GÜNDEM - 18 Ocak 2018 Perşembe 00:48

İstanbul’un ilk adı Tharakion

A
A
A
İstanbul’un ilk adı Tharakion

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şevket Dönmez, İstanbul tarihinde ilk yerleşimin Yunanlılar tarafından olmadığını savundu.

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şevket Dönmez, İstanbul’un geçmiş tarihine ışık tutacak yeni arkeolojik bulgulara ulaştı. Türkiye Bilimler Akademisi Arkeoloji Dergisi’nde yayımlanan ‘Yeni Bulgular Işığında İstanbul Öntarihi’ adlı makalesinde, İstanbul’da yerleşimin günümüzden yaklaşık 6 bin yıl önceye uzandığı ve İstanbul tarihinin Byzantion’dan öncesine dayandığı bilgilerine yer verdi. Yapılan araştırmalar sonucu İstanbul tarihinin Yunanlılardan öncesine dayandığını ve Tharakion adı verilen bir yerleşim yeri olduğu belirtildi.

"İstanbul’a ilk yerleşimi kuran ve medeniyeti getiren topluluk Yunanlılar değildir’’

Yaklaşık 10 yıldır İstanbul üzerine çeşitli çalışmalar yaptığını ifade eden İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şevket Dönmez, "Çalışmalarımda İstanbul üzerine yazılmış bir kitap okuduğumda hep, İstanbul’un tarihi Byzantion ile başlar ve eski Yunanları hatırlatan yazılar olur gibi klişe ibareler görüyorum. Orta Yunanistan’dan gelmişler ve Byzantion’u kurmuşlar. Hep böyle romantik bir hikaye ile İstanbul tarihi anlatılmaya başlanır. Fakat biz arkeolojik bulguları incelemeye başladığımızda durumun böyle olmadığını fark ettik. Yaklaşık 2002- 2003 yıllarından itibaren özellikle Sultanahmet bölgesindeki arkeolojik bulgulara baktığımızda bunların günümüzden yaklaşık 6 bin yıl önceye kadar uzandığını gördük. Orada bazı insan yüzlü çömlekler gördük ve bunun üzerine çalışmalarımızı devam ettirdik. Bu sürecin aslında sürekli olduğunu ve o bölgenin hiçbir zaman ıssızlaşmadığını, her zaman insan hareketlerine maruz kaldığını ve belirli yerleşmeler olduğunu anladık. Tabi bizim bahsettiğimiz dönemde daha Ayasofya yok, Hipodrom yok, Sultanahmet Camii yok ve orası insan yerleşimine uygun boş bir arazi’’ dedi.

‘‘İstanbul’da yerleşim Byzantion’dan daha önce başladı’’

‘‘ Bu araştırmaların üzerine 658 yılında Byzantion başladığı iddia edilen bu yerleşim ilişkilerini inceledim" diyerek sözlerini sürdüren Dönmez, ‘‘Yunanlardan önce olan bu yerleşimin de Byzantion’dan çok daha önce tarihlenmesi gerektiğini anladım. Bu varlığını fark ettiğim eski yerleşme ile Milattan Önce 658’de kurulan Byzantion’un ilişkisini irdelediğimde İstanbul yerleşiminin daha önce başladığını fark ettim. Bir takım çengelli iğneler, Yunanlılara ait olmayan çanak çömlek parçalarının bulunduğunu gördüm. Bunlar bizlere eski bir yerleşimin hatıraları ve arkeolojik kimlikleriydi. Daha sonrasında bu eski yerleşimin adını öğrenmek üzerine araştırmalara başladım ve İstanbul ile ilgili antik kaynakları taradım. Bu çalışma esnasında İstanbul ile ilgili yazılmış, İstanbul’un adı geçen bazı kaynaklarda Tharakion isminde bir yer isminin, meydan isminin varlığına rastladım’’ ifadelerini kullandı.

