GÜNDEM - 03 Şubat 2018 Cumartesi 10:12

Kalplerini çantada taşıyan hayatlar

A
A
A
Kalplerini çantada taşıyan hayatlar

Kalp nakli sırası gelene kadar ya da kalp nakline uygun olmadıkları için yanlarında tıpkı postacı çantası gibi yapay kalp taşıyan kalp yetmezliği hastaları, hayatlarını daha rahat sürdürebiliyor. Ancak pek çok insanın ‘kalp destek cihazı’nı tanımaması nedeniyle bazen para çantası zannedilen hayat çantaları kapkaççıların hedefi oluyor, bazen de vücutlarından çantaya bağlanan kablolar sebebiyle canlı bomba sanılıyorlar.

Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi ekibi, yılda yaklaşık 20 kalp nakli gerçekleştirirken, yaklaşık 70 hastaya da ‘yapay kalp’ olarak da bilinen kalp destek cihazı takıyor. Kalp destek cihazı, kalp nakli gereken ve nakle uygun olmayan kalp yetmezliği hastaları için hayat kurtarıcı oluyor. Cihaz, hastalıklı olan sol karıncıktan kanı alıp kalpten çıkan en büyük damar olan aortaya pompalıyor. Vücuttaki yapay kalp, kablo ile hastanın 24 saat yanında taşıdığı, içinde şarj ünitelerinin bulunduğu çantalara bağlanıyor. Hastalar, cihaz sayesinde günlük işlerini çok daha rahat yapabiliyor. Tedavi için Türkiye’nin dört bir yanından İzmir Ege Üniversitesine gelen kalp yetmezliği hastaları, cihazdan çok memnun olsalar da, insanların bilinçsiz olmasından yakınıyor. Çantalarını asla yanlarından ayırmamaları gereken hastalar, bazen X-Ray cihazlarından geçirilmeye zorlandıklarını, bazen çantalarının para çantası zannedilerek kapkaççıların hedefi olduklarını, bazen de vücutlarından çıkan kablolar nedeniyle canlı bomba sanıldıklarını söylüyor. Bazı hastalar sırf bu yüzden, çareyi çantasının üzerine "dikkat yapay kalp" yazısı yazmakta bulduğunu belirtiyor.

"Kablolu ve çantalı görünce canlı bomba sanıyorlar"
Cihaz takılmadan önce 10 basamaklı bir merdiveni sık sık dinlenerek çıktığını ancak 2 yıl önce cihazın takılmasıyla çok daha rahat ettiğini belirten 48 yaşındaki Halit Çetinkaya, "Birçok insan yapay kalpli olduğumuzu söylememize rağmen anlamıyor. Bir gün yedek pillerimi X-Ray cihazından geçirirken güvenlik beni durdurdu ve ‘çantanın içinde patlayıcı gözüküyor’ dedi. Çantada ne olduğunu sordu, ben de yapay kalpli olduğumu ve çantadakilerin yedek pil olduğunu söyledim. Zaten insanlar bizi kablolu ve çantalı görünce canlı bomba sanıyor. Ben Bursa’dan geliyorum, bu cihazı bilmeyen sağlık personeli bile var" dedi.

Kapkaça maruz kalınca, çantasına yazı yazdırdı
3 yıldır kalp nakli bekleyen ve tedavi için Bursa’dan İzmir’e gelen 63 yaşındaki Arif Durmuş, kapkaççıların hedefi olan hastalardan. Kalp destek cihazını yeni taktığı dönemlerde, saldırıya uğradığını söyleyen Durmuş, "Cihazı ilk taktığımda, yan kesiciler çantamı para çantası sanarak çalmaya çalıştı. Çantama asıldılar, ‘bırakın ben yapay kalpliyim’ dedim. ‘İmdat’ diye bağırınca kaçtılar. Ben de hemen çantamın üzerine ‘dikkat yapay kalpli’ yazdırdım. Kötü niyetli kişiler bize dokunmasın. Biz zaten çok zor şartlarda yaşıyoruz" diye konuştu.

