GÜNDEM - 28 Ocak 2015 Çarşamba 18:06

‘İstanbul, savunma sanayi için kilit bir role kavuşacak’

A
A
A
‘İstanbul, savunma sanayi için kilit bir role kavuşacak’

İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, 'Savunma sanayinde yerlilik oranı 15 yılda iki kat arttı. Bürokrasi ile özel sektörün yoğun bir işbirliği ve iletişim içinde olması çok önemli' dedi.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi, Ocak ayı olağan toplantısını “Savunma Sanayisinde Kendine Yeterli Bir Türkiye Vizyonu ve Bu Alandaki Gelişmelerin Ekonomimize ve Geleceğimize Katkıları” başlıklı ana gündemi ile bugün gerçekleştirdi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıya, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ile birlikte Sivas Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyeleri de konuk olarak katıldı.

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan, güvenlik ve yeni savaşlar endişesinin Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyada giderek arttığı bir dönemde, savunma sanayimizin milli tank projesi ALTAY, savunma helikopteri ATAK, gemi projesi MİL-GEM ve yerli insansız hava aracı ANKA gibi büyük başarılara imza attığını söyledi. Dünyanın en büyük 100 savunma sanayi firması içerisinde yer alan Aselsan ve Tusaş gibi firmalar, KİT’ler ve özel sektör firmalarıyla yerli savunma sanayi üretiminin küresel arenada büyümeyi sürdürdüğüne işaret eden Bahçıvan, bu büyümede yerli ve kaliteli ürün kullanımının önemine dikkat çekti.

Bahçıvan, “Savunma sanayi cirosu son dört yılda yüzde 65’in üzerinde arttı ve 2013’te 5,1 milyar dolara, ihracat 1,6 milyar dolara yaklaştı. Net ihracatçı olan, cari açığa olumlu katkı yapan sektörde 15 yıl öncesinde yüzde 25’in altında olan yerlilik oranı da bugün yüzde 55’e kadar yükseldi. Bu noktada savunma sanayi bürokrasisi ile özel sektörümüzün birbirini tamamlayan unsurlar olarak, yoğun bir işbirliği ve iletişim içinde olmaları büyük bir önem taşıyor. Milli Savunma Bakanlığı bütçesine baktığımızda, yaklaşık 22 milyar TL olan 2014 bütçesinin yüzde 41'ini mal ve hizmet alımı giderleri oluşturmuş. Bu alandaki imkanları sanayicilerimizin iyi değerlendirebilmesi için doğru ve bilinçli bir yönlendirmeye ihtiyaç var” dedi.

“İSTANBUL SAVUNMA SANAYİNDE KİLİT ROL OYNAYACAK”
Savunma sanayinin Türkiye’nin endüstriyel gelişimi için de önemini vurgulayan Bahçıvan, “Sektörü yalnızca silah-mühimmat, askeri araç üretimi olarak değil, savunma ile ilgili ihtiyaçların karşılanması için yürütülen ticari, Ar-Ge ve bina inşaat faaliyetleri, gıda, giyim, sağlık, lojistik gibi çok daha geniş alanı kapsayan bir organizma olarak düşünmeliyiz.

Bu kapsamda İstanbul da nitelikli insan gücü, sayısı 40’ı geçen üniversiteleri ve sayıca en çok Ar-Ge merkezi barındırması nedeniyle savunma sanayi için büyük bir role kavuşacak. İSO olarak İstanbul ve hinterlandının en önemli üretim merkezi olması için çalışmalarımız sürüyor. Firmalarımız, üşütmeyen, terletmeyen ve su geçirmeyen kumaşlarıyla giyim; her türlü iklim ve coğrafya koşullarına dayanıklı bot ve diğer ürünler; gıda; sağlık, kimya, mobilya ve tekstil gibi çok geniş bir alanda TSK ve savunma sanayimizin ihtiyaçlarını yetkinlikle karşılayacak potansiyele sahip” dedi.

