GÜNDEM - 22 Ocak 2018 Pazartesi 17:41

İsrail’de gözaltına alınan Türk işadamları yurda döndü

A
A
A
İsrail’de gözaltına alınan Türk işadamları yurda döndü

Kudüs’te Türk Bayrağıyla fotoğraf çekindikleri için İsrail polisi tarafından gözaltına alınan Türk iş adamları, serbest bırakılmalarının ardından yurda döndü. İsrail’de yaşadıkları psikolojik baskıyı anlatan iş adamları, “Pantolonumuzu çıkartmamıza kadar zorladılar, dedemizin ismini de sordular” dedi.

Kudüs'te Cuma Namazı sonrasında Türk Bayrağı açtıkları için İsrail polisi tarafından gözaltına alınan Kayserili iş adamları Celal Hasnalçacı, Nedim Olgunharputlu, Fatih Çelik, Ahmet Yurtlu, Necati Ayrancı ve Şaban Andaç öğlen saatlerinde serbest bırakıldı. Yaşanan gelişmenin ardından Türk iş adamları, Türk Hava Yolları’nın tarifeli seferiyle gece saatlerinde İstanbul’a geldi.

10 saat nezarette beklettiler

Atatürk Havalimanı’nda kendilerini görüntüleyen basın mensuplarına Kudüs’te yaşadıklarını yaşananları aktaran Kayserili iş adamı Nedim Olgun Harputlu, “Türk Bayrağı ile fotoğraf çekmenin yasak olduğunu söylediler. Önce küçük bir toplanma karakoluna götürdüler ve orada üzerimiz aradılar, silah var mı diye baktılar. Orada da psikolojik baskı başladı ‘Welcome to İsrail’ dediler. Bize bağırarak konuştular, konuşmayın, oturun, çekilin kenara gibi psikolojik baskılar uyguladılar. Bayrakla fotoğraf çekinmek yasak dediler, sonradan öğrendik ki yasak değilmiş. Bize orada kanunsuz, hukuksuz, hukuksuzlukta sadece sorgulama esnasında değil, sonuna kadar. Saat 13.00’te aldılar, gece 11.00’e kadar bizi nezarethanede tuttular” dedi.

Havalimanında ‘pantolonunuzu çıkartın’ talebi

Kendilerine uygulanan psikolojik baskının havalimanında devam ettiğini söyleyen Olgun Harputlu “Akşam havalimanına geldiğimiz de pantolonumuzu çıkartmamıza kadar zorladılar. En ufak ayrıntıya kadar bezdirici, zorlayıcı aramalar yaptılar. Ayakkabılarımızı ve cebimizde ne var yok çıkardık. Valizlerimizi döküp içini aradılar, hassas aletlerle araştırmalar yaptılar. Biz burayı da geçti, problem kalmadı dedik” diye konuştu.
Dedelerinin ismini bile sordular
Pasaport noktasında alışılmadık sorular sorulduğunu da ifade eden Olgun Harputlu, “En son pasaport kontrolde, normal vatandaşların rahat rahat geçtiği yerde bize bir daha zorluk çıkarttılar. Baba isminin yanı sıra dede ismini de sordular. Sonra bizi aldılar ve bir kenara götürdüler, orada da 15-20 dakika daha ayakta bekledik. Mail adresimizi, telefon numaramızı yazmamızı istediler. Sorgu sual yok sadece psikolojik baskı, bekletiyorlar, beklettiler. Uçağı kaçırma noktasına getirttiler. Türk Hava Yolları sağ olsun bizi almadan gitmedi. Çok şükür ülkemize geldik” şeklinde konuştu.

“Bütün Türk insanın en az bir defa bu yıl gitmesi gerekiyor”

İsrail polisi tarafından tutuklanan diğer bir iş adamı Celal Hasn Alçacı ise, “Mescid-i Aksa bizim ata yadigarımız, evimiz. 400 sene orada hizmet etmişler ve Allah razı olsun onlardan ki bıraktıkları eserler bugüne kadar duruyor. Yani Kanuni Sultan Süleyman döneminde yapılmış kaleler ve camiler halen aynen duruyor. Demek ki o yerler bizim. Bütün Türk insanın en az bir defa bu yıl gitmesi gerekiyor. Çünkü tek tedirgin oldukları şey, neden Türkler çok gelmeye başladılar? Neden geliyorsunuz, size bir şey mi diyorlar diye özellikle bu konuda ikaz ettiler. Hayır biz buraya daha çok geleceğiz. Orası bize hem Allah-u Teala’nın 3 mescitten birisi dediği yer, hem en büyük bizim değerimiz, hemde olmazsa olmazlarımızdan bir yer” diye konuştu. 

Ferhat Yasak - Mehmet Başa 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."