GÜNDEM - 23 Temmuz 2014 Çarşamba 19:20

İSKİ'den o iddialara yalanlama

A
A
A
İSKİ'den o iddialara yalanlama

İSKİ’den yapılan açıklamada İstanbul’un 60 günlük suyu kaldı şeklindeki haberlerin gerçeği yansıtmadığı belirtildi.

İSKİ’den yapılan açıklamada, “Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi tarafından yapılan ve kamuoyuna birçok noktada yanlış bilgi veren açıklama sebebiyle Kurumumuzca basın açıklaması yapılması gereği hasıl olmuştur” denilerek, “Söz konusu açıklamada İstanbul’un 60 günlük suyu kaldığı söylenmekte, Eylül ayında yağışlar başlamaz ise İstanbul’un susuz kalacağı ve Melen Projesi’nin İstanbul’un su ihtiyacının üçte birini karşılayabilecek kapasitede olmadığı ifade edilmektedir. 11 Temmuz 2014 tarihinde kamuoyu ile paylaştığımız basın açıklamamızda ifade ettiğimiz üzere bu tarz hesaplamalarla verilen bilgiler tamamen yanlıştır! 23 Temmuz 2014 yani bugün itibariyle barajlarımızın doluluk oranı \% 20.04 mevcut su miktarı ise 174 milyon 68 bin metreküptür. Buna ilaveten Melen - Yeşilçay - Sakarya ve Istranca Su Kaynaklarımızdan İstanbul’a sürekli su temin edilmektedir. Silivri ve Çatalca Bölgesi’nin tüm su ihtiyacı hizmete alınan ve günlük kapasitesi 70 bin metreküp olan kuyularla karşılanmaktadır. Ayrıca su kaynaklarımızda sıfır kotunun altında “ölü hacim” dediğimiz alanda toplam 100 milyon metreküpe yakın kullanılabilir su bulunmaktadır. Dolayısıyla söz konusu açıklamada verilen tarih tamamen gerçek dışıdır. Ayrıca Melen Projesi’nin yapımı tamamlanan 1.ve 2.Kademesi ile İstanbul’a günlük 1 milyon 500 bin metreküp su temin edilebilmektedir. Yani projenin 3. ve nihai aşaması devreye alınmadan dahi İstanbul’un günlük su ihtiyacının yarısından fazlası sadece Melen Sisteminden temin edilebilmektedir. Melen Projesi’nin nihai aşamadaki kapasitesi yıllık 1 milyar 77 milyon metreküp, İstanbul’un yıllık su ihtiyacı ise yaklaşık 920 milyon metreküptür” ifadeleri kullanıldı.

“Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nin açıklamasında Kurumumuzun su tasarrufunu önerdiği, Kurumumuzun susuzluk sorununu tasarrufla çözmeyi ümit ettiği ifade edilmektedir” denilen açıklamada, “Kurumumuzca İstanbulluların suyunu boşa harcamaması ve bilinçli su kullanım alışkanlıklarının yaygınlaşması için yıllardır bir dizi çalışma yürütülmektedir. Bunlardan bazıları olarak her eğitim-öğretim döneminde okullarda yapılan seminerler, 2013 yılında yapılan Suyun Tanıkları isimli belgeseller ve çeşitli tarihlerde yapılan broşürler ve animasyonlar sıralanabilir. Yani Kurumumuz sadece bu yıl değil sürekli olarak bilinçli su tüketimini yaygınlaştırmak amacıyla çalışmalar yapmaktadır. Kurumumuz İstanbul’un içinde bulunduğu son yılların en kurak döneminde şehrimize yeni içmesuyu kaynakları temin ederken, İstanbullularla “pratik su tasarruf yöntemleri” paylaşmıştır. Burada amaç suyumuzu ihtiyacımız kadar kullanmak, israf etmemek ve boşa akan suların mümkün olduğunca önüne geçmektir. Zira Kurumumuzca İstanbul’a ne kadar su ihtiyacı varsa temin edilmektedir ve kesintisiz olarak temin edilmeye devam edilecektir. Nitekim İstanbul’da günlük tüketilen su miktarı sıcakların ve Ramazan Ayı’nın etkisiyle 3 milyon m3’e yaklaşmıştır. Çevre Mühendisleri Odası’nın bu açıklamasının anlaşılması mümkün değildir” denildi.

