SAĞLIK - 14 Şubat 2018 Çarşamba 10:37

Kanser tedavisinde kök hücre nakli

A
A
A
Kanser tedavisinde kök hücre nakli

Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Aynur Uğur Bilgin, “Kanser çağımızın en sık görülen hastalıklarından biri. Tedavisi türüne göre değişiyor. Hastalar bu süreçte zorlu günler geçirebiliyor. Kanser tedavisinde kök hücre ise hastalara yeni bir umut ışığı oluyor” dedi.

Kök hücre naklinin çok kısa bir süre öncesine kadar çaresiz gözüken, hatta ölümcül olabilen kan kanseri, nükseden lenf bezi kanseri ve kemik iliği kanseri gibi birçok hastaya yaşam sunarak umut ışığı oluşturduğunu söyleyen Ankara Horu Hastanesi Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Aynur Uğur Bilgin, kök hücrelerin özelleşmemiş ya da farklılaşarak birtakım işlevler kazanmamış hücreler olup, sınırsız bölünebilme ve kendini yenileyebilme özelliğine sahip olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Bilgin, bunların vücudumuzdaki bütün doku ve organları oluşturan ana hücreler olduğunun altını çizdi. Hematopoietik kök hücrelerin kırmızı kan hücreleri, beyaz kan hücreleri ve trombositleri üreterek kan dolaşımına veren hücreler olduğuna vurgu yapan Bilgin, kök hücrelerin kemik iliğinde ve göbek kordonunda bol miktarda, daha az oranda çevre kanında bulunduğunu anlattı. Prof. Dr. Bilgin, iyi huylu ya da kötü huylu birtakım hastalıklar nedeniyle zarar görmüş, işlevini kaybetmiş kemik iliği kök hücrelerinin yeniden oluşturulması amacıyla kişiye kendisinden ya da bir başka uyumlu vericiden sağlıklı hematopoietik kök hücrelerin verilmesi işlemine kök hücre nakli denildiğini bildirdi.

GÜVENİLİR VE HIZLI YÖNTEM

Kemik iliğinin kök hücrelerden zengin olduğu için kök hücre nakillerinde ilk kullanılan kaynak olduğunun altını çizen Prof. Dr. Bilgin, günümüzde hem alıcı hem de verici açısından güvenilir, hızlı ve daha az rahatsız edici olması nedeniyle çevre kaynaklı kök hücrelerin tercih edildiğini belirtti. Son yıllarda göbek kordonundan elde edilen kök hücrelerin de nakillerde kullanıldığını belirten Bilgin, "Kök hücre nakli işlemi öncesinde hastaya kemoterapi veya ilaçlar uygulanarak kemik iliği boşaltıldıktan sonra hastanın kendisinden veya doku uyumlu sağlıklı vericiden alınan kök hücreler verilir. Bu işlem sonrasında kök hücreler alıcının iliğine yerleşir, çoğalır ve yeniden hematopoietik hücreler üreterek yeni kan hücrelerini üretmeye ve bağışıklık sistemini yeniden yapılandırmaya başlar. Hastanın kan değerlerinin düzelmeye başlaması 2-4 hafta içerisinde gerçekleşir. Bu sırada hasta doktoru tarafından yakın takip edilir. Özellikle kan değerlerinin düşük olduğu günlerde bazen her gün kan desteğine ve enfeksiyon durumunda antibiyotik başlanmasına ihtiyaç duyulmaktadır" diye konuştu.

HASTALIĞIN EVRESİ ÖNEMLİ

Kök hücre naklinin bazı kötü huylu lösemi-kan kanseri, lenfoma-lenf bezi kanseri, multipl myelom-kemik iliği kanseri vb. kan hastalıkları, aplastik anemi gibi bazı kemik iliği yetmezlikleri ile doğumsal kan hastalıklarının tedavisinde günümüzde başarı ile uygulandığını ifade eden Prof. Dr. Bilgin, "Alıcının altta yatan hastalığı, hastalığın evresi ve son durumu, aciliyeti, uyum durumu, verici özellikleri ve tercihi bu durumlarda belirleyicidir. Çevre kanı günümüzde en çok tercih edilen türüdür. Otolog kök hücre nakli alıcıya kendi kök hücrelerinin verilmesi ile allogeneik kök hücre nakli alıcıya tam uyumlu bir başka birisinden kök hücrelerin verilmesi ile haploidentik kök hücre nakli alıcıya birinci derece yarı uyumlu akrabalarından alınan kök hücrelerin verilmesi ile sinjeneik kök hücre nakli de alıcıya tek yumurta ikizinden alınan kök hücrelerin verilmesiyle gerçekleştirilir. Bir başka bireyden yapılan nakillerde mümkünse tam uyum aranır. Bu durumda başarı oranlarının daha yüksek olduğu açıktır. Ancak günümüzde teknoloji ve takip yöntemlerinin gelişmesi ile tama yakın, hatta yarı uyumlu nakiller ile de başarı oranları oldukça yüksektir. Göbek bağı kanından yapılan nakillerde ise uyum 6/6, 5/6 veya 4/6 düzeyinde kabul edilebilir oranlardır" dedi.