"Çantaları X-Ray cihazından geçirmemizi istiyorlar"
51 yaşındaki Ramazan Yetim de, çantasının üzerine uyarı yazan hastalardan bir diğeri. Herhangi bir olumsuz duruma maruz kalmamak için çareyi çantasına yazı yazmakta bulduğunu dile getiren Yetim, şunları söyledi: "Otobüse biniyorum, insanlar bu cihazı normal çanta sanıyorlar. Ben de üzerine yazı yazdırdım, şimdi daha rahat ediyorum. Kötü niyetli insanlar yazıyı görsünler istedim. Yine de tek başıma dışarı çıkmıyorum. Çoğu kişi bu çantaları X-Ray cihazından geçirmemizi istiyor. Geçiremeyeceğimi söylüyorum ama anlamıyorlar."

"Cihazdan önce nefes alamaz hale gelmiştim"
7 aydır kalp destek cihazı ile hayata tutunan 66 yaşındaki Hasan Hüseyin Karaca da, haftanın dört günü hastaneye gelerek kontrollerini yaptırdığını söyledi. Karaca, şöyle konuştu:
"Bu cihaz takılmadan önce yürüyemez hale gelmiştim. Neredeyse oksijen tüpüne bağlanmak üzereydim. 50 adımda bir duraklıyordum. Bu cihazı taktıktan sonra normal hayata tutunmaya başladım. İnşallah bir gün kalp nakli de olacak. Ancak insanların organ bağışı konusunda bilinçlenmesi gerekiyor."

"Nikahlı eşimizi yanımızdan ayırıyoruz ama bu çantayı ayıramıyoruz"
2 yıldır kalp destek cihazı ile yaşamını sürdüren ve kalp nakli bekleyen 58 yaşındaki Bahattin Karalar, "Ege Üniversitesine tavsiye üzerine geldim ve bu cihazın takılmasını uygun gördüler. Cihaz ile daha rahat yaşıyorum ama her şeyden önce organ nakline ihtiyacımız var. Biz cihazın bulunduğu çantayı 24 saat her yerde takmak zorundayız. Tuvalette bile çantayı yanımızdan ayıramıyoruz. Hatta nikahlı eşimizi yanımızdan ayırıyoruz ama bu çantayı ayıramıyoruz. Biz bununla yaşamak zorundayız. Çoğu insan bu çantanın ne olduğunu bilmiyor. Hatta Ege Üniversitesinden başka bir hastaneye gittiğimiz zaman, o hastanelerde bile çantanın neye yaradığını bilmeyenler oluyor. Doktorlardan, hemşirelerden, personellerden çok memnunuz. Ancak cihazlarda kablo girişimiz var ve günde iki sefer pansuman yapılması gerekiyor. Bunun devlet tarafından karşılanmasını diliyoruz" ifadelerini kullandı.

Eşler de yedek pilleri çantalarında taşıyor
Kalp destek cihazı kullanan hastaların en büyük destekçileri ise eşleri. Bahattin Karalar’ın eşi Sevdiye Karalar, "Eşim iyi olursa biz de iyi oluyoruz. Eşim rahatsız olduğu zaman biz de onunla beraber huzursuz oluyoruz. Biz Bursa’da oturuyorduk ama eşimin tedavisi için İzmir’e kiraya çıktık. Haftanın büyük bir bölümünde hastaneye gelip kontrollerimizi yaptırıyoruz. Ben organ bağış kartımı aldım, herkese de organ bağışı konusunda duyarlı olmalarını öneriyorum" derken, bir yıldır kalp destek cihazı kullanan Gürsel Durak’ın eşi Fatma Durak da, "İnsanlar cihazın bulunduğu çantayı para çantası sanıyor ya da ne olduğunu bilmedikleri için çarpabiliyorlar. Eşimle toplu taşımaya bindiğim zaman ona adeta kol kanat geriyorum. Eşim çanta taşıyor, ben de o bataryanın yedeklerini de sırt çantamda taşıyorum. Yani yedek kalbi sırtımda taşıyorum. Herhangi bir sıkıntı olursa hemen o bataryaları değiştirmem gerekiyor. Artık benim hayatım tamamen eşim. Onu tek bırakıp bir yere gitmem. Biz Malatya’daki evimizi, üç çocuğumuzu bırakıp sırf bu tedavi için İzmir’e geldik" dedi.

