GÜNDEM - 29 Kasım 2016 Salı 10:28

“Kadına şiddete son” dediler

A
A
A
“Kadına şiddete son” dediler

İstanbul Rumeli Üniversitesi öğrencilerinin hazırladıkları bir projeden yola çıkılarak, İstanbul Rumeli Üniversitesi ve Silivri Belediyesi işbirliğiyle, Yaşar Kemal Sergi Salonunda “Kadına Şiddete Son!” adlı bir panel gerçekleştirildi. Panelde dünyada ve ülkemizde son zamanlarda giderek artan kadına yönelik şiddete dikkat çekildi.

Moderatörlüğünü İstanbul Rumeli Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Oğuz Özyaral’ın yaptığı panelde, kadına yönelik şiddeti, Uzman Klinik Psikolog Bahar Turgut psikolojik ve sosyolojik açıdan, Çocuk Gelişimi Uzmanı Öğretim Görevlisi Elif Türel Bor sosyal ve gelişimsel açıdan ve Öğretim Görevlisi Avukat Duygu Arda Bağce ise hukuki olarak ele alıp değerlendirdi.

Kadına yönelik şiddetin psikolojik boyutuna değinen Uzman Klinik Psikolog Bahar Turgut, ebeveynleri tarafından şiddete maruz kalan ya da tanık olan çocukların kendilerini ifade edemediğini, yetişkin olduklarında şiddete daha çok başvurduklarını ve şiddet uygulayan erkeklerin psikolojik problemlere sahip olduklarını vurguladı. Şiddet gösteren erkeklerde bulunan özelliklerin; düşük benlik sayısı, engellenmeye düşük tolerans, erkek ve kadına bakış açısındaki katılık, aşırı kıskançlık ve kendi davranışları ile ilgili inkâr, küçümseme şeklinde bir tutum gösterdiğini söyledi. Şiddete maruz kalan kadınların ise; sosyal açıdan yalnız, şiddetin her ailede olduğuna inanan, bastırılmış, saldırganın davranışlarından kendini sorumlu tutan ve gelenekselci bir yapıda olduğuna değindi.

Sadece ülkemizin değil tüm dünyanın sorunu
Çocuk Gelişimi Uzmanı Öğretim Görevlisi Elif Türel Bor şiddetin sadece ülkemizde değil dünya çapında tartışılan bir unsur olduğunu dile getirerek, “Yapılan araştırmalar incelendiğinde kadınların eğitim hakkından mahrum bırakılarak, tecavüz edilerek, dövülerek hakları elinden alınmaktadır. Kadınların anne olarak çocuklarına doğru eğitim verebilmesi ve psikolojik olarak sağlıklı gelişim gösteren bireyler yetiştirebilmesi için öncelikle kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması gereklidir. Evde şiddet uygulandığını gören çocuklar bu olguyu bir süre sonra normal olarak varsayar ve ileriki yaşantısında kendisini şiddeti karşı tarafa uygulamak zorunda hisseder ve çareyi eşine ve çocuklarına şiddet uygulamakta görür” diye konuştu.

“Düzenlemelere rağmen gereken cezanın alınmaması hukuka güveni azaltmaktadır”
Kadına şiddetin hukuki yönüne dikkat çeken Öğretim Görevlisi Avukat Duygu Arda Bağce, “Kadının eğitim seviyesinin yükselmesi ve ayaklarının üstünde durabilmesi anlayışının erkek üzerinde yarattığı etki, şiddetin en önemli nedenlerinden birisidir. Erkeğin aile reisi olarak algılanması, kadının cinsel obje olarak görülmesi, toplumda ezberletilen basmakalıp sözler (kızını dövmeyen dizini döver, koca sever de döver de…) bu artışta etkili olmaktadır. Hukuki açıdan kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesine dair uluslararası sözleşmeye (CEDAW), kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi sözleşmesine Türkiye taraftır. Bu sözleşmeler ışığında iç hukukumuzda 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun yürürlüğe girmiştir. Buna göre; kanıt aranmaksızın kişi tedbir talebinde bulunabilir. Tedbir kapsamında; geçici koruma verilmesi, geçici maddi yardım, uzaklaştırma ve iletişimin kesilmesi, barınma yeri ihtiyacının giderilmesi, kimlik bilgilerinin değiştirilmesi, kreş hizmeti gibi önlemler bulunmaktadır. Ancak bu hukuki düzenlemelere rağmen iyi hal ve haksız tahrik indirimi, pişmanlık ve de hükmün açıklanmasının geri bırakılması yoluyla faillerin gereken cezayı almaması ne yazık ki hukuka güveni azaltmaktadır” ifadelerini kullandı.

