SAĞLIK - 21 Şubat 2017 Salı 11:47

'İnternetten hastalık arama' hastalığına dikkat

A
A
A
'İnternetten hastalık arama' hastalığına dikkat

İnternetin sonsuz bilgi kaynağı olduğunu ifade eden Uzman Psikolog Naciye Tokaç, vücuttaki küçük bir belirtinin abartılarak daima internetten araştırılması durumunun 'İnternetten hastalık araştırma hastalığı-Siberkondria' olabileceğini söyledi.

Psikoterapist/Aile Çift ve Evlilik Terapisti Uzman Psikolog Naciye Tokaç, "Bilişim çağında olduğumuz düşünüldüğünde ihtiyacımız olan birçok bilgiye internet üzerinden ulaşmaya çalışmak doğaldır. Bilimsel birçok bilgiden, eğlenebileceğiniz birçok mecraya internet yoluyla ulaşabilirsiniz. İnternet üzerinden her tür bilgiye kolayca ulaşabilirken; bu bilgilerin doğruluğu ve ne kadar işimize yarayabileceği belirsizdir. Buraya kadar her şey normal kabul edilebilir.

Ancak en önemlisi sağlık ile ilgili birçok bilginin de internette araştırılmasıdır. Vücudunuzda ortaya çıkan bir ağrı, acı, sızı ve birçok belirtinin ilk önce internette araştırılarak neyin habercisi olduğuna bakılmaktadır. Veya doktorunuzun sizden istediği bir tahlilin amacının, verdiği bir ilacın etki-yan etkilerinin internette araştırılarak kullanılması artık herkesin yaptığı bir durumdur" dedi.

İnternetten hastalık ve belirti araştırmanın abartılarak koldaki bir ağrı ile ilgili binlerce doküman incelemeye başlandığını ve en kötü hastalıklardan olabileceği düşünüldüğünde bunu sadece hastalık hakkında bilgi edinmeye çalışmak olarak tanımlanmadığını kaydeden Uzman Psikolog Naciye Tokaç, "Vücudunuzdaki küçük bir belirti abartılıyor ve daima internetten araştırılıyorsa bu durum 'İnternetten hastalık araştırma hastalığı-Siberkondria' olabilir.

Kişinin bedeninde bir bozukluk olmadığı halde sürekli hastalık kaygıları taşıması ve çeşitli bedensel yakınmalarla doktora başvurması hastalık hastalığı-hipokondriyazis’in belirtisidir. Kişi bedeninde bir hastalık olduğunu düşünerek daima doktorlara gider ve kimsenin anlayamadığı bir rahatsızlığı olduğunu düşünür. Bedenindeki en küçük bir ağrı, sızı gibi belirtileri büyük bir rahatsızlığın habercisi gibi görür. Hastalık hastalığında kişi daha çok doktorlara giderek doktor doktor dolaşırken; siberkondria’de durum bundan farklı olarak çoğunlukla internet ortamında hastalıklar araştırılır" diye konuştu.

"İnternete olan güven tam, doktorlara inanç düşük"

Bedenindeki küçük bir belirti nedeniyle doktora başvurulduğunu ancak doktorlara inancın oldukça düşük olduğunu belirten Tokaç, "İnternette sağlıkla ilgili birçok sayfa araştırılır, forumlar, akademik makaleler okunur, hatta yabancı sitelere bile bakılır. Uzmanların söylediklerine çoğunlukla inanılmayarak internet ortamında edindikleri bilgilerle kendisi hastalığının ne olduğunu bulmaya çalışır. En kötü durumu ise bedendeki günlük yorgunlukla bile oluşabilen sıradan belirtileri bile abartarak kanser, lösemi, beyin kanaması gibi bir rahatsızlığın habercisi olarak düşünmektir.

Siberkondria; Hastalık hastalığı-Hipokondriyazis’in bir türü olup bedende hastalık arayışının internet ortamında yapılmasıdır. Kişi gece yatmış bile olsa hastalıkla ilgili aklına gelen küçük bir bilgi ile ilgili araştırma yapabilir. Bu kişiler hissettikleri hastalık belirtilerini doktora giderek sormaktan ziyade internet ortamında edindikleri bilgilere daha fazla güvenebilirler. Bu kişiler internette hastalık araştırmadan duramazlar" açıklamalarında bulundu.

