GÜNDEM - 26 Kasım 2014 Çarşamba 11:28

İsraf edilen ilaç doğayı da zehirliyor

A
A
A
İsraf edilen ilaç doğayı da zehirliyor

9. Bölge Eskişehir-Bilecik Eczacılar Odası Başkanı Yücel Yenilmez, evlerde miadı dolduğu için çöpe atılan yaklaşık olarak 1,5 milyar lira değerinde ilacın, israfın yanı sıra doğayı da zehirlediğini belirtti.

Türkiye’de önüne geçilemeyen maddi kayıpların başında ilaç israfı geliyor. Milli gelir kaybına neden olan ilaç tüketimi konusunda ise vatandaşların halen bilinçsiz. Evlerde bulunan miadı geçen ilaçları tuvalet, lavabo veya çöpe atan vatandaşlar aynı zamanda kendilerinin yanı sıra doğayı da zehirliyor.

İlaç israfı ve kullanımı hakkında konuşan Yücel Yenilmez, Türkiye’nin yıllık 15 milyar lira civarında ilaç harcamasının olduğunu, evlerde kullanılmayan ilacın oranının yüzde 10 olarak düşünüldüğünde bile milli gelire yaklaşık 1,5 milyar lira değerinde zararının olduğunu söyledi.

“İLACA ÖDENEN HER PARA MİLLİ SERVETİMİZDEN GİDİYOR”
Vatandaşların bu konuda bilinçlendirilmesinin milli gelire büyük bir katkı sağlanabileceğini ifade eden Yenilmez, “Türkiye ilaç israfı büyük boyutlarda. Ne yazık ki Türkiye’de komşunun, eşin, dostun tavsiyesi ile ilaç kullanma alışkanlığı var. Hem bundan kaynaklı, hem de vatandaş doktora gidip ilaç aldıktan sonra tedavisi için 5 gün kullanılması gerekirken iyileştim diyerek 2 gün kullanıyor. Üç gün sonra yeniden kötüleşince başka ilaca geçiyor, sonuna kadar kullanılmıyor. Türkiye’deki ilaç israf oranı yüzde 15-20’ler civarındadır. Sosyal Güvenlik Kurumu ile Türk Eczacılar Birliği ortak olarak ‘Akılcı ilaç kullanımı’ isimli bir proje yürütmeye çalışıyor. Biz de yakında bu vatandaşlarımıza bu konuyla ilgili daha da yakından bilgi vereceğiz. Özellikle antibiyotiklerde çok fazla ilaç kullanıldığından vücudun direnci artıyor. O saatten sonra o ilaçlar hastalıkları tedavi etmekten çok uzak kalıyor. Bilimsel olarak baktığımız da bu böyle. Bir de ülke ekonomisinden baktığımızda fuzuli kullanmanın çok büyük problemleri var. Çünkü ilaçların hepsi yurt dışı kaynaklı. Ödediğimiz her ilaç için aslında yurt dışına milli servetimiz gidiyor. Eğer vatandaşları uyarmayı ve bilinçlendirmeyi becerebilirsek, hem vatandaşa hem de devlete ciddi katkı sağlayabiliriz diye düşünüyorum” diye konuştu.

“VATANDAŞLAR BİLİNÇLENİRSE İLAÇ İSRAFININ ÖNÜNE GEÇİLEBİLİNİR”
Vatandaşların ilaç kullanım konusunda da bilinçsiz olduklarını dile getiren Yenilmez, konuyla ilgili şunları söyledi:
“Bu problem vatandaşın bilinçlendirilmesi ile giderilebilinir. Biz yıllardır katıldığımız programlarda bunu dile getiriyoruz, ama daha fazlasını yapmamız gerekiyor. Vatandaşlara broşürler ve eğitimler vermemiz gerekiyor. Vatandaşlara doktorun yazdığı ve eczanelerden aldıkları ilaçları kullanmaları gerektiğini öğretmemiz lazım. Bunu öğretirsek, sorunun bence yüzde 90 üstesinden gelmiş oluruz. Vatandaş bilinçlenirse doktora her ilacı yazdırmak için baskı yapmaktan vazgeçer. Komşusunun, eşinin dostunun verdiği ilacı almaktan vazgeçer. Doktora gerçekten muayene olur. Doktorda ona gerekli ilacı verir. Tedavi boyunca verilen ilacı düzgün kullanırsa ilaç israfında da sıkıntı kalmaz diye düşünüyorum.”

