ÇEVRE - 05 Ocak 2018 Cuma 14:54

Kar yağışı neden azaldı

A
A
A
Kar yağışı neden azaldı

AKÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi ve İklim Bilimci Yrd. Doç. Dr. Okan Bozyurt, Türkiye’de kar yağışı sayısının ocak ayı sonlarında artacağına değinerek, “Pasifik Okyanusu’nda genel anlamda bir soğuk su akıntısı (La Nino) oluşmaktadır. Bu da dünyadaki küresel sıcaklıkları olduğu gibi aşağılara çekiyor ve Ocak ayının 20’sinden sonrada kar yağışı sayısında bir artış bekliyoruz” dedi.

İklim Bilimci Yrd. Doç. Dr. Okan Bozyurt, Afyonkarahisar ile birlikte Türkiye ikliminde yaşanan değişimleri İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine değerlendirdi. İklim değişikliğinin sadece Türkiye ile sınırlı olmadığını vurgulayan Bozyurt özellikle son veriler değerlendirildiğinde değişikliği dünyada yaşandığını kaydetti. Diğer bilim adamları gibi Bozyurt da, iklim değişikliğinde yaşanan değişimlerin başlıca nedenini ‘küresel ısınmaya’ bağlayarak, “Küresel ısınma birazda insan etkisini gündeme getiriyor, o da şu demek, atmosferde aşırı derecede sera gazı birikimi var. Sera gazları nedir? Karbondioksit başta olmak üzere metan gazı ve bir de doğal sera gazları var buda su buharıdır. Su buharının dünyaya bir zararı yok. Tam tersine atmosferde nemcil bir ortam sağlıyor. Bunun dışında insan etkisi ile karışan karbondioksit özellikle de metan gazı güneşten gelen ışınları yeryüzüne iletiyor fakat geri gitmesini engelliyor. Aynı sera ortamı gibi. Seracılıkla uğraşan çiftçiler ne yapıyor? Serayı çeviriyor gelen ışınlar hapsoluyor tekrar geri çıkması engellenmiş oluyor. Böylece içerisi tropikal ortama dönüşmüş oluyor. Dünyada buna benzemeye başladığı için biz sera etkisi diyoruz” diye konuştu.

“Kar yağışlarının sayısında ve frekansında bir azalma gözlemlenmeye başlandı”

Türkiye’de aralık ve ocak ayı hava sıcaklıklarına bakıldığı zaman genel anlamda bir artış olduğunu sıcaklıkların mevsim normallerinin 2-5 arasında üzerinde olduğuna dikkat çeken Bozyurt, şunları söyledi:

“Atmosferde aşırı derecede birikmiş bir karbondioksit var ve dünyada bir sıcaklık depolanması söz konusu. Bu da tabi kar yağışlarını olumsuz yönde etkiliyor. Özellikle alt enlemlerde, Türkiye gibi Akdeniz havzasında olan ülkelerde maalesef kar yağışlarının sayısında ve frekansında bir azalma gözlemlenmeye başlandı. Bir de bu sene özellikle güneyli hava akımları biz çok fazla etkiliyor merkezi Güney Akdeniz üzerinde olan. Biz de buna meteorolojide ‘maritim tropikal akım’ diyoruz. Bunlarda genelde kendini lodos sektörlü rüzgarlar olarak gösteriyor ve bu da hava sıcaklığını bir hayli yükseltiyor. Mesela aralık ve ocak ayı ortalamalarına baktığımız zaman bu sene özellikle de aralık ayı ortalamalarına bakıldığında sıcaklıkların mevsim normallerinin yaklaşık 2-5 derece üzerinde seyrettiğini görüyoruz. Ama bu şartlar tabi böyle devam etmeyecek. Ocağın ortasından sonra bu şartların değişmesini bekliyoruz.”

Kar yağışı neden azaldı

“Güneş aktivitelerinde önemli bir azalma var”