1,5 yıl yapay kalp taşıdı, sonra nakil oldu
56 yaşındaki Şükrü Gür ise, şanslı hastalardan. Çanta taktıktan 1,5 yıl sonra kalp nakli olduğunu ifade eden Gür, "Ben de arkadaşlarım gibi zamanında çanta taktım. Çanta takmadan önce nefes alamıyordum ama çantayı taktıktan sonra kendimi toparladım. 1,5 yıl sonra da bana nakil çıktı. Çok şükür eski sağlığıma kavuştum. Çantalıyken her gün hastaneye geliyordum, şimdi de 6 ayda bir kontrole geliyorum" ifadelerine yer verdi.

Cihaz su motoru gibi çalışıyor
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Uzmanı Prof. Dr. Çağatay Engin, kalp destek cihazları ile ilgili şu açıklamayı yaptı:
"Eğer kalp yetmezliğinin son dönemine girildiyse en etkili tedavi seçeneği kalp naklidir. Ancak kalp nakli sayıları tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok yeterli değil. Bu nedenle bir ara çözüm gerekiyor. Bu çözümlerin günümüzdeki en başarılı olan seçeneği de ‘yapay kalp’ diye bilinen kalp destek cihazlarıdır. Bu cihazlar, hastalıklı olan sol karıncıktan kanı alıp kalpten çıkan en büyük damar olan aortaya pompalıyor. Cihazı aslında bir su motoru gibi düşünmek gerekiyor. Bu cihazları iki ana grupta kullanıyoruz. Birincisi, bu hastaları kalp nakline dek yaşatabilmek amacıyla kullanılır. İkincisi ise, kalp nakline uygun olmayan hastalarda yaşamının sonuna kadar kullanmak üzere takabiliyoruz."

7 yıldır kullanan hastalar var
Hastaların cihazı nasıl kullandığını anlatan Prof. Dr. Engin, "Bu cihazı taktığımız hastaların vücudundan ince bir kablo çıkıyor. Bu kablo, 1,5 kiloluk sarj ünitelerinin bulunduğu bir postacı çantasında hastalar tarafından taşınıyor. Hasta bu çanta sayesinde günlük ihtiyaçlarını karşılıyor, araba sürebiliyor, bisiklete binebiliyor. Hasta bu çantayı, günün bütününde kullanmak zorunda. Çünkü bu çanta, vücudun içindeki yapay kalbe bağlı ve çantanın içerisindeki piller bu cihaza enerji sağlıyor. Kalp destek cihazlarının bir ömrü yok. Sonsuza dek çalışabilmek üzere çalışması üzere dizayn edilmiştir. Bizim kliniğimizde 7 yıldır bu cihazı kullanan hastalarımız var" diye konuştu.

Organ bağışı vurgusu
Organ bağışı konusunda da değerlendirmede bulunan Prof. Dr. Engin, "Organ bağışı mutlaka geliştirilmesi gereken bir konu. Belki organ bağışı esnasında karar veren aile, buradaki insanları görse çok farklı bir karar verir. Umarım yapay kalp takımına ihtiyaç duyulmayan bir dünya görürüz. Organ nakli bu hastalar için zaruri bir ihtiyaçtır. Bu cihaz Türkiye’de her yıl yaklaşık 200 civarında hastaya takılıyor. Türkiye’de toplam kalp nakli sayısı da yılda 80 civarında. Bizim merkezimizde yılda yaklaşık 20 kalp nakli gerçekleştiriyoruz. 70 de cihaz takıyoruz" bilgilerini verdi. 