“Bu izler elbet bir gün silinecek ve kaybolacaktır”
Panelin sonunda söz alan İstanbul Rumeli Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Oğuz Özyaral ise, “Kadına şiddetin kentsel göçler ve küreselleşme sürecinde yalnızlaştırılan kadınlarda hızla artış gösterdiğini dile getirdi. Kendi çocukluğunda aile içi şiddete maruz kalan bir anne, çocuğunu mutlaka döver ve hırslarını böyle dışarı vurur. Bu şekilde büyütülen çocuk da kendi evladına aynı muameleyi uygulayarak bir şiddet zinciri oluşturur. Bu birbirini tekrarlayan duygu ve şiddet zincirinin mutlaka bir şekilde kırılması gerekmektedir” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Doç. Dr. Özyaral panelin sonunda sahneye davet ettiği öğrencilerinin makyajla yaptıkları yüzlerindeki morlukları bir ıslak mendille silerken “Bu izler elbet bir gün silinecek ve kaybolacaktır, aslolan kalplerdeki izlerin asla kalıcı olmaması gerekliliğidir. Bugün burada bu zinciri İstanbul Rumeli Üniversitesi olarak kırıyoruz. Gelin el verin, beraberce şiddet zincirini kıralım!” dedi.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Fenerbahçe - Beşiktaş derbisinin tarihi belli oldu Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), Trendyol Süper Lig’de 34. ve 35. hafta müsabakalarının programlarını açıkladı. Buna göre 34. haftadaki Fenerbahçe-Beşiktaş derbisi, 27 Nisan Cumartesi günü saat 19.00’da oynanacak. Trendyol Süper Lig’de 34. ve 35. hafta maçlarının programları duyuruldu. TFF’den yapılan açıklamaya göre, 34. haftada Fenerbahçe’nin, Beşiktaş’ı konuk edeceği karşılaşma 27 Nisan Cumartesi günü 19.00’da yapılacak. Daha önceki sezonlarda olduğu gibi ligin son 3 haftasında birbirini ilgilendiren maçlar ise aynı gün ve saatlerde oynatılacak. Trendyol Süper Lig 34. ve 35. hafta programları şöyle: 34. hafta 26 Nisan Cuma 20.00 Adana Demirspor - Galatasaray 27 Nisan Cumartesi 16.00 Kasımpaşa - Samsunspor 16.00 Sivasspor - Konyaspor 19.00 Hatayspor - RAMS Başakşehir 19.00 Fenerbahçe - Beşiktaş 28 Nisan Pazar 16.00 Pendikspor - Kayserispor 16.00 Corendon Alanyaspor - İstanbulspor 19.00 Çaykur Rizespor - MKE Ankaragücü 19.00 Trabzonspor - Gaziantep FK 29 Nisan Pazartesi 20.00 Fatih Karagümrük - Antalyaspor 35. hafta 3 Mayıs Cuma 20.00 MKE Ankaragücü - Corendon Alanyaspor 20.00 Beşiktaş - Çaykur Rizespor 4 Mayıs Cumartesi 16.00 İstanbulspor - Adana Demirspor 19.00 Kayserispor - Fatih Karagümrük 19.00 Samsunspor - Trabzonspor 5 Mayıs Pazar 16.00 RAMS Başakşehir - Kasımpaşa 19.00 Gaziantep FK - Hatayspor 19.00 Galatasaray - Sivasspor 6 Mayıs Pazartesi 20.00 Antalyspor - Pendikspor 20.00 Konyaspor - Fenerbahçe