Güneşte yaşanan aktiviterel ile birlikte Pasifik Okayanusu’ndaki akıntı değişikliklerinin iklimler ve özellikle de kar yağışı üzerindeki etkilerine de değinen Bozyurt, ocak ayının sonlarına doğru Türkiye’de kar yağışı sayılarında artış yaşanacağını aktardı. Bozyurt, “Bu şartlar değişecek. 2 senedir Dünya da El-Nino sistemleri etkiliydi. El-Nino da Pasifik Okyanusu’nda genel bir sıcak su akıntısı fakat şimdi durumlar tersine döndü, La Nina çevrileri başladı. La Nina ne demek? Pasifik Okyanusu’nda genel anlamda bir soğuk su akıntısı anlamına geliyor ve bu da Dünyadaki küresel sıcaklıkları olduğu gibi aşağılara çekiyor. Bunun giderek kuvvetlenmesini öngörüyoruz, elimizdeki veriler onu gösteriyor. Bir de buna bağlı olarak ayrıca Güneş aktivitelerinde önemli bir azalma var. Güneşteki aktiviteler ve patlamalarda dolayı Dünyaya gelmesinden gereken daha az enerji gelmeye başladı. Bu şekilde de devam edecek olursa özellikle önümüzdeki dönemden itibaren dünyada küçük anlamda bir küresel soğuma beklenebilir. Bu da tabi dünyada sıcaklıkları olduğu gibi düşürecek ve kar yağışı frekanslarında tekrar bir artış meydana gelecek. Ocak ayının 20’sinden sonrada Türkiye’de sık sık kuzey sektörlü hava baskınlarının olmasını ve kar yağışı sayısında bir artış bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Gökten Ceylan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Yıldırım’da ‘Dönüşüme cam, doğaya can’ projesi hayata geçti Yıldırım Belediyesi, ‘Dönüşüme Cam Doğaya Can Projesi’ çerçevesinde, 7 ayda 90 ton atık cam toplayarak bunları yeniden üretime kazandırdı. Yıldırım Belediyesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan himayelerinde başlatılan ‘Sıfır Atık Projesi’ne tam destek veriyor.2019 yılından bu yana ilçe geneline yerleştirdiği 208 cam kumbarasından 6 bin ton atık cam toplayan Yıldırım Belediyesi, vatandaşlarda farkındalık oluşturacak bir projeye imza attı. Eylül ayında hayata geçirilen ‘Dönüşüme Cam Doğaya Can Projesi’ çerçevesinde ilçedeki kahvehane, çay ocağı ve kafeteryalarda sıfır atık masaları oluşturuldu. İşletme sahipleri ve vatandaşlar sıfır atık konusunda bilgilendirilirken cam atığı toplayan işletmelere masa örtüsü, çay, kesme şeker, çay bardağı gibi hediyeler veriliyor. İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü ekipleri tarafından belli periyotlarla toplanılan atık camlar geri dönüşüme kazandırılıyor. 90 ton atık cam dönüştürüldü İlçenin dört bir yanına yerleştirilen atık cam kumbaraları ve gerçekleştirilen kampanyalar ile çalışmaların kesintisiz devam ettiğini söyleyen Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Atıkları kaynağında ayrıştırma noktasında gerek belediyemizde gerekse düzenlediğimiz kampanyalarla ilçemizde önemli çalışmalar yürütüyoruz. ‘Dönüşüme Cam Doğaya Can’ sloganıyla hayata geçirdiğimiz proje çerçevesinde 240 işletmeye 4 bin 700 masa örtüsü dağıtımı gerçekleştirdik ve hemşehrilerimizi proje ile ilgili bilgilendirdik. İlerleyen süreçte projemizi sitelerimizde de devam ettireceğiz. Cam doğada 4 bin yılda yok olmakta. Gelecek nesillere daha yaşanılır bir kent bırakmak adına hayata geçirdiğimiz projemiz ile 7 ayda 90 ton cam atığını toplayarak geri dönüşümünü sağladık. Gerçekleştirdiğimiz geri dönüşüm çalışmaları sayesinde hem çevremizi koruyor hem de ekonomimize artı değer katıyoruz. Yıldırım Belediyesi olarak, Yıldırım’ı tam anlamıyla çevre dostu bir kent haline getirmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
Çorum Taşkından korkan köylülerden ıslah talebi Çorum’un Dodurga ilçesindeki Obruk köyünde yaşayan vatandaşlar, Karadeniz’de son dönemde yaşanan seller sebebiyle korktuklarını belirterek, köy merkezinden geçen derenin ıslah edilmesini talep etti. Çorum’un Dodurga ilçesine bağlı Obruk köyünde yaşayan vatandaşlar, köyden geçen 1,5 kilometrelik dere sebebiyle taşkın korkusu yaşıyor. Karadeniz’de son dönemde yaşanan seller sebebiyle korktuklarını söyleyen vatandaşlar, köylerinden geçen derenin taşkına karşı ıslah edilmesini istedi. ’Karadeniz’de yaşanan sel baskınları korkutuyor’ Sel tehlikesi ile karşı karşıya kalmak istemediklerini belirten Köy Muhtarı Ali Ekber Sever, “Dere yatağı ile ilgili sıkıntılarımız var. Köyümüz büyük tehlike altında. Dere yatağı yok, yağmur yağdığı zaman sel gelecek diye köylü dışarıda bekliyor. Karadeniz’de sellere neden olan ani dere taşkınlarının köyümüzde yaşanmamasını istiyoruz" dedi. "Korkuluk, üzerine de yeni yaya köprülerinin yapılması konusunda yardım istiyoruz" Muhtar azası Mustafa