‘‘Tharakion’un kapısının Tharakion adı verilen bir yerleşmeye açıldığını düşünüyoruz’’
Bu araştırmaların öncesinde Tharakion isminde herhangi bir yerleşime, mevki ya da ırmak adına rastlamadığını belirten Dönmez, ‘‘Bunun ne olduğunu araştırdım ve bir Tharakion kapısı olduğunu fark ettim. Bu kapı bugün Ayasofya ile Aya İrini arasındaki Bab-ı Humayun’un olduğu yere denk geliyor. İncelediğim On Binlerin Dönüşü adlı bir eserde Tharakion meydanından ve orduların toplandığı büyük geniş bir meydandan bahsediliyor. Tarihi yarımada da bu kadar geniş bir meydanın olabileceği tek yer Sultanahmet ve Ayasofya düzlüğü. Bu meydan ve kapıyı birleştirince sanki İstanbul Byzantion hatırasında yaşamış Tharakion isminde bir yerleşmenin olabileceğini düşünmeye başladık. Tabi Tharakion kapısı önemli çünkü eski yerleşimlerde kapılar gidilecek yerin ismini alır. Örneğin Edirnekapı, Edirne’ye giden yolun başlangıcındadır. Bu bakımdan Tharakion da muhtemelen Tharakion adı verilen bir yerleşmeye açılıyordu ve çok da uzak olmayan bir yerleşmeydi’’ diye konuştu.

‘‘Daha derin arkeolojik çalışmalar ve kazılar yapılması gerek’’

İlk defa İstanbul tarihinde Yunan öncesi bulguların bir arkeolojik kimlik kazanmaya başlandığını ve tarihsel coğrafya anlamında da bir bütünlüğe ulaştığını ifade eden Dönmez, ‘‘Tharakion yerleşmesi tam nerededir onu bilmiyoruz ama yerini tahmin ediyoruz. Bu yerleşimin Byzantion ile olan ilişkisini tarihsel süreç ile ilişkisini anlamak için mutlaka daha derin arkeolojik çalışmalar ve kazılar yapılması gerek. Bu süreçte biz Byzantion tarihinde Tharakion ismini izleyebildiğimize göre, muhtemelen Byzantion genişlediğinde bu Tharakion yerleşmesi de kentin herhalde önce bir mahallesi oldu sonra bir meydana dönüştü. Bu İstanbul tarihi için önemli bir gelişme. Çünkü bu güne kadar bize hep İstanbul Tarihinin hep Yunanlılarla başladığı anlatıldı ama bize bunun arkeolojik bulgularını çok sunamadılar. Şimdi bir takım arkeolojik bulgular da var, bunlar üzerine de çalışıyoruz. Bu daha çok romantik bir söylem, bizlere İstanbul’un Arkeo politikasını şekillendiren bir söylem. Yani arkeolojiyi politik amaçlar doğrultusunda kullanmak ve güncel politikayı şekillendirmek olarak tanımlanabilir’’ ifadelerini kullandı.

‘‘İstanbul’u kuran ilk insanlar yerli ve bu toprakların insanları’’

İstanbul’un tarihinde her zaman Yunan varlığının olduğunu fakat İstanbul’a ilk yerleşimi kuran, ilk medeniyeti getiren topluluğun Yunanlılar olmadığını belirten Dönmez, "Bu coğrafya çok özel ve stratejik bir coğrafya, her zaman bu coğrafyada insanlar vardı. Tharakion ismi de bu İstanbul’u kuran ilk insanların yerli olduklarını, bu toprakların insanları olduklarını ve Trakyalı olduklarını gösteriyor. Bu bakımdan İstanbul tarihi için önemli bir keşfin eşiğindeyiz gibi görünüyor. Artık biz İstanbul tarihinin Byzantion ile değil daha erken bir yerleşmeyle başladığını ve bu tartışmaların artık başlaması gerektiğini düşünüyoruz. İstanbul ile ilgili bu Tharakion çalışma Türkiye’nin tek ulusal akademisi olan Türkiye Bilimler Akademisi’nin arkeoloji dergisinde yayınlandı. Uluslararası bir dergidir bunu burada yayınlamamızın sebebi, bu durumun bilim dünyasında tartışılmaya başlanması gerektiğini anlatmaya çalışmamızdır. İstanbul tarihine artık yeni bir sayfa açılması gerektiğiyle ilgili bilimsel düşüncelerimizdir'' diye konuştu. 