Ceren Atmaca - Sinan Yeniçeri 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Yumurta tavuğu dağıtımında uzun kuyruklar oluştu Ziraat Odası tarafından Düzceli çiftçilere tavuk dağıtımı yapıldı. Yumurta tavuğu dağıtımında uzun kuyruklar oluştu. Düzce Ziraat Odası tarafından çiftçilere destek olmak amacıyla yapılan çalışmada 5 bin adet Ataks cinsi yumurta tavuğu dağıtıldı. Sabah saatlerinde başlayan tavuk dağıtımında tavuklarını almak isteyen Düzceli çiftçiler Ziraat odası önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Vatandaşlar, 170 TL’ye tavuk almak için bekledi. 3 Yıl yumurta veriyor Türkiye’de üretimi yapılan yerli Ataks tavuğu Tavukçuluk Araştırma Enstitüsü tarafından yetiştirilirken 3 yıl kadar yumurta veriyor. Hastalıklara karşı dirençli, iklim şartlarını karşı dayanıklı olduğu bilinen Atkas tavuklarının yumurta rengi ise beyaz-kremsi renk şeklinde görülüyor. Yıllık yumurta verme ortalaması ise 240 ile 270 civarında oluyor. Çiftçimizin ihtiyacını karşılıyoruz Tavuk dağıtımı ile ilgili konuşan Düzce Ziraat Odası Başkanı Ramazan Öztürk, alışkanlık haline gelen civciv dağıtımını bu yıl tavuğa çevirdiklerini belirterek şunları söyledi; “Çiftçilerimize her yıl civciv dağıtıyorduk, bu yıl 3 aylık olarak 5 bin civarı tavuk dağıtımı yapacağız. Buda Düzce’ye 5 bin tavuğun girmesi demektir. Bu bir projedir. Çiftçilerimize katkımız olsun diye böyle bir çalışma yaptık. Talep olduğu sürece de dağıtıma devam edeceğiz. Bizim tahminlerimizde de fazla talep oldu. Bu talep çiftçilerimizin ihtiyacı olduğunu gösterdi. İhtiyaçları karşılamaya çalışıyoruz. Bu tavuklar yumurta tavuğudur. Düzce’mize her gün 5 bin yumurta girişi bu tavuklarla mümkün olacak. Karadeniz bölgesinde uygun olan Ataks cinsi tavuklar 170 TL’den çiftçimize veriyoruz." Tavuk almak için bekleyen Sinan Korkmaz ise; “Yeğenim ile birlikte tavuk alamaya geldik. Yumurtası ile doğal beslenmek için. Market yumurtası yerine kendi ürünlerimizi yetiştirmeyi tercih ediyoruz. 10-12 Tavuk almayı düşünüyorum”dedi. (SA-ALI-
Aydın Aydın inciri için zorlu mesai başladı Dünyanın en kaliteli incirinin yetiştiği Aydın’da sarılop incirinin üretimi için çiftçilerin zorlu mesaisi başladı. Küresel iklim krizi nedeniyle toprağın tavının kaçmaması için adeta zamanla yarışan Aydınlı çiftçiler, Aydın dağlarını ilmek ilmek işliyor. Traktör işlemediği için atlarla sürülen arazilerde eli kolu tutan herkes toprağı en iyi şekilde işlemek için çalışıyor. Türkiye’nin en verimli topraklarına sahip illerin başında gelen Aydın’ın incir üretimi yapılan sarp arazilerinde motorlu taşıtlar iş görmediği için halen toprak karasabanla işleniyor. Her türlü teknolojik imkana ve ekonomik güce sahip olmasına rağmen köylüler yamaç olan arazilerini sadece atlarla sürüp işleyebilirken, bir çift at ile çalışanlar aylık 75 bin TL ile 90 bin TL arasında kazanıyor. Çalışan herkese adeta mühendis maaşından fazla ücret ödenen Aydın dağlarında çalışan da çalıştıran da