SAĞLIK - 27 Kasım 2015 Cuma 14:56

Kalp çarpıntıları hayati risk taşımıyor

A
A
A
Kalp çarpıntıları hayati risk taşımıyor

Kalp çarpıntılarının çoğu endişe verse de gerçekte hayati risk taşımıyor.

Medicana Konya Hastanesi doktorlarından Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Erdem Diker, kalbin tüm gün yorulmak bilmez şekilde çalıştığını ifade ederek, “Kalp ne zaman teklemeye başlarsa o zaman bir şeylerin ters gittiğini fark eder, endişeye kapılırız. Normalde hiç farkında olmadığımız kalp atımlarını fark eder hale gelmek bile başlı başına bir endişe kaynağıdır. Peki, gerçekten her zaman endişe duymamız gereken bir durum var mıdır? Bu sorunun cevabını verebilmek için, günün birinde neden kalp atımlarını hissetmeye başladığımızı veya başka bir ifade ile çarpıntı hissettiğimiz konusunu biraz açmak gerekir” dedi.
Ani korku, endişe, heyecan durumlarının en sık görülen nedenler olduğunu anlatan Diker, şöyle konuştu: “Ancak insanlar çok çeşitli nedenlerle kalp atımları hissedip, rahatsızlık, yani çarpıntı duyabilir. Ani korku, endişe, heyecan durumları en sık görülen nedenlerdir. Tamamen normal yanıt olan böyle durumlarda hızla kana karışan bir hormon olan adrenalin etkisi ile kalp hızlanır ve daha güçlü kasılmaya başlar. Sonuçta kişi kalbinin küt küt attığını hisseder. Böyle anlarda sebep sonuç ilişkisi çok açık olduğundan kişi bir hastalık olarak çarpıntıdan yakınmaz. Ama her zaman sebep sonuç ilişkisi kişinin zihninde bu kadar net olmayabilir. Kronik kaygı (anksiyete) durumlarında, hamilelikte, kansızlıkta (anemi), tiroid bezinin fazla çalıştığı durumlarda (hipertroidi) kalp hızlı ve güçlü çalışıp, çarpıntı yakınmasının oluşmasına neden olabilir. Bütün bu olaylar kalbin ruhsal veya fiziksel strese normal yanıtı şeklindendir ve kalbin kendi bozukluğu ile ilişkili değildir.”

