GÜNDEM - 11 Aralık 2017 Pazartesi 01:16

İstanbul’un tarihi çeşmeleri bakımsızlıktan kurudu

A
A
A
İstanbul’un tarihi çeşmeleri bakımsızlıktan kurudu

Birçok medeniyete ev sahipliği yapan megakent İstanbul’da, pek çoğu özenli el işçiliğine sahip olan tarihi çeşmeler, yıkık dökük bir halde ihya edilmeyi bekliyor.

Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu’na ev sahipliği yapan İstanbul’un özenli el işçiliğine sahip yüzlerce yıllık tarihi çeşmeleri bakımsızlıktan kurudu. Büyük çoğunluğu sanat eseri niteliğine sahip işlemelerle bezenmiş çeşmeler, ilgisizlik ve bakımsızlık sebebiyle var olma mücadelesi veriyor. Ağırlıklı olarak tarihi yarımadanın yanı sıra Üsküdar, Beşiktaş, Eyüp ve Beyoğlu'nda bulunan çok sayıdaki tarihi çeşme, bakımsızlık sebebiyle unutulmaya yüz tutmuş bulunuyor. 1729 yılında yaptırılan Üçüncü Ahmed Sebili ve Meydan Çeşmesinin yalakları seyyar satıcıların ürünlerini yerleştirdiği depo olarak kullanılırken; Gülhane’de bulunan Birinci Abdülhamit Sebili, 146 yıllık Pertevniyal Valide Sultan Çeşmesi ve sebili, Horhor Çeşmesi (Kemankeş Ahmet Ağa Çeşmesi) ve 1681 tarihinde yaptırılan Mihrimah Sultan çeşmesi ilgisizlikten kuruyan çeşmeler arasında yer alıyor.

"Kimisi hatıra döktürüyor, kimisi metallerle çivi yazısı yazıyor, kimisi spreyle yazıyor"
Tarihçi-Yazar İsmail Yağcı, bazı çeşmelerin su teknelerine çöp atıldığı için beton ile doldurulduğunu belirterek, "Düşünebiliyor musunuz, Topkapı Sarayı’nın giriş kapısı Bâb-ı Hümâyûn’un yanındaki inci gibi duran Üçüncü Ahmed Çeşmesi’nin su tekneleri oralarda topaç satanların zula yeri. Ellerindeki mal bittikçe gidip oradan alıyorlar. Biz orada turizmin başı olan bir eserin çeşmesinin su teknesini koruyamıyoruz. İsteyen istediği şeyi yazıyor; kimisi hatıra döktürüyor, kimisi metallerle çivi yazısı yazıyor, kimisi spreyle yazıyor. Bazı belediyeler çeşmelerin su teknelerine atılan malzemelerden çöpçüler bıktığı için oralara beton dökmüşler. Mermer tekneler betonla dolu. Niye? ‘Ne yapalım efendim çok pis oluyor, koruyamıyoruz’ diyorlar. Ecdadımız bunu yapmış mı yapmış, korumuş mu korumuş, bunların hepsinden su akıtmış mı akıtmış. Şimdi niye su akıtmıyorsunuz?” diye konuştu.

İstanbul’un tarihi çeşmeleri bakımsızlıktan kurudu

“Sebiller gazete ve tütüncü büfesi olarak kullanılıyor”
Osmanlı Devleti’nin ekonomik açıdan güçlü olmadığı dönemlerde bile insanlara suyu kaynağından ulaştırdığını ifade eden İsmail Yağcı, şöyle konuştu: "Sadece çeşmeler değil, sebiller de var. Bugün sebillerin en masumu vakıf zeytinyağları satan yerler halinde kullanılıyor. Geri kalanı gazete büfesi, tütüncü büfesi olarak kullanılıyor. Niye böyle? Oradaki sebilden su verilecek. Osmanlı o dönemde ekonomisi çok güçlü olmadığı halde insanlara bedava memba suyu içiriyordu. Biz şimdi bir isimli suyu almak için yarım kiloluk pet şişede bir buçuk lira para veriyoruz. Gelen insan cebinde para yoksa susuz mu kalsın?”.