durumdan memnun iken çiftçilerin en büyük sorunu dolgun ücrete rağmen çalışacak kişi bulunmaması. Büyük Menderes Nehri’nin kuzey ve güney yamacında bulundan verimli Aydın dağlarında motorlu araçların iş görmemesi nedeniyle halen atlarla toprağı işlemek zorunda olduklarını belirten çiftçi Hayati Kuruş, bu işe hevesli olan kardeşi ile mesai yaptıklarını belirtti. Küresel iklim krizi nedeniyle son yıllarda mevsimlerin değişerek iklim şartlarının kıştan direkt yaz mevsimine döndüğü için toprağı işleme süresinin azaldığını belirterek adeta zamanla yarıştıklarını söyledi. Boyundan büyük sabanla toprağı işliyor Son yıllarda incir ve zeytinyağı fiyatlarının adeta altınla yarışması nedeniyle tarım sektöründe çalışmanın daha cazip hale geldiğini belirten ve küçük yaşına rağmen mahareti ile görenleri şaşırtan 14 yaşındaki Tunahan Kuruş, boyundan büyük işi başarıyor. Çocukluğundan beri tarla bahçe işlerinin içinde olduğunu belirten Küçük Tunahan, babasının kendisine hediye ettiği atlarla boyundan büyük sabanı atlara koşup çift sürüyor. Aylık 75-90 bin TL arasında para kazandığını ve halinden memnun olduğunu belirten Tunahan, görenlerin şaşırdığını söyledi. Kendisinin çift süreceğine inanmadığı için çalışırken izlemeye gelenlerin bile olduğunu belirten Tunahan Kuruş, çalışıp kazanmanın mutluluk verici olduğunu söyledi. Kardeşi ile birlikte dağlarda çift süren 24 yaşındaki Hayati Kuruş ise, mesleği babasından öğrendiğini çok meraklı ve istekli olduğu için kardeşine de öğrettiğini belirterek, “Aydın dağlarında üretim yapmak arazi yapısı nedeniyle zor. Yamaç olduğu için traktörün işlemediği bu incir bahçelerini atlarla sürüyoruz. Kardeşim Tunahan, bu işe çok meraklı ve oldukça da becerikli. Israrla kendisine at alınmasını istedi. Bizler gibi o da atlarla çift sürüyor” diye konuştu.
Düzce Düzceli atıcılardan tam isabet Atıcılar, hedefi 12’den vurarak, Türkiye şampiyonasına gitme hakkı kazandı Türkiye Atıcılık federasyonu tarafından organize edilen Havalı Silahlar Bölgesel Atıcılık Bölgesel Egemenlik Kupası’nda Düzceli sporcu gençler hedefini tam vurarak Türkiye Şampiyona’na gitme hakkı kazandı. Düzce Atıcılık ve Avcılık Federasyonu İl Temsilcisi Ali Süler, atıcılıkta Türkiye’nin en iyisi olacak sporcuları yetiştirmek için çalışmalarına devam edeceklerini söyledi. Düzce, avcılık ve atıcılık alanında genç yeteneklerin gelişimine tanık oluyor. İl Temsilcisi Ali Süler’in rehberliğinde, Düzce’nin genç erkek ve kız atıcıları, Sakarya’da düzenlenen Bölgesel Egemenlik Kupası’nda önemli başarılar elde etti. Genç kızlar kategorisinde Hayrunisa Gözütok bölge şampiyonu oldu. Ayrıca şampiyona sonunda genç erkekler kategorisinde Bülent Eryakalı, genç kızlar kategorisinde ise Şeymanur Koyuncu, Hayrunnisa Gözütok ve Tuğçe Nurşar Trabzon’da yapılacak olan Türkiye Şampiyonasına gitmeye hak kazandı. Derece yaparak başarı kazanan genç sporcular Haziran Ayı’nda Trabzon’da yapılacak olan Türkiye Havalı Silahlar