“KALP KÖKENLİ ÇARPINTILARIN PEK ÇOĞU CİDDİ BİR KALP HASTALIĞI ANLAMINA GELMEZ VEYA CİDDİ BİR KALP HASTALIĞININ HABERCİSİ DEĞİLDİR”
Bahsedilen konuların kalp dışı nedenlerden oluşan çarpıntılar olduğunu belirten Erdem Diker, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim için önemli olan birincil olarak kalp hastalığı nedeniyle olan çarpıntılardır. Neyse kalp kökenli çarpıntıların da pek çoğu ciddi bir kalp hastalığı anlamına gelmez veya ciddi bir kalp hastalığının habercisi değildir. Kalp kökenli çarpıntılar çok farklı nedenle oluşabilir ve çok farklı şekillerde ortaya çıkabilir."
Hastaların tekleme, arada kalp durması, mideden yukarıya gelen atma, göğüs içinde kuş çırpınması, kalbin güm güm çarpmaya başlaması gibi çok değişik şekillerde çarpıntı yakınmasını ifade ettiğini anlatan Diker, sözlerini şöyle tamamladı: "Gerçekten de bu yakınmalardaki zenginlik gibi çarpıntı tiplerinde de çeşitlilik vardır. Yakınmanın şekli ne olursa olsun bu yakınmayı yaşayan kişiyi çok endişelendirdiği, korkuttuğu, yorduğu çok aşikardır. Sonuçta bir şeyler ters gitmektedir ve konu kalp olunca akla hemen ölüm gelir. Hekimler olarak yapmamız gereken hastanın yakınmalarını dinlemek, çarpıntının nedenini, tipini bulmaya çalışmak, hastanın buna göre riskini belirlemek ve tabi ki hastayı bu rahatsız edici yakınmadan kurtarmaya çalışmaktır. Elimizde birçok tanı aracılığı ile öncelikle çarpıntı nedenini bulup, tipini ayırt etmeye çalışırız. Bu her zaman kolay bir süreç değildir. Ayda bir kez çarpıntım oluyor diyen bir kimsede tam çarpıntı anına olan değişiklikleri, yakınmanın olmadığı herhangi bir anda tespit etmek çok kolay değildir. Bu nedenle hasta ve hekimin bir tanı ve tedavi yolculuğuna çıkmaya karar vermesi gerekir. Sürecin bir ilaç vereyim her şey düzelsinden daha uzun ve karmaşık olabileceği anlatılmalıdır. Çarpıntıların çoğunun büyük endişe verebileceği, ama gerçekte hayati risk taşımayabileceği konusunda hastalar bilgilendirilmelidir. Tanı yolculuğunun sonunda hasta ile tedavi seçenekleri tartışılmaya başlanır. Günümüzde kişilerdeki çarpıntı durumda ne olup bittiğini, yani tanısını hemen koymak ve bazı çarpıntı türlerinde bu yakınmanın kökünü kazımak için bir takım teknolojik imkanlar vardır.” 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Alaşehir’de öğrenciler tiyatro yeteneklerini sergileyecek Manisa’nın Alaşehir ilçesinde "100. Yıl Projeleri" kapsamında 9 ayrı okulda oluşturulan tiyatro grupları, yıl boyunca yaptıkları hazırlıkları 3-10 Mayıs tarihleri arasında Alaşehirlilere sergileyecek. Alaşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, "100. Yıl Projeleri" çerçevesinde tiyatro şenliği düzenliyor. Proje kapsamında 9 ayrı okulda öğrencilerinden oluşan tiyatro grupları, yıl boyunca yaptıkları hazırlıkları Alaşehirlilerle buluşturacak. Okulların hazırlamış olduğu tiyatrolar 3-10 Mayıs tarihleri arasında ücretsiz olarak sergilenecek. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Alaşehir İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Güneş, "En iyi eğitim, yaparak ve yaşayarak öğrenmedir. Yaparak ve yaşayarak öğrenilen bilgi ve beceriler çocuklar üzerinde kalıcıdır. Çalışmalarımızda amacımız, çocuklarımızın var olan yeteneklerini, gizli kalmış ortaya çıkarılmasına fırsat bulunamamış yetenekli öğrencilerimizi ortaya çıkarabilmek, kendilerine güvenlerini artırmak. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüzün 2023-2024 eğitim öğretim yılında uygulamaya koyduğu ’100. Yıl Projeleri’nden biri olan tiyatro şenliği, 9 okulumuzun sergileyeceği tiyatro etkinlikleri ile 3 Mayıs 2024 tarihinde sahnelenmeye başlayacak ve 10 Mayıs 2024 tarihine kadar sürecek. Oyunlar ücretsiz ve halka açık olarak oynanacaktır. Alaşehir’de ilk kez düzenlenen tiyatro şenliğine, katılan katkı sunan, emek veren okul müdürlerimizi, çocuklarımızı çalıştıran öğretmenlerimizi ve etkinliğin asıl mimarı olan çocuklarımızı tebrik ediyor ve her birine ayrı ayrı teşekkür ediyoruz. Herkesi tiyatro şenliğimize davet ediyor ve katılımlarını bekliyoruz" dedi.
Balıkesir Ekipler Korhan Berzeg’e ait yeni bulguların peşine düştü Balıkesir’in Gönen ilçesine bağlı Armutlu Mahallesi’nde dere yatağında bulunan kimlik, kemik ve elbise parçalarının kayıp Ekonomist Korhan Berzeg’e ait olduğu değerlendirilirken, bölgede yeniden detaylı arama çalışmaları başlatıldı. Balıkesir’in Gönen ilçesine bağlı kırsal Armutlu Mahallesi’nde, bundan tam 313 gün önce yürüyüş yapmak için köpeği Tina ile birlikte evinden ayrılan Ekonomist Korhan Berzeg’den (83) bir daha haber alınamamıştı. Armutlu’ya komşu konumda olan Gelgeç Mahallesi’nde konu ile ilgili yeni bir gelişme yaşandı. Gelgeç Mahalle Muhtarı Ahmet Gülay tarafından mahalleye gelen içme suyu ile ilgili dere yatağında gözlem yapıldığı esnada Korhan Berzeg’e ait olduğu düşünülen kimlik, kredi kartı, kıyafet parçaları ve kemik parçaları bulundu. Muhtar Ahmet Gülay’ın ihbarı üzerine bölgeye çok sayıda jandarma ekibi sevk edildi. Cumhuriyet savcısı ile jandarma ekipleri ve olay yeri inceleme ekipleri tarafından yapılan çalışmaların ardından bulunan kemik parçaları Bursa Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Bugün ise kimlik, kredi kartı, kıyafet ve kemik parçalarının bulunduğu bölgede 4 jandarma ekibi, komando timi, JASAT ve kadavra köpekleri ile detaylı arama ve inceleme çalışmaları başlatıldı. Bölgede, Korhan Berzeg’e ait farklı bulgular aranıyor. Diğer yandan, Korhan Berzeg’in İngiltere’de yaşayan kızı Nisa Berzeg’in Türkiye’ye dönmek üzere bu sabah yola çıktığı öğrenildi.