“KAYIP KAÇAK ORANI YÜZDE 24”

Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Söz konusu açıklamada İstanbul’da şehre verilen suyun yüzde 30 kayıp olduğu ifade edilmekte ve bazı mali hesaplar yapılmaktadır. Türkiye ortalaması yüzde 46 civarında olan kayıp-kaçak su oranı İstanbul’da yüzde 24 seviyesindedir. Bu rakamın içerisinde ücretsiz verilen sular, tesislerimiz bünyesinde kullanılan sular, yangın hidrantları ve çalınan su miktarları da yer almaktadır. Dolayısıyla açıklamada verilen bu rakam ve yapılan hesaplar tamamen yanlıştır. İstanbul’a 2007 yılından bu yana Melen Sistemi’nden su alınmaktadır. Söz konusu tarihten itibaren Melen Havzası’nda çevre korumaya yönelik ciddi çalışmalar yapılmıştır. Kurumumuzca her gün yaklaşık 500 farklı noktadan numuneler alınmakta ve uluslar arası akredite laboratuarlarımızda analizler gerçekleştirilmektedir. Melen Suyu’nun da analizlerini kapsayan “Su Kalite Raporlarımız” her ay düzenli olarak internet sitemiz aracılığıyla kamuoyuyla paylaşılmaktadır. Analiz neticeleri İstanbul’un şehir şebeke suyunun tüm parametrelerde dünya standartlarında olduğunu göstermektedir. İstanbul’a yeni içmesuyu kaynağı tesis etmek ve Melen’de yeterli su olmadığı dönemlerde su kaynaklarını beslemeye devam etmek için Sakarya Terfi Merkezi inşa edilerek hizmete alınmıştır. Sakarya Nehri’nin suları, terfi merkezi aracılığıyla Melen Sistemi’ne alınmakta ve Ömerli Barajı’na ulaştırılmaktadır. Ömerli İçmesuyu Arıtma Tesisleri’nde modern arıtma işlemlerinden geçirilen sular şehir şebeke sistemine verilmekte ve sürekli olarak analizleri gerçekleştirilmektedir. Yapılan analizlerde suyun kullanımını etkileyecek hiçbir olumsuz parametreye rastlanmamıştır.

Tüm bu bilgiler ve veriler ışığında, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi tarafından kamuoyuna yapılan açıklamanın gerçeklikten uzak ifadeler ve sadece varsayımlar üzerinden yapıldığı açıkça görülmektedir.