“KAMU MALİYESİNDEKİ SAĞLAMLIK YATIRIMLARI DESTEKLEMELİ”
Konuşmasında Türkiye ve dünya ekonomisini de değerlendiren Bahçıvan, petrol fiyatlarında yaşanan azalmayı 2014’ün en önemli gelişmesi olarak nitelerken, bu gelişmenin küresel büyümeyi desteklemesinin beklendiğini de söyledi. Geçen yıl Türkiye’nin bütçe açığının 22,7 milyar TL’ye yükseldiğini, bununla birlikte 33,3 milyar TL olan bütçe açığı hedefinin tutturulduğunu belirten Bahçıvan, “2014 bütçe verileri, kamu maliyesinin Türkiye ekonomisinin en sağlıklı yönlerinden biri olduğunu teyit etti. Kamu maliyesindeki bu sağlamlık ve avantajın önümüzdeki dönemde sanayimizi ve yatırımları destekleyecek şekilde kullanılması, ekonomimiz ve ülkemiz için yararlı sonuçlar doğuracak” dedi.

Dünya Bankası’nın Küresel Ekonomik Beklentiler 2015 Raporu’nun, gelişmekte olan ülkelerin para ve döviz kuru politikalarını yeni ve daha zorlu mali koşullara uyarlaması gerektiğini ortaya koyduğunu hatırlatan Bahçıvan, “Türkiye’de sanayicilerimiz de muhafazakarlığı bir kenara bırakmalı. Bono, tahvil, halka arz, uzun vadeli finansman, ortaklıklar, risk yönetimi ve hedging gibi farklı araçlardan yararlanma yollarını araştırmalı ve kullanmalı” dedi.