İstanbul Siemens AG, Başkan ve CEO Roland Busch’un sözleşmesini 5 yıl süreyle uzattı Liderlik kadrosuna ilişkin kilit kararlar alan Siemens Denetim Kurulu, Başkan ve CEO Roland Busch’un sözleşmesinin, 1 Nisan 2025 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere beş yıl süreyle uzatıldığı duyurdu. Öte yandan Yönetim Kurulu üyesi ve Dijital Endüstriler CEO’su Cedrik Neike’nin de görev süresinin 1 Haziran 2025 tarihinden itibaren 5 yıl daha uzatılmasının planlandığı bilgisi paylaşıldı. Siemens AG Denetim Kurulu, Başkan ve CEO Roland Busch’un sözleşmesinin 1 Nisan 2025 tarihinden itibaren 5 yıl süreyle uzatılmasını onayladı. Denetim Kurulu’nun kararı, mevcut Yönetim Kurulu’nun üç yıl üst üste rekor finansal performansa ve şirketin stratejik gelişimine öncülük ettiği bir ortamda Siemens’in öncü bir teknoloji şirketi olarak stratejisinin desteklendiğinin göstergesi olma niteliği taşıyor. Ayrıca, Denetim Kurulu’nun, Siemens AG Yönetim Kurulu Üyesi ve Dijital Endüstriler CEO’su Cedrik Neike’nin sözleşmesini, mevcut sözleşmesinin yenileneceği Haziran 2025’ten itibaren 5 yıl süreyle uzatmayı planladığı açıklandı. Zor dönemde iyi performans sergilendi Alınan kararları değerlendiren Denetim Kurulu Başkanı Jim Hagemann Snabe, “Şirket, gücünü operasyonel uygulama ve teknoloji liderliği geçmişinden alan bir şirket. Ayrıca şirketimiz önümüzdeki süreçte büyüme ve başarıyı destekleyecek doğru stratejiye ve doğru liderlik kadrosuna sahip. Roland Busch, güçlü bir ekibe başarıyla liderlik etti ve etkileyici sonuçlar alındı. Roland, dinamik bir piyasada Siemens’in dönüşüm yolculuğuna adeta yön veriyor. Roland’ın müşteriler için dijitalleşmeyi ve sürdürülebilirliği hızlandırma ve tüm dünyada teknoloji aracılığıyla insanların yaşamlarını iyileştirme yönündeki sağlam hedeflerine ulaşmaya devam edeceğini düşünüyoruz” dedi. Denetim Kurulu’na teşekkür Siemens AG Yönetim Kurulu Üyesi ve Dijital Endüstriler CEO’su Cedrik Neike’nin sözleşmesinin uzatılması ile ilgili de konuşan Snabe, “Cedrik Neike ise bir yandan şirketin en büyük iş kolunun rol model lideri olarak müşteriler için güçlü bir etki oluşturup kazanma kültürünü şekillendirirken, bir yandan da endüstriyel otomasyon ve yazılımdaki liderliği sağlamlaştırarak dijital endüstrilerin dönüşümüne öncülük etti” ifadelerini kullandı. Başkan ve CEO Roland Busch, “Şirket son 3,5 yılda öncü bir teknoloji şirketi olarak kayda değer başarı elde etti. Olağanüstü zamanlarda rekor performans gösterdik. İnovasyonlarımız müşterilerimizin dijital dönüşümlerinde ve sürdürülebilirlik dönüşümlerinde uzmanlık kazanmalarını sağlıyor. Müşterilerimiz için daha da fazla değer oluşturmak üzere ortaklıklarımızı genişletiyoruz” dedi. Busch sözlerini şöyle tamamladı: “Şirket ekibini kararlılıkları ve özverileri için canı gönülden takdir ediyorum. Denetim Kurulu’na da bana güvendikleri için minnettarım. Bu büyük şirkete liderlik etmek benim için bir ayrıcalıktır.”
Ankara 11 ilde "Mahzen-28" operasyonu: 41 gözaltı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, yasa dışı silah imalatı ve silah kaçakçılığı yapan organize suç örgütüne yönelik 11 ilde düzenlenen "Mahzen-28" operasyonlarında 41 şüphelinin yakalandığını açıkladı. Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "11 ilde yasa dışı silah imalatı ve silah kaçakçılığı yapan organize suç örgütüne yönelik düzenlenen ’Mahzen-28’ operasyonlarında 137 adet tam otomatik uzun namlulu silah, 340 adet tam otomatik uzun namlulu silaha dönüşebilecek silah parçası ele geçirildi. 