"Hastalık belirtilerini internette aramak bunaltının belirtisi"

"Kişinin zihninin bu kadar hastalıkla meşgul olması ve hastalık belirtilerini internette araştırması aslında yaşadığı bir bunaltının belirtisidir" diyen Uzman Psikolog Tokaç, "Bunaltı; bilinç dışı çatışmaların bilince çıkmak istemesi ve kişi tarafından bastırılması sonucu ortaya çıkar. Bilinç dışı çatışma; yer değiştirerek bedende bir eksikliğe bağlanır, günümüzde her şeyi internet üzerinden yapan kişi ise hissettiği hastalık belirtilerini de internetten araştırmadan duramaz" ifadelerini kullandı.

"Siberkondria hastalarını genellikle internette fazla vakit geçiren, birçok işlerini internet üzerinden halleden kişilerdir" diyen Uzman Psikolog Naciye Tokaç, "Aynı zamanda sosyal desteklerinin, arkadaş ortamının daha az olduğunu söyleyebiliriz. Sosyal hayatlarında fazla başarılı olamamakla birlikte internette etkin bir sanal ortama sahip olabilirler. Bu kişilerin benlik saygılarının düşük oluşundan dolayı, toplumsal olarak kendisini ifade etmede yeterli olamamaktadırlar.

Kendisini yeterince sevemeyen kişi kendisine yeterince değer de verememektedir. Siberkondria; Nevrotik bir bozukluk olup tedavi gerektiren bir durumdur. Eğer kişi günlük hayatını etkileyebilecek düzeyde internette hastalık araştırması yapıyor, uzmanların söylediğine güvenemiyor, uzmanların söylediği yerine internette belirtilen tedavileri uygulamaya çalışıyorsa hastalığın ciddi boyutlara ulaştığını söyleyebiliriz" şeklinde konuştu. 