İstanbulluların içmesuyu ile ilgili her türlü bilgiyi Kurumumuzun iletişim kanallarından almasını rica eder, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için bilgilerinize önemle sunarız”.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Liseli genç kondisyon bisikletinde harcadığı enerjiyi elektriğe çevirdi Konya’da meslek lisesinde eğitim gören 11. sınıf öğrencisi spor salonunda kondisyon bisikletinde harcadığı enerjinin boşa gitmemesi için fikrini paylaştığı öğretmeni ve sınıf arkadaşlarıyla geri dönüşüm malzemelerini kullanarak yaptığı kondisyon bisikletinde elektrik üretti. Konya’da yaşayan ve Mehmet Tuza Pakpen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde öğrenim gören 11. sınıf öğrencisi Abdullah Arda Efe, okul çıkışında spor salonuna gitti. Burada kondisyon bisikletine binen Abdullah Arda Efe, okuldaki öğretmenlerinden edindiği bilgi ile enerjisini boşa harcadığını düşünmeye başladı. Yahya, hareket enerjisini elektrik enerjisine çevirmek için spor salonundan çıkıp gittiği evinde proje hazırlamak için kolları sıvadı ve uzun süren bir çalışmanın ardından kondisyon bisikleti pedalına bağlayacağı çamaşır makinası motorundan elde edeceği elektriği aküye aktaracağı bir çalışma hazırladı. Öğretmenlerine sunduğu bu çalışmayla yapım aşamasına geçen Abdullah Arda Efe, arkadaşlarının da desteği ile kondisyon bisikletinden elektrik üretmeyi başardı. “Spor salonunda hareket enerjisinin boşa gittiğini fark ettim” Kondisyon bisikletinden elektrik üreten 11. sınıf öğrencisi Abdullah Arda Efe, “Spor salonuna günlük sporumu yapmaya gitmiştim. O sırada hareket enerjisinin boşa gittiğini fark ettim. Okulda derslerde gördüğümüz üzere hareket enerjisini elektrik enerjisine çevirebileceğimizi öğrenmiştik. Ben de böyle bir şey yapabileceğimi düşündüm. Hocalarıma sundum ve hocalarımızla böyle bir şey yapabileceğimize karar verdik. Çalışmalarımızla bu bisikletimizi ortaya çıkardık. Gayet de güzel çalışıyor. Hareket enerjisini elektrik enerjisine çevirerek günlük hayatta kullanılabilmemize imkan sağlıyor. Mesela, en basit telefonumuzu şarj ederken, televizyonumuzu çalıştırırken veya başka bir işte hiç fark etmez elektrik enerjisini kullanabiliyoruz” dedi. “Hedefim bu alandan ilerlemeyi düşünüyorum” Bisiklet ile ürettikleri elektrik enerjisini depoladıklarını anlatan lise öğrencisi Abdullah Arda Efe, "Ürettiğimiz elektriği istediğimiz gibi kullanabiliyoruz. İstersek ampul yakmakta, istersek makineleri çalıştırmak ve istersek telefonu şarj etmekte birçok şey de kullanabiliyoruz. En basit bir projemiz. Ülkemizde birçok spor salonunda böyle bisiklet var. Sadece spor salonlarında değil evlerde de var. Böyle bir şey hem insanlar için hem iş yeri sahipleri için hem de dünyamız için, çevre kirliliği açısından çok güzel sonuçlar elde edebileceğimize inanıyorum. Çalışmalarımıza gelecek olursak, ilerideki hedeflerim bu alandan ilerlemeyi düşünüyorum. Böyle makinelerle, insanlık yararına makineler yaparak hem ülkemize hem dünyaya hem kendime katkı sağlayacağımı düşünüyorum” şeklinde konuştu. “Telefonumuzu tam 30 kez şarj edebilmekte, 22 inç, 25 watt gücündeki bir led televizyonu 12 saat çalıştırabilmekte” Hazırladıkları projede birçok geri dönüşüm malzemesi kullandıklarını anlatan Abdullah Arda Efe’ye çalışmalarında destek veren sınıf arkadaşı Baki Yıldırım ise, “Çamaşır makinesinin motorunu kullandık. Normal 6 vitesli bisikletin vitesini kullandık. Onun dışında bisiklet kasasını onları söktük bu şekle getirdik. Böyle geri dönüşümü kullandık. Normal evlerde de bulabileceğimiz şeyleri aslında kullanmış olduk. 3 bin miliamper batarya kapasitesi olan bir telefonumuzu tam 30 kez şarj edebilmekte ve 22 inç, 25 watt gücündeki bir led televizyonu 12 saat çalıştırabilmektedir. Bununla beraber 1 saat hiç aralıksız pedal çevirirsek 640 kalori yakabiliriz. Tam dolu bataryamız ise 10 saat pedal çevirince tam dolu olmaktadır” ifadelerini kullandı. “Bu projenin başından sonuna kadar öğrenciler büyük ilgi gösterdiler” Öğrencilerin üretime katılması, özgüvenine kavuşmuş olmasının eğitim anlamında önemli olduğuna dikkat çeken Endüstriyel Otomasyon Teknik Alanı Öğretmeni Atölye Şefi Mehmet Ali Yılmaz, “Gerçekleştirebilir miyiz diye biraz bir literatür taraması yaptık. Fikrin güzelliği şöyleydi insanlar spor yaparken aynı zamanda açığa çıkan enerjinin değerlendirilmesi şeklindeydi. Biz bunun tabanını zaten derslerimizde işliyoruz. Çocuklara anlatıyoruz. Burada açığa çıkan hareket enerjisiyle elektrik üretilebileceğini, bunun depolanabileceğini, depolandıktan sonra da faydalı yerlerde kullanılabileceğini öngörerek bu projeye başladık. Bu projenin başından sonuna kadar öğrenciler büyük ilgi gösterdi. Öğrencilerin katılması, öğrencilerin oradaki parametreleri bilmesi, oradaki elemanlar hakkında bilgi sahibi olması tabii ki bizi sevindiriyor. Çocukların bu konuda biraz üretime iştahlı olmaları veya üretim için bir fikir yürütmeleri bizler için sevindirici bir durum. En azından öğrencinin üretime katılması veya bir şeyler yapabileceği özgüvenine kavuşmuş olması bile eğitim anlamında bizim bir yerlere geldiğimizi gösteriyor. Bu da bizler açısından en azından öğrencilerimiz için bir geri dönüş olarak faydalı olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.