KÖK HÜCRELER DONDURULUYOR

Hastanın kendisinin kök hücreleri kullanılacağı durumlarda öncelikle altta yatan hastalığın birtakım ilaç-kemoterapilerle iyileştirilmesinin gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Aynur Uğur Bilgin, "Daha sonra ise kullanılacak kök hücre yöntemine göre bazı ilaçlar kullanılarak hastadan kök hücreler toplanarak dondurulur ve kök hücre nakli gününde tekrar çözdürülerek hastaya verilir. Allogeneik nakillerde ise yine kullanılacak kök hücre kaynağına göre vericiye bir takım ilaçlar verilerek vericiden kök hücreler toplanır ve alıcıya verilir. Böylece tedavi sırasında hasar gören kemik iliği kök hücrelerinin yeniden yapılanması ve kendini onarması sağlanmış olur. Deneyimli ve tam donanımlı bir ekip tarafından yönetildiği takdirde yüksek başarı oranları ile bu dönem tamamlanmaktadır" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Adana’da 3 çocuklu çift her yere bisikletle gidiyor Adana’da yurt dışında gördükleri ekipmanları alarak bisikletlerinin arkasına monte eden 3 çocuklu çift, her yere bisikletle gidiyor. Çocukluk yıllarında hobi olarak bisiklet süren ve zaman içerisinde hobisinin tutkuya dönüştüğünü belirten Erkmen Akan, çocukları olmasından sonra da eşi ile birlikte bu hobisini tutkuyla sürdürdüğünü anlattı. Akan, “Herhangi bir kişiye sorsanız çocuklarımız ile yaptığımız bu yolculuğun yanlış olduğunu söylerler. Fakat biz trafikte bisiklet süren kişiler olarak net bir şekilde Adana’da bisiklet ve motosiklete çok ciddi bir farkındalık olduğunu, ayrıca bizim bisikletlerimiz de farklı ve ilgi çekici olduğu için bize daha fazla tolerans sağladıklarını bisikletlerimizi kullanırken görüyoruz” dedi. “Eşim çocukları okula götürürken bisikleti tercih ediyor” Ufak tefek tehlikelerin yaşanabileceğini ancak aynı tehlikelerine araçla trafiğe çıkıldığında da mümkün olduğunu aktaran Akan, “Ufak tefek illa ki tehlikeler yaşanabilir ama araçla bu trafikte yer alsaydık bizi daha fazla tehlikelerin beklediğini düşünüyoruz. Bisikletlerimizle günlük hayatımızda çarşı, postane, hastane gibi her türlü günlük ihtiyacımızda kullanıyoruz. Eşim evde olduğu için çocukları okula götürürken bile bisikleti tercih ediyor” diye konuştu. “Bisiklet sağlıktır, özgürlüktür. Herkese öneriyoruz” Adana’nın büyük bir kent olmasından kaynaklı belirli saatlerde yoğun trafik ile de karşılaştıklarını aktaran Akan, “Adana, büyük şehir olduğu için burada belli saatlerde yoğun trafik olabiliyor. Bu sürelerde park yeri bulabilmek imkansız diyebiliriz ama biz bisiklet sayesinde bu sorunu ortadan kaldırmış olduk. Hem trafikte daha rahat ilerliyoruz hem de park sorunu yaşamıyoruz. Hayat sıkıcı değil, sizin bisikletiniz yok. Bisiklet sağlıktır, özgürlüktür. Herkese öneriyoruz” ifadelerini kullandı. “Bisiklet bizim en keyifli ulaşım aracımız” Ceren Akan ise Eren, Deren ve Beren ismindeki çocukları ile birlikte bisiklete binmekten çok keyif aldıklarını söyledi. Çocuklarının da bisikletin arkasında gerçekleştirdikleri yolculuk ile çok keyif aldığını belirten Akan, “Ne zaman araçla bir yere gidecek olsak, araç yerine bisikletle gitmek istediklerini söylüyorlar ve bisikleti gösteriyorlar. Etraflarını inceleyerek, arkamızda bizimle konuşarak, gördüğümüz yerleri onlara anlatarak yolculuk yapmak daha çok hoşlarına gidiyor. Böylelikle daha fazla keyif alıyorlar. Araba kapalı