41 şüpheli yakalandı" dedi. Operasyonun İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince yapıldığını belirten Yerlikaya, "İstanbul, Ankara, Antalya, Düzce, Eskişehir, Kocaeli, Mersin, Sakarya, Samsun, Trabzon ve Yalova’da düzenlenen operasyonlarda organize suç örgütü üyesi şüphelilerin yasadışı silah üretimi ve ticareti yaptıkları, çok miktarda silahı bütün ve parça halinde naklettikleri, organize suç örgütlerine ve narkotik suç örgütlerine silah temin ettikleri tespit edildi" ifadelerini kullandı. 11 ilde gerçekleştirilen operasyonlarda 137 adet tam otomatik uzun namlulu silah, 340 adet tam otomatik uzun namlulu silaha dönüşebilecek silah parçası, 70 adet yiv ve seti açılmış tabanca namlusu, 866 adet polimer tabanca gövdesi, 123 adet tabanca sürgüsü, 100 adet tam otomatik silah üst gövde takımı ve 100 adet dipçik ele geçirildi.
Isparta Dalgıçlar Eğirdir Gölü’nde temizlik çalışması yaptı Isparta Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü Su Altı Arama Kurtarma Timi, Eğirdir Gölü’nde şehrin içme suyunu temin eden terfi merkezindeki emiş pompalarının bulunduğu bölgede oluşan yosunlaşmayı temizledi. Isparta Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü yangın, kaza ve afetlere her zaman hazırlıklı olarak yaptığı müdahalelerin yanı sıra bünyesinde oluşturduğu Su Altı Arama Kurtarma Timi ile de suda meydana gelebilecek olaylara karşı da her an göreve hazır halde bekliyor. Özellikle yaz aylarında göl, baraj ve diğer su kaynaklarında boğulmalara karşı görev yapan Su Altı Arama Kurtarma Timi, Isparta’nın içme suyunun bir kısmını karşılayan Eğirdir Gölü Barla mevkiinde yer alan belediyenin su terfi merkezinin bulunduğu bölgede de sürekli dalış yaparak temizlik çalışmaları gerçekleştiriyor. Su Altı Arama Kurtarma Timi dalgıçları son olarak su terfi istasyonunun bulunduğu bölgedeki emiş pompalarının bulunduğu alan ve boru önlerinde oluşan yosunlaşma ile milli toprakları temizleyerek emiş pompalarının gücünü de artırmış oldu. Yapılan çalışmayla ilgili değerlendirmelerde bulunan Isparta Belediyesi İtfaiye Müdürü Mustafa Balcı, belediyenin 6 kişilik dalgıç ekibinin bulunduğunu ve rutin olarak Eğirdir’deki su terfi merkezinde temizlik çalışması yapıldığını söyleyerek, bölgede biriken yosunların ekipler tarafından temizlendiğini kaydetti. Isparta Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü Su Altı Arama Kurtarma Timi Dalgıcı Güngör Hasgören de yaz kış rutin olarak bölgede dalışlarının olduğunu aktardı. Hasgören, “Bu dalışlarımızda filtrelerin tıkanmaması amacıyla temizlik çalışmaları yapıyoruz. Gerek yosun gerekse dipte biriken milleri pompa yardımıyla çekip temizlik çalışmaları yapıyoruz” dedi. Arama Kurtarma Timi olarak yaptıkları çalışmalardan da bahseden Hasgören, Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’in her konuda desteklerini, kendilerinden hiçbir zaman esirgemediğini söyleyerek teşekkür etti.