Şampiyonası’nda Düzce’yi temsil edecek. Atıcılık ve Avcılık Federasyonu İl Temsilcisi Ali Süler yaptığı açıklamada; “Bu başarı, sadece bireysel yeteneklerin bir göstergesi değil, aynı zamanda Düzce’nin sporcuları destekleme ve onları ulusal düzeyde rekabet edebilecek seviyeye getirme konusundaki kararlılığının da bir kanıtıdır. Ben ve ekibimin özverili çalışmaları, genç sporcuların yeteneklerini keşfederek potansiyellerini en üst düzeye çıkarmalarına imkan tanımaya çalışıyoruz. Düzce’nin genç atıcıları, disiplin, odaklanma ve tutkuyla donatılmış olarak, gelecekteki yarışmalarda daha da büyük başarılar elde etmeye hazır görünüyor. Onların bu başarısı, diğer genç sporcular için de ilham kaynağı olacak ve Düzce’nin avcılık ve atıcılıkta bir merkez olarak ününü artıracaktır. Emeği geçen herkese yürekten teşekkür ederim” dedi.
Trabzon Batista Mendy, Trabzonspor’un savunma ve orta sahadaki jokeri oldu Trabzonspor’un sezon başında Fransa’nın Angres takımında transfer ettiği Batista Mendy, hem savunmada hem de orta sahada forma giyerek bordo-mavili takımın jokeri oldu. Trabzonspor, sezon başında Fransa’nın Angers SCO takımında 4 milyon 400 bin Euro bedelle transfer ettiği Batista Mendy’le, 4+1 yıllık sözleşme imzalamıştı. Mendy, hem savunmada hem de orta sahada görev alarak Ranz Beckenbauer, Philipp Lahm, Carles Puyol gibi defans, orta saha ve kanatlarda oynadıkları maçlarla takımlarında ’elmas’ olarak tabir edilen yıldız futbolcuların izinden gidiyor. Trabzonspor’un eski teknik direktörü Nenad Bjelica döneminde ön libero bölgesinde değerlendirilen Batista Mendy, Abdullah Avcı’nın takımın başına gelmesiyle defans, ön libero ve merkez orta sahada forma giydi. Son haftalarda stoper bölgesinde oynayan Fransız oyuncu, Trendyol Süper Lig’de ve Ziraat Türkiye Kupası’nda toplam 32 müsabakanın 11’inde ön libero, 11’inde stoper ve 10’unda ise merkez orta sahada görev yaptı. Mendy için bölgenin bir önemi yok Trabzonspor’un Fransız oyuncusu Batista Mendy için adeta saha içerisinde bölgenin bir önemi yok. Bordo-mavililer, Mendy’nin bu sezon ön libero olarak sahaya çıktığı 11 karşılaşmada 6 galibiyet, 2 beraberlik ve 3 mağlubiyet aldı. Fransız oyuncunun stoper bölgesinde top koşturduğu 11 mücadelede 8 galibiyet, 1 mağlubiyet ve 2 beraberlikle sahadan ayrılan Karadeniz temsilcisi, Mendy merkez orta sahadayken de 10 maçta 6 galibiyet, 1 beraberlik ve 3 mağlubiyet elde etti. Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, ihtiyaç doğması halinde Batista Mendy’nin bek oynatabileceğinin sinyalini de verdi. Ziraat Türkiye Kupası yarı final ilk maçında Fatih Karagümrük ile oynanan ve 3-2 bordo-mavililerin üstünlüğüyle sona eren maçın ardından Avcı, "Mendy’nin bana gelen raporunda 8, 6, 4 ve 2 numarada oynayabildiği açıkça görünüyor. Dünya futbolunda stoper topa artık en fazla dokunan oyuncudur. Orta sahada da faydalanacağız. Önümüzdeki sezonla alakalı da çalışmalarımızı sürdürüyoruz" ifadelerini kullanmıştı.