bir ortam olduğu için, bisiklet her açıdan bizim en keyifli ulaşım aracımız oluyor” sözlerine yer verdi. “Ekipmanları yurt dışı kullanımında gördük” Çocukları ile bisiklette gerçekleştirdikleri yolculuklarına bebek koltuğu ile başladıklarını, bebek koltuğu ile çocuklarının gayet güzel bir biçimde seyahat etmelerine rağmen çocukların büyümeleri ile birlikte daha sonraları arkada uyudukları zaman bebek koltuğunun pek konforlu olmadığını ve çocukların rahatsız olduklarını fark ettiklerini anlatan Akan, “Uyuduklarında daha konforlu hale gelebilmesi için diğer ekipmanları taktık. Bu ekipmanları da yurt dışında bazı ailelerde görüp biz de yapmak istedik ve ekipmanları almış olduk. Genelde yolda giderken diğer vatandaşlar video çekiyorlar, fotoğraf çektirmek isteyenler oluyor. Video çekenleri görünce biz de mutlu oluyoruz tabi” ifadelerini kullandı.
Ankara ‘Geleceğin Dünyasında Çocuk ve Çocukluk’ temasıyla ilk kez Çocuk Zirvesi düzenlenecek Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri çerçevesinde ‘Geleceğin Dünyasında Çocuk ve Çocukluk’ temasıyla ilk kez Çocuk Zirvesi düzenleyecek. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın çocuklara yönelik politikalarının ve uygulamalarının çocuk merkezli oluşturulması ve istişare mekanizmalarının aktif olarak çalıştırılması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının himayelerinde 25-26 Nisan tarihlerinde Çocuk Zirvesi gerçekleştirilecek. Zirvede çok sayıda politikacının yanı sıra akademisyenler, uzmanlar, çocuklar ve gençler yer alacak. İlk kez yapılacak olan ve teması “Geleceğin Dünyasında Çocuk ve Çocukluk” olarak belirlenen Çocuk Zirvesi’nin geleneksel hale getirilmesi hedefleniyor. Çocuklarla ilgili yürütülen güncel çalışmaların takip edilerek, gelişen teknoloji ile dijitalleşen uygulamalar arasında çocukluk kavramının yeniden tartışmaya açılacağı zirvede geleceğe dair çocuk politikalarının oluşturulması için zemin hazırlanacak. Etkili bilgi paylaşımı, çocukların güvenli bir geleceğe hazırlanması, toplumun bu konudaki farkındalığının artırılması da hedeflenen zirvede ulusal platformda yapılan çalışmalar hakkında bilgi ve tecrübe paylaşımı da yapılacak. Zirvede alanında uzman kişilerin moderatörlüğünde farklı başlıklarda paneller düzenlenecek. “İnsani Krizlerden Etkilenen Çocuklar” konulu açılış oturumunda “Göçmen Çocukların Eğitimi”, “Göçmen Ailelerin İç Dinamikleri, Aile İçindeki Destek Sistemleri” ve “İnsani Krizlerin Psikososyal Etkileri” ele alınacak. "Medya ve Çocuk" temalı oturumda “Medyanın Çocuk Üzerindeki Etkileri”, “Medyanın Çocuklara Yönelik Sorumlulukları”, “Çocuklar Açısından Medyanın Sağladığı Fırsatları Arttırmak için Yapabileceklerimiz”, “Çocukların Bilinçli Medya Kullanımında Ailelerin ve Eğitimcilerin Rolü” ve “Çocuklara İlişkin Medyadaki Haberlerin Çocuklar ve Toplum Üzerindeki Etkisi” konuları görüşülecek. “Çocuk ve Gençlerin Geleceğe Dair Beklentileri” temalı oturumda ise “Toplumsal Katılım ve Sorumluluk”, “Çevresel Bilinç ve Sürdürülebilirlik”, “Dijital Dünyada Güvenlik ve Bilinçlilik” ile “Eğitim ve Kariyer Beklentileri” konuları ele alınacak. Rapor hazırlanarak kamuoyuyla paylaşılacak Çocuk konusunda uzmanların, akademisyenlerin, çocuk politikalarının üretilmesinde rol oynayan kişilerin de katılacağı zirvenin çıktıları rapor olarak hazırlanarak kamuoyuyla paylaşılacak.