GÜNDEM - 27 Mayıs 2015 Çarşamba 17:26

Kadir Topbaş’ın Haliç’te Kancabaş sandalı sefası

A
A
A
Kadir Topbaş’ın Haliç’te Kancabaş sandalı sefası

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, 20 adet tarihi Kancabaş sandalı ile yüzer iskelelerin hizmete alım törenine katıldı. Topbaş, tören alanına gelirken tarihi Kancabaş sandalının kaptanlığını yaparak, uzun süre Haliç’te sandal sefası yaptı.

 

Osmanlı döneminde Haliç’te kullanılan “Kancabaş sandalı”, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yeniden İstanbullular'ın hizmetine sunuldu. 20 adet tarihi Kancabaş sandalı ile yüzer iskelelerin hizmete alım töreni İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın katılımıyla gerçekleşti. Miniatürk’ün iskelesinde düzenlenen törene Kadir Topbaş’ın yanısıra Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın, İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci ve çok sayıda vatandaş katıldı. Kancabaş sandalı ile tören alanına gelirken serdümenin yerine geçen Topbaş, Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın ve beraberindekileri sandalla gezdirdi. Başkan Topbaş’ın sandal sefası renkli görüntüler oluşturdu.
Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın, “Bizim teknemiz olacak mı?” diye Kadir Topbaş’a konuşması sırasında esprili bir dille soru yöneltti. Topbaş’ın ise, “Bütün tekneler sizin, parasını verirseniz kullanırsınız” cevabı renkli görüntüler oluşturdu.

“DERME ÇATMA SANDALLAR YERİNE KANCABAŞ SEFASI”

Tarihin tekrar güzellikleriyle buluşulduğu bir ana şahitlik ettiklerini belirten Başkan Topbaş, “İstanbul’un en önemli üç öğesi Haliç, İstanbul Boğazı ve tarihi yarımadadır. Bunlardan bir tanesi yok olursa İstanbul olmaz. Bu güzellikleri yaşatıp geleceğe taşıma sorumluluğumuz var. Biz Haliç’in yüzülebilecek kadar temiz olmasını ve güzellikleri ile buluşmasını istedik. Haliç’in Miniatürk tarafı içinde bir sürprizim var ama ileride söyleyeceğim. Bu proje ile Haliç’in her iki tarafı çok farklı güzellikler olacak. Burada eskiden beridir sandalcılar var. Biz de bu derme çatma sandallar yerine, buraya bir kayık sefasını getirelim dedik. Venedik’te gondollar var. Bütün dünya bilir, tablolara bile girmiştir bu unsur. Haliç’in orijinalinde ne vardı Kancabaş, bu bizim kültürümüzden bir parça. Bunları elektrikli motorla hizmete sunduk. Çünkü ses gürültüsünü önlemek istedik” dedi.

“HALİÇ’E LEONARDO KÖPRÜSÜ”

İstanbul’a gelen ziyaretçilerin kayık sefası için Haliç’e geleceklerinin altını çizen Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Bu yenilik esnafımızın da yüzünü güldürecek. Gelen turistler alışveriş yapacak. Bu tapmakta olduğumuz şey tamamen nostalji, bunun keyfi bir başka. Yayaların karşıya geçmesi içinde 'Leonardo' isimli bir köprü yapacağız. Hazırlıkları tamamlandı, bu köprüyü buraya koyacağız. Küçük adaların olduğu kısımda yapmayı düşünüyoruz bu köprüyü. Turistler gelecek ve burada sandal sefası yapacaklar. Böylece biz de bu güzelliği dünyaya tanıtmış olacağız. Daha demin bende serdümencilik yaptım, ehliyetim de var. Ben çok kürek çektim, o da bir başka keyiftir. Umarım birkaç tane de onlardan burada koyarız. Bir değerimizi daha ortaya çıkarttık bu hizmetle."

İSTANBUL’DA SADABAD GEZİLERİ YENİDEN CANLANACAK

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin çevre yatırımlarıyla eski günlerine dönen Haliç’te Kancabaş sandallarla Sadabad gezileri yeniden canlanacak. Motorları sessiz bir şekilde elektrik ile çalışan Kancabaş sandalları, İstanbul’u ziyaret eden misafirler ve kent insanı için eşsiz bir gezi keyfi sunacak. Tarihi sandallar 6 yolcu ve bir serdümen kapasitesine sahip. 4 deniz mili hızında gidecek sandallar, 7,5 metre uzunluğa sahip. Sefer güzergahı Feshane, Eyüp, Teleferik, Eyüp Evlendirme Dairesi, Miniatürk ve Sütlüce arasında yapılacak. 

AHMET FARUK SARIKOÇ - MEHMET BAŞA

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.