Ertaş ise, köylüler tarafından yapılan geçitlerin de tehlike saçtığını belirterek, “Köyümüzde yaşayan 300 kişi için dere yatağı tehlike arz ediyor. Dere yatağının köyden geçen bölümünün ıslah edilmesini kalan bölümün ise temizlenmesi gerekiyor. Dere üzerinde bulunan yaya geçitleri köy halkımız ve önceki muhtarlar tarafından yapılmış. Ahşap olan köprüler de tehlike arz ediyor. Her an birileri düşebilir. Dere kenarına korkuluk, üzerine de yeni yaya köprülerinin yapılması konusunda yardım istiyoruz. Mevcut araç köprülerinin de dayanıklı olup olmadığını incelemesini, derenin ıslah edilmeyen kısmının üzerine de en az bir köprü daha yapılmasını talep ediyoruz” diye konuştu. "Ahşap köprüler sağlam değil" Derenin üzerinde bulunan yaya köprülerinin sağlam olmadığını belirten köy sakinlerinden Arif Doğar da, “Dereden sel geldiği zaman mağdur oluyoruz. Çocuklarımız taşımalı olarak servis ile okula gidiyor. Sel geldiği zaman ya yolda kalıyor eve geçemiyor ya da evden okula gönderemiyoruz. Yağmur yağdığında sel gelir diye korkuyor, evde kalamıyoruz. Acil bir durum olsa, hastamız olsa evde kalıyor, dereden atlatamıyoruz. Bu sıkıntıların giderilmesini istiyoruz" şeklinde konuştu.
Samsun ‘Afrika’nın tozu Karadeniz Bölgesi’ni de etkileyecek’ Astım, KOAH ve kanser hastalarının çöl tozlarına nefes yoluyla maruz kalmalarının hastaneye başvuruları ve yatışları arttıracak düzeyde şikayetlere neden olabileceği uyarısında bulunan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şevket Özkaya, “Yarın dışarı çıkmak zorunda kalan tüm vatandaşlarımız maske ile tedbir almaları gerekmektedir” dedi. Samsun başta olmak üzere kuzey Afrika üzerinden rüzgârla gelen toz bulutu Türkiye’yi etkiliyor. VM Medical Park Samsun Hastanesi Göğüs Hastalıkları Kliniği’nden Prof. Dr. Şevket Özkaya, Samsun’u ve Karadeniz Bölgesi’ni de yakından etkileyecek Afrika tozları hakkında uyarılarda bulundu. “Yarın dışarı çıkmak zorunda olan tüm vatandaşlarımız maske takmalı” Prof. Dr. Şevket Özkaya, “Sıcak hava ile gelen bu çöl tozları özellikle Karadeniz bölgesinde nem ile birleşince yeryüzüne daha yakın seyredecek ve çamur yağmuru gibi etkisini gösterecek. Bu tozları soluyan vatandaşlarımızda öksürük, burun tıkanıklığı ve nefes darlığının yanı sıra gözlerde tahribat yapma riski var” açıklamasında bulundu. “Astım, KOAH ve kanser hastaları için daha tehlikeli olabilir” Bazı hasta gruplarının çöl tozlarından daha fazla etkilenebileceğini belirten Prof. Dr. Şevket Özkaya, “Özellikle astım, KOAH ve kanser hastalarımızın bu tozlara nefes yoluyla maruz kalmaları hastaneye başvuruları ve yatışları arttıracak düzeyde şikâyetlere neden olabilir. Yarın dışarı çıkmak zorunda kalan tüm vatandaşlarımız maske ile tedbir almaları gerekmektedir. Çocuklar ve okula giden çocuklar risk altındadır. Toz fırtınasında teneffüslerde bahçeye çıkmamalıdırlar. Astım ve KOAH hastaları nefes darlığı atağı geçirebilirler. Mümkün olduğunca dışarı çıkmamaları gerekir. Kanserli hastalarda vücut direnci düşük olduğu için öksürük olabilir onlar daha özenli olmalıdır” diye konuştu.
Tokat Türkiye’de tek olan kampüste engelli öğrenciler 23 Nisan’ı kutladı Türkiye’de tek olan Tokat’taki Sosyal Hizmetler Kampüsü’nde eğitim alan engelli öğrenciler, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı çeşitli etkinliklerle kutladı. Tokat’ta 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri çerçevesinde Türkiye’de ilk ve tek olan Sosyal Hizmetler Kampüsü’nde eğitim gören engelli çocuklar bugün program düzenledi. Şiir okuyup şarkı söyleyen öğrenciler, İzmir Marşı ile birlikte gökyüzüne balonlar bıraktı. Programın sonunda engelli öğrenciler, aileleri ve öğretmenleriyle birlikte oyun havası oynayarak gönüllerince eğlendiler. Kampüs hakkında bilgi veren Yavuz Selim Özel Eğitim Meslek Okulu Müdürü Mustafa Aydoğan, “Burası Türkiye’de nadir tesislerden bir tanesidir. Özel Eğitim Kampüsü olarak geçiyor. Tokat’ta Eylül 2023 tarihinde hizmete girdi. Bünyemizde 4 tane okul müdürlüğü bulunuyor. Özel Eğitim Uygulama Okulu, Meslek Okulu, Anaokulu ve Görme Engelliler Okulu olarak tam bir tesis şeklinde özel eğitim öğrencilerinin tüm ihtiyaçlarını giderecek, onlara hizmet edecek bir şekilde planlandı. Bugün de öğrencilerimizin eğlenmelerine yönelik ve onların el becerilerini geliştirmeye yönelik program düzenledik. Hem ritim gösterisi hem de şiirler olan, sonunda da konser olan eğlence programı düzenledik” dedi. Programa katılan öğrenciler ise düzenlenen etkinlikte çok eğlendiklerini ifade ettiler.