Fethiye Mutaf - Emrah Kuş
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa’da Asayiş ve Güvenlik Değerlendirme Toplantısı yapıldı Manisa Valisi Enver Ünlü, Asayiş ve Güvenlik Değerlendirme Toplantısında 1 Mart-15 Nisan 2024 tarihleri arasında Manisa’da Emniyet ve Jandarma teşkilatı tarafından gerçekleştirilen çalışmalar ve operasyonlara ait verileri paylaştı. Manisa’da Vali Enver Ünlü başkanlığında Manisa İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Zafer Tombul ve Manisa İl Emniyet Müdürü Fahri Aktaş’ın katılımıyla Asayiş ve Güvenlik Değerlendirme Toplantısı düzenlendi. Düzenlenen toplantının ardından Manisa’da Emniyet Müdürlüğü ve Jandarma Komutanlığı teşkilatı tarafından gerçekleştirilen çalışmalar ve operasyonlara ait verileri düzenlenen değerlendirme toplantısında paylaşan Vali Ünlü, “İlimiz genelinde huzur ve güven ortamını korumak, sizlerin can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla çalışmalarımız titizlikle sürdürülmektedir. Manisa’nın huzuru için; asayiş, terör, organize suçlar, kaçakçılık ve narkotik olaylarına karşı önleyici ve caydırıcı tedbirleri almak, suç işleme amacındakileri engellemek, aranan şahısların yakalanması ve suç delillerinin ele geçirilmesi, trafik uygulamaları konularında çalışmalarımız devam etmektedir. Bu çalışmaların temel hedefi, İlimiz genelinde huzur ve güven ortamını korumak, sizlerin can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Bu sebeple her zaman görev başında olan kolluk kuvvetlerimiz Ramazan Bayramı süresince de; asayiş hizmetlerinde 4 bin 965 personel, 848 asayiş ekibi, 44 motosiklet, 32 drone, 11 dedektör köpek ile, trafik hizmetlerinde ise 678 personel, 8 mobil radar aracı, 6 drone ve 1 cayrokopter ile sahada görev yapmışlardır. Ayrıca 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde İlimiz genelinde bin 198 okul ve binada kurulan 3 bin 825 sandıkta 1 milyon 113 bin 141 seçmenin oylarını huzur ve güven ortamında kullanabilmeleri için tüm tedbirler alınmış, bu amaçla 5 bin 298 kolluk kuvveti sahada görev yapmıştır. Alınan tedbirler, siyasi partilerimizin ve vatandaşlarımızın göstermiş olduğu olgun tutum sayesinde 31 Mart Mahalli İdareler seçimleri ilimizde huzur ve güven ortamı içerisinde geçmiş, ilimiz genelinde önemli bir olay yaşanmamıştır. Görev süresi sona eren belediye başkanlarımıza ilimiz için yapmış oldukları çalışmalardan dolayı teşekkür ediyor; yeni ve yeniden seçilen belediye başkanlarımıza görevlerinin hayırlı olmasını dileyerek çalışmalarında başarılar diliyorum” dedi. “Huzurumuzu bozmak isteyen karanlık odaklarla mücadelemiz devam edecektir” Manisa İl Emniyet Müdürlüğü ve Manisa İl Jandarma Komutanlığına bağlı ekiplerle operasyonların devam edeceğini söyleyen Vali Ünlü, “Huzurumuzu bozmak isteyen tüm karanlık odaklarla mücadelemiz aralıksız ve kararlılıkla devam edecektir. Emniyet ve Jandarma Teşkilatımız ile birlikte bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada özveriyle 7 gün 24 saat esasına göre çalışmaya devam edeceğiz. Bu kapsamda, 1 Mart- 15 Nisan 2024 tarihleri arasında ilimizde yapılan bazı çalışmalarla ilgili bilgileri sizinle paylaşmak istiyorum. İlimizde 1 Mart- 15 Nisan 2024 tarihleri arasında 408 bin kişi sorgulanmış, bin 926 kişi yakalanmış, 571 şahıs gözaltına alınmış, 575 şahıs tutuklanmıştır. Güvenlik birimlerimizce yapılan çalışmalarda yakalaması bulunan ve aranan 813 şahıs da yakalanarak adli makamlara sevk edilmiştir. 