Türkiye’de bu yıl enflasyon görünümü ve satın alım gücündeki göreli iyileşme sonucu iç talepte beklenen kademeli canlanma ile birlikte büyümenin yüzde 3,5 civarında gerçekleşmesi hedefinin makul olduğuna dikkat çeken Bahçıvan, Euro’nun aşırı değer kaybetmesinin de ihracat ve cari açık için olumsuz sonuçlar doğuracağını söyledi. Bahçıvan, Avrupa Merkez Bankası’nın açıkladığı varlık alımına dayalı parasal genişleme programının sıcak para hareketlerinde artış getirebileceğini de vurguladı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman “Deprem Sonrası Adıyaman Turizmi ve Sosyolojisi” konulu panel düzenlendi Adıyaman Üniversitesi ev sahipliğinde “15-22 Nisan Turizm Haftası” etkinlikleri kapsamında “Deprem Sonrası Adıyaman Turizmi ve Sosyolojisi” konulu panel düzenlendi. Adıyaman’ın 2023 yılı ve öncesindeki turizm karnesinin değerlendirildiği ve 2024 yılına dair beklenti ve planlamaların aktarıldığı etkinlikte panelist olarak Adıyaman Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Caner Çalışkan, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünden Kültür ve Turizm Uzmanı Mustafa Ekinci ve Park Dedeman Genel Müdürü Furkan Polat yer aldı. Vehbi Koç Konferans Salonundaki panele Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Murat Aydın, Prof. Dr. Selcen Yüksel Perktaş, İl Kültür ve Turizm Müdürü Abuzer Gelse, Üniversite Genel Sekreteri Doç. Dr. Mahmut Gürsoy, Üniversite akademik ve idari çalışanları ile öğrenciler katıldı. Moderatörlüğünü Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Kurumlar Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bekir Kocadaş’ın yaptığı panel, saygı duruşu ve okunan istiklal marşının akabinde başladı. Panelin açılış konuşmasını yapan İl Kültür ve Turizm Müdürü Abuzer Gelse, 2023 ve 2024 yıllarındaki Adıyaman turizm istatistiklerini paylaşarak, turizmin Adıyaman için öneminden bahsetti. 6 Şubat 2023 tarihli depremlerin Adıyaman‘daki turizm sektörüne önemli ölçüde sekte vurduğunu ifade eden Gelse, otel ve yatak sayısının yarı yarıya düştüğünün altını çizdi. Tüm olumsuzluklara rağmen turizm sektörünün çok hızlı bir toparlanma sürecine girdiğini söyleyen Gelse, Adıyaman’ın 2 Nisan 2023 tarihinde ilk turizm kafilesine ev sahipliği yaptığını belirtti. Müdür Gelse, “Otellerimizin deprem sonrası güvenli olmadığına dair kamuoyunda yer bulan söylentiler gerçeği yansıtmamaktadır. Tüm otellerimiz sürdürülebilir turizm sertifikasına sahip, fiziki anlamda da güvenli işletmelerdir. Bu olumsuz algıyı kırmamız gerekmektedir. Eşsiz bir turizm destinasyonuna sahip olan Adıyaman için bu süreçte tanıtım faaliyetleri açısında büyük önem taşıyor. Ama öncelikle bu şehrin insanlarının bu şehirdeki hazinenin farkına varması gerekir. Adıyaman’ın yeniden ayağa kalması için üç önemli parametre vardır. Bunlar; tarım, turizm ve teknoloji-sanayidir Bu parametreleri göz ardı etmeden şehir olarak elimizi taşın altına koymamız gerekmektedir” dedi. Adıyaman Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Çiğdem Sabbağ ise, turizmin gerek şehirler gerekse de yerel halk için önemine değinerek, Adıyaman’ın geleceği için turizm sektörünün canlanarak eski ivmesini yakalaması gerektiğine dikkat çekti. Konuşmaların ardından panelistler Doç. Dr. Caner Çalışkan, Mustafa Ekinci ve Furkan Polat sunumlarını gerçekleştirildi. Program sonunda panelistlere Adıyaman Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Aydın tarafından teşekkür belgesi takdim edildi.
Antalya Antalya’da meteoroloji uyardı, ekipler teyakkuza geçti Antalya Büyükşehir Belediyesi, Meteoroloji Bölge Müdürlüğü’nün Antalya ve ilçelerinde verdiği kuvvetli yağış ve fırtına uyarısından sonra teyakkuza geçti. Büyükşehir ve ASAT ekipleri, alt geçitler ile cadde ve sokaklardaki mazgalları temizlerken herhangi bir olumsuzluğa karşı nöbetçi ekipler oluşturdu. Meteoroloji Bölge Müdürlüğü’nün Antalya’da 20 Mart Cumartesi günü Antalya ve ilçelerinde verdiği kuvvetli yağış ve fırtına uyarısı üzerine Antalya Büyükşehir Belediyesi tüm birimleriyle teyakkuza geçti. Antalya Büyükşehir Belediyesi, itfaiye ekipleri başta olmak üzere, ASAT, Fen İşleri, Destek Hizmetleri, Zabıta, Park Bahçeler, Temizlik İşleri, Ulaşım, Sosyal Hizmetler gibi önemli birimler de nöbetçi ekipler oluşturuldu. Hatlar temizleniyor Hazırlık çalışmaları kapsamında, Düden Şelalesi’nde oluşabilecek bir taşkın riskine karşı Düden Çayı üzerinde tarımsal sulama için Altınova ve Güzeloba’da bulunan regülatörlerin kapakları, biriken su denize akıtıldı. Alt geçitler ve yol güzergahlarındaki mazgallarda ekipler temizlik çalışması yapıyor. 180 kişilik nöbetçi ekip oluşturuldu ASAT oluşabilecek kanalizasyon tıkanmaları ve su baskını ihbarlarına karşı acil müdahale ekiplerine ilave olarak, 180 kişilik nöbetçi ekip oluşturuldu. ASAT, şiddetli yağış uyarısına karşı kamyon, kepçe kanal açma kombine aracı, kuka yüksek basınçlı kanal açma araçlarını hazır bekletiyor. Büyükşehir Belediyesi, mazgallarda tıkanmalara sebep olabilecek poşet, pet şişe ve ağaç dallarının temizlenme noktasında ilçe belediyeleri de uyararak, gerekli çalışmaların yapılmasını istedi.