“MİADI GEÇMİŞ İLAÇLAR ZEHİRE DÖNÜYOR”
Yenilmez, evlerde bulunan ilaçları imha etmek isteyen vatandaşların izledikleri yolların yanlış ve tehlikeli olduğuna dikkat çekerek, “Sağlık Müdürlüğü Eskişehir’de eczane açmıştı. Vatandaşlar elinde bulundukları ilaçları getirip oraya veriyordu. Bizler de elimizde ki ilaçları oraya veriyorduk. Ancak Sağlık Bakanlığı tarafından çıkarılan Genelgeyle ilaç toplama işini tamamen bitirdi. Artık ilaçlar toplanmıyor. İlaçlar vatandaşların evlerinde birikiyor. Bunun da bir tehlikesi var. Vatandaşın miadı dolmuş ilaçları lavaboya, tuvalete ya da çöpe atmak gibi bir huy var. Buradan da bu ilaç doğaya karışarak bir zehir haline geliyor. İlaç dediğiniz aslında bir kimyasal madde. Bir proje hazırlığı içindeyiz. Evlerden ve eczanelerde bulunan miadı geçmiş ilaçları toplamak istiyoruz. Bunların sadece Kocaeli’nde imhası yapılan birimi var. Oraya gönderip imha ettirmek istiyoruz ki, en azıdan doğayı kirletmesini önleyelim” diye konuştu. 

AYDIN SARIOĞLU
ESKİŞEHİR 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yozgat Depremden etkilenen Yozgat’ta 200’ün üzerinde ev ve ahırda hasar oluştu Tokat’ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki depremin ardından Yozgat’ın Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde 200’ün üzerinde ev ve ahırda hasar oluşurken vatandaşlar geceyi evlerinin bahçelerinde geçiriyor. Tokat’ın Sulusaray ilçesinde saat 18.11 sıralarında meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki sarsıntı, Yozgat merkez ve ilçelerinde de hissedildi. Özellikle Kadışehri ilçesinde ve köylerinde hissedilen deprem nedeniyle vatandaşlar büyük panik yaşadı. Özellikle Kadışehri ilçesine bağlı Gümüşsu, Elmalı Çiftliği, Halı köy ve Yeltenli köylerinde deprem nedeniyle evlerde ve ahırlarda hasar oluştu. Evleri zarar gören vatandaşlar geceyi evlerinin bahçelerinde geçirirken jandarma ekipleri de artçı sarsıntıların devam ettiğini ve vatandaşların geceyi evlerinde geçirmemeleri konusunda uyardı. Sokaklara çıkan vatandaşlar, evlerinin bahçelerinde ve uygun arazilerde ateş yakarak ısınmaya çalışırken geceyi dışarıda geçireceklerini ifade ettiler. Öte yandan Yozgat Valiliğince sarsıntıdan etkilenen Aydıncık, Kadışehri ve Çekerek ilçelerinde eğitim ve öğretime bir gün süre ile ara verildiği duyuruldu. Geceyi sokakta geçiren vatandaşlardan Nazlı Doğan, "Önce bir gürültü geldi. Daha sonra sallanmaya başladı. Çocuklarımı yanıma aldım ama dışarı çıkamadım. Ayaklarımın bağı çözüldü. Sonra küçük oğlumu alıp dışarı çıkabildim. Şok oldum, çok şiddetliydi. Evimiz küçük bir hasar aldı, ahırımızda hasar var, hayvanlarımız dışarıda." dedi. Hacı Ahmet Gün de deprem dolayısıyla evlerinde hasar olduğunu söyleyerek, “Tavanlar kırıldı. Deprem olduğunda ben balkondaydım. Sallantı başladı. Tavanlar düşmeye başladı." şeklinde konuştu.