“Bilgisayar var ama şuurda, bilinçlenmede eksiğimiz var”
Çevre bilinci hususunda eksikliklerin olduğunu ifade eden Tarihçi-Yazar Yağcı, Milli Eğitim Bakanlığı’na bu konuda çok görev düştüğünü vurgulayarak, “Dolayısıyla ecdadın bize bıraktıkları kendi kendini ayakta tutacak yerlerdir ama biz takipçisi olan torunları görevimizi yapamıyoruz. Yani nöbetimizde dikkatli değiliz. Bunun için de belediyelere de, okullara da, Milli Eğitim Bakanlığı’na da çok görev düşüyor. Tarihi, çevreyi okutması lazım. İlçe ise ilçenin tarihini, sonra ilinin, sonra bölgenin, sonra da bütün Türkiye’nin tarihini biz gençlere okutursak çeşmenin yanından geçerken gelip taşla kırmaya çalışmaz. Ellemez, elleyeni de ikaz eder. Bu bilgiyi geliştirmiyoruz. Tamam, bilgisayar var ama şuurda, bilinçlenmede eksiğimiz var. Bunlar da giderilirse bu çeşmelerimiz güzel bir hale gelir” dedi. 

Rıfat Fırat - Fatih Gavuz

İstanbul’un tarihi çeşmeleri bakımsızlıktan kurudu

İstanbul’un tarihi çeşmeleri bakımsızlıktan kurudu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Muratpaşa’da DJ’lik kursuna yoğun ilgi Antalya’da Muratpaşa Belediyesi, son yıllarda eğlence sektöründe giderek popülerleşen disc jockey (DJ) mesleğinin meraklılarına Türkan Şoray Kültür Merkezi’nde ücretsiz bir kurs başlattı. Muratpaşa Belediyesi, hobi ya da bir iş kolu olarak DJ’likle ilgilenmek isteyenlere Türkan Şoray Kültür Merkezi’nde ücretsiz kurs düzenlemeye başladı. DJ Daraske ismini kullanan Murat Aydın’ın eğitimini verdiği kursta, kursiyerlere başlangıç seviyesinde DJ’lik bilgileri verildi. Eğitmen Aydın, bundan 2 yıl önce Muratpaşa Belediyesi’nin katkılarıyla bir kez daha ücretsiz kurs açtıklarını söyledi. Aydın, sertifikalarını alan 35 öğrenciden 25’inin aktif olarak DJ’liğe devam ettiğini belirtti. Kursta; armoni, elektronik dans müziklerinin bölümleri gibi temel düzeyde bilmeleri gereken bilgileri verdiklerini aktaran Aydın, kursun devamında pratik üzerine yoğunlaşacaklarını ifade etti. İki arkadaşıyla Antalya Ritim Grubu’nda müzik yaptıklarını söyleyen Hatice Şahin Eşkiler arkadaşlarıyla hobi olarak eğitime katıldıklarını belirtti. Heykeltıraş Seyhan Erdem ise müzik öğrenmek için katıldığını belirttiği kurs için şunları söyledi: “Geçmiş yıllarda manuel müzik çalardık. Aradan 20 yıl geçti, her şey dijitalleşti. Hevesimizi tekrar devam ettirelim dedik. Teorik olarak hemen hemen her şeyi hallettik. Ses uyumu, notaların uyumu, armoni uyumu, yapacağımız işin genel tanımına hakim olduk. Bundan sonra pratiklere geçeceğiz. Onu bekliyoruz heyecanla.”
Zonguldak Devrek Meslek Lisesi binası yenilendi Devrek Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi binası yenilenerek yeniden eğitim ve öğretim hizmetine açıldı. Zonguldak Devrek ilçesinde faaliyet gösteren Devrek Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi binası yenilenerek yeniden eğitim ve öğretim hizmetine açıldı. Yaklaşık bir yıl tadilatta kalan ve Karadeniz Teknik Üniversitesinin deprem tetkik raporu ve Milli Eğitim Bakanlığı İnşaat ve Emlak Genel Müdürlüğünün yazıları doğrultusunda yazılan Zonguldak İl Milli Eğitim Müdürlüğünün yazılarına istinaden, “Deprem Güçlendirme” kapsamına alınan Devrek Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, fen ve teknik kurallarına uygun bir şekilde boşaltılmış ve bu süre içerisinde öğrencilerin bir kısmının atölye binasında bir kısmının da yakın bölgede derslik durumu müsait olan okullarda eğitim öğretime devam etmesi sağlanmıştı. Konu ile ilgili olarak İl Milli Eğitim Müdürlüğü yöneticilerince ve İl Özel İdaresi yetkililerince ihale iş ve işlemleri yürütülmüş ve yüklenici firma tarafından inşaat ve imalat çalışmaları tamamlanmış ve akabinde İl Özel İdaresi Teknik Personellerince