Özge Bozo
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Turizm Fakültesi’nde ’Çin Dili Günü Etkinlikleri’ düzenlendi Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi ve Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliği tarafından düzenlenen ’Uluslararası Çin Dili Günü Etkinlikleri’ Turizm Fakültesi Fuaye Alanı’nda gerçekleştirildi. Uluslararası Çin Dili Günü’nde konuşan Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal, “Çin Dili Günü çerçevesinde hem Çin dilinin hem de mutfağının önemini vurgulayarak binlerce yıllık geçmişe ve zengin bir mirasa şahitlik ediyor olacağız. Dillerin ve yemeklerin insanları bir araya getirişi ve kültürel alışverişi teşvik etmekteki yeri çok büyük. Bu etkinlik sayesinde de Türk ve Çin kültürünün kaynaşmasına yardımcı olacağız” dedi. “Türk ve Çin medeniyetleri arasında köprü kurmaktayız” Çin Kültür Ataşesi Zhou Meifen Anadolu Üniversitesi’nde olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Ataşe Meifen, “Bugünkü etkinlik ile Türk ve Çin medeniyetleri arasındaki bağı kuvvetlendirmekteyiz. Zaten yüzyıllardan beri Çin ve Türkiye arasında iletişim ve dostluk süregelmekte ve bunlar bizim için çok değerli. Daha fazla insanın değerlerini, kültürlerini öğrenmek için bu tarz etkinlikler önemli bir yere sahip. Dil medeniyetlerin taşıyıcısıdır, bir medeniyetin mutfağı o ülkeyi anlamak için oldukça önemli bir unsur. Bu etkinlikte bizi ağırladığınız için çok teşekkür ederiz" ifadelerini kullandı. “Diller ve yemekler kültürün eserleridir” Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Semra Günay ise, açılışta yaptığı konuşmasında şunları kaydetti: "Dil kültürün eserlerinden bir tanesi o yüzden dil özelliklerimizi korumamız çok önemli. Mutfak da kültürü yansıtan en güzel unsurlardan bir tanesi. Biz burada Asya’nın değerli kültürünü tanımak istiyoruz. Türk ve Çin mutfağının hem benzer hem farklı yönleri var. Bunları öğrenmek, tadarak deneyimlemek için sabırsızlanıyoruz.” Uluslararası Çin Dili Günü Etkinlikleri açılış konuşmalarının ardından Turizm Fakültesi Fuaye Alanı’nda gerçekleştirilen Çin Dili ve Kültürünün Tanıtımı ile devam etti. Daha sonra Uluslararası İlişkiler Birimi’nden Öğr. Gör. Lili Feng Bahtiyar ile Çin Mutfağı Uygulamalı Atölyesi gerçekleştirildi. Uygulamalı mutfak atölyesi, tadım ve sertifika töreni ile sona erdi. Çin Dil Günü Etkinlikleri’ne Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal, Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliğinden Kültür Ataşesi Zhou Meifen, Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Resül Usul, Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Semra Günay, Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hilmi Rafet Yüncü ve Uluslararası İlişkiler Birimi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ertuğrul Gökçekuyu başta olmak üzere birçok üyesi elemanı ve öğrenci katılım gösterdi.
Mersin Bakımevindeki dayak dehşeti kamerada Mersin’de engelli bakım merkezinde kalan otizm engelli gence, bakım evi görevlisi tarafından dakikalarca şiddet uygulandığı anlara ilişkin görüntüler, görenleri dehşete düşürdü. Ocak ayında meydana gelen olay sonrası tutuklu yargılanan bakıcı, 12 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mersin’de yatılı özel bir merkezde otizm engelli gence şiddet uyguladığı gerekçesiyle12 ay hapis cezasına çarptırılan bakıcının 8 dakika boyunca uyguladığı şiddetin güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Görüntüler, izleyenleri dehşete düşürürken, olayla ilgili davanın karar duruşması bugün yapıldı. Mersin 18. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, başka suçtan tutuklu sanık Ali K, şiddete uğrayan otizmli genç E.K’nin annesi Muazzez Ünal ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada, olay nedeniyle pişman olduğunu söyleyen sanık Ali K., "E.K. ve ailesinden özür diliyorum. Böyle bir durumdan dolayı karşınıza çıktığım için pişmanım" dedi. E.K’nin annesi Muazzez Ünal ise sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ederken, müşteki avukatı Mavi Özge Öz de sanığın E.K’yi 8 dakika boyunca darpettiğini, bu nedenle ’eziyet’ suçundan cezalandırılmasını istedi. Hakim, sanık Ali K’ye ’beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak kişiye karşı basit yaralama suçu’ndan 8 ay hapis cezası verdi. Suçun, yüzde 94 engelli kişiye karşı işlenmesi nedeniyle ceza 12 aya yükseltildi. Sanığın mevcut halinin devamına da karar verildi. Görüntüler dehşete düşürdü Öte yandan, engelli bakım merkezinde yaşanan şiddet olayı, merkezin güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde, bakımevi görevlisinin, yaklaşık 8 dakika boyunca engelli gence şiddet uyguladığı anlar yer aldı.
Aydın İncirliova eğitim atölyesini çok sevdi İncirliova Belediyesi’nin eğitim yatırımları arasında yer alan Kemal Uysal Eğitim Atölyesi faaliyete geçtiği günden itibaren İncirliovalı gençler, çocuklar ve kitapseverlerin ilgi odağı oldu. Eğitim yatırımları ile İncirliova’da fark oluşturmayı amaçlayan, İncirliova Belediye Başkanı Aytekin Kaya’nın öncülüğünde hayata geçirilen Kemal Uysal Eğitim Atölyesi, kısa sürede İncirliovalılar tarafından büyük ilgi gördü. Her yaştan vatandaşa haftanın yedi günü hizmet veren atölyeyi özellikle gençler ve çocuklar çok sevdi. Eğitimden arta kalan boş zamanlarının büyük bir bölümünü eğitim atölyesinde geçiren öğrencilerin yoğun ilgisi Başkan Kaya’yı da memnun etti. Başkan Kaya yoğun talep üzerine atölyenin öğle arası saatlerinde de hizmet vermeye devam etmesi talimatını verdi. Kemal Uysal Eğitim Atölyesi’nin yoğun ilgi görmesine ilişkin açıklamalarda bulunan Başkan Kaya, “Her yaştan vatandaşımızın bilgiye en kolay şekilde ulaşmasını sağlayan, Kemal Uysal Eğitim Atölyemize gençlerimizin ilgisi her geçen gün artıyor. Bu yoğun ilgi bizleri bir yandan memnun ederken bir yandan da ne kadar doğru bir yatırım yaptığımızı bir kez daha gösteriyor. Önümüzdeki dönemde atölyelerimizin sayısını arttırarak, özellikle çocuklarımızın ve gençlerimizin, eğitimlerine katkı sağlayacak nezih ve huzurlu ortamlar oluşturmaya devam edeceğiz. İncirliovamızda okuma alışkanlığını arttırmak ve bilgiye ulaşmanın önündeki engelleri kaldırmak için var gücümüzle çalışarak aklı hür, vicdanı hür, aydınlık nesiller yetişmesine destek olacağız. Eğitim yatırımlarımızı bu doğrultuda planlamaya devam ederken, tüm çocuklarımızı ve gençlerimizi eğitim atölyemizden faydalanmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.