1 Mart- 15 Nisan 2024 tarihleri arasında ilimizde 286 yaralamalı kaza meydana gelmiş, bu kazalarda 463 kişi yaralanmıştır. Ayrıca meydana gelen 9 ölümlü kazada ne yazık ki 12 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Bu sebeple vatandaşlarımızın can güvenliğini sağlamak, trafik kazalarının önüne geçmek, sürücü ve yolcuları bilgilendirmek, kurallara uymayanları tespit ederek gerekli işlemleri yapmak üzere trafik ekiplerimiz tarafından yapılan denetimler sonucunda; 376 bin 511 araç sorgusu yapılmış, 3 bin 555 araç trafikten men edilmiştir. Ayrıca okul ve işçi servislerinde 7 bin 790 araç denetlenmiş, kurallara uymadığı tespit edilen 382 araca işlem yapılmıştır. Bir diğer önemli başlığımız ise uyuşturucu tacirleri ile mücadeledir. Bunun için var gücümüzle çalışıyoruz. Manisa’da zehir tacirlerine göz açtırmıyor, gençlerimizin zehirlenmesine asla müsaade etmiyoruz. Bu sebeple zehir tacirlerinin her daim enselerindeyiz. Zehir tacirleriyle mücadelede 1 Mart- 15 Nisan 2024 tarihleri arasında ilimizde 129 narkotik operasyonu yapılmış, yapılan çalışmalarda bin 815 adet narkotik ilaç, yaklaşık 2 milyon 322 bin adet dolu ve boş makaron, 1 kilo 548 gram metamfetamin, 19 kilo 333 gram uyuşturucu madde ele geçirilmiştir. Yine Manisa’nın huzuru, Türkiye’nin huzuru için eli kanlı terör örgütlerine yönelik operasyonlarımız da devam etmektedir. Bu kapsamda ilimizde FETÖ, PKK, DEAŞ gibi terör örgütlerine yönelik yapılan 12 operasyonda 15 şahıs yakalanmış, 9 şahıs tutuklanmıştır. 7 gün 24 saat boyunca şehrimizin her köşesinde görev yapan güvenlik birimlerimiz asayiş operasyonlarında ise 226 adet ruhsatsız tabanca, av tüfeği ve kuru sıkı silah, bin 474 adet farklı şekillerde fişek ele geçirmiştir. Kaçakçılık operasyonları kapsamında ise ilimizde 1 ton 142 kilo tütün, 561 paket sigara, 2 bin 100 şişe alkol, 174 litre alkol, 5 bin 800 litre kaçak akaryakıt ele geçirilmiştir. Ayrıca tarihi eser kaçakçılarına yönelik yapılan operasyonlarda 133 adet tarihi eser ve 146 adet sikke yakalanmıştır. Kadınların ve çocuklarımızın maruz kaldığı veya kalabileceği sözlü, fiziksel şiddet ve taciz gibi eylemler karşısında onları korumak üzere devlet olarak her zaman yanlarındayız. Bu amaçla şiddet olaylarında olaya hızlıca müdahale edebilmemizi sağlayan KADES uygulaması hakkında da 26 bin 368 kişiye bilgi verilmiştir” ifadelerini kullandı. 4 yıldır düzenlenemeyen Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali’nin huzurla gerçekleştirilebilmesi için gerekli tedbirlerin alındığını belirten Vali Ünlü, “Pandemi ve geçen yıl yaşadığımız deprem felaketi sebebiyle 4 yıldır gerçekleştiremediğimiz UNESCO’nun Dünya Somut Olmayan Kültürel Miras Listesinde yer alan Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali’nin 484’sünü kutlayacağız. 23 - 28 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek olan Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali için ilimizde hazırlıklar devam ederken güvenlik birimlerimizde hem Manisalıların hem de yurtiçi ve yurt dışından gelecek olan misafirlerimizin huzur ve güvenliği için, Mesir Festivalini yıllar sonra büyük bir coşkuyla doyasıya kutlamamız için gerekli tüm tedbirler alınmıştır. Kolluk kuvvetlerimiz festival süresince mesai mefhumu gözetmeksizin çalışarak festivalin huzur ve güven ortamı içerisinde geçmesi için çalışacaktır. Bu bilgiler ışığında Manisa’mızda huzuru ve asayişi tehdit eden tüm odaklarla mesai mefhumu gözetmeksizin, yılmayan bir azim ve kararlılıkla mücadele edeceğimizi belirtmek istiyorum. Bu vesile ile Manisamızın huzuru için emek sarf eden bütün mesai arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” dedi.