hale geldiği bildirildi.
Çalışmaları ilgili mevzuat çerçevesinde ve denetim altında gerçekleştiğinde internet kafelerin ileri teknolojiye ve bilgiye ulaşmada öncülük yapabileceğine değinilen raporda, "Fakat bugünkü çalışma şekliyle internet kafelerin çocuk ve gençlerin sosyal sapma ile karşı karşıya kalabilecekleri, toplumun sosyal kabul görmüş ve yaşama tarzının parçası olmuş, değer ve davranışlarından uzaklaşma sonucunu yaratabileceği söylenebilir" denildi.

İnternet kafelerin düşük maliyetli teknoloji sunma, öğrencilerin bilimsel gelişmeleri takip edebilme gibi olumlu katkıları bulunduğunu belirten DESAM, olumsuz yönleri ise "Kahvehane kültürünün bir devamı olarak algılanmaktadır. Ailesi ile duygusal bağları zayıf, kendisini topluluk içinde değerli hissetmeyen, okul başarısı düşük çocuklar ve gençlerin tercih yeri olan internet kafeler, buralardan gerçek amacı doğrultusunda yararlanmak isteyen öğrencileri olumsuz etkilemektedir, öğrencilerde aşırı para harcama davranışı geliştirmektedir. Çocukların zararlı madde alışkanlıklarına yakalanmalarına neden olmaktadır. Öğrencilerde okul olarak oluşturmaya çalıştığımız güven, açıklık, samimiyet, şeffaflık gibi olumlu özellikler sanal dünyanın etkisiyle güvensizlik, kapalılık, gizlilik kendini saklama ve yalan gibi olumsuz tutum ve davranışlara dönüşmektedir. Öğrenciler chat yaparken, yalan söyleme davranışını kolayca kazanabilmektedir" şeklinde kaydedildi.

Raporda, İnternet vasıtasıyla gençlerin sapma davranış göstermeleri söz konusu olduğunda ilk akla gelen konulardan birisi cinsellik-pornografi olmaktadır. Günlük yaşamda karşılığı olmayan bazı güdülerin giderilmesi, sanal dünya kullanılmak suretiyle gerçekleşebilir. Bu güdülerden en ağırlıklı olanı cinselliktir. İnternet kafeye devam edenlerin, buradaki aktivitelerine bakılacak olursa yüzde 12'sinin erotik sitelere girdiği dikkat çekmektedir. Ancak, yapılan gözlemlerde bu oranın çok daha üzerinde kullanıcının, pornografik siteleri ziyaret ettiği görülmektedir. İnternette önemli bir yer işgal eden erotizm-pornografi siteleri, her türlü sapkınlığa, sömürü ve istismara açık, cinsel şiddet, taciz, ensest ilişkiler, çocuk pornosu, teşhircilik ve sapıklık gibi birçok olumsuz unsuru sergilemektedir. Yapılan araştırmalara göre, internet kullanıcılarının yüzde 15'inin, seks içerikli chat odalarını ve porno sitelerini ziyaret ettiği tespit edilmiştir. İnterneti seks amaçlı kullananların yüzde 9'u ise ekran
karşısında haftada 11 saatten fazla geçirmektedir" denildi.

Türkiye genelinde 8 bini kayıtlı 12 binin üzerinde internet kafe bulunduğu, Türkiye'deki internet kullanımının yüzde 67.5'inin internet kafeler üzerinden gerçekleştiği ve geçen yıl konulan yasaklara uymadığı belirlenen bin 241 kafenin ruhsatının iptal edildiği kaydedilen raporda, " Hızlı bir şekilde hayata giren internet aynı zamanda yarınımızın teminatı olan gençlerimizi de tamamen kontrolü altına aldı. Çocuklarımızın büyük bölümünün yaz boyunca internet kafelerden çıkmayacağını biliyoruz. Türkiye'nin internet kullanıcı sayısı açısından Avrupa yedincisi olmasına karşın internet başında geçirilen saatler ve ziyaret edilen sayfa adedi kategorilerinde birincidir. Dijital ölçümler alanında önde gelen kuruluşlardan ComScore Inc. Türkiye'deki internet kullanıcılarının davranışlarına ilişkin raporunu yayınladı.

Buna göre, Türkiye'de 15 yaş üzerinde 17.8 milyon insan internet kullandı. Bu arada, internet başında geçirilen ortalama süre açısından Türkiye, 32 saat ile birinciliği elde etti. Türkiye, kullanıcı başına girilen sayfalar açısından da birinci sırada bulunuyor. Avrupa'nın en çok İnternet kullanıcısı olan ülke, 40 milyon ile Almanya oldu. Almanya'yı 36.8 milyon ile İngiltere, 36.3 milyon ile Fransa izledi. Aynı araştırma, internet başında geçirilen saatler açısından Türkiye'nin, 32 saat ile birinci olduğunu ortaya koydu. Türkiye'yi 29 saat ile İngiltere ve 28 saatle Fransa izledi. Ziyaret edilen sayfa sayısı açısından da Türkiye, kişi başına ortalama 3 bin 44 sayfa ile önde bulunuyor. Türkiye'de internet kullanıcıları, en çok Google'a giriyor. 2009 Nisan ayında Türkiye'de 16 milyondan fazla kullanıcının Google'a bağlandığı kaydedildi. Raporda, 15.5 milyon kullanıcının Microsoft anasayfasını ziyaret ettiği Türkiye'de, 12.8 milyon kullanıcının da Facebook'a bağlandığı yer aldı" denildi.

DESAM raporunda ailelere şu önerilerde bulunuldu: "Çocuğunuza rehberlik yapabilmeniz ve onu sağlıklı bir şekilde yönlendirebilmeniz için, interneti ve bilgisayar kullanmayı öğrenin. Bilgisayarda ve internette çocuğunuzla birlikte vakit geçirin ve onunla oyunlar oynayın. Çocuklarınızın ziyaret edebileceği siteler bulun ve birlikte siteleri ziyaret edin. Kısacası ona örnek olmaya çalışın. İnternette başıboş gezinerek, çocuklarınıza kötü örnek olmayın. Çocuklarınıza, internette tanımadığı insanlara kendi veya yakınları hakkında kişisel bilgiler vermemesi gerektiğini tembihleyin. Eğitici ve öğretici sohbet odaları dışındaki odaları ziyaret etmesine izin vermeyin. İnternette çocuğunuzun girdiği siteleri önceden gözden geçirin. Zararlı sitelere girişi engelleyen filtre programlarını kullanın''.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.