geçici kabulü yapıldı. İlçe Milli Eğitim Müdürü Ercan Kahya yeni binasında eğitime başlayan MTAL’yi ziyaret ederek yönetici, öğretmen ve öğrencilere hayırlı olsun temennisinde bulunarak,” “Sevgili arkadaşlarım ve gençler yenilenmiş okul binamız hayırlı olsun. Kamu mallarını en güzel, en verimli ve en etkin bir şekilde kullanacağımıza dair inancım tamdır. Güçlendirme sürecinde bizden yardımlarını esirgemeyen İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İl Özel İdaresi, Devrek AİHL ve Kız AİHL yönetici ve personeline teşekkür ediyor, yeni yuvamızın Devrek eğitim camiamıza da hayırlı olsun” diye konuştu.
Antalya Antalya’da yerli nohut üretimi için protokol imzalandı Antalya Ticaret Borsası (ATB), Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (BATEM) ile “Yerli Nohut Gen Kaynağımızdan Yemeklik ve Leblebilik Çeşitlere Projesi”nin hayata geçirilmesi için protokol imzaladı. ATB, BATEM) ile “Yerli Nohut Gen Kaynağımızdan Yemeklik ve Leblebilik Çeşitlere Projesi”nin hayata geçirilmesi için protokole imza attı. Antalya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır ile BATEM Müdürü Dr. Abdullah Ünlü’nün imzaladığı protokol töreninde, ATB Meclis Üyesi Ahmet Yılmaz, BATEM Müdür Yardımcıları Mustafa Soysal ile Doç. Dr. Cengiz Erdurmuş da hazır bulundu. ATB Başkanı Çandır, yeni nohut çeşitlerinin adaptasyonu, yayımı ve bölgesel çeşit geliştirilmesi amacıyla protokol hazırladıklarını belirterek, “Protokol kapsamında yürütülecek projede nohutta yerli gen kaynaklarımız kullanılacaktır. Çünkü yerli gen kaynaklarımız, ülkemiz tarımının sigortasıdır” dedi. Proje ile nohut üretiminin artması, yerinde istihdama katkı sağlanması, katma değerli ve sürdürülebilir üretimin sağlanması, kaliteli protein ve karbonhidrat kaynağına ulaşılmasını hedeflediklerini kaydeden Çandır, “Elmalı’da nohut bitkisini seçmemizin nedeni, Elmalı’nın uzun yıllardır ülkemiz nohut üretiminde lider konumda olmasına rağmen son yıllarda bu konumunu kaybetmiş olmasıdır. Her geçen gün azalan nohut üretiminde birim alanda elde edilen verimi artırmak, ticareti geliştirmek en büyük hedefimiz. Oluşturulan Ar-Ge’nin üretime ve ticarete dönüşmesini diliyorum” diye konuştu. Projenin ülke genelinde de örnek olacağını kaydeden Çandır, “BATEM Müdürümüz ve onun nezdinde projede görev alacak arkadaşlarımıza, ATB Komite ve meclis üyelerine, ATB adına projede görev alacak çalışma arkadaşlarımıza emekleri için şimdiden teşekkür ediyorum” dedi. BATEM ile geçmişte de Antalya tarımını geliştirecek projeler yaptıklarını belirten Çandır, kurumlar iş birliğinin devam edeceğini söyledi. Çandır, 91. yaşını kutlayan BATEM’in akademik bilgi, birikim ve becerilerinin Türk tarımı için önemli olduğunu vurguladı. “Bölgeye has yerli nohut geliştirilecek” BATEM Müdürü Abdullah Ünlü, Antalya Ticaret Borsası ile geçmişte de buğday, tıbbi aromatik bitkiler gibi bir çok alanda çalışma yaptıklarını hatırlatırken, nohut üretiminde bölgenin üretim kabiliyetini artırmak için protokol imzaladıklarını kaydetti. BATEM’de yerli gen kaynaklı nohut çeşidinin geliştirilmesi için çalışma yürüttüklerini söyleyen Ünlü, “Borsamızın desteğiyle geliştirdiğimiz yerli gen kaynaklı nohut hattı ile bölgeye uygun yerli çeşitleri geliştireceğiz. Antalya’ya özgü yerel nohut popülasyonları çıkarılarak bölge çiftçimize hizmet edeceğiz” diye konuştu. Antalya Ticaret Borsası ile tarımla ilgili birçok konuda ortak çalışmalar yürüttüklerini vurgulayan Ünlü, “ATB Başkanı Sayın Ali Çandır, her konuda bizim önümüzü açıyor, önderlik yapıyor. Antalya ve ülke tarımını geliştirmek için birlikte çalışıyoruz. Ben kendilerine ve ekibine çok teşekkür ederim. Protokolün hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.